21.2 C
İstanbul
Perşembe, Haziran 12, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 146

Mercedes C 63 S Coupé’den kıskandıran hız

Mercedes-AMG C 63 Coupé duygusal açıdan çekici olmasının yanı sıra 8 silindirli biturbo motoru ile kendine özgü motor sesi ve yüksek torklu motoru ile güçlü motorları seven müşterilerin isteklerini tam olarak karşılıyor.

Sürücü aynı zamanda etkileyici performansdan da yararlanıyor: C 63 S Coupé 0’dan 100 km/sa hıza 3,9 saniyede, C 63 Coupé ise 4 saniyede çıkıyor, en yüksek ise 250 km/sa (elektronik olarak sınırlandırılmış, AMG versiyonlarında 290 km/sa) hız değerine ulaşıyor.

Segmentinde benzersiz olan C 63 S Coupé, sedan ve estate modellerinde olduğu gibi dinamik motor taşıyıcısı ile donatıldı. Bu motor taşıyıcıları, şanzımandaki titreşimleri azaltarak, konfor ve dinamik performans çatışmasının önüne geçiyor. Söz konusu geliştirme ile birlikte otomobilin şanzımanının sertliği sürüş koşullarına ve kullanılmak istenen sürüş tarzına göre anında değişerek uyum sağlayabiliyor. Dinamik motor taşıyıcıları, gürültü ve titreşimi daha etkili bir şekilde absorbe ederek sürüş konforunu arttırıyor. Dinamik sürüş esnasında sağlanan daha fazla bildirim ve sağlanan direkt direksiyon tepkisi sayesinde sürücü kendini otomobile daha bağlanmış hissediyor. Genel olarak bakıldığında, sürücü daha titiz bir sürüş hissi elde etme şansı yakalıyor.

Mercedes-AMG fiyat listesi

OTO FUARI

Otomarsan’dan Mercedes’e uzanan kalite serüveni

1967 yılında Otomarsan ismiyle kurulan ve bu yıl kuruluşunun 50. yılını kutlayan, Türkiye’nin en büyük yabancı sermayeli şirketlerinden Mercedes-Benz Türk, 20 Nisan 2017’de kapılarını aralayan ve 30 Nisan 2017 tarihine kadar otomobil severleri bir araya getirecek İstanbul Autoshow 2017’de 12. holdeki geniş standında kompakt sınıftan geniş hacimli SUV’lara, geleneksel sedan otomobillerden coupé’lere, çevre dostu hibrit otomobillerden performans standartlarını belirleyen Mercedes-AMG modellerine kadar uzanan geniş ürün yelpazesini sergiliyor.

Mercedes-Benz E-Serisi Coupé ve All-Terrain modelleri ilk kez İstanbul Autoshow 2017’de

Etkileyici coupé gövde orantıları, heyecan uyandıran tasarım ve uzun yol konforu sunan dört kişilik yaşam alanıyla yeni E-Serisi Coupé ve arazi sürüşü odaklı tasarım detaylarıyla güçlü ve sağlam bir sürüş sunan yeni E-Serisi All-Terrain’in Türkiye lansmanları, İstanbul Autoshow 2017’de gerçekleşti.

Yeni E-Serisi Coupé, kapsamlı akıllı telefon entegrasyonu, geniş ekranlı dijital kokpit ve isteğe bağlı olarak kısmi otonom sürüş imkânı sunan yeni sürüş destek sistemleri de dahil E-Serisi ailesinin sahip olduğu bütün gelişmiş elektronik sistemleri de bünyesinde barındırıyor.

Station wagon otomobillerin pes ettiği yollarda, yerden yüksek yapısı ve standart olarak sunulan sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ile Mercedes-Benz E-Serisi All-Terrain ise sorunsuz bir şekilde yoluna devam ediyor.

Mercedes-Benz’in orta sınıf SUV segmentindeki ilk prizden şarj edilebilen hibrit otomobili: GLC 350 e 4MATIC

Mercedes-Benz GLC 350 e 4MATIC, orta sınıf SUV olarak konumlandırılan ve Mercedes-Benz’in bu segmentteki elektrikli sürüş özelliğine sahip ilk modeli olarak markanın tutkunlarının beğenisine sunuluyor. GLC 350 e 4MATIC, tüm Mercedes-Benz modellerinde olduğu gibi üstün güvenlik, son teknoloji sürüş yardımcı sistemleri ve dinamik tasarım gibi özelliklerinin yanı sıra çevre dostu motoru ile de öne çıkıyor. Konfordan ödün vermeden atak ve sportif bir sürüşü beraberinde getiren otomobil, 320 BG (235 kW) toplam sistem gücüyle 0’dan saatte 100 km hıza sadece 5,9 saniyede hızlanabiliyor ve 235 km/sa maksimum hıza ulaşabiliyor. Dinamik karakterli SUV, 59-64 g CO2/km karma emisyon değeriyle sınıfının en iyi değerine imza atıyor.

Vision Mercedes-Maybach 6 ile geleceğin otomobil konsepti

2016 Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Mercedes-Maybach Vision 6, İstanbul Autoshow 2017’de önemli bir yenilik olarak sergileniyor. Aero-Coupé’nin görkemli zamanlarına gönderme yapan 2+2 kişilik otomobil, bu geleneği geleceğe taşıyor. Klasik tasarım öğelerini abartılı bir şekilde yeniden yorumlayan coupe, aynı zamanda Mercedes-Benz’in tasarımdaki “duyusal yalınlık” felsefesine sadık kalıyor. Yaklaşık 6 metre uzunluğa sahip olan Vision Mercedes-Maybach 6, bir elektrikli otomobil olarak tasarlandı. Elektrikli motor 750 BG (550 kW) güç üretirken aracın altına gizlenen ince bataryalar 500 km’lik bir menzil sağlıyor.

Mercedes me connect ile otomobiliniz hep cebinizde

Türkiye’de tüm Mercedes-Benz otomobillerde 2017 yılı itibarıyla sunulmaya başlanan Mercedes me connect hizmetleri ile akıllı telefonlar ve tabletlerden artık araç sahiplerinin otomobillerine uzaktan erişimi mümkün oluyor. Standart sunulan servisler kapsamında 2017 model tüm otomobillerde Mercedes-Benz acil çağrı sistemi, bakım yönetimi, uzaktan arıza teşhisi, kaza yönetimi ve arıza yönetimi hizmetlerinden süresiz yararlanılıyor. Standart olarak sunulan Remote Online hizmetleri sayesinde ise uzaktan merkezi kilit kontrolü, uzaktan araç durumuna erişim, ilave ısıtıcının programlanması, park edilmiş konum bilgisi, araç takibi ve coğrafi sınırlandırma hizmetlerinden ilk 3 yıl ücretsiz olarak yararlanılabiliyor. Remote Online donanımına ek olarak 360o kameralı park yardımcısı ve KEYLESS-GO donanımlı yeni E-Serisi otomobiller ise araç dışından park etme yardımcısı hizmetinden ilk üç yıl ücretsiz olarak yararlanabiliyor.

OTO FUARI

Hayatı daha da keyifli hale getirecek teknolojiler

Mercedes-Benz SLC’nin seçenekleri sınırsız

Mercedes-Benz SLC çok önemli bir mirası üstleniyor. Öncüsü SLK, üretimde kaldığı yıllar içinde bir dünya otomobili olmayı başardı ve tüm dünyada sadık bir hayran kitlesi kazandı. İlk olarak 1996 yılında satışa sunulan SLK, aradan geçen 20 yıl boyunca 670.000 adetlik bir satış başarısına imza attı. Baştan aşağı yenilenerek yeni bir isimle yollara çıkan kompakt roadster, tasarımı, kaliteli iç mekanı, zengin donanımı ve yüksek performanslı SLC 43 AMG’ye kadar uzanan zengin motor seçenekleriyle müşterilerinin beklentilerine yanıt veriyor. Konforla sportif sürüşü harmanlayan 9G-TRONIC dokuz kademeli tam otomatik şanzıman Türkiye’de satılan tüm seçeneklerde standart olarak sunuluyor. SLC 180, 1.6 litre hacimli turbo beslemeli motorundan elde ettiği 156 PS gücü bu yeni şanzıman seçeneği sayesinde çok etkili bir biçimde performansa çevirebiliyor. 2.0 litre hacimli turbo beslemeli 245 PS güç üretebilen SLC 300 ve ailenin en hızlısı olan 367 PS güç üretebilen SLC 43 AMG seçenekleri SLC ailesinin üstü açık sürüş keyfini artırıyor.

Tasarım ve Konfor

Mercedes-Benz tasarımcıları yeni gövdeye şekil verirken kompakt roadsterin görünümünü daha keskin ve daha dinamik çizgilerle güçlendirerek aracın sportif karakterini öne çıkarttılar. Yeni SLC’nin dinamik ve güçlü görünümünde ön tasarımın payı büyük. Büyük bir “Mercedes Yıldızı”nın yer aldığı, dik bir şekilde yükselen ön ızgara marka kimliğine vurgu yaparken, uzun motor kaputu, belirgin çizgilerle hareketlendirilen yan gövde ve kısa arka kısım SLC’nin dinamik ve atak karakterini vurguluyor. Yeni SLC’nin tavanı ise hareket halindeyken de 40 km/saat hıza kadar açılabiliyor ve kapatılabiliyor. MAGIC SKY CONTROL özelliğine sahip olan panoramik cam tavanının ışık geçirgenliği ise araç içinden ayarlanabiliyor. Tavanı açık kullanımda, ısıtılabilir koltuklar ve boyun bölgesine sıcak hava akımı sağlayan AIRSCARF sistemi, araç kullanıcısına keyifli bir sürüş sunuyor.

Yeni SLC kullanıcısına sürüş karakterinde de farklı seçenekler sunuyor:  DYNAMIC SELECT sistemi sürücünün tek bir düğme hareketiyle sürüş modunu değiştirmesine olanak veriyor. “Comfort”, “Sport”, “Sport +”, “Eco” ve “Individual” sürüş modları, motor, şanzıman, direksiyon ve yürüyen aksam tepkilerini sürücünün tercihi doğrultusunda değiştiriyor.

Güvenlik her zaman ön planda

Yeni Mercedes-Benz SLC kullanıcısına geniş kapsamlı bir güvenlik donanımı suyuyor:

  • Arkadan çarpma risklerini azaltan kendi kendine fren uygulayabilen Aktif Fren Yardımcısı ( sürüş güvenliğini artırıyor.
  • Standart olarak sunulan LED Akıllı Işık Sistemi karşıdan gelen trafiği ve öndeki diğer araçları dikkate alarak uzun farların aydınlatma alanını otomatik olarak ayarlıyor.
  • Dış aynalardaki kör noktaları tarayaran Kör Nokta Yardımcısı, sollama manevralarında sürücüyü kör noktalarda bulunan araçlara karşı uyarıyor.
  • Şerit Takip Yardımcısı, aracın şeridi istem dışı terk etmesi durumunda sürücüyü direksiyon titreşimiyle uyarıyor.

Mercedes-Benz SLC fiyat listesi

OTO FUARI

Daha da sıra dışı ve internet teknolojisine sahip

Renault, 20 Nisan 2017 tarihinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açan İstanbul Autoshow’da 2. Salon’da yerini alıyor.

