19.5 C
İstanbul
Pazar, Haziran 8, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 158

Enerji ve terör

Ülkemizin refahı ve olumlu gelişimi noktasında ilk tehdit terörün hedefinin Türkiye’nin enerji zenginliğini kullanamaması olduğu gerçeğini bazı kesimler görmezden geliyor.

Ne zaman yurt içinde veya yurt dışında ülkemiz bir enerji hamlesi yapsa hemen terörün hedefi oluyoruz.

Yurt dışından petrol ve doğalgaz ithaline gerek duymadan kendi enerjilerimizi kullanmamız için ilk etapta terörden kurtulmamız gereklidir.

Dört tarafı doğal gaz üreticisi ülkeler ile dolu olan Türkiye özellikle Avrupa için enerji lojistiği nedeniyle kilit ülke durumundadır.

2009-2011 yılları arasında Katar-Suriye-Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğru yön çizen doğal gaz boru hattı projelerinin hayata geçirilmek üzere iken, Suriye lideri Esad’ın buna karşı çıkması gerçeği hepimizin hafızalarında yerini koruyor.

Esad’ın, Türkiye’nin enerji konusunda Avrupa’ya karşı güçlü duruma gelmemesi için birileri tarafından piyon olarak kullanıldığını ve bu asli görevi neticesinde kendi halkını ölüme ve sürgüne terk ettiğini biliyoruz.

 

ŞEYL GAZI REZERVLERİ TERÖR İLE ENGELLENMEYE ÇALIŞILIYOR

Esad kullanılarak iptal edilen bir çok enerji projesine ek olarak Güneydoğu’da kayda değer miktarda bulunan şeyl gazı rezervlerinin kullanılması ise PKK terörü ile engellenmeye çalışılmıştır.

Kürt halkının huzuru noktasında bir misyonu olduğunu iddia eden örgüt Türkiye’nin enerji rezervlerini kullanmasına engel olmak için bölge halkına kan kusturmaktan çekinmemiştir. Ortaya çıkan tabloyu hepimiz görüyoruz. Şehitlerimiz, Şehit aileleri ve masum bölge halkı zarar görmüş örgüt emir aldıkları güçlere karşı sözünü yerine getirmiş, para, silah ve mühimmatlarına kavuşmuştur.

 

3 TRİLYON METREKÜP GAZ VE 90 MİLYAR VARİL PETROL

Güneydoğu’da ciddi miktarda şeyl gazı rezervleri bulunmaktadır. 3 trilyon metreküp gaz ve 90 milyar varil şeyl petrolü bilim insanlarının araştırmaları sonucunda tespit edilmiştir.

Şeyl gazı dışında Etan, butan gibi doğalgaz sıvıları içeren gazlarda Güneydoğu Anadolu havzasında bulunmakta olup, 200 milyar metreküp olarak hesaplanmıştır.

Kaya gazı da denilen şeyl gazı organik yönden zengin olmakla birlikte özel çalışmalarla üretilen yanıcı bir gazdır.

 

TÜRKİYE’NİN 200 YILLIK ENERJİ TÜKETİMİNE DENK GELMEKTEDİR

Diyarbakır, Mardin, Gaziantep, Batman, Adıyaman, Siirt, Kilis, Şanlıurfa, Şırnak, Hakkari’de rezervler yoğun olarak bulunmaktadır. Bu enerji kaynakları ülkemizin 200 yıllık enerji tüketimine denk gelmektedir.

200 yıl yurt dışından petrol ve doğalgaz almadan kendi enerji kaynaklarımızı kullanırsak, ülkemizin ekonomik açıdan nasıl güçlenebileceğini ve insanımızın nasıl bir refah içerisinde yaşayabileceğini hiç düşündünüz mü?

 

HAYAL BİLE ETMEMEMİZ İÇİN BİZANS OYUNLARI SERGİLENİYOR

Hayal etmek bile güzel ama hayal etmemize bile izin vermemek adına ülkemiz üzerinde ciddi Bizans oyunları sergilenmektedir.

 

TERÖRLE MÜCADELE İLK ÖNCELİĞİMİZDİR

O nedenle terör bizim ilk mücadele etmemiz gereken unsurdur. El birliği ile bu terör belasından kurtulabilirsek, 100 yıllık geçmişimizden daha önceki geçmişimiz gibi güç, huzur ve adaletli bir ülke konumuna gelerek dünya da söz sahibi olabiliriz.

Türkiye ne zaman enerji alanında özel bir vizyon yakalasa, terör hemen birileri tarafından devreye sokuluyor.

Türkiye son yıllarda özellikle Enerji Bakanlığının projeleri nedeniyle hızlı gelişti. Aniden jeopolitik önemi büyük olan projeler ard arda faaliyete geçirildi.

 

ZENGİN GAZ YATAKLARI NEREDE İSE TERÖR ORADA

Ülkemizde oynanan oyunları iyi okursak terörün olduğu yerlerin zengin gaz yataklarımızla dolu yerler olduğunu görebiliriz.

Dünya’ya zulüm edenler Türk milletinin ekonomik olarak gelişerek yeniden dünyaya adalet getirmesinden çekiniyorlar.

Ama unutulmaması gereken en önemli gerçeği görmezden geliyorlar.

O gerçek, “ALLAH’IN DEDİĞİ OLUR” gerçeğidir.

Dünya ülkeleri gibi Nükleer enerji kullanacağız

Türkiye’de Enerji Ekibine özel açıklamalarda bulunan Enerji Bakanı Berat Albayrak, “Dünya’nın kullandığı ve avantaj sağladığı Nükleer Enerji’den vazgeçmemizi isteyenler Türkiye’nin ekonomik olarak yetersiz kalmasını arzu edenlerdir” diyerek konuştu.

NÜKLEER KABUL GÖRMÜŞ BİR ENERJİ KAYNAĞIDIR

Türkiye’nin nükleer enerji yatırımından vazgeçmesinin kesinlikle ülke ve bölge menfaati için mümkün olmadığını dile getiren Bakan Albayrak, “Nükleer Enerji dünyada kabul görmüş ve çok uzun yıllar öncesinden bu yana vazgeçilmez bir kaynak olmuştur. Türkiye’nin bu enerjiden faydalanmasının önüne engeller koymaya çalışan çevreleri anlayabilmiş değiliz” diyerek tüm ülkeler için vazgeçilmez olan nükleerin ülkemiz içinde artık vazgeçilmez olduğunun altını çizdi.

ENERJİ’DE DIŞA BAĞIMLI OLMAKTAN NÜKLEER İLE KURTULACAĞIZ
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak için çalıştıklarını söyleyen Albayrak, “Enerjimizi kendimiz için hızlı ve etkin bir şekilde bazı düzenlemeleri hayata geçirdik” dedi.

ZENGİN KÖMÜR REZERVLERİMİZ BİR AVANTAJDIR
Albayrak, “Yerli kömür kullanarak yurdumuzun enerji kaynaklarını değerlendireceğiz. Ciddi bir yerli kömür rezervimiz var ve bunu acilen devreye sokmak gibi bir amacımız olmalıdır” dedi.

