İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Pazarlamanın sahne ışıkları yeniden İstanbul’un üzerine yöneldi” dedi.
Pazarlama duayeni Philip Kotler, “Türk kültürü dünya tarafından
merak ediliyor. İddianız var, gelenek var, istek var, gideceğiniz yön var.
Öncelikle markaları oluşturmada bir beceri oluşturmamız lazım. Para da lazım
ama fikir olmalı. Sizin markanızın bir mükemmellik standardı oluşturmaması için
hiçbir sebep yok” diye konuştu.
“Modern pazarlamanın duayeni” olarak anılan ünlü
pazarlama Profesörü Philip Kotler’in kurucu olduğu Dünya Pazarlama Zirvesi
(World Marketing Summit), ilk kez İstanbul’da İTO ev sahipliğinde düzenlendi.
Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve küresel pazarlama
profesyonellerinin en prestijli platformlarından biri olarak kabul edilen Dünya
Pazarlama Zirvesi büyük ilgi gördü. 4 binden fazla kişinin katıldığı zirve
görkemli açılışının ardından öğleden sonra gerçekleşen oturumlarla devam etti.
HER ŞEHİR KENDİNİ PAZARLAMALI
Özellikle moderatörlüğünü Prof. Marc Oliver Opresnik’ in
gerçekleştirdiği Prof.İlber Ortaylı ve Philip Kotler’in birlikte aynı sahnede
yer aldığı ‘Bir Şehirden Ötesi İstanbul’ oturumu büyük bir ilgi ile takip
edildi. Dünyanın geleceğinin “şehir devletleri” şeklinde olacağı
öngörüsünde bulunan Philip Kotler, “Gerçek itici güç ‘büyük şehir’
olmakta. Türkiye’de ise bu güç ‘İstanbul’. Her şehir kendini pazarlamalı. Kendini hangi alanda ve kimlere
pazarlayacağını da belirlemeli bu anlamda. Hangi ülkelerin sizi daha çok
tanımasını istiyorsanız buna yönelik çalışmalar gerçekleştirmelisiniz. Eğer
büyük şirketlerin yatırım yapmasını istiyorsanız, devlet görevlileri ve iş
adamları belirli ülkeleri ziyaret eder yatırım için teşvik ederler, bu nispeten
daha kolaydır’’ diye konuştu.
Ünlü tarihçi İlber Ortaylı ise markacılığın bir dizayn işi
olduğunu belirterek, ‘’Markalaşmak için şartları anlamak ve o doğrultuda üretim
yapmak çok önemlidir. Dünyayı gezmemiz ve zamanda gezmemiz lazım. Bütün
Avrupa’yı ve Doğu’yu incelememiz lazım bu şekilde üreticiliğimizi arttırırız.
Ülke olarak özellikle Akdeniz sahasının uzmanı olmamız lazım’’ dedi. Ortaylı
ayrıca World Marketing Summit gibi toplantıların ülkemizde daha çok olmasını ve
bunun çalışmamız gerektiğini de vurguladı.
Oturumda yer alan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ise,
bir markanın teknolojisi olmadan bulunduğu pazarda güçlü konuma gelmesinin zor
olduğunu belirterek, markaların kritik başarı faktörlerini Ar-Ge, inovasyon,
kalite, tasarım becerisi, marka yatırımı ve yerel pazarlara uygunluk olarak
sıraladı.
Zirvede, Prof. Dr. Moran CERF, Prof. Dr. Luiz MOUTINHO,
Prof. Marc OLIVER OPRESNIK, Prof. Dominique M. Hansens ve Dr. Fahim KIBRIA’nın
konuşmaları da büyük ilgiyle takip edildi.
“TÜRK GENÇLERİNİN İHTİYACI OLAN RÜZGARI KOTLER İLE
ESTİRDİK”
Philip Kotler ve İTO Başkanı Şekib Avdagiç dün sabah da
ekonomi basınının önde gelen isimleriyle İTO binasında sabah kahvaltısında bir
araya geldi. Avdagiç, zirve kapsamında 4
binden fazla kişiye yüz yüze, on binlerce kişiye ise İTO’nun web sitesi ve
sosyal medya hesaplarından canlı yayınla ulaşıldığını belirterek, “Bana
göre bu zirvenin en önemli getirisi pazarlamanın sahne ışıklarının, yeniden
İstanbul’un üzerine yönelmesi oldu. Pazarlamanın evrensel kurallarını yazan
Philip Kotler gibi bir ismi ağırlamak, İstanbul’a yeni bir ufuk ve vizyon
kazandırdı. Türk girişimcisinin, Türk gençlerinin küresel nitelikte markalar
tasarlaması için bir rüzgara ihtiyacı var. Bu rüzgarı da Mr. Kotler ile
estirdiğimizi düşünüyorum. Eminim ki Mr. Kotler’i gören, marka konusunda onu
dinleyenler arasından geleceğin markalarını tasarlayacak birçok genç
çıkacaktır” dedi.
