23.4 C
İstanbul
Cumartesi, Temmuz 19, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 137

Ticarette Malezya baharı çiçek açıyor

Avrupa Birliği ile gerileyen ticaret, komşu ülkelerdeki siyasal ve ekonomik istikrarsızlık Türk ekonomisinde endişeye sebep oluyor. Ancak tüm karamsar havaya rağmen içimizi ısıtan haberler de gelmeye devam ediyor.
Gelişmekte olan ülkeler arasından doğal zenginlikleri ve teknoloji odaklı üretim teknikleri ile güçlü bir ekonomiye sahip olan Malezya ile Türkiye arasındaki ticaret iki yılda iki katına çıkarak 3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Türkiye ile Malezya arasındaki toplam ticaret hacmi 2017 yılının Ocak ve Temmuz dönemlerinde geçen yıla göre yüzde 64 artarak 1.62 milyar dolara yükseldi.
Malezya Ticaret Ajansı tarafından düzenlenen ikili görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Malezya Uluslararası Sanayi ve Ticaret Bakanı Dato Sri Mustapa Mohamed, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 2020 yılında 5 milyar dolar seviyesine çıkaracaklarını ifade etti.

Ticaret Daha da Gelişecek
2015 yılında iki ülke arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması sonucu Malezya’dan Türkiye’ye yaklaşık 3 milyar dolarlık bir ticaret hacmi oluşturduklarını ifade eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Dato Sri Mustapa Mohamed, “İki ülke arasındaki potansiyel sektörlerdeki işbirliğini artırmak istiyoruz. Türkiye Malezya’nın en büyük 24’ncü ticaret ortağı. Eğitim, turizm, sağlık, gıda, enerji ve savunma sanayi konuları başta olmak üzere daha bir çok alanda işbirliğini geliştirmeyi düşünüyoruz” dedi.

Malezyalı İşadamları Yatırım Arıyor
Malezyalı şirketlerin 2016 yılında Türkiye’ye 2. 63 milyar dolar yatırım yaptıklarını aktaran Bakan Dato Sri Mustapa Mohamed, Malezya’nın Türkiye ile ticaret yapan ülkeler sıralamasında 41’nci sıradan 31’nci sıraya yükseldiğini ifade etti. Türkiye’yi önemli bir partner olarak gördüklerini ifade eden Malezyalı Bakan, “İşadamlarımız yurtdışında yatırım arıyor. Türkiye’de gelişmekte olan pazarlara yakınlığı dolayısıyla bizim için öncelikli pazarlardan biri. Türkiye’de çok üst düzey şirketlerle görüştük ve karşılıklı işbirliği geliştirmek istiyoruz” diye konuştu.

Bakan Dato Sri Mustapa Mohamed şöyle devam etti:
“Serbest ticaret anlaşması ile iki ülke arasında ticareti yapılan ürünlerin yüzde 70’inde vergiler kaldırıldı. Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen Malezyalı şirketlere, Türkiye’nin jeopolitik konumundan bahsediyoruz. Avrupa ve Ortadoğu’ya bu kadar kolay açılabilecek bir kapı yoktur. Bunun somut örneği olarak da 3 milyar dolara yakın bir ticaret hacmi ortaya koyduk.”

Her Alanda Tam İşbirliği
Malezyalı Bakan Mohamed, 2016 yılında Malezya’dan Türkiye’ye 49 bin 255 turist geldiğini ve iki ülke arasında çok büyük bir turizm potansiyeli olduğunu ifade etti. Malezya Uluslararası Sanayi ve Ticaret Bakanı Dato Sri Mustapa Mohamed, Türkiye ile Malezya arasında eğitim alanında işbirliği için de iyi niyet protokolü imzalandığını belirterek, “Bu protokol ile iki ülke arasında akademisyen, öğretim üyesi, araştırmacı, uzman ve öğrenci değişimi daha rahat bir şekilde yürütülecek. Bilgi ve eğitim içeriğinin iki ülke arasındaki değişimini sağlayacak bu protokolün önemli artılarından biri de burs olanaklarının artırılmasıdır. Şu anda 276 Malezyalı öğrenci Türkiye’de eğitim görüyor ve 71 öğrenci burs imkanından faydalanıyor” diye konuştu.

Malezya’nın Türkiye’ye sattığı en önemli ürün:
1. Palmiye Yağı ve palmiye tabanlı ürünler 510 milyon dolar
2. Metal Üretimler 360 milyon dolar
3. Tekstil, kıyafet ve ayakkabı 235 milyon dolar
4. Kimyasallar ve Kimyasal Ürünler 199 milyon dolar
5. Elektrik – Elektronik Ürünler 131 milyon dolar

 

Malezya’nın Türkiye’den aldığı 5 önemli ürün:
1. Tekstil, kıyafet ve ayakkabı, 37 milyon dolar
2. Makina ve teçhizatları 31 milyon dolar
3. Kimyasallar ve Kimyasal Ürünler, 30 milyon dolar
4. Petrol ürünleri 27 milyon dolar
5. Meyve ve diğer tarım ürünleri 26 milyon dolar

Malezya’da Yatırım Yapan En Büyük Türk Firmaları:
Evyap
Novaplast
Tepe Kimya

Türkiye’de Yatırım Yapan En Büyük Malezya Firmaları:
Khazanah
Malaysia Airports Holdings Berhad (MAHB)
Tenaga Nasional Berhad (TNB)

 

Faseis/Türkiye’de Enerji

Danıştay’ın yaz saati kararı uygulanmalı

Yaz saatinin kalıcı hale getirilmesine toplumun her kesiminden tepkiler gelmeye devam ediyor. İhracatının yüzde 89’unu Avrupa ülkelerine yapan Egeli hazırgiyim ihracatçıları yaz saati uygulamasının kalıcı hale gelmesine tepki gösterdi.

Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun yaz saatini kalıcı hale getiren Bakanlar Kurulu karanının yürütmesini durdurmasının ardından tartışma yeniden alevlendi.

Yaz saatinin kalıcı hale getirilmesiyle birlikte Türkiye ile İngiltere arasında 3 saatlik,Almanya, İspanya, Fransa gibi ülkelerle 2 saatlik fark oluştuğuna işaret eden Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, “Çalışma saatlerimiz arasındaki uyumsuzluk makası iyice açılıyor, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybediyoruz.Ancak saat 14.00’den sonra iş görüşmelerine geçebiliyoruz. Çalışanların sabah karanlığında işe gelmek durumunda kaldıkları için yaşanan motivasyon kaybı da verimliliği olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

Danıştay’ın kararı her kesim için bir fırsat

Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun yaz saatini kalıcı hale getiren Bakanlar Kurulu karanının yürütmesini durdurmasının bu konuda eski uygulamaya dönüş için bir fırsat olduğunu ifade eden Kızılgüneşler şöyle devam etti: “Hükümet, aldığı kararın arkasında durmak ve geri adım attı izlenimi vermek istemeyebilir. Bu kararı alanlar açısından empati yaptığınızda haklılık payları da olabilir. Ancak, toplumun büyük kesiminin bu uygulamadan memnun olmadığı ortada. Bu şartlarda Danıştay’ın aldığı karar hem hükümeti, hem de bu uygulamadan mutsuz olan kitleleri rahatlatacak bir karar. Hükümeti yanlıştan dönmek için bu fırsatı değerlendirmeye davet ediyoruz.”

Yaz saati uygulamasının kalıcı hale gelmesine başından beri karşı çıktıklarını hatırlatan EHKİB Başkanı Kızılgüneşler, “Hazır giyim sektörünün yıllık 17 milyar dolarlık ihracatının yüzde 72-73’ü, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin yıllık 1 milyar 224 milyon dolarlık ihracatının yüzde 89’u Avrupa’ya yapılıyor. Türkiye’yi Euro bölgesinden uzaklaştıracak her türlü adımın ticaretimize olumsuz yansıdığını deneyimlerimizle biliyoruz” dedi.

Kalıcı yaz saati uygulaması ile 540 milyon TL, bir başka değişle 150 milyon dolarlık enerji tasarrufundan söz edildiğine vurgu yapan Kızılgüneşler, “Bu konuda Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)’nın, kalıcı yaz saatine geçilmesi nedeniyle elektrik tüketiminin azalmadığı, aksine geçen senenin aynı dönemine göre 2015 ve 2016 yılları Kasım ayları kıyaslandığında yüzde 6.53 oranında artış olduğuna ilişkin bir raporu var. Biz hem maddi hem de psikolojik olarak kaybettiklerimizin daha fazla olduğunu düşünüyoruz.AB ile saat farkımız yeniden açılmaz ise biz bu rakamın daha fazlasını ihracat ile ülkemize kazandırabiliriz” diyerek sözlerine son verdi.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Elektrikli otomobiller için “start-up” niteliğinde güç aktarma sistemi

Diğer elektrikli güç aktarma sistemlerine göre daha verimli ve düşük maliyetli. Hepsi bir arada ilkesi otomobil üreticilerinin geliştirme süresini hızlandırıyor. Bosch yönetim kurulu üyesi Dr. Rolf Bulander: “Ekonomik açıdan bakarsak, e-aks büyük bir devrim niteliğinde olabilir.” dedi.

Güçlü bir bataryanın elektrikli otomobillerin menzilini arttıracağı artık bilinen bir gerçek. Ancak, yeni bir güç aktarma sisteminin buna benzer bir etkisi olabilir mi? Söz konusu olan Bosch’un elektrikli aks sistemi ya da e-aksı ise, yanıt kesinlikle evet olur. Bunun bu kadar özel olmasının nedeni Bosch’un üç güç aktarma parçasını bir ünitede bir araya getirmesinden kaynaklanıyor. Bu inovasyonda elektrikli motor, güç elektronikleri ve şanzıman aracın aksını yöneten tek bir kutu içerisinde entegre ediliyor. Böylece, güç aktarma sistemi yalnızca çok daha verimli olmakla kalmayıp aynı zamanda daha düşük maliyetli de olabiliyor. Bosch Grubu yönetim kurulu üyesi ve Mobilite Çözümleri sektörü başkanı Dr. Rolf Bulander şu açıklamada bulundu: “Bosch, bu e-aks ile güç aktarma sistemine hepsi bir arada ilkesini uyguluyor.” İşte tam da bu nedenden dolayı yeni güç aktarma sistemi Bosch için muazzam düzeyde potansiyel bir iş fırsatı sunuyor. Parçalar çok esnek olduğundan e-aks, hibrit ve elektrikli otomobiller, kompakt araçlar, SUV’lar ve hatta hafif ticari araçlardan oluşan çok geniş bir pazarda kullanılabiliyor.

