28.8 C
İstanbul
Cumartesi, Ağustos 9, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 11

WAT Mobilite’den 1000’inci Şarj Noktası Açıldı

Elektrikli araçlara yönelik şarj altyapısını Türkiye genelinde hızla büyüten WAT Mobilite, önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Koç Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren şirket, 1000. şarj soketini Ataşehir Golf Kulübü’nde devreye alarak, elektrikli araç kullanıcılarına hızlı ve güvenilir erişim sağlamaya devam ediyor.

Kurulan iki adet 180 kW gücündeki istasyon, kulüp üyeleri ve çevredeki kullanıcılar için gün boyu kesintisiz şarj hizmeti sunuyor. Bu adım, sadece bir altyapı yatırımı değil, aynı zamanda bölgedeki sürdürülebilir ulaşım çözümlerine önemli bir katkı olarak görülüyor.

WAT Mobilite bugün itibarıyla 58 şehirde, 400’ü aşkın lokasyonda hizmet veriyor. Şirket, şarj ağını yaygınlaştırarak hem bireysel kullanıcıların hem de kurumsal yapıların ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt vermeyi hedefliyor. WAT Mobilite uygulaması ile kullanıcılar en yakın istasyonu kolayca bulabiliyor, mobil ödeme seçenekleriyle işlemlerini hızlıca tamamlayabiliyor.

WAT Mobilite & WAT Motor Genel Müdürü Alp Karahasanoğlu, bu yatırımı şu sözlerle değerlendirdi: “Ataşehir Golf Kulübü gibi prestijli bir noktada 1000. bağlantı noktamızı hizmete almak, bizim için gurur verici. Elektrikli araç sahiplerine güvenilir çözümler sunarken, aynı zamanda sürdürülebilir mobilite vizyonumuzu güçlendiriyoruz.”

Kulüp Genel Müdürü Cüneyt Sapmaz ise, istasyonun kulüp yönetimi için büyük bir kolaylık sunduğunu belirterek, “WAT Mobilite’nin sunduğu bu hizmet sayesinde hem üyelerimiz hem de bölge kullanıcıları daha pratik ve konforlu bir şarj deneyimi yaşayacak” dedi.

WAT Mobilite, Türkiye genelinde artan elektrikli araç kullanımına paralel olarak yatırımlarını sürdürüyor; yeni nesil mobilite çözümleriyle geleceğin ulaşım altyapısını bugünden inşa etmeyi amaçlıyor.

Chint ve Astronergy’dan Gürcistan Hamlesi

Yenilenebilir enerji sektörünün iki önemli teknoloji sağlayıcısı olan Chint Power ve Astronergy, Achar Energy ile Gürcistan’da kurulacak 50 MWe / 65 MWp kapasiteli güneş enerjisi santrali için ekipman tedarik anlaşması imzaladı. Projede Astronergy’nin yüksek verimliliğe sahip 635Wp TOPCon güneş panelleri ve Chint Power’ın 350 kWe gücündeki 143 invertörü kullanılacak.

İmzalanan bu iş birliği anlaşması, bölgenin enerji arz güvenliğini güçlendirirken, sürdürülebilir enerji altyapısına katkı sağlamayı hedefliyor. Gürcistan’da gerçekleştirilecek bu proje ile karbon emisyonlarının azaltılması, çevre dostu enerji üretiminin yaygınlaştırılması ve enerji üretiminde verimliliğin artırılması planlanıyor.

İmza törenine Chint Solar Global Yatırımlar Direktörü Sean Xu, Chint Türkiye Solar Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Ercüment Kaya ve Achar Enerji Genel Müdürü Çağatay Ülker katıldı. Yapılan açıklamalarda bu ortaklığın, yalnızca Gürcistan için değil, bölgedeki diğer büyük yenilenebilir enerji projeleri için de örnek bir adım olacağı vurgulandı.

Sean Xu, bu anlaşmanın sadece bir ekipman temini değil, bölgesel temiz enerji dönüşümüne katkı sağlayan stratejik bir iş ortaklığı olduğunu belirterek, Türkiye ve çevresindeki pazarlarda yatırımlarını sürdüreceklerini ifade etti. Xu, geleceğe dönük vizyonlarının yeşil ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek olduğunu söyledi.

Achar Energy, hidroelektrik, rüzgar ve güneş santralleriyle toplamda 474 MW’lık portföye sahip bulunuyor. Yeni iş birliği, şirketin yenilenebilir enerji alanındaki büyüme stratejisi doğrultusunda önemli bir aşamayı temsil ediyor.

Humanis’ten Sıfır Atıkta Örnek Hamle

Humanis’ten Sıfır Atık Günü’ne Anlamlı Katkı: Geri Dönüşümde %54, Kağıt Tüketiminde %40 Azalma

İnsan odaklı üretim anlayışıyla faaliyet gösteren yerli ilaç firması Humanis, 30 Mart Sıfır Atık Günü kapsamında sürdürülebilirlik alanındaki örnek uygulamalarıyla dikkat çekti. Geri dönüştürülebilir atık oranını %54’e çıkaran ve ofislerde kağıt tüketimini %40 azaltan Humanis, aynı zamanda 5,3 milyon dolarlık güneş enerjisi yatırımıyla üretimde temiz enerjiye geçerek çevresel etkiyi minimuma indirmeyi başardı.

Atık Yönetiminde Yeni Standartlar

2021 yılında aldığı Sıfır Atık Belgesi ile çevre yönetimi süreçlerini uluslararası standartlara taşıyan Humanis, üretim tesislerinde tehlikeli atıkların azaltılması için özel projeler ve ayrıştırma sistemleri kurdu. 600’e yakın çalışana düzenli eğitimler verilirken, plastik hammadde torbalarının geri dönüştürülebilmesi de sağlandı. Kutu başına düşen tehlikeli atık miktarında ciddi düşüşler elde edildi.

Ofislerde Dijital Dönüşüm ve Çevreci Unvan

Ofis ortamında dijitalleşmeyi hızlandıran Humanis, kağıt tüketimini %40 oranında azaltarak “Çevreci Ofis” unvanı almaya hak kazandı. Teknik Operasyonlar Genel Müdürü Fatih Elay, “Sıfır atık enerjisini iş süreçlerimize taşıyarak ofislerimizi dönüştürdük” dedi.