Enerji sektörünün finansal durumu değerlendirildi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye Bankalar Birliği yönetimindeki bankaların genel müdürleri ile İstanbul’da bir araya geldi. Toplantıda enerji sektörünün finansal durumu değerlendirildi.

Devam eden ve planlanan projeler kapsamında hayata geçirilebilecek finansman modelleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.

Beylerbeyi Sarayında enerji finansmanı konusunda gerçekleşen toplantıda konuşan Bakan Albayrak, sözlerine katılımcılara teşekkür ederek başladı.

Bakan Albayrak, “Enerji sektörü, geldiğimiz günden beri Türkiye’nin gündeminde. Türkiye’nin ekonomi ajandasını işgal eden sektörlerden biri. Enerjinin finans sektörü ile ilgili dününü, bugününü ve yarınını, sektörün yaşadığı sorunları, fırsatları ve gelecek hedeflerini sizlerle konuşmak istedik. Biz bugün sizleri dinlemeye geldik.” dedi.
Basına kapalı gerçekleşen toplantıda enerji sektörünün finansal durumu değerlendirildi, devam eden ve planlanan projeler kapsamında hayata geçirilebilecek finansman modelleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.

Mazot yerine doğalgaz kullanımı yaygınlaşacak

Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR, Türkiye’nin ana ticaret yolları üzerinde konumlandırdığı perakende OTO-CNG istasyon ağı “SOCAR CNG” ile Türkiye’yi “Mavi Koridor” (Blue Corridor) ile tanıştırıyor.

Türkiye, SOCAR ile uçtan uca Mavi Koridorda (Blue Corridor)

Akaryakıt ve doğalgaz satışları konularında faaliyet gösteren SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş. (SOCAR Dağıtım), AB’nin temiz yakıt stratejisi kapsamında Avrupa çapında orta ve uzun yol taşımacılığı yapan ağır ticari nakliye araçlarının dizel yakıt kullanımına alternatif olarak doğalgaz kullanımını geliştirmek amaçlı başlattığı “Mavi Koridor” (Blue Corridor) benzeri bir projeyi, Türkiye’nin ana ticaret yolları üzerinde konumlandırdığı ve Türkiye’nin en geniş perakende OTO-CNG ağı olan “SOCAR CNG” istasyonları ile hayata geçiriyor

Belli bir büyüklüğe ulaşan “SOCAR CNG” istasyon ağı sayesinde Avrupa’nın bir ucundan yola çıkan CNG’li araçlar Türkiye’de “SOCAR CNG” tarafından oluşturulan koridor ile CNG tedariği sıkıntısı çekmeden yollarına devam edebilecekler.

SOCAR, Türkiye’nin Ana Ticaret Güzergâhındaki “Türkiye Mavi Koridor” CNG İstasyon Ağını Tamamladı

Akaryakıt ve doğalgaz satışları konularında faaliyet gösteren SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş. (SOCAR Dağıtım), İstanbul – İzmir ve İstanbul – Ankara – Mersin’i bağlayan ana ticaret yolları üzerinde konumlandırdığı “SOCAR CNG” istasyonları ile akaryakıta göre daha ekonomik ve çevreci olan CNG alternatifini akaryakıt çeşitleri ile birlikte Türk tüketicisine sunmak üzere hizmet vermeye başladı.

Bugüne kadar özellikle yerel yönetimler tarafından toplu ulaşım için kullanılan otobüslerde ve sadece şehir içinde kullanılabilen CNG, ihtiyaca cevap verebilecek bir dağıtım ağı olmadığı için tüm cazibesine rağmen şehirlerarası yollarda faaliyet gösteren ağır vasıta kullanıcıları kamyon ve otobüsler tarafından kullanılamıyordu.

Pazardaki bu ihtiyaç doğrultusunda yatırımlarına öncelik veren SOCAR, iki yıldır süren çalışmalarını tamamladı. Türkiye’nin ana ticaret yolları güzergâhına göre oluşturulan hattın ilk bölümü, Gebze Şekerpınar’da inşa edilen ilk istasyonla başlayarak, Bolu, Ankara ve Aksaray’da hayata geçirilen istasyonlar üzerinden Mersin istasyonuna kadar ulaşıyor. Hattın ikinci bölümü ise yine Gebze’yi Bursa Gemlik, Bursa Mustafakemalpaşa ve İzmir Kemalpaşa istasyonları ile İzmir’e bağlıyor.

Yaklaşık 200-250 km’lik aralar ile konumlandırılan ve son teknoloji ekipman kullanılarak inşaa edilen bu sekiz yeni CNG istasyonu sayesinde, İstanbul, Ankara, Mersin, Bursa, İzmir gibi ticaretin kalbinin attığı büyük merkezleri birbirine ve çevre illerine bağlayan yollarda çalışan araçlara yepyeni, ekonomik ve çevreci bir yakıt alternatifi sunulmuş oluyor.

CNG alternatifinin yanısıra motorin, benzin ve LPG’nin de tüketiciye sunulduğu yenilikçi SOCAR CNG istasyonlarının sayısının 2016 yılı içerisinde artması hedefleniyor.

CNG Dönüşümünde Teknolojik Devrim SOCAR “Dual System”

SOCAR’ın, oto CNG’yi tüm Türkiye’de ulaşılabilir kılma hedefi sadece istasyon yatırımları ile sınırlı değil. Bugüne kadar tüketicinin ihtiyacına cevap verecek istasyon ağının olmaması sebebi ile şehiriçi toplu taşımacılık ile sınırlı kalan CNG’li araç parkının büyütülmesini amaçlayan SOCAR, dizel araç kullanıcılarının da araçlarını yenilemeden CNG’nin avantajlarından yararlanabilmesi için araç dönüşüm konusunda da önemli bir AR-GE çalışmasına imza attı.

SOCAR’ın iki yıldır devam ettirdiği program çerçevesinde dizel araçların hem normalde olduğu gibi motorin, hem de daha ekonomik olan CNG’yi tüketmesini sağlayan “DUAL SYSTEM” geliştirildi. DUAL SYSTEM teknolojisi taşıyan araçlarda, aracın dizel özelliğini kaybetmeden CNG tüketilmesi sağlanıyor. Motorin ile birlikte ve aynı anda tüketilen CNG yakıt giderlerinde önemli derecede tasarruf edilmesi sağlanmakta.

Motorin Tüketiminde % 70’e varan oranda azalma, büyük tasarruf.

DUAL SYSTEM, aracın tükettiği motorin yerine CNG kullanılmasını sağlayarak ekonomi sağlıyor. Dizel araçlarda %70’e varan oranda gaz tüketen sistem, kalan %30 için yine motorin tüketiyor CNG birim maliyet açısından diğer yakıtlara göre daha ucuz olduğu için toplamda önemli bir maliyet avantajı getiriyor.

24 Saatte Hızlı Dönüşüm İstenirse Motorine Geri Dönüşüm

“DUAL SYSTEM”, motora kolay ve kısa sürede uygulanması, maliyetinin düşük olması, aracın deposunda gaz kalmaması halinde sadece motorinle hiç bir sıkıntı yaşamadan seyahatine devam edebilmesi ve istendiği takdirde aracın satışında sökülüp geri alınabilmesi gibi öne çıkan avantajları sebebiyle de tercih edilmekte.