Geliştirme sürelerini de hızlandıran bir güç aktarma sistemi
Yeni elektrikli güç aktarma sistemi şirketin 2020 yılında elektromobilite alanında global pazar lideri olma hedefinde kilit bir rol oynuyor. Dünya genelindeki yollarda şimdiden Bosch parçaları ile donatılmış olan yaklaşık 500.000 elektrikli ve hibrit araç var. Dolayısıyla Bosch, elektrikli motor, aks sistemleri ve güç elektronikleri üretiminde uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip. Bu süreçte edindiği uzmanlık şimdi yeni geliştirilen elektrikli aks ile olumlu sonuçlar veriyor. Tek başına bu parça ile Bosch milyarlara ulaşacak bir satış gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bulander şunları kaydetti: “E-aks, elektrikli otomobiller – ve ayrıca köklü OEM’ler için – ‘start-up’ niteliğinde olan bir güç aktarma sistemi. Bu, onların değerli zamanlarından tasarruf etmelerini ve elektrikli araçlarını oldukça kısa bir sürede pazara sunmalarını sağlıyor.” Bosch güç aktarma sistemini her bir otomobil üreticisinin ihtiyacına göre düzenlerken müşteriler yeni parçaların geliştirilmesi gibi zaman alan işlemler yapmak zorunda kalmıyor. Elektrikli aks numuneleri müşteriler tarafından test edildi. Toplu üretime 2019’da başlanması planlanıyor. Bosch bu parça için şimdiden esnek ve global olarak uygulanabilir bir üretim konseptine sahip. Söz konusu konsept her bir müşterinin kendi üretim operasyonlarına hızlı bir şekilde entegre edebileceği kişiye özel bir çözüm almasını sağlıyor.

6.000 Newton metrel torka ve 300 kilovat güce kadar esnek çözüm
Elektromobilite başkan yardımcısı Dr. Mathias Pilin, “E-aksı farklı kılan, son derece esnek olması; bu da sistemin birçok araç türüne uyarlanabildiği anlamına geliyor. “Tonlarca spesifikasyon yerine birkaç parametre Bosch’un e-aksını özelleştirmesi için yeterli oluyor.” şeklinde açıklama yaptı. Müşterilerin yapması gereken tek şey, ihtiyaç duydukları performans, tork ve montaj alanını belirtmek; Bosch da daha sonra güç aktarma sisteminin kalan bölümünü bu parametrelere uyacak şekilde optimize ediyor. Bu şekilde, eksiksiz ve isteğe göre uyarlanmış bir güç aktarma sistemi otomobil üreticisinin montaj hattına doğrudan gönderilebiliyor. İşte bu özellikten dolayı, Bosch’un elektrikli aksı güç aktarma sistemi mühendisliği için bir sonraki mantıklı adımı oluşturuyor.

Güç aktarma sistemi, 50 ila 300 kilovat arasında bir güç sunabiliyor ve dolayısıyla SUV gibi büyük araçlara tamamen elektrikle güç verebiliyor. Araç aksındaki tork 1.000 ila 6.000 Newton metre arasında değişebiliyor. Sistem hibrit ve elektrikli araçlara monte edildiğinde, ön aks ve arka akstan tahrik mümkün oluyor. 150 kilovat güç sunan bir elektrikli aksın ağırlığı yaklaşık 90 kilogram ve dolayısıyla bu ağırlık şimdiye kadar kullanılan bireysel parçaların tamamından daha az. Rakip ürünlere kıyasla Bosch’un elektrikli aksının ayırt edici özelliği, yüksek düzeyde sürekli performansla kombineli olarak özellikle üst düzeyde performans sağlıyor olması. Diğer bir deyişle, elektrikli güç aktarma sistemi daha iyi hızlanabiliyor ve daha uzun bir süre boyunca yüksek hızını koruyabiliyor. Bunu başarabilmek için Bosch yalnızca sistemin tamamını yeniden tasarlamakla kalmadı, aynı zamanda motor ve güç elektroniği parçalarını da iyileştirdi.

Soru-cevap – Bosch’un elektrikli aksı hakkında ek bilgiler

Elektrikli aksı daha önceki elektrikli güç aktarma sistemlerine göre daha verimli kılan nedir?
Son derece verimli olan bireysel parçalar genel verimliliğin yüksek bir düzeyde olmasının temelini oluşturuyor. Bu açıdan, Bosch pazarda yıllara dayanan bir deneyim avantajına sahip. Ayrıca, verimlilik kayıpları da yüksek voltajlı kablolar, prizler ve soğutma üniteleri gibi ara yüzler ve parçalar azaltılarak minimum düzeye indirildi. Bosch’un güçlü yönleri arasında sistem oluşturmak üzere bireysel parçaları kombine etme, sistemdeki etkileşimleri kullanma ve bu şekilde genel anlamda optimum düzeye ulaşma kapasitesi yer alıyor. E-aks söz konusu olduğunda, bu, yalnızca verimlilikle değil aynı zamanda akustik ve elektromanyetik uyumluluk gibi özelliklerle de bağlantılı oluyor.

E-aks ne zaman piyasaya sunulacak?
Bosch elektrikli aks sistemleri 2012 yılından beri piyasada mevcuttu (örn. Peugeot 3008 ve Fiat 500e’de), ancak güç elektroniği bunlarla tam olarak entegre değildi. Bosch yeni nesil elektrikli aksı geliştirme aşamasında ve dünya genelindeki otomobil üreticileriyle temas halinde. Daha net bilgi vermek gerekirse, elektrikli aksın numuneleri kullanıma hazır ve halihazırda test ediliyor. En geç 2019’da üretime başlanması planlanıyor.

E-aks hangi araçlarda kullanılabilir?
Bosch’un elektrikli aksı birçok araç türüne uyarlanabilecek şekilde tasarlandı. Hibrit ve elektrikli araçlarda ön ya da arka akstan tahrik özelliği mümkün olabiliyor. Bu özellik, toplam 7,5 metrik tona kadar olan araçlar ve dolayısıyla hafif ticari ve binek araçları için de geçerli.

E-aks neden bugüne kadar elektrikli otomobillerde kullanılan güç aktarma sistemlerinden daha az pahalı?
E-aks, güç elektroniği, elektrikli motor ve şanzımanı tek bir parçada birleştirdiğinden daha az parçaya ihtiyaç var. Örneğin, elektrikli güç aktarma sistemi, parçaları birbirine bağlayan kalın ve pahalı bakır kablolar olmadan çalışıyor. Ayrıca, soğutma sistemi basitleştirilebiliyor ve döner parçalar için rulmana gerek kalmıyor. Bu özellik güç aktarma sisteminin maliyetini azaltırken verimliliğini arttırıyor. Şanzımanı motora yakınlaştırmak değerli montaj alanından tasarruf sağlıyor ve bu da otomotiv sektöründe her zaman önemli bir faktör olarak görülüyor.

Bosch elektromobilite ile ne kadar yakından ilgileniyor?
Dünya genelindeki yollarda Bosch parçalarıyla donatılmış olan şimdiden 500.000’den fazla elektrikli ve hibrit otomobil var. Elektromobilitede çığır açmaya yönelik çabalarıyla, şirket yıllık 400 milyon Euro’luk yatırım yaptı ve elektromobiliteyle bağlantılı olarak uluslararası otomobil üreticilerinden şimdiden 30’u aşkın sipariş aldı.

Faselis/Gazete Fısıltı

Türkiye’nin ilk hibrit jeneratörü Teksan’a Enerji Verimliliği Ödülü getirdi

Enerji sektörünün yenilikçi markası Teksan, Türkiye’nin ilk hibrit jeneratörü ile ‘İSO Enerji Verimliliği Ödülleri’nde Büyük Ölçekli İşletme – “Enerji Verimli Ürün” kategorisinde ikincilik ödülünün sahibi oldu. Düzenlenen törende Teksan Jeneratör’ün ödülünü Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın elinden aldı.

Türkiye’nin Ar-Ge devleri arasında yer alan Teksan Jeneratör, son yıllarda sürdürülebilir bir gelecek için enerji verimliliği sağlayan teknolojilere yaptığı yatırımlara öne çıkıyor. Sektöre kazandırdığı ilklerle farklılaşan marka, TÜBİTAK işbirliği ile geliştirdiği Türkiye’nin ilk hibrit jeneratörü ile İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen “Enerji Verimliliği Ödülleri”nde Büyük Ölçekli İşletme – “Enerji Verimli Ürün” kategorisinde ikincilik ödülünü kazandı. Enerji verimliliğinde önemli bir çözüm olan hibrit teknolojisi ile kazanılan ödülü Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın elinden aldı.

Teksan Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, ödül sevincini hibrit ve yeni çevreci teknolojiler üzerine çalışmalar yürüten Teksan Ar-Ge Merkezi çalışanları ile paylaştı. Rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına entegre olarak çalışan hibrit jeneratör yakıttan yüzde 65 tasarruf sağlarken karbon salınımını da yüzde 80 azaltıyor.

Faselis/Türkiye’de Enerji

İSO Enerji Verimliliği Ödülleri sahiplerini buldu

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak’ın katılımıyla düzenlediği Enerji Verimliliği Ödülleri’nde büyük işletmeler kategorisinde birinciliğe Besler Gıda ve Kimya Sanayi ve Ticaret layık görülürken, ikinci Tofaş Türk Otomobil Fabrikası, üçüncü İstaç İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret de oldu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak: “Attığımız her adımda üreticiyi ve sanayiciyi düşünüyoruz. Sanayicilerin küresel rekabette elini güçlendirecek düşük maliyetli ve gece-gündüz kesintisiz elde edeceği enerjiyi temin edeceğiz. 2018 yılında Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nı açıklayacağız.”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Yönetmeliği ile ihalelerdeki yerli üretim şartı, sanayimize ve istihdama katkı yapacak. Enerjide makine ve ekipmanların ülkemizde üretilmesi, yani bir enerji endüstrisi oluşturulmasında ise eksiğimiz var.”

Türkiye’nin en eski ve en büyük sanayi odası olan İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), enerjiyi verimli kullanarak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayan firmaları teşvik amacıyla düzenlediği “Enerji Verimliliği Ödülleri” sahiplerini buldu. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak’ın katılımlarıyla gerçekleşen ve sanayi dünyasından pek çok ismin de yer aldığı törende, büyük ölçekli işletmeler kategorisinde birinciliğe “Kurumsal Enerji Hareketiyle Sıfır Kayıp Yolculuğu” projesiyle Besler Gıda ve Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. layık görüldü. Besler Gıda ve Kimya’nın birinci olduğu proje ile enerjide toplam tasarruf oranı yüzde 10,66 olurken, yıllık kazanç 2.300.000 TL ve yıllık karbon azalımı miktarı ise 5.317 ton/yıl olarak gerçekleşti.
Törende ikinciliği “Güneş Enerjisinin Üretim Proseslerinde Doğrudan Kullanımı-SolarDRY” projesi ile Tofaş Türk Otomobil Fabrikası, üçüncülüğü LNG ile Çalışan Sistemin LFG Çöp Gazı Yakıt Beslemeli Kazan Sistemine Çevrimi” projesiyle İstaç İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret aldı. Törende beş kategoride toplam 13 firmaya ödül dağıtıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak, ödül töreninde yaptığı konuşmada enerji verimliliği konusunda yüksek çaba ve bilincin Bakanlık olarak kendilerini memnun ettiğini belirterek yapılan çalışmalardan ötürü İSO’ya ve İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’a teşekkür etti.
Türkiye’nin enerji kaynakları açısından zengin bir ülke olmadığını ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması konusunda sanayicilere büyük sorumluluk düştüğünü belirten Albayrak, “Biz de attığımız her adımda üreticiyi ve sanayiciyi düşünüyoruz. Sanayicilerin küresel rekabette elini güçlendirecek düşük maliyetli ve gece-gündüz kesintisiz elde edeceği enerjiyi temin edeceğiz. İstihdam, yerli üretim, lokalizasyon ve yerli ve milli kaynakların kullanımı konularını aynı pakette ele alıyoruz” dedi.