Temiz Enerjiyle Üretimde Bir İlke İmza

Humanis, ilaç sektöründe çatı ve arazi tipi güneş enerjisi santrali yatırımı yapan ilk ve tek yerli firma olarak öne çıkıyor. 2023 yılında kurulan arazi GES ile birlikte enerji ihtiyacının büyük kısmı kendi ürettiği temiz kaynaktan sağlanıyor. Şirket, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını en aza indirerek, üretimdeki enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedefliyor.

Sektörde Dönüşüm Hedefi

“Atık yönetimi ve karbon azaltımı yalnızca kendi sınırlarımızla sınırlı değil, tüm sektöre örnek olmak istiyoruz” diyen Fatih Elay, Humanis’in sürdürülebilir sağlık vizyonunu, çevre dostu üretimle birleştirerek geleceğe yön verdiğini ifade etti.

Enerjisa Enerji 2024 Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi

Enerjisa Enerji, 2024 Genel Kurulu’nda büyüme, dijitalleşme ve yeşil enerji odağında 2025 hedeflerini açıkladı. Şirket, emisyon azaltımı ve e-mobilite yatırımlarıyla dikkat çekti. Geride Bıraktı: Sürdürülebilirlik ve Büyüme Hedefi Güçlendi.

Enerji sektörünün öncü şirketlerinden Enerjisa Enerji, 2024 faaliyet dönemine ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı 24 Mart 2025’te Sabancı Center’da gerçekleştirdi. Zorlu piyasa koşullarına rağmen sürdürülebilir büyüme, dijitalleşme ve çevresel sorumluluk alanlarında önemli adımlar atan şirket, 2025 ve sonrasına dair stratejik yol haritasını da yatırımcılarıyla paylaştı.

Toplantıda konuşan Enerjisa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, “Enerjiyi artık sadece bir kaynak değil, daha iyi bir gelecek için kaldıraç olarak görüyoruz. Yatırımlarımızla bugünü değil, geleceği de şekillendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Finansal Büyüme ve Yüksek Kâr Payı

Enerjisa, 2024 yılında faaliyet gelirini 2,3 milyar TL artırarak 41,2 milyar TL’ye ulaştırdı. Genel Kurul’da onaylanan karar doğrultusunda, hissedarlara brüt 2,87 TL kâr payı dağıtılacak ve ödemeler 21 Nisan 2025’te başlayacak. 2025 yılı için ise faaliyet gelirlerinin 52-57 milyar TL, yatırım harcamalarının ise 21-24 milyar TL arasında gerçekleşmesi öngörülüyor.

Yeşil Enerji ve E-Mobilite Vurgusu

2024’te enerji şebekesinin modernizasyonu ön plana çıkarken, Eşarj markası ile Türkiye genelinde 2.600’e yakın elektrikli araç şarj soketine ulaşıldı. Güneş enerjisi alanında 102,4 MWp kurulu güce erişen şirket, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında %30-40 arasında azalma hedefliyor.

Enerjisa Enerji, sürdürülebilirlik stratejisini teknoloji ve insan odağıyla birleştirerek hem çevreci yatırımlarını artırmayı hem de Türkiye’nin düşük karbonlu geleceğine yön vermeyi amaçlıyor.

Güler Sabancı Başkanlığa Veda Ediyor

Türk iş dünyasında bir dönemin sonuna gelindi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 21 yıl süren liderliğin ardından, 27 Mart 2025 tarihinde yapılacak Genel Kurul sonrası görevini devredecek. 2004 yılında merhum Sakıp Sabancı’nın ardından görevi devralan Güler Sabancı, Türkiye’nin en köklü topluluklarından birini küresel başarılarla yeni bir vizyona taşıdı.

Bu süre zarfında Sabancı Topluluğu, finansal yapısından insan kaynaklarına, teknolojik dönüşümünden kurumsallaşmaya kadar birçok alanda örnek alınan bir yapıya dönüştü. Güler Sabancı, yayımladığı mesajda, “Birçok görevi başarı ile tamamlamış olmanın verdiği iç huzuruyla Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bırakıyorum,” ifadeleriyle veda etti.

Yeni Dönemin Adayı Hayri Çulhacı

27 Mart’ta yapılacak Genel Kurul’da, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı için mevcut üye Hayri Çulhacı’nın aday gösterilmesi bekleniyor. Sabancı Topluluğu’nda 35 yılı aşkın deneyime sahip olan Çulhacı, Akbank Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve Sabancı iştiraklerinde üst düzey görevlerde bulunmuş bir isim.

Görevini bıraksa da Güler Sabancı; Sabancı Vakfı, Sabancı Üniversitesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki başkanlık görevlerine devam edecek. Eğitim, kültür ve sosyal sorumluluk alanındaki katkılarını artırarak sürdürecek olan Sabancı, toplumsal gelişime yön vermeye devam edecek.

İnform’dan Akıllı ve Sürdürülebilir UPS Çözümü

Enerji sürekliliği ve sürdürülebilirlik günümüz dünyasında yalnızca bir tercih değil, bir zorunluluk haline geldi. Legrand Türkiye Grubu çatısı altındaki İnform, geliştirdiği Estia Hybrid 10-60 kVA UPS modeliyle bu ihtiyaca yenilikçi bir yanıt sunuyor. Kesintisiz güç kaynakları (UPS) alanında yerli üretim ve ileri teknolojiyle öne çıkan İnform, enerji yönetimini daha verimli, güvenilir ve çevre dostu hale getiriyor.

Estia Hybrid UPS, yüksek giriş gücü faktörü, düşük giriş akımı harmonikleri ve akıllı akü yönetimi ile enerji kayıplarını en aza indirerek kullanıcılarına maliyet avantajı sağlıyor. Üç faz giriş-çıkış yapısı, geniş haberleşme seçenekleri ve akıllı kontrol paneliyle hem endüstriyel uygulamalarda hem de bireysel kullanımlarda üst düzey performans sunuyor.

Sürdürülebilir Enerji İçin Akıllı Çözüm

Enerji verimliliğini önceliklendiren Estia Hybrid UPS, 3 kademeli şarj yapısı ve otomatik akü test özelliği sayesinde akü ömrünü uzatıyor. ISO 9001 ve ISO 14001 kalite standartlarına uygun olarak üretilen bu sistem, karbon ayak izini azaltarak çevreye duyarlı bir yaklaşımı da beraberinde getiriyor. 2 yıllık garanti süresi ve uzun ömürlü yapısıyla dikkat çeken Estia Hybrid UPS, Türkiye UPS sektöründe sürdürülebilirliğin ve teknolojinin ortak noktası olmayı hedefliyor.