Renault, Autoshowda Yeni Captur ve Koleos’un Türkiye ilk gösterimini gerçekleştiriyor ve böylece Kadjar ile birlikte SUV ürün gamı tamamlanıyor. Yeni Captur daha cesur ve iddialı bir görünüme sahip.  Yeni Koleos ise güçlü bir SUV’un tüm karakteristik özelliklerini bünyesinde barındırıyor.

Ayrıca Renault’nun tasarım anlayışı ve gelecekteki teknolojisi hakkında ipuçları veren elektrikli bir GT olan konsept model TREZOR da stantta sergileniyor. TREZOR, yeni Renault tasarım anlayışının izlerini taşıyor: sıcak, yalın ve duygu dolu hatlar; C-biçimli far tasarmı.

Elektrikli otomobil teknolojisinin öncüsü ve Avrupa’nın bu pazarda lider markası Renault, artık rekor düzeyde 400km’lik sürüş menzili sunduğu ZOE ile bu alanda yepyeni bir sayfa açıyor. Yeni Z.E. 40 pil ile donatılan Renault ZOE, artık rekor düzeyde 400 km’lik sürüş menzili sunuyor.

Renault’nun yaratıcısı olduğu D MPV segmentinde ise Yeni Espace, ilk kez otomobilseverlerle Autoshow’da buluşuyor. Otomobil SUV benzeri kaslı yapısıyla göze çarpan Espace, dinamizmi ve gücü temsil ediyor.

Motorsporları tutkunları için ise F1 Show Car Autoshow’un en ilgi çekici modellerinden biri olarak öne çıkıyor.

OGD (Otomotiv Gazetecileri Derneği) tarafından geçen hafta Türkiye’de Yılın Otomobili seçilen Megane Sedan da yeni ünvanı ile standın en gözde modelleri arasında yerini alıyor.

1488 m2 Renault standında ayrıca Talisman, Megane Ailesi, Clio HB, Twizy’nin de yer aldığı 16 araç sergileniyor.

Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş: “İstanbul Autoshow, 2017 yılında bizim için otomotiv sektörünün en önemli etkinliklerin başında geliyor. Markamıza ait inovasyon ve yeni teknolojileri müşterilerimizle buluşturacağımız önemli bir organizasyon. Türkiye’de otomotiv sektörünün önde gelen oyuncularından biri olarak Autoshow organizasyonunda yer almanın bir anlamda sektöre destek olacağını düşünüyoruz. Autoshow İstanbul’da Yeni Renault Captur ve Koleos’un Türkiye ilk gösterimini gerçekleştirmenin heyecanını yaşıyoruz. Ayrıca konsept modelimiz   2016’da En Güzel Konsept Otomobil seçilen TREZOR, şüphesiz otomobilseverlerin büyük beğenisini kazanacak. TREZOR, Marka’nın gelecekteki tasarım anlayışı ve inovasyon hakkında ipuçları veren elektrikli bir GT. Elektrikli otomobilin öncü markası olarak bugün ZOE’nin elektrikli otomobiller arasında 400km gibi en uzun menzile sahip yeni bir versiyonunu sergiliyoruz. Renault standında otomobilseverleri sayısız yeniliklerle buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz.” dedi.

Yeni Koleos ve Captur Türkiye ilk gösterim :

Renault’nun crossover serisi tamamlanıyor

Yeniden yaratılan Avrupa’nın en çok satan şehirli crossover’ı Renault Captur, daha sıra dışı bir stil ve ileri teknolojilerle Autoshow’da gün yüzüne çıkıyor. Yeni Koleos ise güçlü bir SUV’un karakteristik özelliklerini taşıyan yeni tasarımı ve teknolojileri ile ilk kez Autoshow’da sergileniyor. Renault Kadjar ile birlikte Renault artık eksiksiz bir crossover ürün yelpzesine sahip.

YENİ CAPTUR: Daha da sıra dışı ve internet teknolojisine sahip

Yeni Captur daha cesur ve iddialı bir görünüme sahip.  

  • Her zamankinden daha fazla kişiselleştirilebilir

30’dan fazla potansiyel kombinasyon ile Yeni Captur herkesin zevkine hitap edecek şekilde kişiselleştirilebiliyor.

  • Renault’nun sıra dışı far imzası

Renault tasarımı Yeni Captur’da da göze çarpıyor: Full-LED ‘Pure Vision’ farlar. Bu teknoloji aracın görüntüsüne yansırken aynı zamanda güvenliğini de arttırıyor.

Tamponun alt kısmında C-biçimli LED gündüz farları yer alıyor; bu tasarım artık markanın akıllara kazınan far imzası halini aldı.

  • Eksiksiz bir crossover

Captur stil açısından Kadjar ile benzerlikler taşıyor. Radyatör ızgarası modifiye edilerek krom şeridin de eklenmesiyle Renault markasının diğer crossovers’ları ile benzerliği artırıldı.

  • Sabit cam tavan

Captur üçüncü ekipman düzeyinden itibaren sabit cam tavan ile sunuluyor. Özellikle aracın çift renkli konfigürasyonu ile sunulan bu yeni özellik kabini her zamankinden daha aydınlık gösteriyor.

  • Kullanıcı dostu ekipmanlarıyla sofistike bir kabin

Aracın her zamankinden daha zarif olan iç mekanında yüksek kaliteli malzeme, krom ve göz alıcı tonlar kullanıldı. Vites topuzu daha modern bir görünüme sahip; kapı panelleri ise düğmeleri ve kontrolleri bünyesinde barındıracak şekilde revize edildi. LED tavan lambasında da bireysel okuma lambaları yer alıyor. Üst versiyonlarda yeni koltuk tasarımı yan destek ve daha fazla konfor sunuyor.

 

Hayatı daha da keyifli hale getirecek teknolojiler

  • Üç multimedya sistemi: R&Go®, Media Nav Evolution ve R-LINK Evolution

Başlangıç seviyesinden itibaren bile Yeni Captur R&Go® sayesinde (Renault’nun kullanıcılara ait akıllı telefonları internet teknolojili bir tablete dönüştüren sistem) üst düzeyde internet teknolojisine sahip. Bu pratik sistem, kullanıcıların navigasyon, telefon, multimedya ve araç verileri gibi en faydalı fonksiyonlara sezgisel biçimde erişmesine imkan veriyor.

Orta seviyedeki versiyonlar Media Nav Evolution ile donatıldı: Bu sistemin sundukları arasında Bluetooth telefon, akıllı telefon üzerinden audio akışı ve geri görüş kamerası ile birlikte performansı ve yakıt tasarrufunu artıran Driving Eco2 fonksiyonu yer alıyor.

Renault R-LINK Evolution sayesinde Yeni Captur piyasadaki en ileri multimedya sistemi ile donatılmış oldu. Her zamankinden daha fazla kişiselleştirilebilir olan bu sistem yedi inçlik kapasitif ekranla sunuluyor.

R-LINK Evolution’da 3G bağlantısı, Bluetooth, medya playback (foto, video) ve daha başka sürüş destek sistemleri (versiyona bağlı olarak) yer alıyor.

Seyahatleri daha da kolay hale getiren yeni ADAS özellikleri

Captur’da BSW (Kör Nokta Uyarısı) yer alıyor. Bu sistemde bir arada çalışan dört sensör, kapı aynalarının kör noktalarında hareketli araçları belirliyor.

Arka park sensörlerine ek olarak ve versiyona bağlı olarak Yeni Captur’da, ön park sensörleri ve geri görüş kamerası da bulunuyor.

Üst versiyonlar için sunulan bir başka ekipman da eller serbest Easy Park Assist fonksiyonu; bu sistem park manevralarını çok kolay hale getiriyor.

Türkiye’de Captur  Touch, Icon ve Outdoor olmak üzere 3 ekipman seviyesi, 2 dizel 2 benzinli motor seçeneği ile 2017 Mayıs ayında Türkiye’de pazara sunulacak.

YENİ KOLEOS: Güçlü bir SUV’un tüm karakteristik özellikleri

Yeni KOLEOS, SUV satışlarının yükseldiği pazarlara yönelik olarak Renault’nun lüks otomobil vizyonunu bünyesinde barındırıyor. Yeni KOLEOS; stil, konfor ve ileri teknoloji açısından D-segmenti bir SUV’dan beklenen her şeyi sunuyor:

  • Güçlü, kaslı dış hatlar,
  • Eşsiz, dört tekerlekten çekiş teknolojisi,
  • 210mm’li zemin yüksekliği sayesinde her türlü arazide sürüş kabiliyeti.

Ayrıca Renault’nun know-how’ı da bu otomobilde sunuluyor:

  • Kendi kategorisinde en iyi teknolojiye ve tasarıma sahip koltuklarıyla beraber rafine, konforlu iç mekân,
  • Sınıfının en geniş kabin alanlarından birine sahip Yeni Koleos, 289mm’lik arka diz mesafesi ile sınıfının en iyisi,
  • R-LINK 2 multimedya tablet ekranı gibi diğer lüks Renault modelleriyle paylaşılan ekipmanlar.

Yeni KOLEOS, D segmenti otomobillerle özdeşleştirilmiş zarafeti ve özellikleri sağlam bir SUV aracı ile harmanlıyor.

Yeni KOLEOS Renault markasının uluslararası büyümesinde önemli rol oynayacak. Yeni KOLEOS, global bir çekiciliğe sahip ve yaz aylarından itibaren Körfez ülkelerinde, belirli Asya ve Latin Amerika pazarlarında yerini alacak. Yeni Koleos Türkiye’de ise Haziran 2017’de satışa sunulacak.

Türkiye’de Yeni Koleos Touch ve Icon olmak üzere 2 ekipman seviyesi ve 2 dizel motor seçeneği (1.6dCi 130bg X-tronic otomatik / 2.0dCi 175bg X-tronic otomatik) ile pazara sunuluyor.

Güçlü ve atletik dış tasarım

Yeni KOLEOS segmentiyle özdeşleşen tasarım özelliklerini ve becerileri bünyesinde barındırıyor. Yeni KOLEOS için seçilen gözalıcı gövde renkleri ve jant tasarımları sayesinde aracın zarafeti vurgulanıyor:

Koruyucu iç mekan

Yeni KOLEOS’un taşıdığı SUV genleri kabinde de göze çarpıyor. Otomobilin sunduğu konfor, kalite ve güç ile birlikte zarif, etkileyici iç mekanı modelin dış hatlarıyla uyum içinde.

İlhamını Renault’nun lüks segmentinden aldı

Renault’nun yepyeni D sedanı Talisman ile benzer tasarım özellikleri hemen farkediliyor. Bu iki modelin dış kısımları paralel biçimde tasarlandı. Sıra dışı ön tasarımı ve geniş, krom ızgara üzerinde yükselen Renault logosu ile göze çarpıyor.

Toplam uzunluğu 4,672mm olan aracın 2,705mm’lik aks mesafesi sınıfının en uzunları arasında. Bu da Yeni KOLEOS’un D-segmenti SUV olarak rekor kıran bir iç mekân alanına sahip olmasını sağlıyor.

