Nükleer santral kurma fikri, Türkiye’de 1950’li yıllardan itibaren gündeme getirilmiş olmasına karşın 20. Yüzyıl boyunca hayata geçirilememiştir. Bir başka deyişle, birçok kez harekete geçilmiş olmasına rağmen ertelenen veya iptal edilen ihalelerle 2010 yılına kadar yarım asırdan fazla bir sürede istenen sonuca ulaşılamamıştı.
Nihayet, Rusya Federasyonu ile (Yap-İşlet bağlamında)12 Mayıs 2010 tarihinde imzalanan işbirliği anlaşması ile Mersin-Akkuyu’da nükleer güç santralinin kurulması süreci başlamıştır. 13 Aralık 2010 tarihinde konuya ilişkin bir proje firması kurulmuştur. Takiben Akkuyu santralı sahasına ilişkin (1976 yılında verilmiş olan) “Yer Seçimi Lisansı” yenilenmiş ve Aralık 2011’de ÇED (Çevre Değerlendirme) Raporu da Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanmıştır. Böylelikle, nükleer güç santralı kurulum yerine ilişkin prosedür tamamlanmıştır.
Akkuyu Nükleer Güç Santralı, her biri 1200 MWe güçte elektrik üretimi yapabilecek dört ünite olarak kurulacak olup, Rus yapımı gelişkin bir model olan VVER tipi Basınçlı Su Reaktörü tipinde olacak şekilde tasarımlanmış bulunmaktadır (Şekil 1’de Akkuyu NGS Maketi görülmektedir.).
Bu bağlamda Akkuyu Nükleer Güç Santralı, dört ünite olarak toplam 4800 MWe güç üretecek ve santralların ömrü ise 60 yıl olacaktır. Yakıtları, düşük zenginleştirilmiş Uranyum yakıt olup yakıtlar Rusya tarafından üretilemcektedir.
Şekil 1 Akkuyu NGS Projesi
Türkiye’nin katkısının olabildiğince fazla olmasının benimsendiği projede, (yardımcı sistemler kapsamında düşünülen ve) bir Türk firma tarafından üstlenilen deniz yapılarına ilişkin ilk temel atma töreni Nisan 2015 de gerçekleştirilmiştir. Haziran 2017’de ise EPDK tarafından 49 yıllığına Akkuyu NGS’ye elektrik üretim lisansı verilme işlemi tamamlanmıştır. Ekim 2017’de de ilk üniteye ilişkin inşaat izni alındıktan sonra Aralık 2017’de sahada şantiye çalışmaları başlamıştır. Santralın birinci ünitesi için “İnşaat Lisansı”nın alınmasını takiben 3 Nisan 2018 tarihinde Akkuyu NGS’nin 1. ünitesinin Temel Atma Töreni (Rusya ve Türkiye Devlet Başkanlarının) yer almasıyla gerçekleştirilmiştir. Böylelikle ilk üniteye ilişkin kapsamlı inşaat başlamıştır.
Öte yandan, Nükleer Güç Santralı (NGS)’nın ağır ve hacimli ekipmanlarının taşınmasında kullanılacak olan Akkuyu mevkiindeki limanın doğu terminal inşaatı da tamamlanmıştır. Mayıs 2019’da Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı’ndan “Liman İşletme İzni” de alınmıştır. Yine büyük ve ağır ekipmanların yerlerine yerleştirilmesinde kullanılacak 3000 ton kapasiteli (paletli özel bir) vinç Ağustos 2019’da sahaya getirilmiş ve konuşlandırılmıştır.
Akkuyu Nükleer Güç Santralı 1. Ünitesi İnşaatı
Saha alt yapısı hazırlandıktan sonra, Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın 1. Ünitesinin ilk büyük ekipmanı bulunan “Kor Tutucu” sahaya getirilmiş ve paletli özel vinç ile yerine yerleştirilmiştir. Bilindiği üzere “Kor Tutucu”, halen konvansiyonel nükleer santrallar için “+3. Nesil” olarak nitelenen gelişkin nükleer güç reaktörleri için tasarımlanan pasif güvenlik sistemlerinin en önemli elemanını oluşturmaktadır.
Kor Tutucu, nükleer güvenlik açısından önem taşıyan bir eleman olup 150 ton mertebesinde ağırlığa sahip bulunmaktadır. Bu eleman, hidrolik testlerinin yapılmasını takiben inşaat sahasına getirilmiştir. Ayrıca 1. Ünitenin buhar jeneratörlerinin yapımı de tamamlanmış ve sahaya kadar ulaştırılmıştır. Böylelikle, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 1. Ünitesinin en önemli parçaları konusunda önemli ilerleme kat edilmiş bulunmaktadır.
Birinci üniteye ilişkin büyük elemanların yerleştirilmesiyle beraber ilk üniteye ilişkin çift katlı özel bir yapı olan “Dış Güvenlik Kabuğu”nun ilk katmanının montaj işlemine başlanmış ve takiben ikinci katının da inşası başlamıştır. Bu üniteye ilişkin (yakıt yüklemeler ve ekipman taşınmasında kullanılacak) Kren vincinin de yerleştirilmesinden sonra bu üniteye ilişkin kubbe yapısı da tamamlanmıştır (Şekil 1). Akkuyu Nükleer Güç Santralı için bir başka gelişme; buhar türbinine monte edilecek “Kondansör”e ilişkin bazı parçaların da tamamlanarak Akkuyu’ya gönderilmesi olmuştur.