İnform, bu akıllı UPS teknolojisiyle Türkiye’nin enerji dönüşümünde güvenilir bir çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.

Aksa Enerji’den Depolamalı Enerji Hamlesi

Türkiye’nin enerji dönüşümünde tarihi bir adım Aksa Enerji’den geldi. Şirket, Mersin’de kuracağı 100,08 MW’lık depolamalı rüzgar enerji santrali (RES) için üretim lisansını alan ilk enerji şirketi oldu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) verdiği bu lisans, aynı zamanda Türkiye’nin ilk depolamalı yenilenebilir enerji üretim lisansı olma özelliği taşıyor.

Aksa Enerji CEO’su Cemil Kazancı, “Enerji arz güvenliği ve şebeke dengesi açısından depolamalı yatırımlar hayati önemde. 2030 yılına kadar portföyümüzün %25’ini yenilenebilir kaynaklardan oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

Şirket, toplamda 891,41 MW kurulu güce ulaşmayı planladığı yeni nesil RES ve GES yatırımlarıyla, Türkiye’nin sürdürülebilir enerji vizyonuna öncülük ediyor.

Türk Makine Sektörü WIN EURASIA’da

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) öncülüğünde, 23 bini aşkın işletmenin temsil edildiği Türkiye makine sektörü, WIN EURASIA 2025’e güçlü bir çıkarmaya hazırlanıyor. Sektör, fuarda yalnızca yeni iş birlikleri geliştirmeyi değil, aynı zamanda dijitalleşme, otomasyon ve yeşil dönüşüm ekseninde küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

20 Yıllık İhracat Hamlesi Fuarla Taçlanıyor

2002’den bu yana ihracatını istikrarlı şekilde artıran Türk makine sektörü, WIN EURASIA 2025’te dünyaya açılan en büyük kapılarından birini aralayacak. Hannover Fairs Turkey tarafından düzenlenen fuar, 31. yılında üretim teknolojilerinin geleceğini belirleyecek.

MAİB Başkanı Karavelioğlu: “Dijital ve Yeşil Dönüşümde Öncüyüz”

MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Türk makinelerinin yüksek teknolojiye uyum sağladığını belirterek, “WIN EURASIA, Türk makine sektörünün dijitalleşme ve yeşil dönüşüm yolculuğunda önemli bir eşik. Bu platformda dünya devleriyle bilgi paylaşımı yapıyor, iş birliklerimizi artırıyoruz” dedi.

2025’te Sektörün Rotası WIN EURASIA’da Çizilecek

Endüstri profesyonellerini ve küresel satın alma yöneticilerini buluşturacak fuar, üretim teknolojilerinin son trendlerini sergileyecek. 5G Arena, Endüstriyel Yapay Zeka ve Hidrojen Teknolojileri gibi özel alanlar dikkat çekecek.

750 Katılımcı, 40 Binden Fazla Ziyaretçi Bekleniyor

2024’te 41 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan fuarın 2025 edisyonunda daha büyük bir ilgi bekleniyor. Elektrik-elektronikten robotik otomasyona, fabrika çözümlerinden enerji teknolojilerine kadar birçok alanda sergilenecek yenilikler, Türk sanayisinin dönüşümüne ivme kazandıracak.

WIN EURASIA 2025, sadece ticaret değil; aynı zamanda bilginin ve teknolojinin paylaşımını merkeze alan bir platform olacak. Türk makine sektörü, bu fuarla küresel pazarlardaki etkisini daha da büyütmeye hazırlanıyor.

Dicle Elektrik Şanlıurfa’da Kaçak Oranını Düşürdü

Dicle Elektrik’in Şanlıurfa’ya yaptığı yatırımlar merkez ilçelerde meyvesini verirken, kırsalda hâlâ ciddi sıkıntılar yaşanıyor. 2015 yılında yüzde 68 seviyesinde olan Şanlıurfa merkezdeki kayıp-kaçak oranı, 2025 itibarıyla yüzde 10’a kadar geriledi. Ancak Harran, Viranşehir ve Suruç gibi kırsal ilçelerde tablo değişmedi. Kırsaldaki yüksek kaçak oranları, hem şebeke üzerinde aşırı yük oluşturuyor hem de enerji kalitesini düşürüyor.

Merkezde Başarı, Kırsalda Direnç

Dicle Elektrik, Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü ilçelerinde kayıp-kaçak oranını son 10 yılda ciddi oranda düşürdü. Şirketin teknoloji tabanlı denetimleri, güçlü altyapı yatırımları ve bilinçlendirme çalışmaları bu başarıda belirleyici oldu. Dicle Elektrik Şanlıurfa İl Müdürü Naci Obut, “Kayıt dışı kullanımın azaltılması, yalnızca teknolojik yatırımla değil, insan odaklı bilinçlendirme faaliyetlerimizle de sağlandı” dedi.

Yatırımlar 20 Milyar TL’yi Aştı

Dicle Elektrik, Şanlıurfa’nın enerji altyapısına bugüne kadar toplam 17 milyar TL yatırım yaptı. 2025 itibarıyla bu rakam 20 milyar TL’ye ulaştı. Obut, “Özellikle merkezde yürüttüğümüz projeler sayesinde enerji arz güvenliğini artırdık. Kırsalda da aynı başarıyı yakalamak istiyoruz” diye konuştu.

Kırsalda Kaçak Oranları Endişe Verici

Şanlıurfa merkezde yüzde 10 seviyesine düşen kayıp-kaçak oranı, kırsalda endişe verici boyutlarda. Harran’da yüzde 64, Viranşehir’de yüzde 59, Suruç’ta yüzde 55, Siverek’te yüzde 53 ve Akçakale’de yüzde 49 oranında kayıp-kaçak kullanımı dikkat çekiyor. Bu durum, hem enerji şebekesinin zarar görmesine hem de dürüst tüketicilerin mağdur olmasına yol açıyor.