TREZOR: Renault stilini bünyesinde barındıran bir konsept otomobil

Paris Uluslararası Otomobil Fuarı’nda ilk kez sergilenen TREZOR, Autoshow’da Türk otomobilseverlerle buluşuyor. TREZOR, yeni Renault tasarım anlayışının izlerini taşıyor: sıcak, yalın ve duygu dolu hatlar; C-biçimli far tasarmı.

TREZOR çarpıcı kırmızı rengi ve inovatif karbon gövdesi ile hemen dikkat çekiyor.

Ön kısımda yalın ve pürüzsüz bir görünüm sergileyen araç gövdesi, aracın dinamik karakterini gözler önüne seriyor. Arkada ise altıgen biçimli panellerle TREZOR’un sportif özellikleri ve teknolojisi ön plana çıkarılıyor. Aracın silueti klasik bir GT görünümüne sahip.

Kaputta ise petek formlu hava girişi arka gövde yapısına örnek teşkil ediyor. Bu altıgen formlar değişken geometrili hava girişi sağladığı gibi TREZOR’a ekstra dinamizm katıyor ve adeta nefes aldırıyor.

Gövdenin sol tarafında yakıt deposu kapağının yerine aracın şarj düzeyini gösteren analog bir sayaç bulunuyor. Bu ayrıntı için geleneksel spor araçlardan ilham alındı.

Arka kısımda da TREZOR, kırmızı lazer içeren sıradışı bir aydınlatma sağlayan modern fiberoptik aydınlatma ile donatıldı. Frenleme esnasında optik fiberlerin bükülmesi ve üst üste binmesi ilginç bir görsel efekt ve yaratıyor ışığın yoğunluğunu artırıyor.

Renault, elektrikli mobilite alanında sadece öncü değil aynı zamanda Avrupa’nın en çok satan elektrikli araç markası. Renault aynı zamanda FIA Formula E Şampiyonasına katılarak %100 elektrikli motor sporlarının gelişimine katkı sağlıyor.

TREZOR’un motoru Formula E takım şampiyonluğunu iki kez kazanan Renault e.dams takımından sağlandı.

Maksimum gücü 260kW (350bg) ve pik torku 380Nm olan bu motorun 0-100 km/s hızlanması dört saniyeden az sürede gerçekleşiyor.

%100 elektrikli ZOE’nin rekor menzili: 400 km

Autoshow’da ilk kez sergilenen ZOE, yeni Z.E. 40 pil ile donatıldı. Renault ZOE artık rekor düzeyde 400 km’lik sürüş menzili sunuyor. Bu mesafe, lansmanda sunulan modelin sunduğu menzilin iki katı anlamına geliyor. Bu, kitlesel pazara yönelik elektrikli araçlar arasında en geniş otonomi anlamına geliyor.

Yeni Z.E. 40 pil, örneğin şehir içi ve şehir dışı bölgelerde 300 kilometrelik gerçek menzile sahip. ZOE böylece geniş kitlelere yönelik %100 elektrikli otomobiller arasında en geniş otonomiyi sunuyor.

Yeni pil, elektrikli otomobil satın alma kararının önünde duran psikolojik engeli de ortadan kaldırıyor. Çünkü ZOE kullanıcıları artık daha uzun mesafeler kat edebiliyor ve şarj telaşı olmaksızın çok daha fazla sürüş koşulunun tadını çıkarabiliyor. Bu da hafta sonu yolculuklarını gerçekleştirilebilir kılıyor. ZOE’nin yeni Z.E. 40 pili 41kWh enerji sunuyor. Bu da, ZOE’nin standart pilinin (22kWh enerji) depolama kapasitesinin neredeyse iki katına eşit. LG Chem ile yakın işbirliği içerisinde geliştirilen bu pil yüksek enerji yoğunluğuna sahip lityum-iyon teknolojisini kullanıyor.

Z.E. 40 pili şarj etmek için gereken süre standart pil için gereken süre ile benzerlik gösteriyor. Şarj işlemi çok uzun süre almıyor. Örneğin ekstra 80 kilometre için şarj noktasında pil şarj etmek için ortalama 30 dakika yeterli.

Espace yeniden yaratıldı

Yeni Espace, cömert orantılarıyla müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde yeniden yaratıldı. Otomobil SUV benzeri kaslı yapısıyla göze çarpıyor: Espace dinamizmi ve gücü temsil ediyor. Dikkat çekici tekerlek yuvaları ve iddialı ön ızgara hemen dikkat çekiyor. Bunun aksine, üst kısmı ise daha hafif, akıcı ve zarif hatlar taşıyor.

Segmentinde rakipsiz olan Yeni Espace Türkiye’de sipariş üzerine, 1.6 dCi EDC 160 bg’lik tek motor seçeneği ve en üst ekipman seviyesi olan Initial Paris ile satışa sunuluyor.

Initial Paris: Otomatik klima, otomatik yanan farlar ve yağmur sensörü, Renault Eller Serbest Kart Sistemi, Elektrikli Park Freni, geri görüş kamerası, elektrikli katlanır ısıtmalı ve hafızalı yan aynalar, Elektrikli ayarlanabilen, hafızalı ve elektrikli bel destekli, masajlı ön koltuklar, kendiliğinden kararan iç dikiz aynası, deri direksiyon simidi, 8,7’’ dokunmatik ekranlı R Link 2.0, C şeklinde LED gündüz farları, karartılmış camlar, tavan barı, 19” alüminyum alaşımı jantlar, Bose Ses Sistemi, 4Control Sistemi, Elektronik Amotisör, Head-up display

Megane Sedan: “Türkiye’de Yılın Otomobili”

Dinamik stili ve bir üst segmentten aldığı özellikleri sayesinde yeni Megane Sedan, bir üst sınıfa geçişi temsil ediyor ve C Sedan segmentinde yepyeni bir çıta oluşturuyor. Yeni Megane Sedan, segmentinin gerektirdiği her türlü özelliği bünyesinde barındıran dinamik ve zarif bir sedan.

Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) tarafından “Türkiye’de Yılın Otomobili“ seçilen Megane Sedan tasarımının yanı sıra, zengin ve teknolojik donanım seviyesi, geniş iç ve bagaj hacmi ile ilk bakışta göze çarpıyor.

Yeni Megane Sedan, her ayrıntısı dikkatle düşünülmüş ‘kokpit’ hissi uyandıran rafine malzemelerle donatılan kabine sahip. Bunu yaratan en büyük etkenler, yolcularını sarmalayan masaj yapan koltuklar, renkli Head-up Display ekranı, renkli 7- inç TFT gösterge ekranı, portre formatlı 8.7-inç multimedya tablet, R-LINK 2.0.

Yeni Megane Sedan, Renault-Nissan İttifakı’nın CMF-C/D modüler mimarisini temel alıyor. Bu mimari, diğer lüks Renault modellerinde de kullanılıyor: Espace, Talisman, Yeni Koleos, Yeni Megane ve Yeni Scenic serileri. Yeni Megane Sedan’da,genellikle bir üst segmentle özdeşleştirilen ve segmentinde eşsiz özellikler sunuluyor: renkli Head-up Display ekranı, 7-inç TFT renkli ekranı gösterge tablosu ve iki format halinde tercih edilebilecek R-LINK 2 multimedya tableti  (7-inç harita formatı veya 8.7-inç portre formatı) ile birlikte MULTI-SENSE.

Yeni Megane Sedan, sürücülerin her türlü gereksinimini karşılayan motor yelpazesi sayesinde her koşulda yüksek performans gösteren bir otomobil. Akustik konfor alanında da en iyiyi yakalamak için kapsamlı çalışmalar yürütüldü.

Türkiye’de MEGANE Sedan; Joy, Touch ve Icon olmak üzere 3 ekipman seviyesi ve benzinli, dizel olmak üzere 6 farklı motor seçeneği ile pazarda yerini alıyor.

Megane Sedan, sadece Türkiye’de Oyak Renault Fabrikaları’nda üretiliyor ve 68 ülkeye ihraç ediliyor.

OTO FUARI

Yeni Insignia Grand Sport

Otomotiv teknolojilerinin baş döndürücü hızla geliştiği bir dönemde “Geleceğe Yakından Bakın” sloganıyla yola çıkan İstanbul Autoshow 2017 kapılarını araladı. Opel, Insignia Grand Sport, Insignia Sports Tourer ve Crossland X olmak üzere üç yeni modelinin Türkiye prömiyerini gerçekleştirdi.

Yeni modellerinin yanı sıra Opel’in standı motor sporları tutkunlarının yoğun ilgisini çekecek modellere de sahne oluyor. Autoshow boyunca Opel standını ziyaret eden konuklar Astra TCR, Corsa OPC ve Adam R2 gibi modellerini yakından inceleyebilecekler.

Autoshow’un açılış gününde konuşan Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik “Opel olarak gücümüzü, her ihtiyaca cevap verebilecek genişlikteki ürün yelpazemizden alıyoruz. Bu anlamda müşterilerimizin tercihleri hangi yönde olursa Opel markamız ile müşterilerimizin ihtiyaç ve arzularını karşılayacak çeşitlilikteki ürün gamına sahip olmak her zaman önceliğimiz. 2017 yılında bir önceki yıla göre pazarda yaklaşık yüzde 15 daralma bekliyoruz ancak pazara sunacağımız yeni model ve motor seçeneklerimizle gücümüze güç katıp 2017 sonunda ülkemiz binek otomobil pazarında yüzde 8’lik pazar payına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Yeni Insignia Grand Sport

Yeni Insignia Grand Sport ülkemizde Mayıs sonundan itibaren 1.5 165 hp benzinli, 1.6 136 hp ve 2.0 210 hp dizel motor seçenekleri ile sunulacak. Başlangıç fiyatı ise 118 bin 900 TL. Ülkemizde Design, Enjoy, Excellence ve Elite olmak üzere dört donanım paketi bulunacak.

Opel’in yeni amiral gemisi ikinci nesil Insignia, nefes kesen hatları, 400 metreye kadar aydınlatma sağlayan IntelliLux LED Matrix farları, AGR sertifikalı ortopedik koltukları ve ısıtmalı arka koltuklar gibi konfor özellikleri sunuyor. Ayrıca ultra modern sürücü destek sistemleri ve havalı head up display gibi yüksek teknoloji çözümleri ile birlikte bir amiral gemisine yakışan şekilde premium güvenlik özelliklerini bünyesinde barındırıyor.

2013’te meraklıları ile buluşan Opel Monza Konseptinden esinlenen atletik tasarımı çarpıcı. Segmentinde hiçbir model yeni Insignia kadar akıllı teknolojiyi bir arada sunmuyor. Özellikleri ile premium rakiplerini kıskandıran yeni Insignia, Opel Exclusive programı kapsamında sunulacak kişiselleştirme seçenekleri ile de bir adım öne çıkacak. Exclusive programı, Opel müşterilerine sınırsız renk seçenekleri, özel alaşım jantlar ve değiştirilebilen tasarım detayları ile tam hayallerindeki Insignia’yı yaratmalarına olanak sağlayacak.

2009’da Avrupa’da Yılın Otomobili seçilen birinci nesil Insignia satışa sunulduğu günden bu yana Avrupa genelinde yaklaşık bir milyon adetlik satış rakamına ulaşırken ülkemizde de 30 bin adetin üzerinde bir satış rakamına ulaştı.