Menzil Sıkıntısına Son

DUAL SYSTEM’in sağladığı en önemli özelliklerden biri de menzil sorununun olmaması. Sistem aracın orijinal menzilini daha da uzatarak motorin + CNG yakıt kullanımıyla 600 km’ye kadar CNG ikmali yapmadan yol yapmayı mümkün kılıyor. Ayrıca istenirse araç sadece motorin kullanılarak orijinal performansıyla çalışmaya da devam edebiliyor. CNG’nin geleneksel yakıtlara göre daha temiz ve daha verimli yanan bir yakıt olması sebebiyle kalıntı ve siyah duman bırakmıyor bu sayede bakım süreleri uzuyor ve servis giderleri dolayısıyla işletme maliyeti düşüyor.

Türkiye’nin havasını temizliyoruz!

CNG insan sağlığına en büyük hasara yol açan partikülleri üretmeyen bir yakıt. Kilometre başına %20 oranında daha düşük CO2 salınımına sahip. Egzoz emisyonlarında büyük bir düşüş sağlıyor. Sera etkisi gazlarında %20 oranında bir azalmaya sebep oluyor. Yeni nesil CNG’li araçlar benzinli ve dizel yakıtlı araçlara göre; karbon monoksitte; (CO) yüzde 76, benzende yüzde 97’nin üzerinde, ozona zararlı hidrokarbonlarda yaklaşık % 90, partiküllerde yüzde 99 ve üzerinde bir azalma sağlayan çevreyi etkileyici toksik ve korozif atıklar üretmediğinden diğer fosil yakıtlara göre en temiz yakıt olarak görülüyor.

SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş CEO’su Mutluay Doğan:

SOCAR DUAL SYSTEM ile dönüşüm ve menzil problemlerini, SOCAR CNG istasyonları ile de ulaşılabilirlik sıkıntısını ortadan kaldırıyoruz.

Azerbaycan, Dünya’daki sayılı petrol ve doğal gaz yataklarına sahip ve Dünya’nın en eski petrol ve doğalgaz üreticisi ve ihracatçısı. SOCAR ise Azerbaycan’ın devlet şirketi olarak tüm bu petrol ve doğal gaz kaynaklarından sorumlu tek kurum. SOCAR, Hazar bölgesinde bulunan yer altı petrol ve doğalgaz kaynakları ve önemli yatırımları ile dünyanın en köklü petrol şirketlerinden.

SOCAR olarak kendi gazımızı, kendi kaynağımızdan, kendi boru hattımızla getirip bilgi ve deneyimimizle birleştirdik. Böylece ekonomik bir alternatif yakıt türü olan çevre dostu, temiz, güvenli CNG konusundaki yatırımlarımız ortaya çıktı.

2050 yılına kadar dünya çapında yollardaki araç sayısının 2 milyara ulaşacağı ve bunların tükettiği enerji miktarının da ikiye katlanacağını öngörülüyor. Bilim adamları ve mühendisler, on yıllardır geleneksel ulaşım yakıtları olan benzin ve motorine, temiz ve ekonomik alternatifler arıyor.

Dünyada, özellikle kaya gazı ile olağanüstü bir doğalgaz devrimi yaşanan ABD’de, ulaşım araçlarında CNG (sıkıştırılmış doğalgaz) kullanımı hızla artıyor. Avrupa’da ağır ticari araçların CNG ve LNG kullanımını desteklemek ve geliştirmek için AB destekli stratejik projeler geliştiriliyor ve “Mavi Koridor” (Blue Corridor) projesi gibi akıllı taşımacılık koridorları oluşturuluyor. Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak CNG’nin kullanımı ülkemizde de son yıllarda başta şehir içi toplu taşıma araçları olmak üzere yaygınlaşıyor.

SOCAR olarak misyonumuz akaryakıtın ekonomik, güvenli ve temiz bir alternatifi olan CNG’yi Türk tüketicisine tanıtmak ve onu hem Türk tüketicisi hem de Avrupa’nın bir noktasından CNG’li araçlar ile Türkiye üzerinden geçmek isteyen sürücüler için ulaşılabilir kılmak.

Bu amaçla ilk etapta kuzeyden güneye, batıdan doğuya, İstanbul-İzmir ve İstanbul-Ankara-Mersin hattında oluşturduğumuz “Türk Mavi Koridor ”un daha da uzaması için yatırımlarımız devam ediyor.

Biliyoruz ki firmaların en büyük giderini yakıt kalemi oluşturmakta. Firmalar için yakıtta kazanacakları en küçük avantaj bile büyük bir değer. Biz müşterilerimize sunduğumuz geleceğin yakıtı CNG ve geliştirdiğimiz DUAL SYSTEM teknolojisi ile araçlarının çok büyük oranda motorin yerine daha ucuz ve temiz bir alternatif olan doğal gaz tüketmesinin önünü açıyoruz.

Bu sayede filo sahipleri, kamyon sahipleri, otobüs şirketleri, kargo firmalarını, uzun yol yapan tüm araçları CNG’nin avantajı ile tanıştırmak istiyoruz.

SOCAR DUAL SYSTEM ile dönüşüm ve menzil problemlerini, SOCAR CNG istasyonları ile de ulaşılabilirlik sıkıntısını ortadan kaldırıyoruz. Geleceğin yakıtıyla bugünden kazandırıyoruz.

SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş. Hakkında

SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş.; Türk enerji sektörüne 2008 tarihinde PETKİM’in en büyük hissedarı olarak giren Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR’ın petrol ürünleri ve enerji dağıtımı konusunda faaliyet gösteren kuruluşudur.

Şirketin ana faaliyet alanı havacılık, deniz ve hava yakıtları ve LNG, CNG dağıtım ve ticareti konularını kapsamaktadır.

Borusan-EnBW Enerji yatırımlarına hız verdi

Rüzgâr enerjisinde Türkiye’nin lideri olmayı hedefleyen Borusan EnBW Enerji, Bandırma Rüzgar Santrali kapasite artışı, Koru, ve Mut Rüzgâr Enerjisi Santrallerinden sonra Bursa Karacabey’deki Harmanlık Rüzgar Enerjisi Santrali’nin açılışını da gerçekleştirdi.

52,8 MW kurulu güce sahip Harmanlık RES, Türkiye’nin enerji üretimine yapacağı katkının yanı sıra karbondioksit salınımının azalmasına ve çevrenin korunmasına da güçlü bir destek sağlayacak.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlarla portföyünü güçlendirmeye devam eden Borusan EnBW Enerji, Bursa’nın Karacabey ilçesinde kurduğu Harmanlık Rüzgar Enerjisi Santrali’ni (RES) resmen açarak hizmete soktu.
16 türbinden oluşan Harmanlık Rüzgar Enerjisi Santrali toplam 52,8 MW kurulu güce sahip bulunuyor. Yılda 90.000 ton karbondioksit salınımı azaltması beklenen santral, lisans ömrü boyunca doğaya yaklaşık 2 milyon ağaca eşdeğer katkı yapacak.

