Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık, Mardin, Diyarbakır ve Van Büyükşehir Belediyelerine kayyum atanmasından duydukları memnuniyeti dile getirirken, Selahattin Demirtaş’ın eşiyle buluşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tepki gösterdiklerini söyledi.
Başkan Mustafa Işık, Mardin, Diyarbakır, Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınmalarına tam destek verdiklerini belirtti.
Başkan Mustafa Işık, “‘31 Mart Yerel Seçimlerinde Mardin, Diyarbakır, Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmiş, seçildiği günden beri Terör Örgütü ile arasına mesafe koymayarak, onların propagandasını yapan, terörü sevdirici tavır ve davranışlarından vazgeçmeyen, talimatları direk kandilden alarak terör örgütüne destek veren, şehit yakınlarını da işten çıkaran kişiler Türkiye Cumhuriyeti Belediyelerinde Belediye Başkanlığı yapamaz” dedi.
Alınan kararın kendileri açısından memnuniyet verici olduğunu da dile getiren Işık,“İçişleri Bakanlığımızın bu Belediyeler ile ilgili almış olduğu kayyum kararı Şehit aileleri ve Gazilerimizi memnun etmiş desteklerini kazanmıştır. Sinek ile uğraşmaktansa bataklığı kurutmak daha doğrudur. Terör örgütünün siyasi uzantılarından Belediye Başkanı seçilen tüm bölgelerde kayyum ataması daha uygun olacaktır. Ayrıca kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş Ekrem İmamoğlu’nun, Teröre ve Terör Örgütüne destek veren Selahattin Demirtaş’a eşini ziyarete göndermesi, Kayyum atanan Belediyelerin durumları ile ilgili Sosyal medyada paylaştığı fikirleri kendisinin de aynı düşünceye dâhil olduğunu göstermekte ve bizlerin de tepkisini çekmektedir” diyerek konuştu.
Işık,“Biz Şehit aileleri ve Gazilerin halkın iradesiyle seçilen kişilere duyacağımız saygının tek şartı “Yıllardır Milletimize zarar veren, masum insanımızı katleden, Bebek Katili Terör Örgütüne olan mesafeleridir. Terör Örgütlerine mesafe koymayana, biz mesafe koyarız” şeklinde mesaj verdi.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU: “KİMSE DEVLETE KAFA TUTAMAZ”
Teröre ve teröriste asla müsamaha göstermeyeceklerini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Halkın oylarıyla belediyede makam sahibi olanların devlet kurumlarını terör örgütü merkezi haline getirmelerine sessiz kalmamızı beklemek büyük hatadır” dedi. Bakan Soylu, “Türkiye, belediyeler üzerinden özellikle terörün merkezi haline getirilmeye çalışılmıştır. Bu kanunsuzluğa anayasa ve belediye kanunları dur demiştir. Kimse devlete kafa tutamaz. Devlet teröre karşı sessiz duramaz ve kanunsuzluklara da geçit vermez” diyerek demokrasiyi ve seçilmişliği terörün muafiyet alanına sokmak isteyenlerin büyük hata içerisinde olduklarının altını çizdi.
CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI YALÇIN TOPÇU: “TÜRKİYE CUMHURİYETİ HUKUKUN GEREĞİNİ YAPMIŞTIR”
Sandığın arkasına saklanarak terör örgütünün sözcülüğüne soyunanlara devletin müsaade etmeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Kim olursa olsun, toplumun huzur ve refahını bozmak için terör örgütleri ile aynı yolu seçenlere, suç işleyenlere karşı Türkiye Cumhuriyeti devlet olmanın gereğini hukuk içerisinde yapar” dedi. Topçu, “Türkiye Cumhuriyeti devleti, halkının güvenliği, refahı için vardır. Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı, Alevi’si, Sünni’si ile Türk halkının her bir ferdi dağında, ovasında, köyünde, ilçesinde, ilinde güvenlik ve esenlik içinde yaşama hakkı ABD, İsrail ve AB ülkelerinin halklarının refahı kadar hakkıdır. Bu ülkelerin devletleri, hükümetleri halklarının güvenliği ve esenliği için küresel terör örgütleri yandaşları ile ilgili hangi tedbirleri alıyorlarsa Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümeti de hukukun içinde gereğini yapmaktadır”
TÜRKİYE EKONOMİK, POLİTİK VE STRATEJİK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANI TEOMAN YILDIRIM: “DEVLETLE İNATLAŞILMAZ”
Devletin kendi iradesiyle inatlaşan terör örgütünün siyasi uzantısına müdahale etmesinin zorunlu bir hale geldiğini belirten Türkiye Ekonomik, Politik ve Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Teoman Yıldırım, “Devlet, varlığına yönelen tehditleri ve tehdidin kaynağı terör örgütünü silahlı mücadele yöntemiyle ortadan kaldırma yönteminin yanında, teröre sebep olan ekonomik, sosyal, kültürel, etnik ve siyasi genel şartları da dikkate alarak topyekûn mücadele etme kararlılığını göstermiştir” dedi.