Amaç: Kırsalda da Kayıpsız Enerji

Dicle Elektrik, kırsal bölgelerdeki kaçak oranlarını düşürmek için yeni bir eylem planını devreye sokmaya hazırlanıyor. Şirket, bölgede tarımsal sulama başta olmak üzere yoğun enerji tüketiminin kayıt altına alınması için saha çalışmalarını artıracak.

Özetle: Şanlıurfa merkezde örnek bir başarı yakalayan Dicle Elektrik’in önündeki en büyük sınav, kırsal bölgelerdeki yüksek kayıp-kaçak oranını kontrol altına almak olacak.

ICCI 2025 Enerji Sektörüne Güç Katacak

Enerji sektörünün en prestijli ve köklü buluşmalarından biri olan ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı, 29. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. 24-26 Nisan 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan etkinlik, bu yıl “Geleceğe Güç Ver!” mottosuyla sektörün nabzını tutacak. Yüzlerce ulusal ve uluslararası markanın yanı sıra, enerji dünyasının stratejik oyuncuları da etkinlikte yerini alacak.

ICCI 2025, yalnızca Türkiye değil, Afrika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Orta Doğu’ya birçok ülkeden enerji profesyonelini İstanbul’da buluşturacak. Fuara, Azerbaycan, Hindistan, İngiltere, Kazakistan ve Güney Kore başta olmak üzere 20’den fazla ülkeden kamu kurumları, bakanlık heyetleri ve özel sektör temsilcileri katılacak. Enerji yatırımları ve uluslararası iş birlikleri açısından kritik fırsatlar sunacak olan bu platform, Türkiye’nin enerji merkezi olma vizyonuna önemli katkılar sağlayacak.

Bu yılki ICCI’nin en dikkat çekici yeniliği ise sektörel odağın genişlemesi. Karbonsuzlaştırma, enerji verimliliği, enerji depolama, dijitalizasyon, hidrojen ve e-mobilite başlıklarında düzenlenecek 30 farklı oturum, sektör profesyonellerine yol gösterecek. 150’nin üzerinde konuşmacının yer alacağı konferanslarda, enerji dünyasının bugününe ve yarınına dair çözümler masaya yatırılacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen ICCI 2025, Türkiye’nin enerjide yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı büyüme stratejisinin uluslararası vitrine taşındığı önemli bir organizasyon olacak. Yeni iş birlikleri ve yatırım anlaşmalarının zeminini oluşturacak olan fuar, enerji sektörüne adeta ivme kazandıracak.

Sektörün tüm dinamiklerini aynı çatı altında buluşturan ICCI 2025, enerji üretiminden dağıtımına, depolamadan dijital çözümlere kadar geniş bir yelpazede geleceğin enerji çözümlerini sergileyecek.

Detaylı bilgi ve katılım için icci.com.tr adresinden kayıt olunabiliyor.

Eyüp Aratay Yeniden TLPGD Başkanı Seçildi

Türkiye LPG Derneği (TLPGD), 47. Olağan Genel Kurulu’nda sektördeki istikrarlı liderliğini bir kez daha ortaya koydu. 18 Mart 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleşen genel kurulda, mevcut Başkan Eyüp Aratay, üyelerin güven oyuyla yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi. Aratay, önümüzdeki iki yıllık dönemde Türkiye’nin LPG sektörüne yön vermeye devam edecek.

Deneyim ve Vizyon Bir Arada

Eyüp Aratay, enerji sektöründeki kariyerinde edindiği 30 yılı aşkın tecrübesini, Türkiye LPG Derneği’ne ve sektörün gelişimine aktarıyor. 2017 yılından bu yana TLPGD Başkanlığı görevini sürdüren Aratay, yeniden seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin enerji dönüşümünde LPG’nin kilit rolünü daha da güçlendireceğiz. Hem sektör paydaşları hem de kamu otoriteleriyle olan etkin iş birliklerimiz sürecek” dedi.

TLPGD, 53 Yıldır Sektörün Temsil Gücü

1972 yılında enerji sektörünün ilk sivil toplum kuruluşlarından biri olarak kurulan TLPGD, bugüne dek hem ulusal hem de uluslararası alanda önemli başarılara imza attı. Dernek, LPG sektöründe düzenleyici ilkeleri belirleyen öncü adımların yanı sıra, Türkiye’de tüplü gaz kullanım standartlarının oluşturulmasında da tarihi bir rol oynadı.

Yeni Yönetim Güçlü İsimlerden Oluşuyor

Genel kurulda, Eyüp Aratay liderliğindeki yeni Yönetim Kurulu da şekillendi. Melih Poyraz, Ayşe Abamor Bilgin, Burak Ahlatcı, Can Toydemir, Tolgay Nur, Yakup Yazar, Murat Yılmaz ve Fehmi Arıkan, önümüzdeki iki yıl boyunca sektöre yön verecek isimler olarak belirlendi.

Enerji Dünyasında Öncü Bir İsim: Eyüp Aratay

Eyüp Aratay, İpragaz CEO’su olarak yürüttüğü görevlerinin yanı sıra, SHV Energy’nin Türkiye yapılanmasındaki etkin rolüyle de biliniyor. Sıvılaştırılmış ve Sıkıştırılmış Doğal Gazcılar Derneği’nin kurucu başkanlığını da sekiz yıl süreyle üstlenen Aratay, Türkiye LPG Derneği’nde de vizyoner liderliğiyle sektörün yol haritasını çizmeye devam ediyor.

LPG Sektörü İçin Yeni Hedefler Belirlendi

Yeni dönemde TLPGD’nin öncelikleri arasında, LPG kullanımının sürdürülebilir enerji politikalarına entegrasyonu, sektördeki teknolojik gelişmelerin hızlandırılması ve çevre dostu enerji çözümlerinin yaygınlaştırılması yer alıyor. Aratay, “Türkiye LPG Derneği olarak, ülkemizin enerji geleceğine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz” mesajını verdi.

Su Yönetiminde Sürdürülebilir Çözümler

Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 71’i sularla kaplı olmasına rağmen, insan yaşamına uygun olan tatlı su kaynakları sınırlı ve hızla tükeniyor. Küresel iklim değişikliği, kuraklıklar ve nüfus artışı su kaynaklarını daha da riskli hale getirirken, su tasarrufu ve sürdürülebilir kullanım günümüzün en kritik başlıklarından biri haline geldi. Türkiye’nin global su arıtma markası Rielli, geliştirdiği ileri teknoloji çözümleriyle hem sanayide hem de bireysel kullanım alanlarında suyun geri kazanımını sağlayarak bu soruna çözüm üretiyor.