“Hedeflerimize doğru ilerliyoruz”
Harmanlık RES’in açılışı nedeni ile düzenlenen törende Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Mehmet Acarla şunları söyledi:
“Borusan EnBW Enerji ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirme ve rüzgar enerjisinde sektör lideri olma vizyonuyla yoluna devam ediyor. Harmanlık RES’in açılışıyla birlikte geçen yıl başlattığımız 330 milyon ABD doları tutarında, Avrupa’nın en büyük karasal rüzgar enerji yatırımlarından biri olan yatırımımızı tamamlamaya çok yaklaştık. Koru RES, Mut RES ve Harmanlık RES’in kurulumları ile Bandırma RES’in kapasite artırımı tamamlandı. Fuatres RES de devreye girdiğinde Türkiye’ye rüzgâr enerjisinde 332 MW toplam güç kazandırmış olacağız. Yenilenebilir ve temiz kaynaklar kullanarak ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığının azalmasına katkı yapıyoruz. Yatırımlarımız aynı heyecanla devam edecek.”

Doğaya 2 milyon yeni ağaç kazandırmaya eşdeğer katkı!
Halen ticari işletmeye alınmış olan Koru RES, Mut RES ve Harmanlık RES’in toplam kurulu gücü 150 MW düzeyine ulaşıyor. Rüzgar enerjisi santralleri, kömür ve doğalgaz gibi küresel ısınmayı artırıcı karbondioksit gazı salan santrallerin yerine üretim yaptığı için bu tesisler Türkiye’de karbondioksit salınımının azalmasına ve çevrenin korunmasına ciddi katkılarda bulunacaklar. Karbon salınımının azalmasına Harmanlık’ın yılda 90.000 ton, Koru’nun 108.000 ve Mut santralinin de yaklaşık 85.000 ton katkı yapması bekleniyor. Bu santrallerin her biri doğaya 2 milyon ağaç kazandırılmasına eşdeğer katkı yapacak.

Ürdün Prensi Assem Bin Nayef işbirliği başlatıyor

Akıllı şebekeler; tedarikçi ve tüketici arasında karşılıklı elektronik iletişimin sağlanması amacıyla akıllı sayaç ve izleme sistemlerinin elektrik şebekelerine eklenerek kullanıcı güvenliğinin sağlanması gereken bir sistem.
Enerji kayıplarını önleyerek ihtiyacı karşılamak, sistemlerde oluşan teknik arızaların hemen giderilmesini sağlamak akıllı şebeke sistemlerini uygulamak ile mümkün. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda düzenlenecek olan ICSG 4. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongresi Uluslar arası platformda sektör liderlerini Türkiye ‘de bir araya getirecek. Bu kapsamda ilk kez Türkiye’ye gelecek olan Ürdün Prensi Assem Bin Nayef ICGS ile ekonomik iş birliklerini başlatacak.

ULUSLARARASI ENERJİ ZİRVESİ’NDEN TÜRKİYE’YE
UGETAM Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda “Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre” Başkanı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç ,Uluslararası Ürdün Enerji Zirve’si için Ürdün Prensi Assem Bin Nayef’in davetlisi olarak enerji sektörünün önemli buluşma noktası olan, Başkent Amman’da gerçekleşen “International Jordan Energy Summit 2015 ” (JIRES 2015) zirvesine katıldı.

Üç günlük zirve boyunca; Prens Assem Bin Nayef ve Arap Yenilenebilir Enerji Komisyonu (AREC) Başkanı Mohammed Al Taani başta olmak üzere üst düzey bürokratlar ve enerji sektörü yöneticileri ile ikili görüşmelerde bulunarak UGETAM AŞ’nin faaliyet alanlarından; eğitim, belgelendirme, teknolojik hizmetler, denetim, muayene ve yenilenebilir enerji konuları ile bilgilendirmede bulundu. UGETAM İstanbul merkez olmak üzere 3 bin kilometre yarıçaplı daire içinde bulunan bütün ülkelerin doğalgaz eğitimi ve doğalgaz cihazları test-sertifikasyon hizmetlerini karşılıyor. UGETAM aynı zamanda Ortadoğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika’daki enerji altyapı ihtiyacı ve donanımını karşılamak konusunda merkezi rol üstleniyor ve bu bölgede bir eşi benzerinin olmaması ile dikkat çekiyor.

AKILLI ŞEBEKELERDE EN ÖNEMLİ ADIM ICSG 2016
Akıllı şebeke ve şehir sistemleri doğrultusunda düzenlenecek ICSG 2016, akıllı ulaşım sistem araştırmacıları, uygulayıcıları, geliştiricileri ve kullanıcıları için üstün fikirleri ve üst düzey teknoloji ürünlerini tartışmak ve keşfetmek, teknikleri, araçları ve deneyimleri paylaşmak için uluslararası önemli bir platform.
20-21 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan “4. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı”na, Ürdün Prensi Assem Bin Nayef‘in katılacağını açıklaması, iki ülke arasındaki ticaret hacmini geliştirmek açısından önemli bir adım.

Obama’nın Danışmanı John McDonald ICSG’ye geliyor

ABD Başkanı Barack Obama Paris Anlaşması’nın iklim değişikliğiyle mücadelede bir dönüm noktası olduğunu ve anlaşmanın iklim krizinin çözümü için dünyanın ihtiyacı olan sürdürülebilir çerçeveyi oluşturduğunu belirtti.

Bu tür çalışmaların öneminin tüm dünya ülkelerinin her birinin ayrı önem arz ettiği düşünülürse; Bu kapsamda enerji kullanımı verimliliği açısından 2023 hedefleri doğrultusunda “Akıllı Şebekelerde Yol Haritası” belirlenerek Türkiye adına ilk ve en önemli adım atılacak. Bu kapsamda Obama’nın Enerji Baş Danışmanı John McDonald “her yönüyle dünyada akıllı şebekeler ve şehirlerin mevcut durumu ve geleceği” hakkında son gelişmeleri duyurmak için ICSG İstanbul’a katılacak.

Akıllı şebekeler; tedarikçi ve tüketici arasında karşılıklı elektronik iletişimin sağlanması amacıyla akıllı sayaç ve izleme sistemlerinin elektrik şebekelerine eklenerek kullanıcı güvenliğinin sağlanması gereken bir sistem. Enerji kayıplarını önleyerek ihtiyacı karşılamak, sistemlerde oluşan teknik arızaların hemen giderilmesini sağlamak akıllı şebeke sistemlerini uygulamak ile mümkün. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda düzenlenecek olan ICSG 4. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongresi Uluslararası platformda sektör liderlerini Türkiye ‘de bir araya getirecek.

ICSG kapsamında düzenlenecek paneller Dünya’da alanında en önemli isimleri de Türk işadamları ve uzmanlar ile bir araya getirme fırsatı sunacak.

“Her yönüyle dünyada akıllı şebekeler ve şehirlerin mevcut durumu ve geleceği” paneline katılacak isimler arasında; Obama’nın Enerji Baş Danışmanı John McDonald, Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü Dönem Başkanı Miroslav Begovic, 100’ün üzerinde akademik yayını bulunan Damir Novose, Alstom şebekeler direktörü Jay Giri gibi sektöre yön veren önemli isimler yer alıyor.