Opel ilk defa yeni Insignia Grand Sport ile birlikte tork vektörleme özellikli akıllı dört çeker ve sekiz ileri otomatik vitesi müşterilerine sunacak. Yeni nesil turbo motorlar, 175 kg’a kadar hafifleyen ağırlığı ve sürücüyü otomobile daha iyi entegre eden alçak oturma pozisyonu ile birlikte yeni Insignia her zamankinden daha çevik ve sürüşü her zamankinden daha keyifli.

Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik: “Yeni Insignia Grand Sport modelimizi D segmentinde markamızın amiral gemisi ve premium segmentteki rakiplerine güçlü bir alternatif olarak konumlandırıyoruz. Grand Sport ve Sports Tourer modellerimizin fiyatı ise rakiplerini kıskandıracak seviyede. Ülkemizde en çok tercih edilen 1.6 l dizel otomatik seçeneği yanı sıra, bu modelimizle birlikte ilk defa sunacağımız, bir önceki benzinli modele göre yüzde 10 daha düşük yakıt tüketimine sahip 1.5 l 165 hp’lik motorumuz da cazip bir seçenek olarak öne çıkacak. Ülkemiz pazarının ihtiyaçlarına yanıt verme yönünden yeni Insignia ile hedefi tam on ikiden vuracağımıza inanıyorum” dedi.

Yeni Insignia Sports Tourer

Insignia Sports Tourer ülkemizde dördüncü çeyrekte satışa sunulacak.

Yeni Insignia’nın Station wagon modeli Insignia Sports Tourer, motor-şanzıman seçeneği ve donanım seviyesine bağlı olarak bir önceki modelden 200 kilograma kadar daha hafif. Bu hafif materyaller ve verimli tasarım sayesinde mümkün oldu. Sürücünün alçak oturma pozisyonu ile bir araya geldiğinde sürüş dinamiklerinde gözle görülür bir iyileşme sağlanıyor. Yeni Insignia Sports Tourer, kardeşi Grand Sport’ta açıklanan tüm öncü teknolojilere sahip olacak.

Yeni Insignia Sports Tourer bir taraftan 200 kilograma kadar hafiflerken toplam 1.665 litre bagaj hacmi ile bir önceki modelden 100 litre daha fazla hacim vaat ediyor.

Yeni nesil Sports Tourer sadece zarif ve sportif değil, aynı zamanda daha da kullanışlı. Özenle tasarlanmış bagaj kapağı sayesinde tampon ile bagaj arasındaki çıkıntı kısaltıldı. Böylece daha kolay yükleme yapılabiliyor. Yüklemeyi en kolay hale getirmek için bagaj kapağı arka tamponun altına yapılacak küçük bir ayak hareketi ile otomobile dokunmadan açılabilir. Anahtarsız açma özelliği ile birlikte arka tamponun altına yapılacak küçük bir ayak hareketi bagajı açmak için yeterli (doğru yeri göstermek için yere bir Otomobil silueti yansıtılıyor). İkinci bir ayak hareket ise bagajı kapatıyor. Sistem engelleri fark ediyor ve engel olması durumunda mekanizmayı durduruyor. Yeni Insignia Sports Tourer’ın yükleme kapasitesini artırmak için opsiyonel 40/20/40 şeklinde katlanabilen esnek arka koltuklara da sahip.

Detaylara özen yolcu bölümünde de dikkat çekiyor. 1.400 x 860 milimetrelik, arkada seyahat eden yolcuların başının üzerine kadar uzanan panoramik sunroof ilave bir konfor sunuyor.

Yeni Crossland X

Bu model ülkemizde Temmuz’da pazara sunulacak. 1.2 81 hp ve 1.2 110 hp benzinli motor seçeneklerinin yanı sıra 1.6 99 hp dizel seçeneğine de sahip olacak.

Opel’in Avrupa genelinde istikrarlı şekilde büyüyen B crossover segmentine giriş yapacağı yeni modeli Crossland X, markanın 2016’da Mokka X ile hayata geçirdiği X ailesinin ikinci üyesi.

Crossland X yüksek oturma pozisyonu ve havalı SUV görünümü de ferahlığına katkı sağlıyor. Yeni model görsel özelliklerinin yanı sıra üstün teknolojisi ile de dikkat çekici. Full Adaptif LED farları, Head up display’i, 180 derece geri görüş kamerası ve  geliştirilmiş park desteği sistemi sürücüsünün Crossland X’i güvenle kullanması için gerekli desteği sağlayacak. Yeni Crossland X aynı zamanda Opel’in standartlarına uyumlu şekilde Apple CarPlay ve Android Auto destekleyen geniş 8 inç’e kadar opsiyonel olarak alınabilen renkli dokunmatik ekranlı IntelliLink bilgi-eğlence sistemine de sahip.

Ön tarafta seyahat eden yolcular Opel’in ödüllü AGR sertifikalı ergonomik koltuklarının keyfini sürebilecekler. Opel B segmentinde hem Crossland X hem de Mokka X’le bu konforu sunan tek marka. Crossland X arka koltukları katlamadan elde edilen 410 litrelik bagaj hacmi ile de segmentinde öncü konumda. Dahası, arka koltuk 150 mm ileri-geri hareket edebiliyor, böylece istenirse arka koltukta seyahat eden yolculara daha fazla diz mesafesi, ya da daha geniş bagaj alanı sağlanabiliyor (520 litre).

2010’dan günümüze Avrupa genelinde B CUV-SUV segmenti beşe katlanarak büyük bir büyüme gerçekleştirdi. Mokka X yüksek satış rakamlarına ulaşan ve dolayısıyla segmentinde standartları belirleyen bir model. Şimdi Crossland X kompakt segmentin altındaki en hızlı büyüyen bu segmentte Opel markasına yeni bir canlılık ve daha da büyüme getirecek.

Çarpıcı yan hatları ve otomobilin alt ve üst kısımlarını görsel olarak ayıran “yüzer” hissi veren tavan, görsel olarak Crossland X’i genişletiyor ve böylece ferah iç mekanını tamamlıyor. Yüzer tavan aynı zamanda Opel ADAM’larda görmeye alıştığımız arkaya uzanan kavisli krom cam hattıyla da benzerlik taşıyor. Crossland X’te de müşteriler çeşitli tavan rengi seçenekleri arasından tercih yapabilecek. Crossland X’in dikkat çekici arka tarafı ise özellikle karter koruması ile açık şekilde SUV duruşu sergiliyor. Yükseğe yerleştirilmiş ayrık stop lambaları ise “çift kanat” görünümü veriyor ve aşağı süzülen tavan hattını ve bagaj kapağı arasındaki formu destekliyor.

Türkiye Prömiyeri yapılan bu üç modelin yanı sıra autoshow süresince ziyaretçiler Opel’in yoğun ilgi gören GT Concept modelini de yakından görme fırsatını yakalayacaklar.

OTO FUARI

Toyota’nın ana stratejisi hibrit olacak

Toyota, İstanbul Autoshow’da en geniş hibrit ürün gamı ile yerini alırken, yoğun rekabetin yaşandığı B segmentindeki temsilcisi Yaris de yenilendikten sonra Türkiye’de ilk kez beğenilere sunuldu. Toyota, otomotiv sektöründe bir ilk olan “interaktif showroom” uygulamasının da tanıtımını yaptı.

Fuarda “hibrit” teması ile yer alan Toyota; Türkiye’de üretilen Toyota C-HR Hybrid, Auris Hybrid, Auris TS Hybrid, Yaris Hybrid, RAV4 Hybrid ve ilk seri üretim hibrit model Prius’un son versiyonunu otomobil tutkunlarıyla buluşturdu.

YENİLENEN YARIS İDDİALI GELİYOR

Kapsamlı bir şekilde yenilenen Yaris Türkiye’de ilk kez Autoshow’da sergilendi. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Yaris’in de yer aldığı B segmentinin Avrupa’da ve Türkiye’de yükselen bir trend içinde olduğunu belirterek “Yenilenen Yaris ile bu segmentte iddiamızı çok daha güçlü bir şekilde ortaya koyacağız. 2016 yılını ise 835 adet Yaris Hybrid olmak üzere toplamda 4 bin 579 adet Yaris satışıyla kapattık. Yenilenen Yaris ile çıtayı şimdi daha da yukarı taşıyoruz. Toyota’nın bilinen kalitesi ve konforuyla sürüş zevkini en üst boyuta taşıyan yenilenen Yaris, bir şehir otomobili olarak dinamizmi yaşatacak” dedi.

Çok daha dinamik ve duygusal bir tasarımla yenilenen Yaris, yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye pazarında satışa sunulacak.

Yenilenen Yaris için geliştirilen tamamen yeni 1.5 litrelik dört silindirli benzinli motor, mevcut 1.33 litrelik motorun yerini alacak. Toyota’nın üstün termal verimliliğine sahip ailesinden olan yenilenen Yaris’in atmosferik 1.496 cc motoru, 111 HP güç ve 4400 d/dak’da 136 Nm tork üretiyor.  Yaris, kullanıcılara hibrit versiyonunu da sunarak B segmentinde eşsiz olmaya devam edecek.

“TOYOTA’NIN ANA STRATEJİSİ HİBRİT OLACAK”

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, marka olarak “hibrit” temasıyla fuarda yer aldıklarının altını çizerek “Hibrit teknolojisi artık geleceğin değil, bugünün teknolojisi. Dünya görüldüğü üzere Toyota’nın 50 yıl önce söylediği yere gidiyor. Yani hibrite. Toyota Türkiye olarak bundan sonraki stratejilerimizin tam merkezinde hibrit teknolojileri olacak. Dünya hibrite koşarken, Türkiye’nin bundan geri kalması düşünülemez. Autoshow’a hibrit ürün gamımız ile katılmamızın temelinde bu yatıyor. Yakın gelecekte Türkiye satışlarımızın da önemli bir oranının hibrit olmasını bekliyoruz” dedi.

Bozkurt, Türkiye’de hibrit otomobillere gelen ÖTV düzenlemesinden sonra bu teknolojiye karşı yoğun bir ilginin yaşandığına ve onbinlerce kişinin bilgi almak için tüm Toyota kanallarını kullandığına da dikkat çekerek “Bu ilgi ile birlikte yollarda şarj gerektirmeyen Toyota hibrit teknolojisiyle üretilmiş otomobillerin sayısının çoğalacağından eminim” şeklinde konuştu.

“DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE BİR İLK”

Toyota İstanbul Autoshow ile birlikte “dünyanın ilk interaktif showroom’unu” da Türkiye’de kullanıma sundu. “İnteraktif Showroom” uygulaması  ile Toyota satış danışmanları, üzerinde sensör ve kameraların olduğu dijital bir gözlüğü takarak müşteri ile sözlü ve görüntülü iletişime geçebilecek. Böylece; Toyota plazalardaki tüm modeller her türlü detayına kadar incelenebilecek.

OTO FUARI

Lexus’un yarışçı yüzü de İstanbul’da

Dünyanın en iyi otomobillerini üretme felsefesine sahip Lexus, 2017 İstanbul Autoshow’a birçok yenilikle katıldı. Lexus Türkiye, fuar ile birlikte interaktif showroom hizmetini de başlattı. Böylece Türkiye’nin her yerinden kullanıcılar, randevu alarak satış danışmanının kullandığı gözlük sayesinde aracı inceleyebilecek ve teklif alabilecekler.