Suyun Kritik Gerçekliği

Kazancı Çevre Tekniği’nin Kurucu Genel Müdürü Artun Kazancı, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında yaptığı açıklamada, “Dünyanın su kaynaklarının yüzde 96’sı okyanuslar ve denizlerde yer alıyor. İnsanlar ve diğer tüm canlılar için erişilebilir ve kullanılabilir olan tatlı su miktarı, dünya genelindeki toplam suyun yalnızca yüzde 1’inin altında” ifadelerini kullandı. Kazancı, mevcut kaynakların korunması ve geri kazanım teknolojilerinin yaygınlaştırılmasının artık bir sorumluluk değil, zorunluluk olduğunun altını çizdi.

Su Savaşları Riski Kapıda

Artun Kazancı, su kaynaklarının hızla azalmasıyla birlikte, küresel çapta su savaşları riskinin her geçen gün arttığına dikkat çekti. “Su bilinci bireyden sanayiye, yerelden küresele uzanan bir anlayışla yönetilmeli. Gelecekte su, stratejik ve jeopolitik mücadelelerin merkezine yerleşecek” diyen Kazancı, suyun sürdürülebilir kullanımının dünya barışı açısından da kritik olduğunu vurguladı.

Sanayide Yüzde 90’a Varan Su Geri Kazanımı Mümkün

Rielli’nin geliştirdiği ileri teknoloji arıtma sistemleri, sanayi tesislerinde yüzde 90’a varan su geri kazanım oranları sağlıyor. Bu sayede işletmeler, su maliyetlerini yüzde 50’ye kadar düşürebiliyor. Artun Kazancı, “Atık suyun geri kazanımı yalnızca doğaya değil, sanayicinin bütçesine de ciddi katkılar sağlıyor. Rielli çözümleri, sanayi tesislerinde bir yıldan kısa sürede yatırım geri dönüşü sunuyor. Böylece hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik verimlilik sağlanıyor” diye belirtti.

Evlerde ve Ticari Yapılarda Su Tasarrufu

Sanayi dışında, konut ve ticari binalarda da suyun geri kazanımı büyük önem taşıyor. Kazancı, “Binalardaki gri sular, özellikle lavabo ve duş suları, geri kazanılarak yeniden kullanılabiliyor. Bu yöntemle binalarda yüzde 40’a varan su tasarrufu sağlanabiliyor. Rielli MBR teknolojimizle gri sular, kokusuz ve lekesiz hale getirilerek yeniden kullanım için ideal hale getiriliyor. Bahçe sulama ve sifon sistemleri başta olmak üzere birçok alanda tekrar değerlendirilebiliyor” dedi.

Su Yönetiminde Yerli ve Global Güç: Rielli

6 kıtada, 80’den fazla ülkede faaliyet gösteren Rielli, sürdürülebilir su yönetiminde Türkiye’nin küresel temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor. Sanayi tesisleri, ticari binalar ve konutlar için özel olarak tasarlanan su geri kazanım sistemleri, enerji verimliliği ve düşük bakım maliyetleri ile uzun vadeli çözümler sunuyor.

Artun Kazancı, açıklamasının sonunda, “Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı için atılacak her adım, sadece bugünü değil, geleceğimizi de güvence altına alıyor. Rielli olarak, suyun değerini bilen ve bu kaynağı korumayı öncelik haline getiren her birey ve kurumun yanında olmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.

Alarko Carrier Isı Pompası Tasarrufu

Geleceğin iklimlendirme teknolojileri arasında öne çıkan ısı pompaları, Alarko Carrier’ın sunduğu yenilikçi çözümlerle enerji tasarrufu ve çevre dostu kullanım imkânlarını bir arada sunuyor. Enerji üretiminin büyük bir bölümünü doğadan sağlayan ısı pompaları, fosil yakıt kullanımını en aza indirerek sürdürülebilir bir yaşam için önemli katkılar sağlıyor. Alarko Carrier, bu teknolojiyle hem bireysel kullanıcılara hem de endüstriyel tesislere yüksek verimli, çevre dostu iklimlendirme alternatifleri sunuyor.

Alarko Carrier tarafından geliştirilen ısı pompaları, ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyaçlarını tek bir cihaz üzerinden karşılayarak enerji verimliliğini artırıyor. Mevsim koşullarından bağımsız olarak konfor sağlayan sistemler, doğal enerji kaynaklarına erişimin sınırlı olduğu bölgelerde bile verimli çalışmasıyla dikkat çekiyor. Kullanıcılar, doğalgaza veya geleneksel yakıt sistemlerine bağımlı kalmadan, karbon salınımını önemli ölçüde azaltan bir çözüme kavuşuyor.

Alarko Flair Split ısı pompası, gelişmiş teknolojisi ve güçlü yapısı sayesinde düşük karbondioksit salınımı sunarken, enerji tüketimini minimize ediyor. Carrier Aqua Comfort Serisi Monoblok Isı Pompası ise, yerden ısıtma sistemlerinden boylerlere kadar farklı sistemlerle uyum içinde çalışabiliyor. Bu seri, güneş enerjisi sistemleri, kazanlar ve diğer enerji kaynaklarıyla entegre olabilme özelliğiyle dikkat çekiyor. Tüm yıl boyunca istikrarlı performans gösteren Aqua Comfort, ev ve iş yerlerinde ekonomik bir çözüm sunuyor.

Ticari ve endüstriyel uygulamalar için geliştirilen Carrier AquaSnap 30RQ/RQP R32 Isı Pompası, kompakt yapısı ve yüksek performansıyla yatırım maliyetlerini düşürürken, tam yük altında güvenilir bir iklimlendirme sağlıyor. Yeni tanıtılacak olan Carrier AquaSnap 61AQ Isı Pompası serisi, doğal soğutucu akışkanlar kullanılarak çevreci ve verimli bir çözüm arayanlar için modüler ve kolay kurulabilir bir alternatif sunuyor.

Alarko Carrier, ısı pompası teknolojisini herkes için ulaşılabilir hale getirerek enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasını ve karbon ayak izinin azaltılmasını amaçlıyor. Şirket, doğayla uyumlu teknolojileriyle, kullanıcıları daha sürdürülebilir bir geleceğe davet ediyor.

Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi Nevşehir’de

Türkiye’nin sahip olduğu zengin jeotermal kaynakların küresel ölçekte değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi – IGIS, 9 Mayıs 2025 tarihinde Nevşehir’de, Kapadokya Marriott Hotel’de gerçekleştirilecek. Jeotermal Yatırımcılar Derneği (JEMYAD) tarafından organize edilen zirve, jeotermal enerjinin yalnızca enerji sektörüyle sınırlı kalmayıp sağlık, tarım ve turizm gibi geniş alanlarda da yarattığı fırsatları gündeme taşıyacak.

Jeotermal Yatırımında Yeni Bir Dönem Başlıyor

JEMYAD Başkanı Ömer Tosun’un liderliğinde hayata geçirilen zirveye, kamu ve özel sektör temsilcilerinin yanı sıra, akademisyenler ve enerji sektörünün önde gelen 250’ye yakın uzman ve yöneticisinin katılması bekleniyor. Tosun, “Jeotermal enerji; sağlık, tarım ve turizm başta olmak üzere pek çok sektörde sürdürülebilir kalkınmanın anahtarıdır. IGIS, bu potansiyelin harekete geçirilmesi ve yatırımların hızlanması adına önemli bir platform olacak.” açıklamasında bulundu.

Dört Oturum, Tek Hedef: Sürdürülebilir Kalkınma

Zirvede düzenlenecek dört ana oturumda, sektörün en güncel başlıkları masaya yatırılacak.

Net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda jeotermalin enerji dönüşümündeki rolü tartışılacak, jeotermal kaynaklı seracılık ve gıda arz güvenliği konuları ele alınacak. Aynı zamanda, termal turizm alanındaki fırsatlar, lüks termal turizmin potansiyeli ve yeni yatırım modelleri detaylı biçimde değerlendirilecek. Zirvede, karbon yakalama teknolojileriyle donatılmış jeotermal elektrik üretimi ve yeni nesil finansman modelleri de gündeme taşınacak.

Jeotermal, Sadece Enerji Değil: Tarım ve Turizmde Entegre Model

IGIS, jeotermal enerjinin klasik elektrik üretiminden öte tarım ve turizm sektörlerinde de nasıl değer yarattığını gözler önüne serecek. Özellikle Kapadokya gibi bir bölgenin termal turizm olanaklarıyla lüks termal yatırımların geliştirilmesi, yerel ekonomiye katma değer sağlayacak yeni bir açılım olarak değerlendiriliyor.

Yatırımcılar İçin Rehber Niteliğinde Zirve

Etkinlikte, yatırım mevzuatı, sektör regülasyonları ve teşvikler başta olmak üzere, yatırımcıları bilgilendirecek özel oturumlar düzenlenecek. Sektör temsilcileri arasında B2B toplantılar gerçekleştirilecek ve uluslararası deneyimlerin paylaşıldığı paneller düzenlenecek. Zirve, jeotermal enerji yatırımlarında karar alıcılara rehberlik edecek bilgiler sunacak.

Türkiye’nin Jeotermal Gücü Küresel Sahneye Taşınıyor

JEMYAD’ın öncülüğünde organize edilen IGIS, Türkiye’nin jeotermal kaynaklarının sürdürülebilir, verimli ve katma değer yaratan projelerle değerlendirilmesi için kritik bir adım olacak. Etkinlik, yalnızca enerji sektörüyle sınırlı kalmayan, tarımda ısıtma ve seracılık, termal sağlık turizmi, doğal mineralli su kullanımı gibi farklı alanlara da entegre çözümler geliştirilmesini teşvik ediyor.

JEMYAD Başkanı Ömer Tosun’un vurguladığı gibi; jeotermal kaynaklar, Türkiye’nin yeşil kalkınma hedeflerinin merkezinde yer alıyor. IGIS, bu vizyonun gerçeğe dönüşmesinde belirleyici rol üstlenmeye hazırlanıyor.

Yorglass Suda Tasarruf Hamlesi Başlattı

Cam işleme sektörünün öncü markalarından Yorglass, sürdürülebilir üretim vizyonu doğrultusunda su tasarrufu ve çevresel duyarlılık konularında etkili adımlar atmaya devam ediyor. 2025 yılı itibarıyla üç yeni üretim tesisinde daha yağmur suyu geri kazanım sistemini devreye almayı planlayan şirket, kapalı devre su kullanım sistemi sayesinde üretim süreçlerindeki yıllık su tüketimini %20 oranında azaltmayı başardı.

Suyun Değerini Bilen Sanayi: Yorglass

Dünya genelinde su krizinin kapıda olduğu bir dönemde, sanayi kuruluşlarının kaynak tüketimi konusunda üstlendiği sorumluluk her geçen gün artıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2025 yılında dünya nüfusunun %40’ı ciddi su sıkıntısıyla karşı karşıya kalacak. Bu kritik gerçekler ışığında, Yorglass Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gülfem Yorgancılar Perçin, şirketin sürdürülebilirlik yolculuğunda su tasarrufunun temel önceliklerinden biri olduğunu vurguladı.

Perçin, “Sanayide suyun verimli kullanımını sağlamak, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de yaşam hakkını korumaktır. Bu bilinçle, 2025 yılı içerisinde üç tesisimizde daha yağmur suyu geri kazanım sistemlerini faaliyete geçirerek su tasarrufunda yeni bir aşamaya geçiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Üretimde Kapalı Devre Dönemi: Yüzde 20 Su Tasarrufu

Yorglass, kapalı devre su sirkülasyon sistemiyle yalnızca tüketimi azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda suyun yeniden kullanımı ve atık su yönetimi konusunda da sektöre örnek oluyor. Sistem sayesinde üretim sırasında kullanılan su, arıtılarak tekrar prosese dahil ediliyor ve böylece temiz su tüketimi önemli ölçüde azaltılıyor. Bu adım, şirketin 2030 yılına kadar kapsam 1 ve 2 karbon emisyonlarını %42 oranında azaltma hedefinin de önemli bir ayağını oluşturuyor.