UGETAM Başkanı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç’ın Yürütme Kurulu Başkanlığı görevinde bulunduğu ICSG İstanbul 2016 Yürütme Kurulu Toplantısı yoğun katılım ile gerçekleştirildi. Vodafone Genel Müdürlüğünde gerçekleştirilen toplantıya; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Yavuz Erdal Kayapınar, TÜBİTAK Baş Uzmanı Dr. Erkan Danacı, BOTAŞ Başkan Yardımcısı Mürşide Taymaz, TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak, TETAŞ Genel Müdür Yardımcısı Özcan Altındağ, TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Orhan Gayretli, Statügaz Genel Müdürü Emre Yenigezer, Vodafone M2M Ürünleri Kıdemli Müdürü Halil Tekşal, HHB Expo Yönetim Kurulu Başkanı Şule Dadak Dayangaç katıldı. Fuarla eş zamanlı 2 gün sürecek olan Kongre için Bilim Kurulu tarafından oluşturulan panel içerikleri ve yurtdışından katılacak isimler de basına duyuruldu.

Akfen Holding enerji yatırımlarını artırıyor

EBRD Akfen Holding’in yenilenebilir enerji şirketlerine en büyük sermaye yatırımını yaptı.

Akfen Holding, yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren bağlı ortaklıkları Akfenhes, Akfenres, Akfen Toptan ve Holding’e devrinin ardından Karine GES’in toplam yüzde 20 hissesi için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile 100 milyon Amerikan Doları karşılığında Ortaklık Sözleşmesi imzaladı.

Akfen Holding’in bağlı ortaklıkları Akfenhes Yatırımları ve Enerji Üretim A.Ş., Akfenres Rüzgar Enerjisi Yatırımları A.Ş. ile birlikte güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren ve Holding’e devri için hisse satış sözleşmesi imzalanan Karine Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne (Karine GES) yatırım yapması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yapılan görüşmeler sonuçlandı.

100 milyon dolarlık ortaklık sözleşmesi Akfen Holding, yapılan görüşmeler neticesinde yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren bağlı ortaklıkları Akfenhes, Akfenres, Akfen Toptan ve Holding’e devrinin ardından Karine GES’in bir çatı altında toplanarak yapılandırılacak olan yenilenebilir enerji şirketinin toplam yüzde 20 oranındaki hisseleri için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile 100 milyon Amerikan Doları karşılığında ortaklık sözleşmesi imzaladı.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Akfen Holding CEO’su Süha Güçsav, enerji sektöründeki yatırımların Şirketin büyüme hedefleri kapsamında önemli bir yer tuttuğunu ifade ederek, “Yapılandırılacak yenilenebilir enerji şirketine EBRD tarafından aktarılacak tutarlar halen devam eden yatırımlar ve bundan sonra karar verilecek yeni yatırımların gerçekleştirilmesinde kullanılacak” dedi.

Yenilenebilir enerjide en önemli oyunculardan biri olacak Akfen Holding CEO’su Güçsav, sözlerine şöyle devam etti: “Orta ve uzun vadede enerji sektörünün her alanında var olacak ve düzenli enerji üretecek dengeli bir portföy oluşturmak üzere gerekli çalışmaları yapıyoruz. Organik ve inorganik yapılar ile HES, RES ve GES projelerimizi çeşitlendirmeye devam etmeyi planlıyoruz. Bundan böyle Akfen yenilebilir enerji alanında yapacağı yatırımlar ile bu alanda en önemli oyunculardan bir tanesi olmayı planlamaktadır. EBRD ile yaptığımız ortaklık sözleşmesini bunun önemli bir adımı olarak konumlandırabiliriz.”

ŞİRKETİN SERMAYE YAPISINI GÜÇLENDİRECEK
Akfen Holding ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında imzalanan ortaklık sözleşmesinin, Akfen Enerji Grubu’nun uzun vadeli değer yaratma stratejisine ciddi katkı sağlaması amaçlanıyor. Buna göre şirketin kurumsal yönetim, şeffaflık ve hesap verebilirliğin güçlenmesi ile birlikte sermaye yapısının optimizasyonu ve EBRD’nin çok uluslu kimliği ve yerel varlığının da etkisi ile piyasa düzenleyicileri, karar vericiler ve tüm diğer paydaşlar ile daha verimli çalışabilmek konularında Akfen Enerji Grubuna önemli katkılar sağlaması bekleniyor.

Enerji Bakanı Albayrak BOTAŞ’ı ziyaret etti

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) Marmara Ereğlisi LNG Terminali’ni ve TPAO’nun Doğalgaz Depolama Tesisini ziyaret etti.

BOTAŞ Genel Müdür Vekili Mehmet Konuk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez ve BOTAŞ Marmara Ereğlisi LNG Terminali İşletme Müdür Vekili Nigar Aygün ile BOTAŞ’ın Marmara Ereğlisi LNG Terminali’ni gezen Albayrak, burada yetkililerden tesis ve üretim miktarı hakkında bilgi aldı.

Türkiye’nin 2 LNG terminalinden biri olan BOTAŞ Marmara Ereğlisi LNG Terminali, 1994 yılında devreye girdi.
Söz konusu terminalde LNG gemilerinin boşaltılması, LNG depolanması, LNG gazlaştırarak ana iletim hattına sevk edilmesi ve kara tankerine LNG yükleme işlemleri gerçekleştiriliyor.

Terminalde 125 bin metreküplük bir geminin LNG boşaltması 12 saat sürüyor. Boşaltma esnasında gazın kalitesi her 4 dakikada bir ölçülüyor.

Buna göre 12 saat boyunca toplamda 180 ölçüm yapılıyor.125 bin metreküplük bir gemi 4 gün içinde gazlaştırılarak ana hatlara gönderilebiliyor. Yıllık 6 milyar metreküp doğalgaz sevkiyat kapasitesine sahip olan terminal, Türkiye’nin hali hazırda doğalgaz tüketiminin yaklaşık yüzde 12’sini karşılıyor.

TPAO’nun Doğalgaz Depolama Tesisini ziyaret

Bakan Albayrak, BOTAŞ Marmara Ereğlisi LNG Terminali’ni ziyaretinin ardından TPAO’nun Silivri’deki Doğalgaz Depolama Tesisine ziyarette bulundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez ve TPAO Genel Müdürü Besim Şişman ile tesisi gezen Albayrak, burada yetkililerden bildi aldı.

Mevcut doğalgaz depolama kapasitesi hali hazırda 2,6 milyar metreküp olan söz konusu tesisin kapasitesinin 4,3 milyar metreküpe çıkarılması planlanıyor.

Tesisin günlük geri üretim miktarı ise 20 milyon metreküp civarında.

Bu arada Türkiye’nin 2015 yılında doğalgaz tüketimi yaklaşık 50 milyar metreküp olarak gerçekleşti.

Solarex İstanbul fuarı anlaşmalara aracı oldu

İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SOLAREX İSTANBUL yerli ve yabancı güneş enerjisi dünyasının profesyonellerini ağırladı.

Fuar’da sergilenen ürünlerin yanı sıra, Ekonomi Bakanlığı’ndan gelecek Alım Heyeti ile de geniş iş bağlantılarına imkan tanıdı. Dokuzuncu kez düzenlenen Solarex İstanbul Fuarı yerli ve yabancı güneş enerjisi sanayiinin liderlerini ağırladı.