Doğalgazda kesintiler bitecek
Türkiye ekonomisini sırtlayan İstanbul’da, İSO’nun da sanayicileri temsil eden büyük bir oda olduğunun altını çizen Albayrak “Sorunlara hızlı reaksiyon göstermek adına doğrudan iletişim kanallarının açılması gerekiyor. Sadece sanayi tesislerinin yoğun olduğu yerler değil, OSB harici bölgelerin de ihtiyaçları doğrultusunda uygun maliyetli ve kesintisiz doğal gaz için çalışmalara devam ediyoruz. Doğal gaz konusunda kesintileri bitirecek adımlar atıyoruz. Geçen ekim ayındaki yüzde 10 indirimle AB ülkeleri arasında haneye en ucuz doğal gaz temin eden birinci ülke, sanayide ise ikinci ülke olduk. 2016 yılı sonunda ise Türkiye, AB ülkeleri arasında sanayiye en uygun maliyetli elektrik veren dördüncü ülke oldu. Hedefimiz ise birincilik. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nı da hazırlıyoruz. 2018 başında bu eylem planını anons edeceğiz. 2018 yılını verimlilik yılı ilan ettik. Bu konuda çalışma yapan herkesin destekçisi olacağız.”

Bahçıvan: “Yerli üretim sanayiye ve istihdama katkı yapacak”
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da İSO olarak yerli kaynakların kullanımının artırılması konusunda büyük çaba içerisinde olduklarını dile getirdi. Bahçıvan, şunları söyledi:
“Nükleer enerji konusunda Ekonomi Bakanlığımızın desteğiyle Ur-Ge projesi başlattık. Bu projeyle nükleer enerji alanında üretim ve ihracat yapacak duruma gelmeleri için 23 sanayicimize destek oluyoruz. Benzer bir Ur-Ge projesini rüzgar enerjisi alanında yapmak istiyoruz. Firmalarımızın taleplerini topladığımız şu günlerde görüyoruz ki yoğun bir ilgi var. Bu konuya ilgi olmasının önemli nedenlerinden biri de Hükümetimizin enerji alanındaki yeni uygulaması olan kısaca YEKA dediğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Yönetmeliği’dir. İşin bizi heyecanlandıran kısmı ise 1.000’er megawattlık bu ihalelerdeki yerli üretim şartıdır. Sonraki zamanlarda daha da artmak üzere, güneşte yüzde 60, rüzgarda yüzde 65 olan yerlilik oranı ve yüzde 80 yerli mühendis çalıştırma şartının bulunduğu ihalelerin sanayimize ve istihdama katkı yapacağı aşikardır.”
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak en önemli konulardan birinin Milli Enerji ve Maden Politikasının temel eksenleri arasındaki Yerlileştirme olduğunu da vurgulayan Bahçıvan “Bu bağlamda, enerjiye yönelik makine ve ekipmanların ülkemizde üretilmesi, yani bir enerji endüstrisi oluşturulması konusunda eksiğimiz var. Özellikle elektrik santrallerinde kullanılan türbin ve jeneratör gibi mekanik ve elektrik aksamlarının ülkemizde üretimi ya yoktur ya da çok sınırlı” dedi.
İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre ve Enerji Kurulları Başkanı Nurhan Kaya da “İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile 2014 yılında hayata geçirdiğimiz İstanbul Enerji Verimliliği Merkezi Projemiz ile Yıldız Teknik Üniversitesinde gelişmiş teknik bir laboratuvar kurduk, sanayi tesislerimizde etütler gerçekleştirdik ve eğitimlerimiz ile sanayicilerimizi bilgilendirdik. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın yürütmekte olduğu ‘Enerji Verimliliği Danışmanlık Hizmetleri’ projesi kapsamında üye KOBİ’lere ücretsiz etüt yapılmasına destek olduk. İSO olarak 1995 yılından bu yana verdiğimiz çevre ödüllerimizin 15.sini “Enerji Verimliliği Ödülleri” olarak veriyoruz” dedi.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Bakan Elvan: Beton yol kullanım önerisine açığız

İnşaat sektörünün en önemli oyuncularından oluşan Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) tarafından düzenlenen, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın onur konuşmacısı olarak katıldığı yemekte sektöre dair önemli açıklamalar yapıldı. Türkiye ekonomisine milyarlarca dolarlık katkı sağlayan beton yolların da gündeme getirildiği toplantıda Bakan Elvan : “ Ekonomik, uzun ömürlü ve milli alt yapı yatırımlarını tercih ederiz. Bu yüzden beton yol kullanımı önerisine açığız” mesajını verdi.

Sürdürülebilir büyümesi ile Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörünün bütününü oluşturan temsilcilerin bir araya gelmesiyle kurulan Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) tarafından düzenlenen yemekte gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunuldu. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın onur konuşmacısı olarak katıldığı yemekte poroz beton, beton yollar ve bariyerler, konutta kaliteli beton kullanımı, belediye çöplerinin sektörde atık yakıt olarak kullanımı, yapı malzemeleri üretiminin sürdürülebilir ekonomik katkısı gündem maddelerini oluşturdu.

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan : “ Yapı Ürünleri Üreticileri 6 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirerek ekonomimizin mimarı olmuştur”

Sektör temsilcileriyle bir araya gelen Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, yapı malzemeleri sektörü, ülke için oluşturduğu istihdam ve katma değere ek olarak, önemli bir ihracat potansiyeline de sahip olduğuna dikkat çekerek : “ Özellikle çimento ihracatında önemli bir konumda olan ülkemiz, uluslararası piyasalarda konumunu güçlendirerek yapı malzemesi ihracatını çok daha ileri seviyelere çıkarmayı hedeflemektedir. Yapı malzemeleri sektöründe büyük ölçüde yerli hammadde kullanılmaktadır. Net ihracat fazlası veren
sektör, ülkemize döviz girdisi sağlamaktadır. Özellikle çimento, hazır beton, kireç sektörlerinde 2010-2016 yılları arasında toplam olarak 6 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirilmiştir. Buna karşın aynı dönemde bu malzemeler bazında ithalat toplamı 170 milyon dolar dolaylarındadır. Bu ciddi bir başarıdır” dedi.

Beton Yol Kullanım Önerisine Açığız
Yıllık üretim hacmiyle Türkiye Avrupa’daki beton üretiminin lideri konumunda yer alıyor. Ayrıca ülkemiz, Dünya genelinde ise Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra en çok beton üreten üçüncü ülke konumda bulunuyor. Konuyla ilgili YÜF yönetiminden bilgi alan Bakan Elvan, gerekli ülkenin milli değerlerine sahip çıkarak, beton yol kullanım öneri tekliflerine açık olduklarının da altını çizdi.

YÜF Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Tüzün ‘’ Ülke Ekonomisine 9.6 Milyar Ciro 92 Bin Kişiye İstihdam Sağlıyoruz.’’
Sektör değerlendirmesi hakkında bir sunum yapan Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, TÜİK tarafından son açıklanan verilere göre, 2017 yılının ilk 8 ayında Türkiye’de satılan konut sayısı %7,7 oranında artış ile 890 bine yükseldiğine dikkat çekti. Buna paralel olarak yapı ürünleri üreticileri sektörünün de 2016 yılında 9,6 milyar dolarlık ciroya ulaştığını 2017 yılı hedefinin ise 10 milyar dolar olduğunu açıkladı.

Sel Felaketleri Poroz Beton Kullanımıyla En Aza İndirilebilir
Türkiye’nin milli değerlerine sahip çıkma misyonuyla hareket ettiklerini söyleyen Tüzün: ‘Uzun yıllar poroz beton kullanımını gündeme taşıyoruz. Son yıllarda özellikle İstanbul gibi metropollerde yaşanan sel felaketleri poroz beton kullanımını tekrar gündeme getirdi. Çünkü özellikle alt yapı sorunu ve yollarda kullanılan malzemelerin su geçirmez oluşu felaketin boyutunu artırmıştır. Yollarda ve geniş yüzey alanı bulunan parklarda, otoparklarda poroz beton kullanımının yaygınlaşmasıyla bu tarz olumsuzlukların yaşanmasının önüne geçilebilecektir. Poroz beton uygulamaları geçirimsiz klasik kaplama yüzeylerinin aksine yağmur suyunun kaplama yüzeyinden geçişine izin vererek suyu kirletmeden yeraltı suyuna ulaştırmaktadır” dedi.

Beton Yol Kullanımıyla 1,3 Milyar Dolardan Fazla Tasarruf Sağlanabilir
Sunumunda Türkiye’nin 2016 yılı sonunda cari açığının 32,6 milyar dolar olarak açıklandığına değinen Tüzün, bu tablonun içinde, petrol ürünleri ithalatı hatırı sayılır bir yer tuttuğunun altını çizdi. Türkiye’de her yıl 25 milyon ton petrol ithal edildiğini ve ithalata bağımlılık oranının yüzde 98 seviyesinde seyrettiğine de dikkat çeken Tüzün, :“Beton yol ve beton bariyer teknolojilerinden yeterince faydalanılması halinde ülke ekonomisine özellikle hammaddenin yerli sermayeden karşılanabilmesi adına önemli avantajlar sağlayacak, uzun ömürlü olması nedeniyle siz uygulayıcılara ciddi zaman kazandıracak ve en önemlisi ülkemizde etkin kullanımı halinde her 3 yılda bir Avrasya tüneli projesi kadar tasarruf sağlayarak cari açığın azalmasına neden olacaktır. Bu nedenle beton yolların alternatif bir seçenek olarak kullanılması gündemimizde yer almalı. Ayrıca trafikte güvenliği arttırmak için beton bariyer kullanımının önemi acı gerçeklerle karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde son 10 yılda 6 milyon trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazalarda toplam 47 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Toplam kazaların % 20’si tek taraflı araçların yolu terk etmesinden kaynaklanmıştır. Standartlara uygun kaliteli beton bariyer kullanımı ise bu kazalarda önleyici bir etkiye sahiptir’’dedi.