Lexus, İstanbul Autoshow’da , “Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu” filmi için tasarlanan SKYJET Uzay Aracını sergiledi. Lexus tasarımcılarına ait ve 28. yüzyıl zamanlarında kullanılan SKYJET, filmin kahramanının zamanda yolculuk yapmasını sağlıyor.

Hibrit teşvikinin ardından Türkiye’deki hibrit ürün gamını genişleten marka, İstanbul Autoshow’da da yeni hibrit modellerinin tanıtımını gerçekleştirdi. Böylece spor otomobilden, lüks sedana ve SUV modellere kadar her segmentte hibrit modele ulaşmak mümkün olacak.

 “CT 200h Autoshow ile birlikte satışa sunuluyor”

Lexus’un Türkiye operasyonlarının ve model yelpazesinin giderek genişlediğini söyleyen Ali Haydar Bozkurt, “Lexus’un Fuar ile birlikte önemli yeniliklerinden biri ise dünyanın ilk kompakt lüks hibrit otomobili olan CT 200h oldu. İstanbul Autoshow Fuarı’yla birlikte satışa sunacağımız bu yeni Lexus modeli, müşterilerimizin artık markaya daha kolay erişmesini sağlayacak. Hem elektrikli hem benzinli motora sahip CT, tasarımıyla, kompakt boyutlarıyla ve sürüş özellikleriyle beğeni toplayacak. Elbette o da her Lexus modeli gibi, kullanıcısını özel hissettirecek. CT modelinin, Türk kullanıcısı tarafından büyük beğeni toplayacağını düşünüyoruz” dedi.

28. yüzyıldan gelen araç: SKYJET

Uçan kaykay, Spor Yat Konsepti, Kısa Filmler ve Tasarım Ödülleri yarışmalarıyla Lexus’un bir yaşam tarzı markası olduğunun altını çizen SKYJET uzay aracı, İstanbul Autoshow fuarının en yenilikçi aracı olarak dikkat çekti. Lexus’un kendine özgü ön panjurunu taşıyan SKYJET, Lexus LC coupe modelinin tasarımını yansıtan farlarını da kullanıyor. Lexus dokunuşlarına sahip uzay aracı atletik ve aerodinamik duruşuyla dikkat çekiyor.

Konsept model tamamlanırken Lexus’un son Yapay Zeka ve HMI teknolojisini de araca eklendi. Ayrıca filmin hikayesine göre geleceğin enerji kapsülü olarak gösterilen araç, Lexus’un yenilikçi hidrojen yakıt hücresi teknolojisinden ilham aldı.

Büyük bir merakla beklenen kitap uyarlaması “Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu” filmi için hazırlanan SKYYJET film yapımcıları ve Lexus tasarımcılarının bir araya gelmesiyle oluşturuldu. Lexus dokunuşlarına sahip uzay aracı atletik ve aerodinamik duruşuyla dikkat çekiyor.

Lexus’un yeni yıldızı: CT 200h

Dünyanın ilk kompakt lüks hibrit otomobili olan CT 200h, İstanbul Autoshow Fuarı’yla birlikte Türkiye pazarına giriş yaptı. Lexus markasının eşsiz lüksünü, gelişmiş hibrit teknolojisiyle buluşturan CT 200h, hem tasarımıyla hem de sürüş özellikleriyle öne çıkıyor.

Hem benzinli hem de elektrikli motor sahip CT, düşük yakıt tüketimi ve sportif sürüşü bir arada sunuyor. 1798 cc’lik benzinli motoru 100 bg ve 142 Nm tork üretiyor. CT 200h’nin yakıt tüketimi ise sadece 3.6 lt/100 km. Fuarın ardından Türkiye’de Lexus showroom’larına satışa sunulacak olan CT, tercihe göre daha sportif görünüme sahip F Sport paketiyle de tercih edilebilecek.

Lexus’un yarışçı yüzü de İstanbul’da

Lexus, İstanbul Autoshow Fuarı’nda “F Performance” ürün gamından da modeller sergilendi. Lexus’un İstanbul Autoshow’da sergileyeceği “F Performance” modelleri ise, RC F ve GS F olacak. Her iki otomobil de, 467 beygir güç üreten 5.0 litre V8 motora sahipler.

Lexus’un yüksek performanslı ruhunu taşıyan bu otomobillere ilham olan yarış otomobili RC F GT3 de fuarda yer aldı.

Aston Martin’in en hızlısı V8 Vantage

Aston Martin Türkiye distribütörü D&D Motorlu Araçlar, dünyada sadece  24 kişinin sahip olduğu, 2.4 milyon pound değerindeki “Vulcan” modelini Türkiye’de ilk kez İstanbul Autoshow fuarında sergiledi. Aston Martin’in sadece pist kullanımı için ürettiği ve otomobil tutkunlarının “şaheser” olarak yorumladığı Vulcan zamanın çok ötesinde teknolojik özellikleriyle fuara damgasını vurdu. Fuarda sergilenen birbirinden özel Aston Martin modelleri de ziyaretçilerden büyük ilgi topladı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği(ODD) tarafından TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve 9 gün boyunca ziyaretçilerini ağırlayacak olan olan İstanbul Autoshow 2017 fuarının açılışı gerçekleştirildi. “Geleceğe Yakından Bakın” teması ile düzenlenen bu yılki fuara, İngiliz efsanesi Aston Martin’in Türkiye distribütörü D&D Motorlu Araçlar; sergilediği 6 model ile damga vurdu.

2.4 Milyon Pound Değerindeki Özel Üretim “Vulcan” İlk Kez Türkiye’de

Aston Martin’in sadece pist kullanımı için ürettiği ve 24 adetle sınırlı tuttuğu Vulcan modeli, 7 litrelik V12 motora sahip. Otomobil tutkunlarının şaheser olarak yorumladığı Vulcan modeli sıra dışı tasarımının yanı sıra, 820 beygirlik motoru ve hafifliği ile İstanbul Autoshow fuarına katılanlardan büyük ilgi gördü. 2.4 milyon pound fiyatıyla satışa çıktığı bir saat içinde 24 alıcı bulan Vulcan, İstanbul Autoshow fuarı vesilesiyle Türkiye’de ilk kez sergileniyor. Aston Martin Kreatif Grup Başkanı Marek Reichman’ın başkanlığındaki tasarım ekibinin imzasını taşıyan bu süper otomobil, keskin hatları ve ince far tasarımıyla tüm dikkatleri üstüne çekmeyi başardı.

İstanbul Autoshow fuarının açılışında konuşan ve Aston Martin ile başarılı bir işortağı olduklarının altını çizen Aston Martin Türkiye Distribütörü D&D Motorlu Araçlar Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Kaya: “İngiliz efsanesi Aston Martin’in distribütörlüğünü aldığımız 2015 yılından bugüne İngiltere’deki fabrikadan hatırı sayılır sayıda araç satın aldık. Aston Martin ile işbirliğimiz her geçen gün artarak devam etti. İnanıyorum ki bu ortaklık çok uzun yıllar devam edecek. Aston Martin ile ilgili büyük hedeflerimiz var. Aston Martin bizden, biz Aston Martin’den çok memnunuz. D&D Motorlu Araçlar olarak başarımızın şu an tüm Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerinde örnek olarak gösterilmesi de bizleri ayrıca gururlandırıyor. Şunu da ayrıca belirtmek isterim ki Aston Martin tarihindeki en büyük yatırımı Türkiye’ye yaptı. Bunu kendilerinden duymamız onur verici. Önümüzdeki 5 yıllık planlamamızda Türkiye’de daha fazla noktada olmayı hedefliyoruz. Uzun vadede, Aston Martin satışlarında şu an en fazla satışı yapan İngiltere’yi geçmeyi hedefliyoruz. İngiltere’de elbette çok farklı bir Aston Martin algısı var. Aston Martin’in Türkiye’de bilinirliğini ve marka değerini arttırmak öncelikli hedeflerimiz arasında. Aston Martin geniş bir model yelpazesine sahip. Türkiye’deki tüketici alışkanlıklarını ve tercihlerini ölçümleyerek, yorumlayarak hareket ediyoruz. Bir çok Aston Martin modeli dünya piyasaları ile aynı anda Türkiye’de satışa çıkıyor. Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda bu ülkeye ve halkımıza inancımızı hiç kaybetmedik. Ülkemize duyduğumuz güvenle birlikte D&D Motorlu Araçlar olarak daha fazla yatırım yapma kararı aldık. İstanbul Yeniköy ve İzmir Folkart Towers showroomumuza ek olarak yakın zamanda 3’üncü Aston Martin showroomunu Ankara’da açmaya hazırlanıyoruz.” dedi.

İstanbul Autoshow fuarı için Türkiye’ye gelen Aston Martin Orta Doğu-Türkiye-Kuzey Afrika CEO’su Christopher Sheppard konuşmasında: “Türkiye’de Aston Martin’e gösterilen ilgiden oldukça memnunuz. Aston Martin Türkiye pazarında hak ettiği konuma kısa sürede distribütörümüz D&D Motorlu Araçlar’ın başarılı çalışmaları ile ulaştı. Aston Martin’e sahip olmak özel bir deneyim. Türkiye’deki Aston Martin sahipleri de araçlarına tutku ile bağlılar. Bir spor otomobil yaratırken, teknoloji ve lüks arasında mükemmel bir denge gerekir, arayüz ve mühendislik ilişkisi, üretim ve diğer disiplinler de oldukça önemli. Aston Martin ailesi olarak aynı amacı taşıyan tüm disiplinlerle bütüncül bir yaklaşıma sahibiz. Çünkü Aston Martin markası “harika ve güçlü spor otomobiller” demek. Bu da bizi diğer markalardan farklılaştıran en önemli unsur.” dedi.

Tasarım Harikası ; Aston Martin DB11

Aston Martin’in DB11 modeli kendini hemen fark ettiren tasarımı, çok doğal görünmesine rağmen tamamen yeni ve farklı özellikler taşıyor. Burundan kuyruğa kadar organik çizgilerle uzanan tasarım, verdiği kaslı ve enerjik görünümle hem otomobile hacim kazandırıyor hem de yüzey detaylarını şekillendiriyor. Kaportanın altında yatan kusursuz iskelet yapısı ise klasik orantılar taşıyor. DB11’ın lüks ve doğal malzemeleri, en üst düzeyde ustalık, en modern iklimlendirme kontrolü ve bilgi-eğlence teknolojisi, kullanıcılarına sonsuz konfor ve kolaylıklar sağlıyor.

Segmentinin En Hızlısı;  V8 Vantage

Fuarda sergilenen Aston Martin’in V8 Vantage S modeli en yüksek performanslı ve en sürücü merkezli otomobil olması sebebiyle kendi segmentindeki modeller arasında en iddialısı olarak görülüyor. 4.7 litrelik atmosferik motor 436 Ps güç üretebilen V8 Vantage S,  490 nmtork’a ulaşıyor. Araç 0-100 km hızlanmayı 4.8 saniyede tamamlıyor.

