11.7 C
İstanbul
Perşembe, Nisan 24, 2025

ABD Resesyonla Karşı Karşıya

Must read

ABD ile Çin arasında uzun süredir devam eden ticaret savaşında gerilim tırmanmaya devam ediyor. Taraflarca uygulamaya konulan %100’ü aşan gümrük vergileri, iki ülke arasındaki mal akışını neredeyse durma noktasına getirerek dünya ekonomisinin kırılganlığını daha da artırıyor.

Karşılıklı Misillemeler Krizi Derinleştiriyor

Nisan ayı başında Başkan Donald Trump tarafından duyurulan yüksek gümrük vergileri, Çin’in hızlı ve benzer nitelikteki adımlarıyla karşılık buldu. Kısa süre içerisinde her iki ülke de ithalat kalemlerine %125 düzeyinde ek vergiler uygulayarak, ticaretin seyrini belirleyici ürünleri hedef aldı. Bu yeni tarifeler; ABD’nin tarım ve ileri teknoloji ürünlerinden, Çin’in tekstil ve oyuncak gibi ihracat yoğun sektörlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Trump’ın Ticaret Anlayışı, Önce Amerika

Başkan Trump, bu sert ticaret politikalarını, dış ticaret açığını kapatma ve üretimi yeniden ülke içine çekme stratejisinin vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor. Ona göre, kısa vadede yaşanacak maliyet artışı, uzun vadede elde edilecek stratejik kazanımlar karşısında ihmal edilebilir. Trump’ın bu yaklaşımı, küresel ticaret ağlarına karşı daha içine kapanık bir ekonomik vizyonu da yansıtıyor.

ABD Ekonomisinde Gerileme Tehlikesi

Ancak bu politikaların ülke ekonomisinde ciddi yan etkilere yol açma ihtimali göz ardı edilemiyor. Özellikle tedarik zincirlerinde yaşanabilecek aksaklıklar; otomotivden kimyaya, elektronikten tüketici ürünlerine kadar pek çok sektörde üretim maliyetlerini artırabilir. Beklentilere göre, yılsonuna kadar enflasyonun %4’e çıkması ve faiz oranlarının %5-6 seviyelerine yükselmesi, ekonomik durgunluk ihtimalini gündeme getirebilir.

En kötü senaryolar arasında, yatırımcı güveninin sarsılması, sermaye kaçışı ve ABD dolarına olan küresel güvenin azalması öne çıkıyor. Son günlerde doların Euro karşısındaki değer kaybı %5’e yaklaşırken, hazine tahvili faizlerinde 50 baz puanlık artış yaşandı. S&P 500 endeksinin %7,6 oranında değer kaybetmesi, piyasaların bu gelişmelere olumsuz tepki verdiğini gösteriyor.

Çin İç Piyasayı Canlandırmaya Odaklanıyor

Çin yönetimi ise iç talebi canlandırarak krizin etkilerini sınırlandırma çabasında. Üreticilerin önemli bir kısmı gelirlerini iç satışlardan elde ederken, ABD’ye olan ihracatın genel ihracat içindeki payı %3’ün altında kalıyor. Bu bağlamda Çin hükümeti, özellikle KOBİ’leri destekleyen teşvik paketlerini artırmayı planlıyor. Ancak dış piyasalardaki belirsizlikler ve finansman maliyetlerindeki artış, bu stratejinin etkisini sınırlayabilir.

Ortak Ülkeler İçin Zor Bir Dönem Başladı

Ticaret savaşının etkisi, yalnızca iki büyük güçle sınırlı değil. Arada kalan ülkeler, kendi sanayilerini korumak ya da ABD’nin çizdiği yola paralel hareket etmek gibi tercihlerle yüzleşmek zorunda kalabilir. Bu, Asya-Pasifik bölgesinde tedarik zinciri değişikliklerine neden olabilir. Çin’in bu durumu lehine çevirebilmesi için, ihracat yaptığı ülkelere güven vermesi ve dengeleyici ticaret önlemleri alması kritik önem taşıyor.

Küresel Ekonomide Yeni Dönem Kapıda

ABD-Çin hattındaki bu gerilim, sadece iki ülkenin değil, tüm dünyanın ekonomik düzenini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Bu süreçte alınacak politik kararlar, küresel yatırımcıların ve üreticilerin yönünü belirleyecek. Özellikle çok taraflı ticaret yapılarının geleceği, önümüzdeki aylar içinde daha net ortaya çıkacak.

- Advertisement -spot_img

More articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -spot_img

Latest article