Çöpten Enerji Üretimiyle Çevreye Katkı
Türkiye’de 28 milyon ton belediye katı atık oluştuğuna dikkat çeken Tüzün, çöpün enerjiye dönüştürülmesiyle sektöre 7 milyon ton ek yakıt üretimi sağlanmasının mümkün olduğunu söyledi. Bu sayede çevreci bir politikayla hareket ederek çöp sahalarının kapladığı alanın azaltılabileceğine vurgu yapan Tüzün: “Çöpün enerjiye dönüştürülüp sektörümüzde kullanılmasıyla; 3 milyon tona yakın kömür veya benzeri katı yakıtın ithalatında tasarruf, fosil yakıtlardan kaynaklanacak yıllık 1,7 milyon ton CO2 tasarrufu ve fosil yakıtlardan kaynaklanacak CO2 emisyonlarının % 7 oranında azaltımı mümkün. Düzenli depolamada oluşacak Metan gazının önlenmesiyle de hava kirliliğinin önüne geçilir. Bir diğer konumuz ise sektörümüzün ulaştığı kurulu kapasite ile atık ısıdan elde edilen enerjinin ülkemizde günlük yaklaşık 400 bin hanenin elektriğini karşılar seviyede olması. Devreye alınan yatırımlarla şuan için kapasitenin yarısına ulaşılmıştır’’ dedi.

Faselis/Türkiye’de Enerji

MÜSİAD ve KOSGEB Sanayi Devrimi için İşbirliğinde

MÜSİAD Genel Merkez’de gerçekleşen “KOSGEB’den 1 Milyon Liralık Destek” programında; KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci, KOSGEB Başkan Müşaviri Nedim Kara, KOBİ Uzmanı Fatih Öztürk ve MÜSİAD Proje, Yatırım ve Destekler Kurulu Başkanı Yunus Aksu birer sunum gerçekleştirdi. Cebeci, üretim ve ihracatta teknoloji seviyesi yüksek, katma değerli ürünlerin ve KOBİ’lerin payının artırılması amacıyla hazırlanan KOBİ Gelişim Destek Programının (KOBİGEL) tanıtımını yaptı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD Yönetim Kurulu ve KOBİ ve İş Geliştirme Komisyon Başkanı Hikmet Köse, KOSGEB’in iyi niyetle samimi bir şekilde ve sanayicinin yanında durmaya çalışan bir kuruluş olduğunu belirterek, “KOSGEB piyasadan aldığı geri dönüşüm destekle çok iyi bir noktaya geldi. KOBIGEL çok yeni ve önemli bir proje, KOSGEB’e bu fırsatları sunduğu için teşekkür ediyorum” dedi.

MÜSİAD Proje, Yatırım ve Destekler Kurulu Başkanı Yunus Aksu ise, KOSGEB-MÜSİAD işbirliğinin çok eskiye dayandığını ifade ederek, “KOSGEB çok yoğun çalıştığımız bir kurumumuz. Özellikle 2002’den sonra ciddi bir performans gösterdi. Biz de bu destekleri üyelerimizle buluşturmak ve bu desteklerden faydalanmalarını sağlamak amacıyla kurulumuzu kurmuştuk. Her zaman işbirliğine hazırız” dedi.

KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci projeyle ilgili yaptığı sunumda, KOBİGEL’in amacının KOBİ’lerin rekabet güçlerinin ve sağladıkları katma değerin yükseltilmesi olduğunu belirtti. Cebeci, imalat sektörünün KOBİ’lerine verilecek desteğin üst limitleri 300 bin lira geri ödemesiz, 700 bin lira geri ödemeli olmak üzere toplam 1 milyon lira olduğunu söyledi ve “Üst limitler aşılmamak kaydıyla, uygun bulunan gider kalemleri ve tutarlarının KDV hariç kısmı üzerinden yüzde 60 oranında destek verilecek.

“%30 nakit avans fırsatı sunuyoruz”
Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi için imalat sanayi sektörünü güçlendirmek ve rekabet gücünü artırmak gerekiyor, KOBİGEL, ‘Üretim ve İhracatta Teknoloji Seviyesi Yüksek, Katma Değerli Ürünlerin Payının Arttırılması’ temasıyla yola çıkan imalat sektörü KOBİ’lerine yönelik bir proje çağrısı. 4. Sanayi Devrimi’ne hazırlık: üretimde ‘nesnelerin interneti’ uygulamaları, orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracattaki ağırlığının artırılması, katma değeri yüksek üretim yapısına geçiş, ihracat kapasitesinin artırılması ve yeni pazarlara açılım, mikro ölçekli işletmelerde tasarım, mühendislik imkân ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi ve ölçek büyütme, bilişim teknolojisi altyapısının güçlendirilmesi, enerji verimliliğinin artırılması ve yeşil üretime geçiş başlığı altında sunulan projeler kabul edilecek. Önemli bir nokta ise, diğer projelerimizden farklı olarak teminat mektubu karşılığında %30 nakit avans fırsatı sunuyoruz” şeklinde konuştu.

Destek süresinin en az 6 ay ve en fazla 12 ay olan projeye başvurular, 11 Eylül-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Türkiye, yabancı çalışanlara en iyi deneyimi sunan ilk 10 ülke arasında

HSBC Grubu’nun 159 ülkeden 27 binin üzerinde yabancı çalışanın görüşünü alarak gerçekleştirdiği ‘Expat Explorer’ anketi, ülkelerin sunduğu olanakları finansal getiri, deneyim ve aile yaşamı bakımından inceliyor. Bu yıl 10.’su gerçekleştirilen anket, yabancı çalışanlara ilişkin dünyanın en büyük çaplı ve uzun soluklu araştırması olma özelliği taşıyor.

Anketin sonuçlarına göre deneyim kategorisinde Türkiye; yaşam tarzı, kültürü, insanlarla iletişimin kolaylığı, konaklama ve sağlık hizmeti gibi konularda yabancı çalışanlara dünya genelinde en iyi deneyimi sunan ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Yeni Zelanda, İspanya ve Portekiz’in sırasıyla en iyi deneyimi sunan ilk üç ülke olarak yer aldığı ankette Türkiye, geçtiğimiz yıla oranla 10 basamak yükselerek Kanada’nın ardından 8. sırada yer alıyor.

Expat Explorer 2017 Anketi Yabancı çalışanlara en iyi deneyimi sunan ülkeler
1. Yeni Zelanda
2. İspanya
3. Portekiz
4. Singapur
5. Avustralya
6. Norveç
7. Kanada
8. Türkiye
9. Fransa
10. Avusturya

Yabancı çalışanların gözdesi yine Singapur
Anketin sonuçlarına göre Singapur, yabancı çalışanlara sağladığı finansal getiri, deneyim ve aile yaşamı bakımından geçtiğimiz iki yılın ardından bu yıl da birinci sırada yer aldı. Singapur’daki yabancı çalışanların %83’ü ülkenin politik istikrarı ve %73’ise yerel ekonomisi ile ilgili güven duyduklarını belirtiyor. Bu ülkedeki yabancı çalışanların %64’ü ise yaşam kalitesinin memleketlerine göre daha yüksek olduğunu ve Singapur’da yaşamanın aileleri için iyi bir tecrübe olduğunu ifade ediyor.
Bununla birlikte Singapur’daki yabancı çalışanların üçte ikisi (%65) Singapur’a taşındıktan sonra daha fazla net gelir sahibi olduğunu dile getiriyor. Anket sonuçları Singapur’daki yabancı çalışanların yıllık kazançlarının ülkeye taşınmalarının ardından %42 artış gösterdiğini ortaya koyarken, ülkedeki yabancı bir çalışanın yıllık ortama geliri 118 bin dolar seviyesinde.
Yabancı çalışanların %82’si Singapur’da kendi memleketlerine göre daha güvende hissettiklerini belirtirken, %72’si eğitim kalitesinin ve çocuklarının sağlık ve refahının daha yüksek olduğunu belirtiyor.

Faselis/Türkiye’de Enerji

GE, Türkiye’nin en büyük generatör transformatörünü Gebze’de üretiyor

0

GE, Gebze’deki Güç Transformatörleri fabrikasında GEK TERNA Group üyesi olan TERNA S.A. için Türkiye’nin en büyük generatör transformatörünü üretecek. 820 MVA’lık Generatör Step-Up transformatörü, aynı zamanda Yunanistan’da kullanılacak olan en büyük generatör step-up transformatörü olma özelliğini de taşıyor. 2018 yılında tamamlanarak Yunanistan’a teslim edilmesi planlanan transformatör, Batı Makedonya Bölgesindeki Komanos madeninin bulunduğu Ptolemais santralinde kullanılacak.

Transformatör, 660 MW yeni bir toz linyit yakıtlı termik santralin (Ptolemais Ünite V) bir parçası olarak dizayn edilecek ve üretilecek. Yüklenici olarak projeyi gerçekleştirecek olan TERNA S.A., Ptolemais Ünite V’in tüm mühendislik, satın alma, taşıma, ve montaj işlerini yürüterek 660 MW toz linyit yakıtlı termik santralinin buhar ünitesini işletmeye alacak ve bölgesel ısıtma için 140 MWth’lık termik enerji kapasitesi sunacak. Ptolemais Santralinin ekolojik ayak izinin kayda değer ölçüde iyileşmesine imkan tanıyacak projenin ayrıca daha düşük maliyette elektrik üretimi sağlayarak Yunanistan’ın enerji alt yapısını, şebeke güvenilirliğini ve arz güvenliğini de artırması bekleniyor.

820 MVA 400 kV’luk generatör step up transformatörü minimum boyut ve maliyetler göz önünde bulundurulduğunda, teknik olarak mümkün olan en yüksek verimi sağlayan ürün olma özelliği taşımakta. Transformatör, düşük kayıpları ve yüksek verimi sayesinde elektrik üretimi için daha az yakıt kullanılmasını sağlayarak, elektrik maliyetlerini rekabet edilebilir seviyelere çekecek ve emisyonları Yunanistan ve Avrupa Birliği standartlarına uygun şekilde kayda değer ölçüde düşürerek çevreye önemli katkı sağlayacak.

GE’nin Gebze’deki fabrikası yaklaşık 70 kişilik AR-GE ekibiyle ağır sanayide kullanılan özel transformatör ve reaktör üretiminde yetkinlik merkezi. GE Güç Transformatörleri Ürün Grubu Genel Müdürü Hakan Karadoğan konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bir yıl gibi bir sürede transformatörü tamamlayarak Yunanistan’a ihraç edip Ptolemais Santrali’ne kurmayı planlıyoruz. Bu üretim, yüksek kalite standartları, modern üretim teknikleri ve kapsamlı test laboratuarları ile Gebze fabrikasının sadece Türkiye’de değil, dünyada da tercih edildiğini kanıtlıyor” dedi.