4 Kapılı Spor Karakter ve Lüks

Spor otomobil sektörüne farklılık kazandıran Aston Martin Rapide S, devrim niteliğindeki dört kapılı spor otomobil serisinin müthiş gelişimini temsil ediyor. Kendi klasmanını kendi yaratan 6 Litrelik V12 Motora sahip Rapide S, 560 Pslik güç üretirken 630 nmtork’a ulaşıyor

Tek Kişilik  Efsane Model: Vanquish

Aston Martin’in “az” ve “öz” şıklık anlayışını alıp daha gelişmiş bir dinamizm anlayışıyla birleştiren Vanquish, doğrudan olağanüstü bir süper otomobil olan One-77’den esinleniyor. Karbon fiber kaplama sayesinde elde edilen saf yüzeyler ve daha keskin çizgiler, Vanquish’e özenle oluşturulmuş kıvrak ve sıkı bir görüntü veriyor. 630 Nm (465 lbft) tork ve 568 bhp (576 PS) azami güce ve 3,6 saniyede 0-60 mph (3,8 saniyede 0-100 km/saat) hızlanma performansına sahip olan Vanquish, Aston Martin tarihinde ulaşılmış en yüksek değerleri simgeliyor.

Aston Martin V8 Vantage Roadster

Güçlü ama kontrollü, rahat ama heyecan verici V8 Vantage S Roadster, benzersiz bir çekiciliğe sahip. İliklerine kadar sürüş heyecanı hissetmek isteyenler için Roadster en üstün özellikleri bir araya topluyor. Sürücü odaklı bir otomobil olan V8 Vantage S Roadster, 4.7 Litre hacmindeki motor 7000 rpmde 426 Ps güç üretmekte ve maksimum tork değeri 5750 devirde 470 nm özelliklerine sahiptir.

ASTON MARTİN OTO FUARI

Türkiye’nin yükselen markası Dacia

Yenilenen Mercedes-Benz SL

İster keyifli ve konforlu bir gezinti otomobili, isterse de virajları ustalıkla alan dinamik coupé; farklı disiplinleri başarıyla bir arada sunan Mercedes-Benz SL, sahip olduğu özelliklerle roadster segmentinin zirvesinde yer alıyor.

Yeni Mercedes-Benz SL özellikle elden geçirilen ön tasarımıyla dikkat çekiyor. Standart olarak sunulan ön ızgara aşağıya doğru genişleyen yeni tasarımıyla daha heybetli ve daha dinamik bir görünüm sunuyor. Uzun motor kaputu boyunca uzanan iki adet güç kamburu dinamizme vurgu yaparken, motor kaputunun altında gizlenen güce dikkat çekiyor. Standart olarak sunulan LED Akıllı Işık Sistemi ise iyice yan tarafa doğru uzanan tasarımıyla yeni Mercedes-Benz SL’e özgün bir kimlik kazandırıyor. Geniş ön çamurluklara entegre kanat benzeri krom eklentilere sahip daha da büyük hava girişleri kadar kapıya monte edilen yan aynalar da sportif bir silueti beraberinde getiren detaylardan.

Her biri güçlü ve yüksek verimliliğe sahip motorlarla donatılan yeni Mercedes-Benz SL’in giriş seviyesinde 367 PS (270 kW) güç ve 500 Nm tork üreten SL 400 yer alıyor. V6 motor, yapılan iyileştirmeler sonucu 35 PS/25 kW güç ve 20 Nm tork artışı sunuyor. Bir üst basamakta yer alan SL 500’ün V8 motoru 455 PS (225 kW) güç üretiyor. Her iki motorun gücü de yeni dokuz kademeli 9G-TRONIC otomatik şanzımanla arka aska aktarılıyor. DYNAMIC SELECT sayesinde sürücü basit bir düğme hareketiyle araç karakteristiğini göz açıp kapama süresi içerisinde değiştirebiliyor. Sistem sürücünün belirlemiş olduğu sürüş programına bağlı olarak; motor, şanzıman, yürüyen aksam ve direksiyon ayarlarını değiştiriyor.

Mercedes-Benz bunun dışında V8 motora sahip SL 63 ve V12 motora sahip SL 65 olmak üzere iki adet AMG versiyonu da sunuyor.

 

Dış tasarım: Estetik ve atletik, tam bir görsel şölen

Mercedes-Benz SL her zaman estetik ve atletik bir otomobil oldu. Tasarımcılar yeni SL’de bu iki karakteristik öğeyi çok daha belirginleştiriyor ve vurguluyor. Yenilenen SL’in özellikle ön tasarımı dikkat çekiyor. Geçmişten gelen geleneksel öğeleri daha da geliştiren ve modernize eden tasarımcılar bu öğeleri yenilenen SL’de kullanmaya devam ediyor. Tasarımcılar esin kaynağı olarak efsane yarış otomobili 300 SL Panamericana’yı dik ön ızgarasıyla birlikte kullanmaya devam ediyor. Aşağıya doğru genişleyen ön ızgara yeni SL’e Mercedes-Benz ürün gamından bağımsız çok daha özgün bir ön görünüm kazandırıyor.

Akıllı sürüş: Sürüş Yardım Paketi PLUS ve LED Akıllı Işık Sistemi

Yeni Mercedes-Benz SL standart olarak, diğer modellerde Çarpışma Önleme Yardımcısı PLUS ile yollara çıkıyor. Adaptif fren yardımcısı ile birlikte çalışan radar destekli mesafe takip yardımcısı ve fren yardımcısına ek olarak Çarpışma Önleme Yardımcısı PLUS, olası bir çarpışma tespit etmesi halinde çarpışmayı önlemek üzere kendi kendine kısmi fren yapmaya başlıyor. Sürücünün olası bir çarpışma uyarısı olarak gösterge panelinde yanan ikaz lambası karşısında herhangi bir önlem almaması halinde, sistem otomatik olarak devreye giriyor ve kısmi fren yapıyor.

Bunun yanı sıra SL’de Stereo (çift) kamera ve yeni veya iyileştirilen özelliklere sahip Sürüş Yardım Paketi PLUS isteğe bağlı olarak sunuluyor. Sürüş Yardım Paketi PLUS  aşağıdaki özellikleri kapsıyor:

  • Mesafe takip ve şerit değiştirme yardımcılarına sahip DISTRONIC bir yandan öndeki araç ile olan mesafeyi ayarlamada, diğer yandan ise aracın içinde bulunduğu şeridin dışına çıkmasını önlemde sürücüye yardımcı oluyor. Radar ve kamera destekli sistem sadece gerektiğinde fren yapmakla kalmıyor, trafik şartlarının imkan tanıması halinde daha önce belirlenen hıza tekrar ulaşıncaya kadar hızlanmaya devam ediyor.
  • Çarpışma önleme yardımcısı ve kavşak yardımcısı: Sürücüyü olası bir çarpışma öncesinde uyaran sistem, panik fren anında sürücüyü desteklerken gerektiğinde otomatik olarak fren de yapabiliyor. Yavaş ilerleyen, yavaşlayan ve duran araçlar dışında yayaları da tespit eden PRE-SAFE® Fren özelliği sürücünün olası bir risk anında herhangi bir reaksiyon göstermemesi halinde devreye girerek kendi kendine fren yapıyor.
  • Aktif Kör Nokta Yardımcısı: Sadece şerit değiştirme anında olası bir riske karşı sürücüyü uyarmakla kalmayan sistem ayrıca olası bir çarpışma anında tek taraflı olarak fren yaparak çarpışmanın önüne geçebiliyor.
  • Aktif Şerit Takip Yardımcısı: Aracın istemsiz bir şekilde şerit değiştirmesi halinde direksiyonu titreterek sürücüyü uyaran sistem gerektiğinde tek taraflı fren müdahalesi ile aracı tekrar kendi şeridine sokuyor.
  • PRE-SAFE® PLUS: Olası bir çarpışmaya karşı arkadan gelen araçları da denetleyen ve olası bir çarpışma öncesinde yolcuları korumak üzere gereken önlemleri alan sistem; arkadan gelen araçları görsel olarak uyarma veya duran aracın fren halinde kalmasını sağlayan koruma önlemlerini harekete geçiriyor.

İsteğe bağlı olarak sunulan Aktif Park Yardımcısı sadece sürücünün uygun bir park yeri bulmasına yardımcı olmakla kalmıyor, aktif direksiyon ve fren müdahaleleri ile aracı bulunan yere park etmesine ve park yerinden çıkmasına yardımcı oluyor. Standart olarak sunulan LED Akıllı Işık Sistemi ve isteğe bağlı sunulan Adaptif Uzun Far Yardımcısı, en iyi görüşü sunuyor,  dolayısıyla araç güvenliğini artırıyor.

Konfor donanımı: Daha rahat bir kullanım sunan vario tavan

Mercedes-Benz SL hayranları spor otomobil ikonunu günlük kullanıma uygunluğu nedeniyle de çok seviyor. Mercedes-Benz, yenilemeyle birlikte daha da gelişmiş ve iyileştirilmiş bir konfor seviyesi sunuyor. Geliştirilen konfor özelliklerindenbiri olan elektro hidrolik vario tavanın açılması veya kapanması yaklaşık 40 km/s hıza kadar hareket halindeyken de sürdürülebiliyor.

Daha fazla seçenek: ABC ile birlikte ilk kez viraj eğim özelliği

Standart olarak sunulan çelik yaylı yürüyen aksamda sürekli ayarlanabilir amortisörler kullanılıyor. AMG tasarım konsepti ile birlikte yürüyen aksam 10 mm alçaltılırken daha sert yay ve stabilizatörler devreye giriyor. Sürücüye yürüyen aksamın genel karakteristiğini DYNAMIC SELECT üzerinden konfordan spora kadar farklı modlarla belirleme imkanı sunuluyor.

Opsiyonel olarak Active Body Control (ABC) ile birlikte viraj eğim özelliği sunuluyor. Sistem; hızlanma, fren veya virajlarda karoser salınımlarını azaltıyor. Bunun dışında araç yüksekliği de sürüş ve yol şartlarına bağlı olarak ayarlanıyor. Yüksek süratlerde sistem tarafından otomatik olarak 13 mm alçaltılan SL, bozuk zeminde tek bir düğme dokunuşu ile 50 mm kadar yükseltilebiliyor.

Daha hafif, daha rijit: Akıllıca tasarlanan tam alüminyum şasi

Güncel Mercedes-Benz SL efsane haline gelen “SL” yani süper hafif (Super Leicht) kısaltmasının karşılığını tam olarak yerine getiriyor. Tıpkı adını aldığı 1952 yılındaki ilk-SL gibi güncel SL’de de hafif yapı prensibi uygulanmaya devam ediyor. Mercedes-Benz tamamı alüminyum şasiyi seri üretimde uygulayarak bir ilke imza atıyor. Şasideki çok az sayıda parça diğer metallerle üretiliyor. Örneğin güvenlik gerekçesi ile A sütunlarında yüksek dayanımlı çelik borular kullanılıyor.

Çelik şasi ile kıyaslandığında alüminyum şasi 110 kg daha hafif bir yapı ortaya koyuyor. Sadece daha hafif olmakla kalmayan alüminyum şasi, aynı zamanda rijitlik, güvenlik ve konfor konularında da avantaj sağlıyor.