Şekil 2 Akkuyu NGS 1. Ünitesinde Gelinen Son Durum
Son olarak, 1. Ünite için ilk parti nükleer yakıt Nisan 2023’te sahada teslim edilmiş bulunmaktadır. Önemli bir gelişme olan nükleer yakıtın teslimine ilişkin bir Tören 27 Nisan 2023 tarihinde Akkuyu’da yapılmış ve resmi teslim gerçekleştirilmiştir. Türkiye ve Rusya Devlet Başkanlarının Video Konferans yoluyla katıldığı Tören’de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü de yer almıştır.
Türkiye ve Rusya Devlet Başkanlarının verdiği onayla nükleer yakıtlar “Taze Yakıt Depolama Tesisi”ne alınmıştır. Bunun bir göstergesi olarak Akkuyu NGS sahasında “Barış İçin Atom Bayrağı”nın göndere çekilmesi gerçekleştirilmiştir. Rosatom Genel Müdürü tarafından, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na yakıtların uygun olarak teslim edildiğini teyit eden bir “Sertifika Plaket” takdimi de yapılmıştır. Böylelikle, Türkiye kendi topraklarında nükleer enerji üretim teknolojilerini geliştiren ülkeler topluluğuna katılmış olmaktadır.
Akkuyu NGS ‘nin 1. Ünitesinin Türbin binası da önemli ölçüde tamamlanmış bulunmaktadır (Şekil 1). Bu bağlamda, 1. Ünitede inşaat aşamasında dikkat çekici ilerleme sağlanmış olmaktadır. Önümüzdeki bir yıl içinde “İşletme Lisansı”nı alması beklenmektedir. Böylelikle Akkuyu NGS’nin ilk Ünitesi elektrik üretimine geçecek duruma gelmiş olacaktır.
Akkuyu NGS’de Diğer Ünitelerde Durum
Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın 1. Ünitesinden ayrı, diğer ünitelerine ilişkin de bazı önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İkinci ünite için 30 Kasım 2018 tarihinde “İnşaat Çalışmalarına Başlama İzni” alınmış ve Ocak 2019’da 2. Güç ünitesi tesisleri için temel kazı çalışmalarına başlanmıştır. Takiben, 2. Güç ünitesi temel beton dökme çalışmaları 8 Mart 2019 tarihi itibariyle tamamlanmış ve 2. Üniteye ilişkin kor tutucu da yerleştirilmiş bulunmaktadır.
Ayrıca, 2. Üniteye ilişkin önemli nükleer reaktör sistem ve ekipmanlarının içinde yer aldığı Dış Güvenlik Kabuğu yapısı inşaatında önemli gelişme sağlanmıştır. Bu üniteye ilişkin Türbin binasına ilişkin inşaatta da ilerleme kaydedildiği görülmektedir.
Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nin 3.ünitesinin de zemin hazırlanması çalışmalarıyla birlikte bu ünite için de “İnşaat Lisansı” alınmış bulunmaktadır. Bu ünitenin Dış Güvenlik Kabuğu inşaatına da başlanmış olduğu gözlenmektedir.
Dördüncü ve son üniteye ilişkin olarak halen “İnşaat Lisansı” verilmiş bulunmaktadır. Bir başka deyişle Akkuyu NGS projesinde yer alan 4 güç reaktörü ünitelerinin hepsi için “İnşaat Lisansı” alınmış olmaktadır. Bu üniteye ilişkin de inşaat çalışmaları ilerlemektedir.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşaatının tüm aşamaları, ulusal bir kuruluş olan “Nükleer Düzenleme Kurumu” tarafından takip ve kontrol edildiği gibi uluslar arası bağlamda da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından takip edilmektedir. Bir başka deyişle inşaat bütünüyle denetlenmektedir.
Akkuyu Nükleer Güç santralında çalışacak nitelikli Türk elemanların yetiştirilmesi de bir diğer önemli konuyu oluşturmaktadır. Bu bağlamda, (Rusya ile varılan anlaşma kapsamında) konuya ilişkin olarak Türkiye’den Rusya’ya eğitime gönderilen öğrenciler bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı eğitimlerini tamamlayarak Türkiye’ye dönmüş ve Akkuyu NGS’de çalışmaya başlamış bulunmaktadırlar.
Sonuç
Burada şunu belirtmek yerinde olacaktır ki; Akkuyu Nükleer Güç santralının birinci Ünitesinin inşasında hayli önemli aşamalar kaydedilmiş bulunmaktadır. Gelinen aşamaya ilişkin (2018’de 1. Üniteye ilişkin olarak İnşaat Lisansının alınmasından bu yana) geçirilen süreç bağlamında 1. Ünite inşaatı hayli hızlı ilerlemiştir denebilir.
27 Nisan 2023 Tarihinde Akkuyu Sahasında gerçekleştirilen “İlk Yakıt Getirme Töreni” ile Akkuyu NGS artık “Nükleer Tesis” kategorisinde yer almaktadır. Bir başka deyişle, Akkuyu NGS; Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü’nün şahitliğinde verilen “Resmi Sertifika Plaketi” ve göndere çekilen “Barış İçin Atom” Bayrağı” ile “Nükleer Tesis” olarak tescillenmiş olmaktadır.
Öz olarak belirtmek gerekirse; artık Akkuyu NGS, yerleşim alanında “Nükleer Madde” bulunan bir “Nükleer Tesis” niteliği kazanmıştır. Böylelikle Türkiye, kendi topraklarında nükleer enerji üretim teknolojilerini geliştiren ülkeler topluluğuna katılmış olmaktadır.