1966 yılından beri Gebze’de üretimini sürdüren GE Güç Transformatörleri fabrikası bugün 40.000 MVA üretim kapasitesiyle dünyanın en modern yüksek gerilim transformatör fabrikalarından biridir. 90 m2’lik alanda yaklaşık 1.000 çalışanıyla hizmet veren fabrika üretiminin yüzde 85’ini ihraç ediyor. GE Güç Transformatörleri fabrikası, Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (TET) düzenlediği 2016 İhracat Başarı Ödülleri (TET) töreninde “Elektrik İletim ve Dağıtım Ekipmanları” katagorisinde bu yıl da birincilik alarak ihracat şampiyonu ünvanını korudu.

Fabrika’da geçtiğimiz yıl dünyadaki en iyi uygulamalardan biri olacak akıllı fabrikaya dönüşüm süreci başladı. Akıllı fabrikada optimum üretim sağlamak için tasarım, üretim, tedarik ve servis ağları birbirine bağlanacak.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Türkiye’de sanayi yatırımlarını artırmalıyız!

Ülke ekonomilerinde beklenen büyüme ve sanayileşmenin artışı, önümüzdeki yıllarda takım tezgahları sektörü için büyük fırsatlar yaratıyor. Takım Tezgahları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TİAD) yönetim kurulu üyelerininde arasında yer aldığı Avrupa Takım Tezgahları ve Aksesuarları Ticari Birliği’nin (CELIMO), EMO Hannover 2017 Fuarı sırasında düzenlediği uluslararası toplantısı birçok ülkeden gelen sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda takım tezgahları sektörünün geleceği ve hedefleri konuşuldu.

HEDEF PAZARLAR BÜYÜYOR
CELIMO üyesi ülkelerinin hedef pazarları arasında yer alan Hindistan, ABD ve Japonya ülkelerinin sektör temsilcisi olan Hindistan Takım Tezgahları Üreticileri Derneği (IMTMA), Amerikan Üretim Teknolojileri Derneği (AMT), Japon Takım Tezgahları Distribütörleri Derneği (JMTDA) yetkilileri ülkelerindeki güncel durum hakkında bilgiler verdi. Avrupa ülkelerinde 2015 yılından bu yana üretim ve ticaret hacminin sürekli olarak artış göstermesi ve işsizlik oranlarında yaşanan yüzde 4’lük düşüş sektör açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.

SİPARİŞLERDE YÜZDE 40 ARTIŞ
Toplantıda; Hindistan’ın üretime verdiği önem ile 2025 yılına kadar GSMH’deki üretim payının yüzde 25’e çıkarmayı planlandığı konuşuldu. Global çapta da takım tezgahları sektöründe alınan siparişlerde geçen seneye göre Ocak-Ağustos döneminde yüzde 40’lık bir artış yaşandığı belirtildi. Hindistan’ın özellikle demir yolu, savunma ve otomotiv sektörlerinde gerçekleştirilen yabancı sermaye ile ortak yatırımlar sayesinde büyük atılım yaptığı ve otomotiv endüstrisinde 2026 yılına kadar dünyada üçüncü sıraya yükselmeyi hedeflediği konuları üzerinde duruldu.

DÜNYA TRENDİ YAKALANMALI
Toplantıda verilen bir bilgide, Amerika’nın aldığı takım tezgahı siparişlerinde 2017 yıl sonunda yüzde 12,5, 2018 sonunda ise yüzde 4,5 artış beklendiği belirtildi. Japonya’da ise büyük firmalar başta olmak üzere otomotiv sektöründe fabrika ve ekipman yatırımının hızla artmaya devam ettiği masaya yatırıldı. Toplantının ardından TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aydoğdu, tüm dünyada sanayi alanında büyüme ve yatırımın hızlı bir artış trendinde olduğunun, fakat Türkiye’de bu trendin yakalanamadığını belirtti. Sürekli bir büyüme için sanayi ile büyümenin önemli olduğunun altını çizdi.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Tillo, doğal gazla buluştu

Siirt’in Tillo ilçesinde her sene büyük ilgiyle izlenen Işık Hadisesi’nin yaşandığı günün bu sene ilçe için başka bir önemi daha var. İlçe, Aksa Siirt Batman Doğalgaz tarafından gerçekleştirilen ilk gaz verme töreni ile doğal gaza kavuştu.

‘Türkiye doğal gaz dağıtım sektörünün en geniş coğrafi alana hizmet veren şirketi’ olan
Aksa Doğalgaz, bölge için büyük önem taşıyan Işık Hadisesi’nin* yaşandığı günün hemen öncesinde gerçekleştirilen törenle Siirt’in Tillo ilçesine ilk doğal gaz akışını sağladı.

31 ilin sınırları içinde yer alan 27 il merkezi ve 135 ilçeye doğal gaz dağıtımı gerçekleştiren
Aksa Doğalgaz, 2017 yılında Siirt’te 4 bin metre çelik hat, 18 bin metre polietilen yatırım yaparak, Tillo ilçesi Fakirullah ve Saydanlar mahallelerini doğal gaza kavuşturacak.

Tillo Bu Kış Doğal Gazla Isınacak
Siirt Valisi Ali Fuat Atik, Tillo Kaymakamı Yunus Koç, Tillo Belediye Başkanı İdham Aydın,İstanbul Ticaret Odası üyeleri ve ilçe dışında bulunan Tillolu vatandaşların katıldığı ilk gaz verme töreninde konuşan Aksa Siirt Batman Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Şirket Müdürü Mustafa Yardımcı, “Aksa Siirt Batman Doğalgaz olarak, Tillolu vatandaşlarımızı doğal gazla buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Siirt genelinde 23 bin aboneye hizmet veriyoruz. Tillo’da da abone olmak isteyen vatandaşlarımızı ekonomik ve temiz yakıt doğal gaz konforuyla tanıştırmayı amaçlıyoruz. Siirt’te altyapı çalışmalarımız hızla devam ediyor; ilçemizde bulunan Fakirullah, Mücahit ve Saydanlar mahallelerini doğal gazla buluşturacağız” şeklinde konuştu.

*Işık Hadisesi
Siirt’in Tillo ilçesinde İbrahim Hakkı Hazretleri’nin 253 yıl önce yaptırdığı ışık düzeneğinin, her sene gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde, güneşin ilk ışınlarıyla hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin başucunu aydınlatması Işık Hadisesi olarak anılıyor. Bu özel düzenek sayesinde, yılın sadece iki günü tepeden doğan güneşin ilk ışıkları türbenin kulesine, oradan da kırılarak türbenin penceresinden girerek İsmail Fakirullah Hazretleri’nin sandukasının başucunu yaklaşık 5 dakika aydınlatıyor.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Dünya devi Sylvania’dan Türkiye’ye yatırım

Aydınlatma sektöründe köklü geçmişi ile dünya liderlerinden Feilo Sylvania, Türkiye pazarında aktif bir oyuncu olmak üzere çalışmalara başladığını duyurdu. Dünya çapında yenilikçi aydınlatma ürünleri ve çözümleri sunan Feilo Sylvania, Türkiye’deki ilk yılında minimum %7 pazar payı hedefliyor. Şirket, Türkiye yatırımı lansmanını 21-24 Eylül tarihlerinde düzenlenen IstanbulLight 2017 Fuarı’nda gerçekleştirecek.

Aydınlatma çözümleri alanında dünyanın köklü şirketi Feilo Sylvania, Türkiye pazarına yatırım yapma kararı aldı. Küresel ölçekli deneyimi ve kapsamlı ürün gamı ile Türkiye pazarının öncü oyuncuları arasında yer almayı hedefleyen şirket, yatırım planlarını 21-24 Eylül 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan IstanbulLight 2017 Fuarı’nda açıklayacak.
Feilo Sylvania, yenilikçi aydınlatma çözümleri doğrultusunda yarattığı konforlu ve dinamik yaşam alanları ile tanınıyor. 110 yıllık geçmişe sahip olan şirket, enerji verimliliği, aydınlatma tasarımı, IoT yönetimi gibi alanlarda öncü çözümler sunuyor.
Son teknoloji ürünü LED ve aydınlatma armatürleri ile yaptıkları her işin kalbine ışığı yerleştirdiklerini vurgulayan Feilo Sylvania Dünya Başkanı Christian Schraft, Türkiye yatırımını şu şekilde değerlendirdi; “Türkiye pazarı oldukça canlı dinamiklere sahip. LED aydınlatma çözümleri alanında önemli fırsatlar görüyoruz. Sağladığı enerji verimliliği ve kullanım kolaylığı ile LED çözümleri iç ve dış aydınlatma projelerinde sıkça tercih ediliyor. 2020 yılında, LED kullanımının total aydınlatma pazarı genelinde %80’lere varması öngörülüyor. Feilo Sylvania olarak biz de uzmanlığımız ve deneyimimizle, dahili aydınlatma projelerinden (ofis, otel, endüstriyel iç sahalar vb.) inşaat, yol ve altyapı çalışmalarına kadar pek çok projenin hızla daha da inovatifleştiği ve hızla büyüdüğü Türkiye pazarının çözüm ortağı olmaya hazırız. En temel hedefimiz ise sağladığımız yüksek teknoloji, enerji verimliliği ve kontrol kabiliyeti ile maliyet avantajı sağladığımız, performansı artırdığımız ve estetik çözümlerle hayatı güzelleştirdiğimiz projelere imza atmak”.
Dünya devi Feilo Sylvania, Türkiye’de ilk adımda yerli üreticiler ile ortak çalışmayı hedefliyor
Concord, Lumiance ve Sylvania markalarıyla Belçika, Almanya, Fransa ve İngiltere’de aydınlatma ürünleri üretimi gerçekleştiren Feilo Sylvania’nın Türkiye’de de üretim planları bulunduğunu belirten Feilo Sylvania Türkiye Genel Müdürü Azim Tuncinar; “Feilo Sylvania dünya genelinde yatırım iştahı olan bir şirket. Güçlü markalarıyla büyümeyi hedefleyen Feilo Sylvania, ülkemiz için de rekabetçi bir büyüme planına sahip. Türkiye’de ilk etapta profesyonel ve tüketici satış kanallarında faaliyet göstermeyi, yatırımlarımızı aralıksız sürdürerek pazarda öncü bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda 2018 yılı için %7 pazar payı kazanmayı, 2019 yılında ise 2,5 katı daha büyüme sağlamayı planlıyoruz. Yerli üretim ve yerli üretim çözümleriyle ise şimdiden görüşmeler halindeyiz, buna dair de önemli yatırımlar gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
Şirketin yeni yatırımını duyuracağı IstanbulLight 2017 Fuarı’nda aynı zamanda en yenilikçi ürünlerinin de tanıtılacağını ifade eden Feilo Sylvania Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkanı Ayhan Şiriner; “Farklı ihtiyaçlara yönelik yaratıcı çözümler sunmak şirket stratejimizin belkemiğini oluşturuyor. Bu kapsamda IstanbulLight 2017 Fuarı’nda tanıtacağımız ve ses getireceğine inandığımız öncü ürünlere sahibiz. Bunlardan SylSmart Connected, geniş alanlarda esneklik ve yüksek kontrol edilebilirlik gerektiren alanlar için tasarlandı. Günümüzün akıllı binaları için yüksek aydınlatma performansı, verimlilik, konfor ve estetik sunan bu ürünümüzün Türkiye pazarına önemli bir katma değer sunacağına inanıyoruz” dedi.
Global ve köklü bir şirket olan Feilo Sylvania, uzun yıllardır aydınlatma sektöründe sayısız projede yer aldı. Faaliyet gösterdiği pazarlarda liderliği üstlenen şirket, güçlü üretim merkezleri ve Ar-Ge altyapısıyla patentli ürünler sunuyor. Feilo Sylvania, başta eğitim, konaklama, lojistik, müzecilik, perakende ve inşaat olmak üzere tüm sektörlere yönelik yenilikçi aydınlatma çözümleri sunabilecek bir ürün portföyüne ve proje dizayn departmanlarıyla donanımlı, deneyimli bir kadroya sahip.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Uedaş, denizaltı robotuyla müdahaleye hazır

Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ) Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen Denizaltı Robotu’ nun saha çalışması gerçekleştirildi

Adalara giden elektrik hatlarında olası arızalara müdahale edecek cihaz sayesinde yaz aylarında nüfusu 300 binlere varan adalarda kesinti sıkıntısı yaşanmayacak

UEDAŞ, Denizaltı Robotu ile arızalara müdahale ederek, kesintileri gerçekleşemeden önlemeyi amaçlıyor. Robot, yüksek çözünürlüklü kamerası ile deniz altındaki elektrik kablolarında oluşabilecek olası sorunları UEDAŞ merkezine aktaracak ve hızla müdahale edilecek.
UEDAŞ’ın hizmet bölgesinde yer alan; Avşa, Cunda, Paşalimanı, Ekinlik, Gökçeada, Bozcaada ve Marmara adalarında yaklaşık 50 kilometre uzunluğundaki hizmet kalitesini artırmak amacıyla hayata geçirilen Ar-Ge projesinde, deniz altındaki elektrik hatlarında oluşabilecek olası arızalara robotla müdahale edilebilecek. Söz konusu adalarda hali hazırda yaklaşık 30 bin kişiye elektrik sağlanıyor. Bu sayı yaz aylarında 300 bin kişiye kadar çıkabiliyor.

BOZCAADA’DA SAHA UYGULAMASI YAPILDI

Oluşturulan ilk örnek Denizaltı Robotu ile Bozcaada açıklarında keşif ve inceleme çalışmaları yapan UEDAŞ Ar-Ge ekibi, dalgıçlar eşliğinde elektrik kablosunun sonar ile tespiti, kamera ile görünmesi gibi çalışmalar için saha uygulamasını gerçekleştirdi. Toplam bütçesi 1 milyon TL olan Denizaltı Robotu Projesi, ODTÜ Teknokent’te yer alan Desistek firmasının ortaklığıyla hayata geçiriliyor.

MUHTEMEL ARIZALAR KONUSUNDA UYARACAK

UEDAŞ’tan yapılan açıklamaya göre, üretilecek denizaltı robotunun güçlü itici motorları ile 250 metre derinlikte dahi çalışabileceği, yüksek çözünürlüklü kameraları ve sonar sistemleri ile operatöre ve veri işlem merkezine anlık görüntü ulaştıracağı aktarıldı. Ayrıca cihazın gelişmiş teknik özelliklerle donatıldığı, dâhili konum belirleme modülü ile haritadan işaretlenen kablo güzergâhını oto-pilot özelliği ile denizaltı robotunun dışarıdan müdahale olmadan dolaşacağı kaydedildi.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Şirketlerin yüzde 95’i dijital dönüşümünü tamamlayamadı

Baş döndürücü bir hızda gelişen teknoloji dünyası, dijital dönüşümün temel unsur olacağı yeni bir çağın kapısını aralıyor. Dell EMC’nin 4 bin işletme yöneticisiyle yapılan söyleşiler sonunda dijital yolculukla ilgili alınan yanıtlarda çarpıcı sonuçlar bulunuyor:
Şirketlerin yüzde 78’si dijital girişimlerin şimdi ya da yakın gelecekte kendileri için tehdit oluşturacağına inanıyor
Yüzde 52’si şimdiden bulundukları endüstrilerde yıkıcı değişimler yaşandığını belirtiyor
Önümüzdeki 3 yıl içerisinde içinde bulundukları endüstrinin neye benzeyeceğini bilmeyenlerin oranı ise yüzde 48
Bu rakamların dijital dönüşümün önemini ortaya koyduğunu dile getiren Dell EMC Sistem Mühendisliği Başkan Yardımcısı Bertrand LaLanne, “Elde ettiğimiz sonuçlara göre şirketlerin yalnızca yüzde 5’i gerçek anlamda dijital dönüşüm sürecini tamamlamış görünüyor. Buna karşı sadece eski sistemleri kullananların oranı ise yüzde 12’lerde ve daha da azalıyor. Yükselişte olan ve gelişen şirketler ise toplamda yüzde 83’ü ifade ediyor. Bu rakamlar, çoğunluğun dijital dönüşüm adımları atmaya başladığını gösterse de yüzde 95’in dijital dönüşümü tamamlayamadığını gösteriyor” dedi.
Daha fazla gelir, daha fazla inovasyon
Dijital dönüşümünü tamamlayan şirketler;
Yeni projelerde 3 kat önde gidiyor
Bütçelerinin yüzde 33 daha fazlasını inovasyona ayırabiliyor
Gelir hedeflerini 2 kat daha fazla artırıyor
3 Ekim’de gerçekleşecek Dell EMC Forum 2017’nin ana konuşmacıları arasında yer alan Bertrand LaLanne, “Dijital dönüşüm, işin kendisini doğrudan dönüştürdüğü için en etkili unsur halini aldı. BT altyapısında ise genellikle maliyet optimizasyonu baskısı ortaya çıkıyor. Hem BT hem de dijital dönüşüm işletmenin dönüşümü için temel taşları oluşturuyor. Ayrıca unutmamak gerekiyor ki, 9-5 ofiste vakit geçiren çalışanların sayısı azalıyor. Dışarıdan ve mobil çalışma sistemi arttıkça, çalışanlar da işletmeleri dönüştürüyor” dedi.
Dell EMC Forum 2017, işletmelerin dijital geleceğini şekillendirmesine yardımcı olacak yeni teknolojileri ve konunun önde gelen uzmanlarıyla doğrudan iletişim kurma fırsatı sunuyor.
BT alanında yaşanan değişim sürecini yönlendiren, mobil çalışmayı kolaylaştıran ve dijital çağın getirdiği riskleri azaltan çözümleri keşfetmek için 3 Ekim’de tüm gün sürece Dell EMC Forum 2017’ye katılabilirsiniz.
Kayıt ve daha fazla bilgi için https://www.dellemc.com/tr-tr/events/dellemc-forum… adresini kullanabilirsiniz.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Emlak sektörünün en iyileri belirlendi

Hürriyet Emlak, “Emlağın En’leri Ödül Töreni”nde emlak sektörünün nabzını tutan başarılı isimleri ödüllendirdi. İş Bankası, IKEA, D-Smart ve ERA Real Estate Türkiye’nin Platin Sponsor olarak yer aldığı törende, emlak sektörünün önde gelen temsilcileri bir araya geldi. “Emlağın En’leri Ödül Töreni”nde, emlak ofisleri farklı kategorilere göre ödüllendirildi. Hürriyet Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı’nın katılımıyla ve Hürriyet Emlak Genel Müdürü Hakan Çelik’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen törene İlker Ayrık’ın sunumu, Bengü’nün şarkıları renk kattı.

Bu yıl 2. kez düzenlenen “Emlağın En’leri Ödül Töreni” 21 Eylül Perşembe günü, saat 19.00’da Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin lider emlak sitesi Hürriyet Emlak, emlak sektörünün nabzını tutan başarılı isimleri bu törende ödüllendirdi. İş Bankası, IKEA, D-Smart ve ERA Real Estate Türkiye’nin Platin Sponsor olarak yer aldığı “Emlağın En’leri Ödül Töreni”nde emlak sektörünün önde gelen temsilcileri bir araya geldi. Törene, Türkiye’nin önemli zincir emlak ofislerinin yetkilileri de katıldı.

Törende toplam 200 seçkin davetli yer aldı. Hürriyet Emlak, kokteylden önce sponsor markalar ile emlakçılara bir saatlik birebir buluşma imkânı sağladı. Hürriyet Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı’nın katılımıyla ve Hürriyet Emlak Genel Müdürü Hakan Çelik’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen ödül törenine İlker Ayrık’ın sunumu, Bengü’nün şarkıları renk kattı.

“Sektördeki güven sorunu teknolojiyle aşılır”

Hürriyet Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, törende yaptığı konuşmada, emlak sektöründeki güven sorununun teknolojiyle aşılacağını söyledi. Sabancı, “Emlağın Enleri, Türkiye’de emlak ofisleri için düzenlenen ilk ve tek ödül töreni. Çok kısa bir süre içinde eminim ki bu organizasyon hem gelenekselleşecek hem de sektörün en prestijli ödül töreni hâline gelecek. Dünyada işlem hacmi açısından satılan ev adedinde Türkiye, ABD’den sonra ikinci sırada yer alıyor. TÜİK rakamlarına göre Türkiye’de 1.3 milyon ev satılıyor. Sektör sadece satış rakamlarında değil, hizmet ve kalite tarafında da iddialı olmalı. Emlak ofisleri, alıcı ve satıcı üçgeninde bir güven sorunu var. Bu sorunu aşmak için güven, şeffaflık ve kalite çıtasını sürekli yukarıya çıkarmalıyız. Bu anlamda Hürriyet Emlak sektörde pek çok ilki başardı. Yakın gelecekte de teknolojik imkânlarımızı daha da verimli kullanarak sektörde müşteri deneyimini zirveye taşıyacağımızı şimdiden söyleyebilirim” dedi.

“Kopyala-yapıştır fikirlerle ayakta durmak mümkün değil”

Hürriyet Emlak Genel Müdürü Hakan Çelik de törende yaptığı konuşmada, küresel ekonomideki rekabet ortamından ve Hürriyet Emlak’ın son bir yıldaki başarısından söz etti. Çelik, “Günümüzde, bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, kısa sürede ve her alanda, büyük değişimler getirebilen seviyeye ulaştı. Hızla gelişen teknoloji, elbette ekonomiyi de tepeden tırnağa etkiledi. Bugün, hem kurumların hem de ülkelerin konumlarını ve geleceğini, yüksek teknoloji yatırımları üzerinden yorumluyoruz. Bu rekabet ortamında, kopyala-yapıştır fikirlerle isimizi ayakta tutmak ve büyütmek de mümkün değil. Biz de Hürriyet Emlak olarak, emlak dikeyindeki 11 yıllık deneyimimiz ve odağımız ile büyüyen Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan bu sektörü sahiplenerek, bu sektörün en önemli oyuncularından biri olan siz sevgili emlakçıları daha ileriye taşımayı misyonumuz edindik. Bundan sonra da sektörün gelişmesi adına gereken her türlü yatırımı, iş birliklerini ve aksiyonları gerçekleştirmeye devam edeceğiz” dedi.