ROKET HIZINA KAVUŞMALIYIZ
Avdagiç, İTO olarak pazarlamanın geleceğini, teknolojik
gelişmelere ve dijital çağa uygun bir şekilde kendini yenilemesinde
gördüklerini aktararak, “Türkiye pazarlamada kritik bir eşiktedir. O da
şudur: Ya çağın beklentilerine uygun bir şekilde üretim anlayışımızın odağına
markalaşmayı sokacağız ve buradan yürüyeceğiz ya da pazarlama tuzağının içinde
dönüp duracağız. Dolap beygiri gibi dönüp durmaktan kurtulup roket hızına
kavuşmalıyız” diye konuştu.
“Bizim sadece, kompleksli yaklaşımları bir kenara koyup
hedeflerimizi büyütmeye ihtiyacımız var” diyen Avdagiç, “En değerli
100 markamızın hepsini toplasanız bir Amazon etmiyor retoriğinden
kurtulmalıyız. Pazarlamanın ham maddesi markaysa İstanbul ve Türkiye’de,
dünyanın en değerli markalarını oluşturacak zengin ham madde kaynakları
var” ifadelerini kullandı.
Philip Kotler de toplantıda
Türk iş dünyasında başarılı olma arzusunun çok fazla olduğunu, buna
saygı duyduğunu söyledi. Türk kültürünün dünya tarafından merak edildiğini
anlatan Kotler, “İddianız var, gelenek var, istek var, gideceğiniz yön
var. Öncelikle markaları oluşturmada bir beceri oluşturmamız lazım. Para da
lazım ama fikir olmalı. Sizin markanızın bir mükemmellik standardı
oluşturmaması için hiçbir sebep yok. İyi medya kanallarını seçmeniz de size
akılda kalan sloganları oluşturma fırsatı sağlayacak. Sadece geleneksel reklamcılıkla
kalmak doğru değil. Artırılması gereken konulardan biri kesinlikle
dijital” diye konuştu.
“İSTANBUL ÇOK ÖZEL VE GÜÇLÜ BİR MARKA”
Prof. Dr. Kotler, İstanbul ve Türkiye’nin çok özel ve güçlü
bir marka olduğunu vurgulayarak, “ABD’li dostlarımla konuşuyorum; Paris’e
gitmekten sıkıldılar. İtalya’ya da gidebilirler ama buraya gelmek istiyorlar.
İstanbul çok özel bir marka ama markanızı bir satışçı gibi pazarlamanız
gerekiyor. Türkiye hakkında kısa ve öz mesajınız olmalı. İstanbul’dan
sevgilerle gibi” şeklinde konuştu.
Kotler, etkileyici bir marka olarak gördüğü İrlanda’nın
pazarlama bakanlığı kurduğunu belirterek, “Bence her ülkenin bir pazarlama
bakanlığı olmalı. Belki ticaret bakanlığının altında bir birim de olabilir ama
birine bu konuda bir sorumluluk verilmeli.” önerisinde bulundu.
KOTLER’A FAHRİ DOKTORA UNVANI
Philip Kotler, öğleden sonra da İstanbul Ticaret Üniversitesi’ne de konuk
oldu. Kotler’a, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren
tarafından fahri doktora unvanı verildi. Burada gençlere seslenen Kotler,
ülkesinde öğrencilerin yüzde 25’inin mezun olduklarında kendi şirketini kurmak
istediğini belirterek, Türkiye’de de öğrencilerin global olarak düşünmesinin
teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’de bilgisayar ve yapay zekayı
iyi kullanan bir genç nesil olduğunu belirten Kotler, şöyle devam etti:
“Buna dayanarak işlerini geliştirebilirler. Benim ülkemdeki gençler bir
yerde çalışmak değil, kendi şirketini kurmak istiyor. Aslında çoğu şirket
akıllı, gençleri teşvik ediyor. Şirketlerin belki kendilerinin ne yaptıklarını
düşünmeleri gerekiyor. Kişileri nasıl teşvik edebilirler, buna önem
vermeliler.”
Kotler, konuşmasının
sonunda gençlere “Hayatınızın bir anlamı ve amacı olsun. Gurur duyacağınız
bir hayat yaşayın” diye seslendi.