Atık Yönetiminde Yenilikçi Yaklaşımlar

Sadece su değil, Yorglass’ın atık yönetimi stratejileri de dikkat çekiyor. Plastik Girişimi Taahhüdü kapsamında 2024 yılı itibarıyla 37.500 plastik kasanın lojistik süreçlerinden çıkarılmasıyla, hem doğaya bırakılan plastik miktarı hem de maliyetler düşürüldü. Gülfem Yorgancılar Perçin, “Atık yönetimimizdeki bu adım, bize 500.000 Euro’nun üzerinde maliyet avantajı sağladı. Sıfır Atık belgesi sahibi tüm tesislerimizle, döngüsel ekonomiye katkımızı her yıl artırıyoruz.” dedi.

CDP Performansı ile Sürdürülebilirlikte Uluslararası Tanınırlık

Yorglass, çevresel performansını yalnızca iç politikalarla sınırlamıyor; uluslararası sürdürülebilirlik raporlama standartlarında da güçlü bir yere sahip. Karbon Saydamlık Projesi (CDP) skorlarında iklim değişikliği alanında notunu B’den A- seviyesine yükselten şirket, su güvenliğinde ise D’den B’ye çıkarak dikkate değer bir gelişim sağladı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UN Global Compact) sektör öncülerinden biri olan Yorglass, sürdürülebilir kalkınma için güçlü taahhütlerini sürdürüyor.

YUDA Cam Kaykay: Atıktan Katma Değere

Atık camları ileri dönüşümle yeniden değerlendirerek ürettiği YUDA Cam Kaykay projesi, Yorglass’ın döngüsel ekonomi vizyonunun somut bir örneği. Endüstriyel üretimin getirdiği atık sorununa inovatif bir çözüm sunan bu proje, atıklardan katma değer yaratmanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor.

“Daha Yeşil, Daha Adil Bir Gelecek İçin”

Gülfem Yorgancılar Perçin, açıklamalarının sonunda, “Yorglass olarak sadece üretim yapan bir şirket değil; geleceğe değer katan, kaynaklarını koruyan ve topluma sorumluluklarını yerine getiren bir organizasyon olmayı sürdürüyoruz. Her adımımızı daha yeşil ve daha adil bir dünya hedefiyle atıyoruz.” dedi.

Akkuyu NGS’de Dev Vinç Devreye Alındı

Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS), inşaat süreci tüm hızıyla devam ederken, kritik bir aşama daha başarıyla tamamlandı. Rosatom tarafından inşa edilen Akkuyu NGS’nin 2’nci Güç Ünitesinde yer alan makine dairesinde, 350 ton kaldırma kapasiteli dev köprülü vinç devreye alındı. Bu gelişme, türbin tesislerinin kurulumu başta olmak üzere, santralin montaj ve işletme aşamalarında dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Ağır Yükler İçin Tasarlandı, Santralin Tüm Ömrü Boyunca Hizmet Verecek

350 tonluk ana köprülü vinç, yalnızca inşaat sürecinde değil, Akkuyu NGS’nin devreye alınmasının ardından da aktif olarak kullanılacak. Vinç, türbin jeneratörü ve diğer kritik ekipmanların montajında temel rol üstlenirken, santralin işletme sürecinde de yük taşıma ve bakım çalışmalarında görev yapacak. Vinç, üstün teknolojili kontrol sistemleriyle donatılarak, güvenli ve kesintisiz bir çalışma ortamı sağlayacak şekilde dizayn edildi.

Akkuyu NGS sahasında kurulan köprülü vinçlerin tamamı, Rosatom’un ileri mühendislik çözümleriyle üretildi. Sadece 2’nci Güç Ünitesinde değil, tüm ünitelerin makine dairelerinde, farklı kaldırma kapasitesine sahip toplam üç vinç faaliyete geçirilecek. Ana köprülü vincin yanı sıra, 30 ve 15 ton kaldırma kapasitesine sahip iki yardımcı köprülü vinç daha yer alıyor. Tüm bu sistemler, yüksek teknolojiye sahip otomasyon ve güvenlik mekanizmalarıyla entegre edilerek yönetiliyor.

Statik ve Dinamik Testler Başarıyla Tamamlandı

Vinç devreye alınmadan önce, uzman ekipler tarafından kapsamlı testlere tabi tutuldu. Statik ve dinamik testlerde maksimum yük kapasitesiyle performansı ölçülen vinç, güvenlik ve kontrol devrelerinin tamamlanmasının ardından devreye sokuldu. Test sonuçlarının onaylanmasıyla birlikte, 2’nci Güç Ünitesi’nin türbin binasında kritik ekipmanların montajı sürecine resmen geçildi.

Akkuyu NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Sergei Butckikh: “Türbin Tesisleri Kuruluma Hazır”

Köprülü vincin devreye alınmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Akkuyu NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Sergei Butckikh, “Makine dairelerindeki ana köprülü vinç, güç ünitesinin tüm yaşam döngüsü boyunca hizmet verecek şekilde tasarlandı. Türbin jeneratörü gibi ağır ekipmanların kurulumu artık mümkün hale geldi. Tüm ekipman sahada hazır durumda. Önümüzdeki günlerde türbin tesislerinin kurulumuna başlayacağız.” dedi.

Yüksek Güvenlik ve Teknoloji Standardı

Akkuyu NGS’de kurulan vinçler, çift korumalı kontrol sistemleriyle donatıldı. Yüksek güvenlik standartları sayesinde vinçler, halat, kanca veya taşıma sistemleri arasındaki olası çakışmaları otomatik olarak önleyen bir programla çalışıyor. Bu teknoloji, santralin inşasında ve gelecekteki operasyonlarında maksimum güvenlik ve verimlilik sağlıyor.

Türkiye’nin Enerji Geleceği Adım Adım İnşa Ediliyor

Akkuyu NGS’nin 2’nci Güç Ünitesi’nde devreye alınan bu köprülü vinç, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Santralin tamamlanmasıyla birlikte, Türkiye’nin enerji üretim kapasitesine yıllık 35 milyar kilovatsaatlik katkı sağlanması planlanıyor. Bu da ülkenin enerji arz güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri açısından kritik bir rol oynayacak.