14 kategoriden 26 ödül takdim edildi

“Emlağın En’leri Ödül Töreni”nde, emlak ofislerine 14 farklı kategoriden toplam 26 ödül takdim edildi. Her bir kategoride, İstanbul, Ankara, İzmir ve Anadolu Bölgesi olmak üzere 2 farklı emlak ofisine ödül verildi. En İyi Emlak Ofisi Ödülünü Hürriyet Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, En Dijital Emlak Ofisi Ödülünü Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Göğüş, En Popüler Emlak Ofisi Ödülünü ise Hürriyet Emlak Genel Müdürü Hakan Çelik takdim etti. Diğer ödülleri de Hürriyet Emlak direktörleri ile törenin Platin Sponsorları takdim etti.

“Emlağın En’leri Ödül Töreni” Ödül Kazananları

En Fotojenik Emlak Ofisi:

İlanlarına en çok foto yüklenen, fotoğraf skoru en yüksek olan, ilan fotoğrafları en çok gezilen emlak ofis

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Emlak W – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Avrasya Gayrimenkul – Adana

En Sanal Emlak Ofisi:

360 Sanal Tur özelliğini kullanarak en fazla ilan giren emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Reality Masters Academy Gayrimenkul – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Smartid Gayrimenkul – Antalya

En Çok Aranan Emlak Ofisi:

Hürriyet Emlak üzerinden en çok aranma sayısına sahip emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: İlkin Gayrimenkul – İzmir

Anadolu Bölge Kazananları: Kurtoğlu Emlak – Hatay

En Çok İlana Sahip Emlak Ofisi:

En fazla ilana sahip emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: ABN Gayrimenkul – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Remax Ferah Gayrimenkul Danışmanlık – Bursa

En İyi Çıkış Yapan Emlak Ofisi:

Son bir yıl içinde üye olan, bu süre içerisinde emlak puanı ve ilan görüntülenmesi en yüksek emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Plus Gayrimenkul – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Plato Emlak – Antalya

En İyi Franchise:

Emlakçı sayısı en çok olan ilk 3 franchise’dan, ortalama Emlak Puanı en yüksek franchise

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Turyap

Anadolu Bölge Kazananları: Turyap

En İyi Franchise Ofisi:

Ödül alan en iyi franchise altında yer alan, en yüksek Emlak Puanı’na sahip emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Turyap Bebek Temsilciliği – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Turyap Antalya Temsilciliği – Antalya

En İnteraktif Emlak Ofisi:

Gönderilen mesajlara en fazla cevap veren emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Era Başarı Gayrımenkul Danışmanlık – Ankara

Anadolu Bölge Kazananları: Safir Gayrimenkul – Balıkesir

En Favori Emlak Ofisi:

İlanları en fazla favoriye eklenen emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Doğa Gayrimenkul – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Bodrum Can Emlak – Muğla

En Aktif Emlak Ofisi:

Hürriyet Emlak kurumsal sitesine en fazla giriş yapan emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Gökçe Emlak – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Maviada Emlak – Balıkesir

İşine En Çok Yatırımı Yapan Emlak Ofisi:

İlanlarını öne çıkarmak için Hürriyet Emlak’ın yan ürünlerini en çok kullanan emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Coldwell Banker Art – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Parsel Emlak Gayrimenkul Danışmanlık – Kocaeli

En Popüler Emlak Ofisi:

Toplam ilanları baz alındığında en fazla görüntülenen ve en fazla mesaj alan emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Arya Prestij Gayrimenkul – Ankara

Anadolu Bölge Kazananları: Petra Emlak – Tekirdağ

En Dijital Emlak Ofisi:

İlan puanlarının ortalaması en yüksek emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Dilek Emlak – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: KKT Gayrimenkul – Kocaeli

En İyi Emlak Ofisi:

Hürriyet Emlak puanı en yüksek olan emlak ofisi

İstanbul, Ankara, İzmir Bölge Kazananları: Duru Emlak Gayrimenkul Danışmanlık – İstanbul

Anadolu Bölge Kazananları: Emir Emlak – Tokat

Hürriyet Emlak hakkında:

Hürriyet Emlak, emlak sektörünü tek bir çatı altında buluşturmayı hedefleyen, yüksek kalitede hizmet veren, güncel ve detaylı ilanları ile emlak sektörünün nabzını tutan bir platformdur. 2006 yılında kurularak profesyonel ekibi ile çalışmalarına başlamış, kısa sürede hurriyetemlak.com web sitesindeki 15 bin güncel ilan ile yayın hayatına atılmıştır. Hürriyet Emlak, kurulduğu yıldan bu yana, bireysel kullanıcılara ve kurumsal iş ortaklarına yüksek kalitede hizmet vererek emin adımlarla ilerlemektedir. Emlak ofislerinin, bireysel üyelerin ve kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak birçok ürünü “Türkiye’de ilk” olarak hizmete sunan Hürriyet Emlak, kullanıcıların aradıkları gayrimenkulü sadece bulmayı değil, o gayrimenkulü edinmeye giden yolculuğu kolaylaştırmaktadır.

FASELİS / TÜRKİYE’DE ENERJİ

İhracatçı devlet desteklerinden ışık hızında yararlanacak

0

Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedeflerine ulaşması için Ekonomi Bakanlığı tarafından ihracatçılara verilen devlet yardımlarının ihracatçılara ulaşmasına aracılık eden Ege İhracatçı Birlikleri ihracatçıların devlet yardımlarından daha fazla yararlanması için eğitim çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2008 yılından beri devlet yardımları bilgilendirme projesi olan “MikroEğitim Projesi” kapsamında, Başlangıç Mikro Eğitim, İleri Düzeyde MikroEğitim, MakroEğitim, VIP Eğitim, Ofiste MikroEğitim ve Akademik MikroEğitim çeşitli formatlarda etkinlikler gerçekleştiriliyor.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk “MikroEğitim Projesi ile ihracata yönelik devlet yardımlarını ihracatçılara anlatmak için 10 yılda önemli mesafe aldık. Düzenlediğimiz yüzlerce eğitim programında binlerce dış ticaret çalışanına eğitim verdik. İhracatımızın artması için önemli ve güzel adımlar attık” şeklinde konuştu.

MikroEğitim Projesi’nin www.mikroegitim.org isimli web sayfasının 01 Ocak 2017 tarihinden itibaren yaklaşık 10.000 tıklanma aldığını ve alanında referans noktası olmaya devam ettiğini anlatan Ünlütürk şöyle devam etti: “Mikro Eğitim projesi kapsamında en son 14 Eylül 2017 Perşembe günü EİB üyelerine Devlet Yardımları Şubesi yetkililerimiz tarafından eğitim verildi. Eğitime ihracatçı firmalarımızın gösterdiği ilgi bizleri mutlu etti.”

Devlet destekleri 3 kat arttırıldı

Ekonomi Bakanlığı’nca, ihracatçılara verilen devlet desteklerinde hızı arttırmanın yanında Devlet Fiyat İstikrar Fonu’ndan ihracatçılara sağlanan devlet destekleri için ayrılan kaynağın 2017 yılında 1 milyar TL’den 3 milyar TL’ye çıkarıldığını hatırlatan Ünlütürk, “Devlet destek rakamının arttırılması ile yeni destek mekanizmaları devreye alındı. Eğitim programlarımızda hem nitelik hem nicelik olarak değişen yenilenen devlet yardımları hakkında en güncel bilgileri ihracatçılarımızla paylaşıyoruz. İhracatçı firmalarımızı eğitim programlarımıza daha yoğun katılmaya davet ediyoruz” dedi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 22 Eylül 2017 Cuma günü Bodrum’da düzenleyeceği “Üye İlişkilerini Geliştirme Toplantısı” ve 05 Ekim 2017 tarihinde Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştireceği, İhracata yönelik devlet yardımlarından “Tasarım Desteği ve Küresel Tedarik Zinciri Projeleri” konularında eğitim düzenleyeceğini belirten Ünlütürk, Bölgemizdeki Üniversitelerin, kurum ve kuruluşların bu konularda bilgilendirme konusundaki taleplerinde de her türlü desteğe hazır olduklarını belirtti. Ünlütürk, “Bu eğitimlerle devlet yardımları konusunda ihracatçı firmaların karşılaştığı sorunları azaltarak, destek sürecini hızlandırarak firmaların hak ettiği desteği bir an önce almasını hedefliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Faselis/Türkiye’de Enerji

ABD’de Türkiye’nin startup ekosistemi tartışıldı

Turkish Heritage Organization (THO) tarafından düzenlenen “Türkiye’nin inovasyon ekosistemi: Teknoloji startup’larının rolü” başlıklı telekonferansa katılan Comodo Security Solutions İnovasyon Laboratuvarı CTO’su Egemen Taş ve GE Ventures Catalyst Direktörü Dr. Erdoğan Çeşmeli, girişimcilik ekosistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Washington DC merkezli düşünce kuruluş Turkish Heritage Organization (THO), gerçekleştirdiği “Türkiye’nin inovasyon ekosistemi: Teknoloji startup’larının rolü” başlıklı telekonferans ile Türk-Amerikan teknoloji ekosisteminin önemli üyelerini bir araya getirdi. Etkinliğe, ABD’nin önde gelen Türk kökenli yazılım firması Comodo Security Solutions İnovasyon Laboratuvarı CTO’su Egemen Taş ve özellikle sağlık alanında dünya çapında birçok girişimi bulunan GE Ventures Catalyst Direktörü Dr. Erdoğan Çeşmeli katıldı.

Açılış konuşmasını yapan THO Direktörü Yenal Küçüker, ABD – Türkiye ekonomik ilişkilerinde pek fazla konuşulmayan Türkiye’nin inovasyon ekosisteminin kısaca önemine değindi ve 20 Ekim’de İstanbul’da düzenlenecek olan ve dünyanın önde gelen girişimcilerini bir araya getirecek Startupİstanbul adlı uluslararası konferansın Türkiye’deki girişimcilik potansiyelinin boyutunu gösterdiğini belirtti. Dr. Çeşmeli ise Türkiye’nin GSYİH içinde teknoloji harcamalarının aldığı payın son yıllarda arttığına dikkat çekti ve bu artışın önümüzdeki 10 yıl içinde de süreceğini kaydetti. Sektörün hem Türkiye ekonomisinin hem de küresel ekonominin büyümesine yardımcı olduğunu söyleyen Çeşmeli, yeni istihdam yaratmada büyük ölçekli uluslararası şirketlerden çok, startuplar’ın rol almaya başladığını belirtti.