HDP’li belediyelerin terör örgütüne finans ve insan kaynağı aktardığının herkes tarafından bilindiğini söyleyen Yıldırım, “Kayyum atanması sadece üç il ile sınırlı kalmamalıdır. Devletin müdahale etmesi durumunda, özgürlük ve insan hakları diyerek mağdur ayaklarına yatanlara ise devlet iradesiyle inatlaşılmaması gerektiği hatırlatılmalıdır. Devlet Suriye ile ilgili kritik bir süreci yürütürken içeride terör bileşenlerinin yeniden bir tehdit unsuru haline gelmesine göz yummaması gerekir. İçinden geçtiğimiz bu süreçte bu müdahale hayati derecede önemlidir” şeklinde müdahalelerin devam etmesinin hayati derecede önem arz ettiğini belirtti.
ANADOLU GÜVENLİK KORUCULARI VE ŞEHİT AİLELERİ KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI ZİYA SÖZEN: “HDP İLE CHP ASLA KÜRT HALKINI TEMSİL EDECEK YAPIYA SAHİP DEĞİLDİR”
Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlıklarına kayyum atanmasıyla HDP ve CHP’nin ‘Kürt halkının iradesine saygı gösterilmiyor’ şeklindeki yalan yanlış algıların oluşturulduğunu belirterek, HDP ve CHP’nin Kürt halkını temsil edecek yapıya sahip olmadıklarını söyledi.
Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye başkanlıklarına kayyum atanmasıyla beraber başta HDP, CHP olmak üzere bir takım çevrelerin bölgede Kürt halkının iradesine saygı gösterilmiyor şeklinde yalan yanlış algılar oluşturmak suretiyle propaganda faaliyetleri yürüttüklerini söyledi.
Sözen, bu çabaların bölgede bitme aşamasına gelen PKK terör örgütünü yeniden canlandırma, siyaseten tükenme noktasına gelen HDP’yi yeniden var etme ve CHP’yi Kürt kökenli vatandaşların hakkını savunuyor algısını oluşturup Kürt’leri CHP’lileştirme amacını güttüğünü aktardı.
Sözen, “Cumhuriyet tarihinde Kürt kökenli vatandaşlarımızın en çok hakkını hukukunu savunan lider olarak tarihe geçen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan atacağı adımlarla meydanı üç beş çakala bırakmamalıdır. Tamda bu aşamada PKK ile mücadele en sert şekilde ve kesintisiz sürdürülmelidir. PKK ile mücadele sürerken bölge halkını kucaklayıcı birleştirici söylemler kullanılmalıdır. Atılacak bu adımlarla Suriye’deki gelişmeleri de göz önüne aldığımızda Türkiye’nin kaşınmaya en müsait meselesi olan Kürt kökenli vatandaşlarımız üzerinden iç karışıklık çıkarmaya çalışanların planları da bozulmuş olacaktır” diye konuştu.