Gelenek: 60 yılı aşkın süredir rüya otomobil

Efsane SL modeli Mercedes-Benz’in tarihi mirası içinde çok büyük bir öneme sahip. SL’e verilen önem uygulanan isim politikasıyla da kendini gösteriyor. Her ne kadar marka yeni bir isimlendirme politikası benimsemiş olsa da, SL gelenek haline gelen ismi kullanmaya devam ediyor. Mercedes-Benz SL, 60 yılı aşkın süredir tüm dünyadan spor otomobil tutkunlarının hayranlığını kazanmış ve bir dünya ikonu haline gelmiş durumda.

Efsane SL genlerini motorsporlarından alıyor. W194 üretim koduna sahip 300 SL yarış otomobili 1952 yılında uluslararası yarışlarda elde ettiği zaferlerle yeni bir spor otomobilin doğuşunun ilk adımını atmış oldu. 1954 yılının Şubat ayında Mercedes-Benz New York’ta gerçekleştirilen ‘Uluslararası motor sporları Fuarında’ ilk SL modellerini sergiledi. W198-I üretim kodu ile sergilenen ve daha sonra Gullwing olarak anılan kanat tipi kapılara sahip 300 SL Coupé lanse edilirken ona üstü açık roadster kardeşi 190 SL eşlik etti. 1957 yılında tanıtılan W198-II üretim koduna sahip 300 SL Roadster 1963 yılına kadar 190 SL ile birlikte üretildi.

Takvimler 1963 yılını gösterirken W113 üretim koduna sahip yeni SL serisi sahneye çıktı. Hardtop tavanın şekli nedeniyle bu model ‘Pagoda-SL’ olarak anıldı. 1971 yılında R107 üretim kodu ile yeni nesil gün ışığına çıktı. 18 yıllık oldukça uzun üretim süresinin etkisi ile bu nesil en çok satış adedine ulaşan SL olarak tarihe geçti. Mart 1989’da Mercedes-Benz R129 üretim kodu ile yeni nesli tanıttı. Bünyesinde sensör kontrollü takla barı veya entegre emniyet kemerli koltuklar gibi teknolojik inovasyonları barındıran ve SL’e yeni bir performans seviyesi kazandıran nesil 12 yıllık üretim sürecinin ardından 2001 yılında yerini R230 üretim koduna sahip yeni nesle bıraktı. Atasından devraldığı sportiflik mirasını başarılı bir şekilde devam ettiren nesil açılabilir metal tavanıyla dikkat çekti. 2012 yılında R231 üretim kodu ile güncel nesil üretim programına dahil olurken; geçmişten gelen yüksek performans geleneğini üst seviyede konfor ve yakıt verimliliğini bir arada sunarak büyük beğeni topladı.

Mercedes-Benz SL fiyat listesi

OTO FUARI

Modern ve konforlu iç tasarım

Türkiye’de yükselişini sürdüren Dacia, İstanbul Autoshow’da 2. Salon’da otomobilseverlerle buluşuyor. Dacia’nın ilk otomatik vitesli modeli Duster EDC, Dacia standının en ilgi çeken modeli olarak öne çıkıyor.

Dacia, yeni marka kimliğini diğer tüm modellerine yansıtıyor. Yenilenen Sandero ve Logan MCV Autoshow’da tüketiciyle buluşuyor. Dacia, yeni marka kimliğini Dokker Ailesi ve Lodgy’ye de uyguladı.

Sandero’nun yenilenen tasarımının yanı sıra yepyeni birçok donanım da ekleniyor. Autoshow’da, Sandero Stepway’in Easy-R yarı otomatik vites kutulu versiyonu müşterilerle buluşuyor.

Lodgy Stepway de Autoshow’da Dacia standında sergilenen modeller arasında yerini alıyor. Lodgy Stepway, crossover araçlardan alınan ilhamla daha kaslı bir görünüme ve güçlü bir kişiliğe sahip. Lodgy Stepway’in 5 ve 7 koltuklu seçenekleri bulunuyor.

Dokker Stepway ise dış aksesuarlarla zenginleştirilmiş, SUV görünümlü modern ve kompakt tasarımı ile göze çarpıyor.

Fuarda ayrıca Duster Transanatolia showcar motorsporları tutkunlarının beğenisine sunuluyor.

Dacia, Sandero ve Logan MCV’yi yeniliyor

Sandero ve Logan MCV yepyeni bir ön tasarıma kavuştu: Önde LED ve arkada yepyeni bir far tasarımı sayesinde daha dinamik ve modern bir görünüm kazandı. Arka stopların tasarımında dört kareli tasarım imzası göze çarpıyor.  Yeni tampon tasarımı ve ön ızgara ile sis farlarındaki krom detaylar da modellerin kaslı hatlarını ön plana çıkarıyor. Tüm bu dış tasarım ayrıntıları ile Yeni Sandero ve Yeni Logan MCV artık daha güçlü bir tasarıma sahip. Ayrıca modellerin jant serisi de yenilendi.

Sandero’nun yenilenen tasarımının yanı sıra yepyeni birçok donanım da ekleniyor: 4 hava yastığı, hız sabitleyici, arka cam otomatikleri, deri direksiyon, elektrikli yan aynalar.

Sandero’nun Stepway versiyonu, Duster’dan esintiler taşıyan yeni bir tasarım kimliğine sahip oldu. Öndeki ızgara ve krom detaylar sayesinde Sandero’nun tasarımına zarif, dinamik bir duruş kazandırıyor. Aracın yerden yüksekliği ve krom tavan barları aracın SUV karakterini vurguluyor. Arkada ise krom egzoz ucu sağlam ve atak karakterini ön plana çıkarıyor.

Modern ve konforlu iç tasarım

Yeni modellerin iç tasarımları artık daha da statü sahibi bir görünüme kavuştu. Direksiyondaki, hava çıkışlarındaki, gösterge tablosu, orta konsoldaki ve kapı kollarındaki, ayrıca vites kolundaki saten görünümlü krom detaylar modellerin bu özelliğini vurguluyor.

Yeni direksiyon simidinde korna merkezde yer alıyor. Stepway versiyonunda deri direksiyon simidi dayanıklı ve hoş bir dokunma hissine sahip.

Yeni modeller taptaze bir hava ve konfor hissi veren yeni döşemeler ile donatıldı. Tüm bunlar da daha dinamik bir görünüm elde edilmesine katkı sağlıyor.

Daha fazla konfor için zengin donanım seviyesi

Yeni modeller, sürüşü kolaylaştıran ve daha pratik hale getiren yeni sürüş destek sistemlerine sahip: geri görüş kamerası (opsiyon) ve yokuş kalkış desteği. Ayrıca ön ve arka elektrikli cam düğmeleri kapı panellerinde yer alıyor. Sürücü için cam düğmesine “tek dokunuş” fonksiyonu eklendi. Dahası, sürücü koltuğuna entegre geri çekilebilir kol dayanağı ile konfor daha da artırıldı (Stepway versiyonunda).

Aracın kabini her zamankinden daha geniş ve öndeki cep telefonu gözü ve konsolun yanındaki küçük göz gibi saklama çözümleri sayesinde daha da pratik hale getirildi. Arkada oturan yolcuların mobil cihazlarını şarj etmesine imkân veren yeni bir 12-voltluk priz de eklendi.

Sandero donanım ve motor seçenekleri

Sandero Türkiye’de 2 farklı ekipman seviyesi (Ambiance ve Stepway) ve 6 farklı motor seçeneği ile pazara sunuluyor.

Ambiance: ABS, ESP, AFU, Yokuş kalkış destek sistemi, 1/3-2/3 katlanabilir arka koltuk, 12V ön priz, sürücü tarafı dokunmatik elektrikli ön cam, stepne, manuel ayarlı klima, 4 hoparlör

Opsiyonlar: Metalik Boya, Media Nav Evolution

Stepway: Buz çözücülü&elektrik ayarlı koyu metal dikiz aynaları, torpido gözü aydınlatması, yol bilgisayarı, metalik boya, sürücü koltuğunda kolçak, elektrikli arka cam, siyah/koyu metal çift renkli tavan barları, krom Stepway ön ızgarası, krom egzoz, 16″ koyu metal görünümlü jant kapakları, deri direksiyon ve vites topuzu, hız ayar ve sınırlayıcı, 4 hava yastığı, yüksekliği ayarlanabilen sürücü koltuğu, direksiyon simidi ve ön emniyet kemerleri.

Opsiyonlar: Arka Park Sensörü, Media Nav Evolution, Geri Görüş Kameralı Media Nav Evolution

Sandero Ambiance 1 benzinli (1lt 75bg) ve 1 dizel (1.5dCi 75 bg) manual vites versiyonları ile Türkiye’de pazara sunuluyor.

Sandero Stepway ise 2’si benzinli (0,9 90bg manual & Easy-R) ve 2’si dizel (1.5dCi 90bg manual & Easy-R) olmak üzere 4 farklı seçenek ile satışa sunuluyor.

Logan MCV donanım ve motor seçenekleri

Logan MCV Türkiye’de tek donanım seviyesi (Ambiance) ve 2 farklı motor seçeneği ile pazara sunuluyor.

Ambiance: ABS, ESP, AFU, yokuş kalkış destek sistemi, 2 hava yastığı, 1/3-2/3 katlanabilir arka koltuk, sürücü tarafı dokunmatik elektrikli ön cam, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu ve direksiyon, stepne, manuel ayarlı klima, 4 hoparlör

Opsiyonlar: Metalik Boya, Sis Farları, alüminyum alaşım jantlar, Media Nav Evolution,

Logan MCV Türkiye’de 1 benzinli (1lt 75bg manual) ve 1 dizel (1.5dCi 90bg manual) olmak üzere 2 farklı motor seçeneği ile pazara sunuluyor. Logan MCV’de daha önce 1.5dCi 75bg motor seçeneği sunulurken yerine Yeni Logan MCV ile birlikte 1.5dCi 90bg motor seçeneği yer alıyor.

Dokker Ailesi ve Yeni Lodgy’nin 2017 versiyonları

Dacia, yeni marka kimliğini Dokker Combi, Dokker Van ve Lodgy modellerine de uyguladı.

Bu modeller de güçlü duruşlarını vurgulayan yeni, krom kaplı ön hava ızgarası ile donatıldı. Lodgy’nin bagaj kapağı krom bir şerit ile süslendi.

Yeni tasarım ayrıntıları iç mekanda da kullanıldı: direksiyon, hava çıkışları, gösterge tablosu ve orta konsol, kapı kolları ve vites koluna saten görünümlü krom detaylar eklendi. Ayrıca sürücü için cam düğmesine “tek dokunuş” fonksiyonu eklendi. Yeni döşemeler sayesinde daha da modern bir iç mekan ambiyansı elde edildi. Ayrıca arkada oturan yolcular için katlanır masalar ve ön yolcu için saklama filesi de eklendi.

Manevraları daha da kolay hale getirmek için ise yeni marka kimliğinin özellikleri ile güncellenen Dokker Ailesi’nde artık geri görüş kamerası da opsiyon olarak sunuluyor; bu özellik Lodgy’de de sunuluyor.