Teknoloji girişimciliği konusunda Türkiye’nin bulunduğu yere dikkat çeken Comodo Security Solutions İnovasyon Laboratuvarı CTO’su Egemen Taş, başarılı bir startup ekosistemine sahip İsrail’in Türkiye’ye örnek teşkil edebileceğini söyledi. İsrail’in ölçeğinden dolayı kendi ulusal pazarının dışına odaklanmak zorunda kaldığını belirten Taş, bu anlamda Türkiye’nin küresel görünüm ihtiyacının İsrail kadar öncelikli olmadığını ifade etti. İki ülkenin startup yatırım seçeneklerini de değerlendiren Taş, İsrail’deki girişim sermayesi ortamının ne denli gelişkin olduğunun altını çizdi.

Comodo Security Systems’in Ar-Ge bölümünün Ankara’da bulunduğunu söyleyen Egemen Taş, Türkiye’nin sunduğu teşviklerin ve gelişmiş becerilere sahip teknik çalışan havuzunun genişliğinin çokuluslu teknoloji şirketleri için son derece cazip olduğunu söyledi. Taş, “Türkiye’yi Ar-Ge faaliyetleri için bir denizaşırı kalkınma merkezi olarak görüyoruz. Şirketler de bu opsiyonu mutlaka değerlendirmeliler. Amazon’un verdiği karar da beni şaşırtmadı, umarım diğer büyük oyuncular da benzer kararlar alırlar” diye konuştu.

Türkiye’de e-ticaret, gayrimenkul ve software-as-a-service (SAAS) alanlarının gelecek vadeden alanlar olarak öne çıktığını söyleyen Erdoğan Çeşmeli, “Türkiye stratejik gelişime odaklanırken, devlet ve yatırımcılar, altyapı maliyetlerinin düşük olduğu ve yetenek havuzunun yeteri kadar vasıflı olduğu alanlarda büyümeye dikkat etmeliler” dedi. Türkiye’deki Girişimcilik Vakfı’nın girişimci yetiştirmede ve ekosistemi genişletmede son derece önemli çalışmalar yaptığının da altını çizdi.
Türkiye’de teknoloji girişimciliğinin hak ettiği yere gelebilmesi için gerek ABD’deki, gerek bu alanda önde gelen diğer ülkelerdeki Türk toplumlarının rolüne de değinen konuşmacılar, ABD’de başlattıkları ve Türkiye’deki girişimcilere yönelik kapsamlı çalışmalardan örnekler verdiler. OKYAY adlı Boston merkezli bir projenin kurucuları arasında yer alan Dr. Çeşmeli, diaspora toplumlarının öncülüğünde başlatılan bu tür girişimlerin Türkiye’de yeni istihdam olanakları sağlamanın yanı sıra ABD’li yatırımcı, girişimci ve uzmanlarla köprüler kurulmasında son derece etkili olduğunu vurguladı.

Turkish Heritage Organization hakkında:
Merkezi Washington DC’de bulunan Turkish Heritage Organization (THO), tamamen bağımsız ve kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşudur. 2015 yılında kurulan THO, Türk – Amerikan ilişkilerini kapsamlı bir diyalog çerçevesinde, başta Washington olmak üzere Amerikan kamuoyunun gündemine taşımayı hedeflemektedir. Güvenlik, enerji, eğitim, ekonomi, insani yardım ve teknoloji gibi ABD-Türkiye ilişkilerinde büyük öneme sahip altı konu başlığında düzenlediği etkinlikler, yaptığı araştırmalar ve yayınlar ile önemli bir platform oluşturmaktadır. Danışma Kurulu’nun yetkin ve dünyaca tanınmış akademisyenlerden oluştuğu THO, tüm faaliyetlerini açık iletişimin esas alındığı bir çerçevede yürütmeye özen göstermektedir. Böylece Türkiye hakkında doğru bilgi ve içerik üretilirken, çıkarılan kasıtlı veya yanlış bilgiler de temizlenmekte, ABD kamuoyu ve medyasındaki dezenformasyonun önüne geçilmektedir.

Faselis/Türkiye’de Enerji

Yerli araç üretiminin alt yapısı geleceğe hazır

Kolejli İş Adamları Derneği (KİD), her ay geleneksel olarak gerçekleştirdikleri İstanbul buluşmasında Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar’ı ağırladı. KİD İstanbul Komite Başkanı Barış Öney’in açılış konuşması ile başlayan organizasyon KİD Yönetim Kurulu Başkanı M. Hakan Çınar’ın sunumu ile devam etti. Çınar konuşmasında Kolejli İş Adamları Derneği’nin faaliyet alanlarına ve kuruluş amaçlarına değinirken Türkiye ekonomisine kattıkları faydadan da bahsetti. Ayrıca Ankara Esenboğa Havaalanı’nın uluslararası uçuşları hakkında bulundukları girişimlerden sonuç alamadıkları vurgulayan Çınar, “ Bu konudaki çalışmalarımız tüm hızı ile devam edecek. Ankara’nın Global iş dünyasını yakından ilgilendiren konumunun böyle bir olanağının olmaması ön görülebilir değil. Bu konuyu en yakın zamanda sonuçlandırmayı planlıyoruz” dedi. KİD Başkanı M. Hakan Çınar konuşmasının ardından sözü Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar’a bıraktı.

“Yerli araç üretiminde teknolojiyi takip edecek kurulu bir alt yapı mevcut”

Teknolojinin hızla gelişimi ile hızlı ve çevik olunması gerektiğinin altını çizen Aclan Acar, yerli araç üretiminin teknolojik alt yapısı ile ilgili şunları söyledi; “ Bir şeyi bilmek ayrı onu uygulayabilmek çok ayrı. Türkiye teknolojik alt yapısı ile neleri takip etmesi gerektiğini biliyor. Uygulanması sürecini hep birlikte göreceğiz. Ancak tabiî ki yenilenmesi ve bünyesine katması gereken çok fazla şey var. Artık direksiyonsuz araçların üretildiği ve tamamen elektrikli araçlara geçildiği bir çağdan bahsediyoruz. Üretilen araçlar insansız bir şekilde 60 km gidebiliyor, park edebiliyor. Üretimler şu anda dörtte birini tamamlamış durumda. Elektrikli araçların yaygınlaştırılması ilk kez Japonya’dan başlayacak. Bu noktada sorulması gereken bir başka soru acaba teknolojik anlamda uygulamaya almalı mıyız? Dünya elektrikli araç kullanımını yaygınlaştırmanın yanı sıra zorunlu hale getirmeyi planlıyor. Biz dizel araç teknolojisini geliştirmek için uğraşıyoruz. İhracat açısından bu değişimi yapabilmemiz lazım. Ancak çok rahat yaşayamıyoruz. Dizel araç üretimi Avrupa’da bitti. Bizde kurulmuş bir kapasite mevcut. Bu kapasiteyi dönüştürebiliyor olmamızda hızlı ve çevik olmamız kazanacak. Uygulama süreçleri nasıl tamamlanacak hep birlikte göreceğiz”

“Dijital sistemler geleceği etkileyecek”

İş dünyasının olmazsa olmaz ilkelerinden bahseden Aclan Acar, dijitalleşme süreçleri ile ilgili kurumsal firmaların yapması gerekenleri anlattı. Dijitalleşme çağında markaların firmalarına somut fayda sağlayacak veriler sunması gerektiğini vurgulayan Acar, Doğuş Grubu’nun dijitalleşme sürecindeki yatırımlarından bahsetti. Özellikle kadınların son dönemde iş hayatında önemli bir yer edindiğinin altını çizen Aclan Acar, “ Erkek egemen bir toplum düzeninden eşitlik arz eden bir toplum haline geliyoruz. Biz de Doğuş Grubu olarak eşitlik platformu kuruyoruz. Üst düzey şirketlerde kadınlarımızı da hazırlayan bir alt yapı hazırlıyoruz. Kendi içimizde dijital dünyayı yakından takip eden birimler kurduk. Tüm gelişmelerden haberdar olmamız gerekiyor” dedi.

“Yapay zekanın erişimi artıyor ve ürkütücü boyutlara geliyor”

Son günlerde en çok tartışılan yapay zeka konusuna da değinen Aclan Acar, “Yapay zekanın önemi artıyor. Ürkütücü boyutlara gelmesinin sebebi ise bazı meslek gruplarını bitireceği yönünde. Biliyorsunuz kendi aralarında dil geliştiriyorlar ve öğreniyorlar. Bu da birçok meslek grubunun ileride son bulacağının sinyallerini veriyor. Bazı meslek dallarını sanal gerçeklikle tamamlayabilir miyiz biz de bunlar üzerinde çalışıyoruz. İş dünyası olarak somut fayda sağlayabildiğiniz noktada fark yaratıyor olacağınız bir döneme giriyoruz” dedi.

“Otomotiv sektörü yürüyen teknoloji olarak adlandırılabilir ”

Teknolojik gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğinin globalleşmenin en önemli şartlarından olduğunu vurgulayan Aclan Acar, “Dijital entegrasyon çok ileri seviyede. Bunu araçların iç donanımlarıyla bile gözlemlemek mümkün. Sürekli olarak yeni teknolojiler gelişiyor. Volkswagen yeni bir teknoloji geliştirmiş artık el hareketleriniz ile aracın içerisinde komut vermeniz mümkün olacak” diye bilgi verdi.

“ Nakit açığı olan işlere girmeyin”

2008’de yaşanan krizin yansımalarının hala devam ettiğini belirten Aclan Acar, doların bir muadilinin olmadığını ve Euro gibi uzak doğu paralarının da ilerleyen süreçlerde değer kazanabileceğini vurguladı. Amerika’da beklenen faiz artışının da tüm para birimlerini etkileyeceğini ileten Acar, nakit sıkıntılarının yaşanması konusuna da değindi. “ Para politikası ile ekonomi yönetme işi sıkıştı. Dünyadaki birçok merkez bankasının öteleyerek çözüm üretme çalışmaları daha büyük sorunlara yol açarak nakit akışını azalttı. Aktarılan paralar likitte ekonomiye katkı sağlamamaya başladı. Kendi iş hayatınızda nakit açığı olan işlere girmeyin. Tahsil edilmemiş satış satış değildir. Global bir sorun olarak karşımıza çıkan rezerv para problemi Amerika’da uygulanacak yanlış bir politika ile tüm dünyayı etkileyecek noktada. Çünkü doların eşdeğer olarak uluslararası geçerliliği olan başka bir para birimi yok. Batı artık tüm gelişmelerin gerisinde kalıyor. Batı’dan Doğu’ya akan gelişimi yakından takip etmeliyiz. Taşeronluk sistemi ile sürdürülebilirlik güçleşiyor. Bu sistemin değiştirilmesi gerekiyor” dedi.

Kurumsal firmaların ekonomik alt yapılarının yanı sıra iç işlerinde yapmaları gerekenleri iş tecrübeleri ile birlikte paylaşan Aclan Acar, finans sektörüne atılma hikayesini de KİD üyeleri ile paylaştı. Kolejli İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Ertuğrul, tarafından katılımlarından dolayı Aclan Acar’a teşekkür plaketi teslim edildi.

Faselis/Türkiye’de Enerji