ESKİ İÇİŞLERİ VE ADALET BAKANI MEHMET AĞAR: “DEVLET HUKUK ÇERÇEVESİ İÇİNDE YETKİLERİNİ KULLANMIŞTIR”
Eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar, kayyum atamalarını değerlendirdi. Ağar, “Operasyonlarda insanlar canları pahasına mücadele ederken, sen belediyelerde şehit yakınlarını görevden atmayı bir mesele zannedersen, çatışmada ölen teröristlerin adını, devlete ve millete hizmet etmiş kahramanların yerine koyarsan bu göreve devam edemezsin” dedi. PKK’ya yardım ve destek verenlerle ilgili kanunun açık hükümleri olduğunu söyleyen Ağar, “Devlet hukuk çerçevesi içerisinde, kendine ait yetkileri kullanmış, İçişleri Bakanlığı da gerekli tedbiri almıştır. Şehit aileleri, bu millete emanet edilmiştir. Onlar bize emanetler. Onlara yapılacak bir saygısızlık, hepimize yapılmış demektir. Bunun üstüne üstüne gitmenin doğru bir tarafı yoktur” diye konuştu.
AK PARTİ KARS İL BAŞKANI ÇALKIN: “KÜRTLERİN DİLİNİ BİLE YASAKLAYAN CHP DEMOKRASİ BEKÇİSİ KESİLMİŞ”
AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, “Demokrasiyi araç olarak kullanıp emperyalist ve siyonistlerin vatanı parçalamalarına ön ayak olacak her türlü hamle karşısında, vatan ağır basar. Bu ülkenin her vatandaşının tek devleti vardır” dedi. Adem Çalkın, “Oysaki Kürtlerin dilini bile yasaklayan, CHP demokrasi bekçisi kesilmiş sanki Seyh Said, Ağrı Zilan Deresi, Dersim olaylarının müsebbibi onlar değilmiş gibi bugün pişkin pişkin sebep oldukları Kürt sorununa ve bu sorunu ortadan kaldıran Recep Tayyip Erdoğan’a demokrasi dersi veriyorlar. Kürtler, faşizan anlayışa göre karda yürürken kart kurt ya da kendini Kürt zannedenler diye dönemin meşhur raporlarına girerken, CHP’nin inkar politikası tek parti dönemleriyle sınırlı kalmadı. Kürt diline, kimliğine ve benliklerine olan düşmanlıklarını her fırsatta dile getiren CHP’liler, ırkçı yüzlerini ifşa etmekten çekinmedi. CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ‘Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz’ sözleriyle dedelerinin yolundan gittiğini gözler önüne sermişti” diyerek teröre destek verenlere tepkili olduklarını söyledi.
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ BÜLENT TURAN: “BİZ TERÖRE DESTEK VEREN TARAFTA DEĞİL, TAM KARŞISINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Teröre destek veren 3 belediyeye kayyum atanmasının ardından HDP’nin sokağa çıkma çağrısını eleştiren AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, “Bu millet kimin terör yuvalarına göz kırpanların yanında olduğunu iyi görüyor. Teröre ilişkin her türlü eylemimizde, teröre ilişkin her türlü adımlarında ‘dur’ demekte bizim görevimizdir.” dedi. Turan, “Şehit yakınlarına mobbing uygulayarak işten çıkartmışlar, yetmemiş teröristlerin yakınlarını ailelerini belediyeye almışlar. Yetmemiş Türk bayrağını belediyenin her tarafından internet sitesinden, kimlik kartından çıkartmışlar. Yetmemiş başkan diye iddia edilen kişinin teröristlerin cenaze törenine katılması çok daha fazla belediyeye gelmesinden. Yetmemiş anayasa aykırı milletin egemenliğini peşkeş çekercesine kendi seçildiği halde eş başkanlık müessesesi kurmuş, milletin seçtiğini değil eş başkan dediği kandilin atadığı adama yetki vermiş? Burası değneksiz köy mü? Tabi ki adım atılacak hem idari hem yargı bu konuda adımlar atıldı” şeklinde konuştu.
CHP’Lİ ÖZTRAK TERÖRE KARIŞAN HDP’Lİ BELEDİYELERİ İLK SAVUNAN İSİM OLDU
HDP’li belediyelere kayyum atanmasıyla alakalı konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasına tepki gösterdi. Öztrak, “Şimdi 5 ay sonra ne oldu da el çektiriyorsunuz? Sandıktan çıkmış olan insanlara el çektirirken bunun kesinleşmiş yargı kararlarıyla yapılıyor olması demokratik bir ülkeye, bir hukuk devletine yakışandır ama ortada böyle bir şey yok” diyerek belediye başkanlarının görevden alınmasının yanlış olduğunu vurguladı.