Ekonomi Bakanlığı Alım Heyeti Programı Kapsamında 14 ülkeden ziyaretçiler geldi. Sergilenen ürün ve gerçekleşen etkinliklerle sektörün nabzını tutan SOLAREX İSTANBUL; Avrupa ve Asya bölgelerini birleştiren noktada sektörün en önemli buluşması olarak öne çıktı. Yerli ve uluslararası katılımcılar yeniliklerini SOLAREX İSTANBUL fuarında sergiledi. Yerli ve yabancı katılımcı firmaların, yeni pazarlara ulaşması için, önemli olanaklar sunan SOLAREX İSTANBUL’da; Ekonomi Bakanlığı desteği ile 14 ülkede sürdürülen Alım Heyeti programı kapsamında Afganistan, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Fransa, Gürcistan, Irak, İran, İspanya, İtalya, Kazakistan, Mısır, Suudi Arabistan ve Yunanistan’dan firma yetkilileri katıldı.

Ayrıca, Voli Fuar tarafından gerçekleştirilen Ortadoğu Alım Heyeti programı kapsamında; Mena ülkeleri ve Kuzey Afrika ülkelerinden katılımcılar bir araya geldi.

Solarex İstanbul’a, 300’ün üzerinde katılımcı ve 20 binin üzerinde ziyaretçi katılım sağladı.

Yerli ve yabancı katılımcıları ağırlayan Solarex İstanbul 2016, birçok firmanın birleşmesine, yeni iş ortaklıkları kurmasına, önemli anlaşmalar imzalanmasına da sahne oldu.

Kaliforniya evleri Türk firması ile güneş enerjisine geçecek

Türkiye’den Marsan Marmara Holding ile ABD’den EPC firması imzaları attı. Kaliforniya’da yılda 600 ev “Marsun” ile güneş enerjisine geçecek.

İnşaat, turizm, gayrimenkul yatırım ve proje geliştirme gibi sektörlerdeki 19 şirketiyle 35 yıldır faaliyet gösteren Marsan Marmara Holding A.Ş. ile ABD’den EPC firması arasında, Solarex İstanbul (7-9 Nisan 2016) fuarı sırasında işbirliği anlaşması imzalandı. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde, yılda 600’ün üzerindeki ev “Marsun” ile güneş enerjisine geçecek.

Marsan Marmara Holding A.Ş. CEO’su Berk Çiller, “Şirketimizin Kaliforniya’daki projelerinin mühendislik ve uygulama desteği, anlaşmış olduğumuz uluslararası EPC firması tarafından verilecektir. Kaliforniya’da ilk etapta yılda 600’ün üzerindeki evin Marsun güneş paneli kurulumunu gerçekleştireceğiz.” dedi.

“Marsun güneş panelleri” Temmuzda seri üretime geçecek

Holdingin güneş enerjisi sektöründe büyümeyi hedeflediğini ifade eden Berk Çiller, Gebze İMES Organize Sanayi Bölgesi’nde, Temmuz 2016 tarihinde seri üretime geçecek olan fabrikanın, yılda 270 MegaWatt (MW) üretim kapasitesinin bulunduğunu ve mono, poly, bi-facial, çift camlı güneş enerjisi panellerinin ‘Marsun’ markasıyla üretileceğini söyledi. Bir yılı aşkın süredir, Hollanda, Çin, Tayvan’dan gelen uzman ekibiyle çalışmaların devam ettiğini anlatan Berk Çiller, güneş enerjisinde dünyadaki ileri teknolojiyi yakından takip etmenin yanı sıra, ar-ge departmanı oluşturacaklarını kaydetti.
GÖNÜL YILDIRIM / MARSAN MARMARA HOLDİNG

Türkiye jeotermal geliştirme projesi 2016

TÜRKİYE JEOTERMAL GELİŞTİRME PROJESİ ÇEVRESEL VE SOSYAL YÖNETİM ÇERÇEVESİ YÖNETİCİ ÖZETİ MART 2016

Türkiye Hükümeti 2023 yılına kadar 1.000 MW’lık jeotermal elektrik üretim kapasitesi kurma hedefi belirlemiştir ve jeotermal enerji kaynaklarının geliştirilmesini kolaylaştırmaya yönelik destekleyici bir yasal çerçeve oluşturmuştur. Bu bağlamda, Hükümet jeotermal enerji yatırımlarının daha da arttırılması amacıyla özel sektörü desteklemek için kararlılık sergilemekte ve bu hedefe yönelik olarak jeotermal kaynakların doğrulanması ile ilişkili kaynak riskinin paylaşılmasına ve jeotermal proje yatırımlarının kaynak geliştirme ve inşaat aşamaları için finansmana erişimin kolaylaştırılasına ilişkin bir mekanizma oluşturmayı amaçlamaktadır. Jeotermal Geliştirme Projesi (JGP) Hükümet’in bu mekanizmaları oluşturmasına ve uygulamaya koymasına destek sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.

Jeotermal Geliştireme Projesinin temel amacı, Türkiye’de jeotermal enerjinin geliştirilmesine yönelik özel sektör yatırımlarını arttırmaktır. Bu amaca, (i) arama aşamalarında özel sektörün üstlendiği risk azaltılarak, ve (ii) kaynak geliştirme aşamaları için uzun vadeli finansmana erişim sağlanarak ulaşılacaktır. Proje iki bileşenden oluşmaktadır:

(1) Kaynak Doğrulama için Risk Paylaşım Mekanizması (RPM) (40 milyon ABD$, Temiz Teknoloji Fonu’ndan finanse edilecektir) jeotermal kaynağın doğrulanamaması riskinin iki taraf arasında paylaşılması yoluyla, özel sektör jeotermal enerji yatırımlarının arama ve doğrulama sondajı gibi erken aşamalarda teşvik edilmesini amaçlamaktadır: sermayesi Temiz Teknoloji Fonu (CTF) hibesi ile sağlanan bir Risk Paylaşım Mekanizmasının (RPM) yöneticisi ve jeotermal proje yatırımcısı (yani Faydalanıcı). Bir kuyunun RPM ile Faydalanıcı arasında önceden kararlaştırılan bir düzeyde çıktı vermemesi halinde RPM lisans sahibi tarafından yapılan sondaj maliyetlerinin önceden belirlenen bir yüzdesini karşılayacaktır. Risk Paylaşım Mekanizmasının uygulayıcı kuruluşu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) bünyesindeki Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YEGM) olacaktır. Bu bileşen aynı zamanda YEGM bünyesindeki ilgili kapasite oluşturma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik teknik yardım faaliyetlerini de finanse edecektir.

(2) Kaynak Geliştirme için Kredi Olanağı (toplam 316 milyon ABD$; 250 milyon ABD$ IBRD kredisi, 66 milyon ABD$ TSKB/TKB eş finansmanı), (i) kapasite/üretim sondajı aşamasına ve (ii) buhar toplama ve elektrik santrali yapım aşamasına yatırım yapan hem lisans sahiplerini hem de finansörleri teşvik etmek ve desteklemek için borç finansmanı sağlayarak, lisans sahiplerinin bugün jeotermal proje yatırımlarının kaynak geliştirme aşamalarında karşılaştıkları finansman açığını kapatmayı amaçlamaktadır. Bu bileşen Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’na (TSKB) / Türkiye Kalkınma Bankası’na (TKB) bir kredi hattı sağlayacak, bu iki banka da kredi kaynaklarını kapasite sondajı aşamasında ve ikincil olarak da inşaat aşamasında bulunan jeotermal proje yatırımcılarına piyasa faiz oranlarında ancak daha uzun vade ile kullandıracaktır.