Dacia, Lodgy Stepway ile daha da güçleniyor

Lodgy Stepway versiyonu da Autoshow’da Dacia standında sergileniyor. Lodgy’nin Stepway versiyonları crossover araçlardan alınan ilhamla daha kaslı bir görünüme ve güçlü bir kişiliğe sahip.

Sandero Stepway’in tarzını takip eden bu modelde iddialı ve maceracı stil detayları göze çarpıyor. Lodgy Stepway’de iç mekan ayrıntıları da ilgi çekiyor. Mavi dikişlerle bezenmiş özel döşeme kullanılan Stepway versiyonlarında, göstergeler ve hava çıkış kanalları, orta panelde de bulunan mavi ton ile çevreleniyor.

Segment lideri olan Lodgy’nin Stepway versiyonu çok geniş bir ekipman yelpazesi ile pazara sunuluyor (standart veya opsiyonel olarak): MEDIA NAV navigasyon ve multimedya sistemi, klima, hız ayar ve sınırlayıcı, deri direksiyon ve arka park sensorü.

5 ve 7 koltuklu seçenekleri bulunan Lodgy Stepway, 6 ileri vitesli manuel vites kutusu ve 110bg güç üreten 1.5 dCi motorla pazara sunuluyor.

OTO FUARI / TÜRKİYE’DE ENERJİ

Arazi aracı klasiği Mercedes-Benz G-Serisi

Bir arazi aracı klasiği olan Mercedes-Benz G-Serisi’nin 38 yıllık başarı hikayesi hız kesmeden devam ediyor. Arazi aracı ikonu, sürekli güncellenen teknik yapısı ve üst seviye donanımlarıyla arazi aracı tutkunlarının beklentilerini en iyi şekilde karşılamaya devam ediyor.

Yüzde 16’ya varan güç artışı ve yüzde 17’ye varan yakıt ekonomisi

Mercedes-Benz, yapmış olduğu iyileştirmelerle tüm G-Serisi versiyonlarında yüzde 16’ya varan güç artışı ve yüzde 17’e varan yakıt ekonomisi sunuyor. Tüm motor seçenekleri Euro 6 egzoz emisyon normunu yerine getiriyor. Buna 4.0 litrelik çift turbo beslemeli heybetli V8 motorla donatılan G 500 de dahil ediliyor. Eş zamanlı olarak AMG EDITION 463 ve G 500 4×42 versiyonları da sunuluyor.

Mercedes-AMG tarafından geliştirilen çift turbo beslemeli V8 motor

G 500’de ilk kez kullanıma sunulan yeni 8 silindirli motorun gücü çok özel genlerden geliyor. Bu yeni motor teknik yapı olarak, Mercedes-AMG tarafından geliştirilen; Mercedes-AMG GT ve Mercedes-AMG C 63 modellerini son derece çarpıcı performans değerlerine ulaştırmayı başarmış olan yeni V8 silindirli motoru baz alıyor. G-Serisi’nde kullanılmak üzere yenilenen motor 422 BG (310 kW) ve 610 Nm gibi değerlerle etkileyici bir performans ve yüksek çekiş gücü sunuyor.

Çift turbo beslemeli V8 motorun yüksek performansının sırrı

Motorun sunmuş olduğu yüksek performansta iki adet turbo beslemenin konumu çok önemli bir rol üstleniyor. İki adet turbo besleme; silindir sıralarının dış kenarında değil, iki silindir sırasının arasındaki V şeklinin ortasında kendine yer buluyor. Bu uygulama daha kompakt bir yapının yanı sıra daha çabuk tepki veren turbo ve daha düşük egzoz emisyonları gibi avantajlar sağlıyor. Sprey şeklinde püskürtme yapan Piezo tipi direkt benzin enjeksiyon sistemi verimliliği artırıyor. V8 motorda kullanılan alüminyum krank yatağı, yüksek dayanımla hafif yapıyı bir arada sağlıyor. Daimler tarafından geliştirilen NANOSLIDE® teknolojisine sahip silindir yatakları, alışagelmiş döküm silindir yataklarına oranla iki kat daha sağlam bir yapıyı beraberinde getiriyor. İç sürtünmeyi azaltan bu silindir yatakları, yakıt tüketiminin düşürülmesine yardımcı oluyor.

Mercedes-Benz G 500 Teknik Özellikleri:

Silindir adedi V8
Silindir açısı 90°
Silindir başına supap 4
Silindir hacmi 3982 cc
Çap x strok 83,0 x 92,0 mm
Silindir mesafesi 90 mm
Sıkıştırma oranı 10,5:1
Maksimum güç 422 BG (310 kW), 5250 – 5500 d/d
Maksimum tork 610 Nm, 2250 – 4750 d/d

Yeni çift turbo beslemeli V8 motor, yerini aldığı atmosferik 5,5 litrelik V8 motor ile kıyaslandığında 35 BG (25 kW) ve 80 Nm daha fazla güç ve tork kullanıma sunuyor. Turbo besleme sayesinde maksimum güç ve maksimum tork değerleri daha düşük devirde elde ediliyor. Böylece çok daha etkin bir çekiş gücü ve bunula birlikte çok daha yüksek bir performans elde edilirken aynı zamanda yakıt tüketimi düşüyor. Daha önce 6,1 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlayan G 500; yeni motorla 0-100 km/s hızlanmasını 5,9 saniyede tamamlıyor. Önceki nesil motorla karma koşullarda (NEFZ’ye göre) 100 km’de 14,9 lt yakıt tüketimi değerine sahip olan G 500, yeni motorla aynı koşullarda 12,3 lt yakıt tüketiyor.

Daha fazla güç, daha düşük yakıt tüketimi

Sadece yeni bir motor sunmakla kalmayan Mercedes-Benz, aynı zamanda G-Serisi’nde kullanılan diğer motorları da teknik açıdan iyileştirdi:

  • Daha önce 211 BG (155 kW) üreten altı silindirli dizel motor, yapılan iyileştirmeler sonucu 245 BG (180 kW) üretiyor. Tork değeri ise 540 Nm’den 600 Nm’ye çıkıyor. Yapılan iyileştirmelerin yansıması olarak G 350 d, 0-100 km/s hızlanmasını 9,1 saniye yerine 8,8 saniyede tamamlıyor. Artan güç ve tork değerleri yakıt ekonomisine de olumlu yansıyor. G 350 d, karma koşullarda (NEFZ’ye göre) 100 km’de 11,2 lt yerine 9,9 lt yakıt tüketiyor.
  • 544 BG (400 kW) üreten Mercedes-AMG G 63 modeli 571 BG (420 kW) ve 760 Nm seviyesine yükseldi.
  • 612 BG (450 kW) üreten Mercedes-AMG G 65 modelindeki V12 silindirli motor, 630 BG (463 kW) ve 1000 Nm seviyesine yükseldi.

G 350 d, G 500 ve AMG G 63 versiyonları standart olarak trafik lambaları veya dur-kalk trafikte motoru durdurarak yakıt tüketimini ve bununla birlikte egzoz emisyonunu düşüren ECO sürüş fonksiyonluyla donatılıyor.

Zor şartlarda üstün performans ve dayanım sağlayan G-Serisi’ne has sağlam karoser ve merdiven tipi şasi aynen korunuyor. Rakipsiz ve benzersiz offroad performansını beraberinde getiren sürekli dört tekerlekten çekiş, arazi takviyesi ve sürüş esnasında kumanda edilebilen üç adet %100 kilitlenebilen mekanik diferansiyel kilidi de aynen korunuyor.

Optimize edilen ESP®, G 500‘de isteğe bağlı olarak sertliği seçilebilen süspansiyon

Standart olarak sunulan yürüyen aksam ve amortisörler yeniden ayarlanırken, bu sayede gövde salınımları daha kontrollü bir yapı kazanıyor ve yol konforu da iyileşiyor. Yeniden ayarlanan ESP® daha dinamik bir sürüş sunarken yol tutuş ve sürüş güvenliğini de artırıyor. İyileştirilen ASR ve ABS tutunmayı artırırken fren mesafesini de kısaltıyor. Bunun dışında ön aks taşıma kapasitesi 100 kg artırılarak 1.550 kg’a çıkartılıyor.

G 500’de isteğe bağlı olarak Sport ve Comfort sürüş sertliği seçeneklerine sahip olan bir süspansiyon sunuluyor. Sport modunda offroad yeteneklerini kısıtlamadan onroad performansını arttıran ve daha dinamik bir sürüş sunan yeni süspansiyon, aynı zamanda arazi araçlarının en karakteristik davranışlarından biri olan virajlardaki yana yatma eğilimini de azaltıyor. AMG versiyonlarında olduğu gibi G 350 d ve G 500 versiyonlarında da 7G-TRONIC PLUS otomatik şanzıman manuel vites değiştirme moduyla donatılıyor.

Kalite algısını daha da yükselten iç ve dış tasarım

Yeni G 350 d ve G 500 modelleri özellikle yeniden tasarlanan tamponlar ve genişletilmiş gövde renginde çamurluk kuşaklarıyla görsel olarak farkını ortaya koyarken, G 350 d’de 5 kollu 18 inç çapında hafif alaşım jantlar standart olarak sunuluyor.

G 350 d ve G 500 modellerinin gösterge tablosu, 11,4 cm’lik çok fonksiyonlu bilgi ekranı ve iki adet derine gömülü yuvarlak tüp tasarımı içindeki yeni göstergeler ve kadran ile dikkat çekiyor. G 350 d ve G 500 dışında her iki AMG versiyonu da yeniden tasarlanan bir gösterge paneliyle donatılıyor.

Daha özgün bir AMG G-Serisi kullanmak isteyenler için yeni bir “çılgın renk paketi” sunuluyor. Paket kapsamında özel olarak tasarlanmış sarı, kırmızı, yeşil, turuncu ve mor gibi gövde renkleri sunuluyor.

Mercedes-Benz G 500 4×42: Ürün gamının tepe noktası

Başarılarla dolu arazi efsanesi G-Serisi ürün gamının tepe noktasını oluşturan G 500 4×42; dört tekerlekten çekiş sistemi, zor şartlardaki dayanımı artıran sabit akslar, yol konforunu daha da artıran sertliği seçilebilen süspansiyon ve 422 BG’lik (310 kW) çift turbo beslemeli V8 motoruyla benzersiz bir deneyim sunuyor.

G 500 4×42, yolcularına lüks sedanlara meydan okuyan konforlu bir yaşam alanı sunuyor. Sadece zorlu arazi şartlarında iddialı bir performans sunmakla kalmayan G 500 4×42, asfalt üzerinde de etkileyici bir performans vaat ediyor. Standart versiyon ile kıyaslandığında 264 mm daha geniş olan akslar, 325/55 R 22 ebatlarında lastikler tarafından çevrelenen 22 inç büyüklüğündeki alaşım jantlar ve Sport moduna sahip olan sertliği seçilebilen süspansiyonun da katkısıyla sürücü ve beraberindeki yolcular bir arazi aracından çok kendini bir spor otomobilde gibi hissediyor. Asfalt kullanımlarında spor otomobilleri kıskandıran bir performans sergileyen G-Serisi, asfalt dışı yollarda ve hatta karlı zeminde ise ralli otomobillerini aratmayan bir karaktere bürünüyor.

OTO FUARI