TÜREB, WindEurope 2025 İçin Hazırlıklarını Sürdürüyor

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB), Türk rüzgâr sanayisinin uluslararası alandaki görünürlüğünü artırmak ve sektördeki lider ülkelerle işbirliklerini güçlendirmek amacıyla, 8-10 Nisan 2025 tarihlerinde Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da düzenlenecek olan WindEurope 2025 etkinliğine güçlü bir heyetle katılacak. TÜREB, etkinlikte Türkiye’nin rüzgâr enerjisindeki yükselen potansiyelini tüm dünyaya duyurmayı ve Türkiye’nin 2028 yılı için WindEurope ev sahipliği adaylığını desteklemeyi amaçlıyor.

Türkiye’nin Rüzgâr Vizyonu Kopenhag’da Sahne Alıyor

Dünya çapında 15 binin üzerinde sektör profesyonelini ve 550’den fazla firmayı bir araya getirecek olan WindEurope 2025, enerji dönüşümünün hız kazandığı bu dönemde, Türkiye için stratejik bir fırsat sunuyor. Türkiye, rüzgâr enerjisindeki büyüme ivmesini küresel çapta duyurmak, sektördeki teknoloji ve yatırım fırsatlarını paylaşmak üzere Kopenhag’da olacak. TÜREB heyeti, sektörün önde gelen aktörleriyle işbirliklerini geliştirecek, Türkiye’nin kara ve deniz üstü rüzgâr projelerine yönelik stratejik hamlelerini masaya yatıracak.

TÜREB’den Küresel Oyunculara Davet: “Türkiye’de Rüzgârın Yeni Dalgası”

WindEurope 2025’in dikkat çeken etkinliklerinden biri olacak TÜREB Özel Oturumu, 9 Nisan Çarşamba günü “Türkiye Rüzgârında Yeni Dalga: Büyüme, Yatırım ve Küresel Rekabet” başlığıyla düzenlenecek. Moderatörlüğünü TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden’in üstleneceği oturumda, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç, Enerjisa Üretim CEO’su Mert Yaycıoğlu ve TPI EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar söz alacak. Türkiye’nin rüzgâr enerjisindeki yatırım ortamı, sanayi altyapısı ve küresel rekabet gücü masaya yatırılacak.

2028 WindEurope Adaylığı İçin Kritik Temaslar

TÜREB, Türkiye’nin 2028 WindEurope ev sahipliği adaylığı kapsamında Kopenhag’da yoğun diplomasi yürütecek. TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, “Kopenhag’da gerçekleştireceğimiz B2B görüşmeler ve stratejik toplantılarla Türkiye’nin sektördeki konumunu daha da güçlendirmeyi, uluslararası yatırımcıları ülkemize çekmeyi hedefliyoruz. 2028 adaylığımız için rüzgârımızı arkamıza aldık, güçlü bir sinerji ile ilerliyoruz” dedi.

Türk Heyeti, Deniz Üstü Rüzgâr Projelerine Odaklanıyor

WindEurope 2025, deniz üstü rüzgâr projelerine ilişkin en yeni teknolojilerin ve saha uygulamalarının da sergileneceği bir platform olacak. TÜREB heyeti, Kuzey Denizi’nde yer alan deniz üstü rüzgâr çiftliklerine teknik geziler düzenleyerek Türkiye’nin Mavi Vatan konsepti kapsamındaki offshore rüzgâr enerjisi projeleri için deneyim ve bilgi toplayacak. TÜREB, elde edilecek verilerle Türkiye’nin Karadeniz ve Ege’deki potansiyelini hayata geçirmek için yol haritasını geliştirecek.

Türkiye, Küresel Rüzgâr Arenasında Söz Sahibi Oluyor

TÜREB’in WindEurope 2025 katılımı, Türkiye’nin enerji dönüşümünde rüzgârın payını artırma hedefinin uluslararası alanda daha güçlü duyurulmasını sağlayacak. Sektördeki tüm yeniliklerin ve iş birliklerinin konuşulacağı Kopenhag buluşması, Türk rüzgâr endüstrisinin küresel değer zincirinde daha etkin bir rol üstlenmesine katkı sunacak.

Türkiye, rüzgâr enerjisiyle güçleniyor, geleceğini temiz enerjiyle inşa ediyor. WindEurope 2025, bu vizyonun uluslararası sahnedeki yeni durağı olacak.

LUKOIL Türkiye’den Dijital Akaryakıt Dönemi

LUKOIL Türkiye, dijitalleşme vizyonunu sahaya taşıyan yeni mobil uygulamasıyla akaryakıt sektöründe fark yaratıyor. Müşteri deneyimini merkezine alan bu yenilikçi uygulama, hem kullanıcı dostu arayüzü hem de sunduğu avantajlarla dikkat çekiyor.

Google Play ve App Store’da kullanıcıların hizmetine sunulan uygulama, ilk girişte Bronz Üyelik ile başlıyor. Kullanıcılar, aylık alışveriş tutarlarına göre Silver ve Gold seviyelerine yükselerek daha fazla ayrıcalıktan faydalanabiliyor. Her seviye, artan indirimler ve avantajlarla müşterilere kazandırıyor.

LUKOIL Türkiye’nin mobil uygulaması sadece kolay akaryakıt alımıyla sınırlı değil. Uygulama üzerinden yapılan işlemler yüksek güvenlik protokolleriyle korunurken, kullanıcılara anlık indirimler ve kampanyalar sunuluyor. Ayrıca, yakıt alımlarında kazanılan puanlar, sonraki alışverişlerde nakit indirime dönüşerek müşteri sadakatine katkı sağlıyor.

Kullanıcılar, uygulama üzerinden kendilerine en yakın LUKOIL istasyonlarını harita desteğiyle görüntüleyebiliyor ve hizmet noktalarına hızlı erişim sağlayabiliyor. İstasyon konum bilgileri, yol tarifi ve hizmet seçenekleri gibi detaylar da anlık olarak sunuluyor.

LUKOIL Türkiye, yeni uygulamasıyla müşteri odaklı hizmet anlayışını dijital platforma taşıyarak, akaryakıt alımlarında hem zamandan hem de maliyetten tasarruf ettirmeyi amaçlıyor. Bu adım, şirketin sektördeki dijital dönüşüm hamlesinin somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

LUKOIL Türkiye, teknolojiyi müşteri memnuniyetiyle birleştirerek sektördeki dijitalleşme sürecini hızlandırıyor ve kullanıcılarına daha hızlı, avantajlı ve güvenli bir alışveriş deneyimi sunuyor.