Kredi olanağı, Bileşen 1 kapsamında Risk Paylaşım mekanizmasından yararlanmış olup olmadığına bakılmaksızın kapasite sondajı aşamasına ulaşan tüm jeotermal yatırımlarına açık olacaktır.

2. ÇEVRESEL VE SOSYAL YÖNETİM ÇERÇEVESİ
Bileşen açıklamalarında ayrıntılı bir şekilde belirtildiği gibi, proje 3 finansal aracı tarafından uygulanacaktır (YEGM, TSKB ve TKB), dolayısıyla JGP’nin kategorisi, Kategori A ve Kategori B alt projeleri içeren “FI” Kategorisi olarak belirlenmiştir. Hazırlık aşaması itibariyle alt projeler henüz beli olmadığı için, Finansal Aracılar tarafından bir Çevresel ve Sosyal Yönetim Çerçevesi (ÇSYÇ) hazırlanmıştır. Söz konusu ÇSYÇ spesifik olarak yerleri ve özellikleri (örneğin boyutları, tasarımı) henüz belli olmayan projeler için çevresel ve sosyal değerlendirme ve yönetim hususlarının düzenlenmesine ve ele alınmasına yönelik teknik bir kılavuz oluşturmaktadır. ÇSYÇ, proje kapsamında ileride yapılacak yatırımların ulusal mevzuat kapsamındaki gerekli onayları alabilmesi ve Dünya Bankası’nın koruma önlemi politikalarının gereklerini karşılayabilmeleri için istenen uyum gerekliliklerini sunmaktadır. Ayrıca, Finansal Aracılar JGP’nin 1. ve 2. bileşenlerinin arazi edinimi ile ilgili süreç ve prosedürlerini belirlemek için Yeniden Yerleşim Politika Çerçeveleri (YYPÇ) hazırlamış ve yayınlamıştır. Taslak ÇSYÇ ve YYPÇ Finansal Aracıların web sitelerinde ve Banka’nın InfoShop’unda Ekim 2015’te yayınlanmıştır. Bu Yönetici Özeti ÇSYÇ ve YYPÇ ile ilgili kısa bir bilgi sunmak amacıyla hazırlanmıştır.

2.1. POTANSİYEL ETKİLERİN VE ÖNERİLEN ETKİ AZALTMA ÖNLEMLERİNİN AÇIKLAMASI
Jeotermal projelerinin arama, kapasite sondajı (kaynak geliştirme) ve işletme aşamaları ile ilgili çevresel
ve sosyal etkiler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Arama Aşaması: Jeotermal kaynak aramada sondaj en etkili yöntemdir. Genellikle üretim kuyularına göre daha ince ve daha sığ delikler açılır ve bunların derinliği çoğu durumda 1.000 metreyi geçmez.

Bununla birlikte, arama ve teyit kuyuları olarak orta ölçekli ve taam ölçekli arama kuyuları da açılabilmekte ve bunlar daha sonra üretim ve geri enjeksiyon kuyuları olarak kullanılabilmektedir.

Jeotermal potansiyelinin tespit ve tahmin edilmesine yönelik bilgilerin temin edilmesi amacıyla sıcaklık gradyanları ve diğer jeotermal özellikler ölçülmektedir. Sondaj öncesinde, jeotermal rezervuarın ilk kavramsal modelini oluşturmak ve arama sondajı için en uygun hedef noktaları belirlemek için, özdirenç ölçümleri ve sismik ölçümler gibi yüzey araştırma faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. Yüzey araştırma çalışmalarından kaynaklanan etkilerin çok düşük düzeyde olması veya hiç etki olmaması beklenmektedir. Arama sondaj faaliyetlerinin potansiyel etkileri, aşağıda açıklanan üretim/kapasite sondajı faaliyetlerinin etkilerine benzer olacaktır.

Kaynak Geliştirme ve Elektrik Santrali Yapım Aşaması: Bir jeotermal elektrik santrali projesinin başlıca bileşenleri üretim kuyuları, geri enjeksiyon (veya geri doldurma) kuyuları, tuzlu su ve yoğuşma suyu botu hatları, pompa istasyonları ve elektrik santralidir. Yapım faaliyetlerinin kolaylaştırılması için gerektiğinde yeni erişim yolları ve arazi açma faaliyetleri de gerçekleştirilecektir. Üretim ve geri enjeksiyon kuyularının açılabilmesi için derin sondaj yapılması gerekmektedir. Jeotermal projelerinin çevresel ve sosyal etkilerinin çoğu kaynak ve elektrik santrali geliştirme aşamaları ile ilişkilidir.

‘Barış Atomları Ödülü’ Türkiye’ye verildi

Washington’daki Nükleer Zirvesinde Türkiye’ye “Barış Atomları Ödülü” verildi.

ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen Nükleer Endüstri Zirvesi’nde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 16 ülkeye “Barış Atomları Ödülü” verildi. Türkiye’nin ödülünü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak aldı.

ABD Başkanı Barack Obama’nın, nükleer silahlardan arındırılmış dünya fikriyle 2010 yılında başlattığı ve iki yılda bir tekrarlanan Nükleer Güvenlik Zirvesi, bugün başkent Washington’da başladı.

İki gün sürecek zirve çerçevesinde bugün ayrıca Nükleer Endüstri Zirvesi düzenlendi. Zirvede zenginleştirilmiş uranyum kullanımını bırakan veya yok eden 16 ülkeye “Barış Atomları Ödülü” verildi.

Türkiye’nin ödülünü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrakaldı. Albayrak, ödülü uluslararası danışmanlık şirketi The Eisenhower Group’un Başkanı Susan Eisenhower’ın elinden aldı.

Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Şili, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Gürcistan, Macaristan, Güney Kore, Meksika, Filipinler, Romanya, İspanya, İsveç, Tayland, Ukrayna ile Vietnam ödül alan diğer ülkeler oldu.

Ödül alanların tek tek sahneye davet edildiği törende, daha sonra toplu fotoğraf çekimi yapıldı.

Törende ayrıca Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’e “Uluslararası Liderlik Ödülü” sunuldu.

Enerji sektörü her zaman devletin yanında olmuştur

Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE 2016’a konuşmacı olarak katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, enerji sektörünün her zaman devletinin yanında olduğunu söyledi.

Zirvenin sunumunu Zirvenin Başkan Vekili Mustafa Karahan yaparken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez’de açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

Enerji sektörünün her zaman devletinin yanında olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, “Enerji sektörünün temsilcileri ile emin adımlarla beraber projeleri tek tek uygulamaya koyuyoruz. Piyasa şartlarında uyguladığımız politikamızda bir değişiklik yoktur. Sektörle beraber düşünerek beraber adım atmamız emin adımlarla refah artışı sağlayacak projeleri uygulamaya koymadaki en büyük referansımızdır. Sektörden anlık düşünmenin bir kar getirmeyeceğini bilerek hareket etmesini öneriyoruz. Böyle olunca da hem ülkemiz hem de sektör temsilcilerimiz karlı bir süreçte buluşacaktır. Kesinlikle serbest piyasa politikamızda bir değişiklik olmayacaktır. Hep birlikte kazançlı bir döneme doğru emin adımlarla ilerliyoruz” diyerek konuştu.

ISTRADE 2016 başarılı şirketlere ödül dağıttı

Türkiye Enerji Zirvesi bünyesinde ilk kez bu yıl düzenlenen Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE 2016’da birbirinden önemli isimler sektör hakkında konuşma yaparken, ilk gün düzenlenen ödül töreni zirveye damgasını vurdu.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayelerinde, EPDK’nın destekleriyle, İstanbul Shangri – La Bosphorus Otel’de gerçekleşen ISTRADE 2016’da, enerji arzı ve ticaretinin zorlukları, gelişmeleri, beklentileri uzman kişiler tarafından tartışmaya açılırken, ulusal ve uluslararası katılımcılar ile ziyaretçiler zirve’de buluştular.
İki gün boyunca devam edecek olan organizasyonda düzenlenen panellerde, Enerji Yatırımları ve Liberalleşme, Enerji Borsaları, Enerji ve Gaz Ticareti, Talep Tarafı Yönetimi ve Kapasite Piyasaları, Risk Yönetimi, Enerji Finansmanı, Ticaretin Yasal Sorunları ve Diğer Enerji Emtiaları Ticareti ile alakalı konular ele alındı.

BEŞ FARKLI KATEGORİDE ÖDÜLLER DAĞITILDI
Gala yemeğiyle birlikte düzenlenen ‘Enerji Ticareti Ödülleri’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz tarafından ödül sahiplerine takdim edildi.

BAŞARILI ŞİRKETLER KATEGORİLERİNE GÖRE ÖDÜLLERİNİ ALDILAR
Gama enerji ve Socar; Yılın Enerji Anlaşmasında, Balkaner, Make ve Volt; Brokerlik, Aksa, Esko ve Limak; Elektrik Ticareti, Aplus danışmanlık, Accenture ve Montel forex; Servis Sağlayıcı, Enerjisa, Cerean ve Zorlu; Elektrik Tedarik kategorilerinde ödül aldılar.

Doğalgaz konforu ile tanışmayan kalmayacak

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, ülkenin dört bir yanına CNG ve LNG sistemiyle doğalgaz boru hattı döşenmesine olanak sağladıklarını belirterek, doğalgazın rahat kullanımından tüm halkın yararlanmalarını amaçladıklarını belirtti.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayelerinde, EPDK’nın destekleriyle, İstanbul Shangri – La Bosphorus Oteli’nde gerçekleşen Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE 2016’da konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, doğalgaz boru hatlarının döşenmediği yerleşim alanı kalmayacağını söyledi.

Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın doğalgaz ile rahat bir yaşam süreceğinin altını çizerek konuşmasına başlayan Başkan Yılmaz, “Kurul olarak boru hatlarının döşenmediği yerlere hizmet etmek için almış olduğumuz karar neticesinde çalışmalarımıza ciddi bir şekilde devam ediyoruz. Ülkemizin bir çok kırsal alanına doğalgaz hizmeti ulaştırmamıza rağmen bazı yaşam alanlarında bu hizmetin ulaşmaması sebebiyle çalışmalarımızı hızlandırma kararı aldık. Buradan tüm ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın doğalgaz rahatlığından yararlanacağını belirtmek isterim” diyerek konuştu.

Enerji Ticareti Zirvesi ISTRADE 2016 başlıyor

Türkiye Enerji Zirvesi bünyesinde ilk kez bu yıl düzenlenecek olan Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE 2016 yarın başlıyor.
Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE 2016, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayelerinde ve EPDK’nın destekleriyle yarın İstanbul Shangri – La Bosphorus Oteli’nde başlayacak.
Alanında Türkiye’deki yegane platform olma özelliği taşıyan ISTRADE 2016’da, enerji arzı ve ticaretinin zorlukları, gelişmeleri, beklentileri uzman kişiler tarafından iki gün oyunca düzenlenecek olan farklı oturumlarda tartışmaya açılacak.

TOPLAM 10 PANEL DÜZENLENECEK

Açılış Töreni ve Protokol Konuşmaları ile başlayacak olan Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE 2016’nın ilk günü 13.30’da “Elektrikte Fiyat ve Etkileri” başlıklı panel gerçekleşecek. Birinci günün diğer paneli ise 15.30’da düzenlenecek olan “Enerji Borsaları” başlıklı oturum olacak.
19.30’da ise gerçekleşecek Gala Yemeği sonrasında “Enerji Ticareti Ödülleri” ve “Türkiye

Enerji Zirvesi Ödülleri” dağıtılacak.
Organizasyonun 2. günü ise eş zamanlı toplam 8 oturum gerçekleştirilecek. Düzenlenecek olan oturumlarda doğal gaz ve elektrik piyasaları tartışılacak.
Saat 09.45’da eş zamanlı olarak “Elektrik Piyasaları” ve “Doğal Gaz Piyasaları” başlıklı oturumlar yapılacak ve iki piyasanın son durumu, ihtiyaçları, beklentileri, uzman kişiler tarafından masaya yatırılacak.

Saat 11.45’te düzenlenecek olan bir diğer eş zamanlı paneller ise “Talep Tarafı Katılımı & Kapasite Piyasası” ve “Risk Yönetimi” olacak.
Saat 14.00’te “Enerji Yatırımları ve Finansmanları” ve “Enerji Mevzuatı ve Mahkeme Kararları Işığında Enerji Ticareti” adlı iki ayrı panel gerçekleştirilecek.
Saat 15.45’te ise “Uluslararası Petrol Ticareti ve Türkiye” paneli ve “İstanbul Traders Meeting” başlıklı kapalı oturumla Zirve son bulacak.

Enerji Ticareti Ödülleri yarın akşam sahiplerini bulacak
ISTRADE 2016 kapsamında Gala yemeğiyle birlikte düzenlenecek olan törende beş farklı kategoride “Enerji Ticareti Ödülleri” verilecek.

Ulusal ve uluslararası katılımcılar ile ziyaretçiler, Türkiye ve bölgesel ülkelerde yer alan hükümetler, kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey isimleriyle iki gün boyunca devam edecek olan Zirve’de bş farklı kategoride Enerji Ticareti Ödülleri verilecek.

ÖDÜLLER ŞU KATEGORİLERDEN OLUŞUYOR:

– En İyi Broker
– En İyi Servis Sağlayıcı
– En İyi Perakende Şirketi
– En İyi Ticaret Şirketi
– Yılın Enerji Anlaşması.

Ödüller için başvuruda bulunan adaylar, ödüle layık olma gerekçelerini belirtecekler. Dileyen başkasını da aday gösterebilecek. Aday olmayan kategorilerde Istrade Danışma Kurulu aday gösterecek. Zirve esnasında kesin sonuçlar oylama ile belirlenecek.
Başvurular [email protected] mail adresine iletilecek.