Bilgisayarın başında geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz 10 günlük Avrupa’nın çeşitli ülkelerine giderek gurbetçilerimizin FETÖ gibi terör örgütleri ile alakalı yaşadıkları sıkıntıları kaleme almaya çalıştığım sırada telefonum çalıyor.
Gazeteci bir dostum telefonu açtığım gibi Ferhat abi şu an evde dost meclisinde oturuyoruz ve işin içinden çıkamıyoruz diyerek konuştu.
Bende kendisine; ‘hayırdır neyin içinden çıkamıyorsunuz’ diyerek konuştum.
Sorduğum soruya gelen cevap;
“Şimdi sen ve arkadaşların büyük bir sitenin hak edildiği gibi yönetilmemesi nedeniyle aylardır bir mücadele içerisine girdiniz. Ardından yönetimi Emlak Konut A.Ş’den yapılan genel kurul seçiminde devir aldınız. Şimdi göreve geldiğiniz gibi ilk aldığınız karar yönetim kurulu üyeleri olarak tarafınıza ödenecek huzur hakkı adındaki aylık ödeneği yönetime 1 yıllık süre zarfında geri almaksızın hibe etmek olmuş. Şimdi bizim anlamadığımız orada bir mesai harcıyorsunuz. Hatta kendi işlerinizi aksattığınıza ve ailenizi bile ihmal ettiğinizi aile dostu olmamız vesilesiyle görüyoruz. Benim kayınpederim eskiden sizin kadar büyük bir site olmasa da bir yaşam alanının yöneticisi olarak görev yaptı. Kendisi böyle bir olaya şahit olmadığını bu farkındalığın sebebi ve alametini öğrenmek istiyor. Şimdi müsaaden olursa hoparlörü açarak senden bu soruya cevap alabilir miyiz?”
Sevgili okurlarım şimdi sizlere meslektaşımın sorusuna nasıl cevap verdiğimi aktarmak istiyorum.
Daha önceki yazılarımda çevre bakanlığından satın alınan evlerde yaşanan sorunları ve siteyi yöneten Emlak Yönetim A.Ş ile sakinler arasında verilen aidatların karşılığının alınmadığı konusundaki serzenişlerimi kaleme almıştım.
Bu nedenlerle site yönetiminin acilen değişmesi ve hantallıktan kurtulması adına genel kurul çağrısı yaparak seçimlerin gerçekleşmesini sağladık. Süreç ilerledi ve biz yönetimi emlak konut A.Ş’nin kontrolünden alarak Emlak Yönetim A.Ş’nin tabiri caizse patronu olduk.
Evet ilk yaptığımız yönetim kurulu toplantısında Türkiye genelinde site yöneticilerinin huzur hakkı adıyla aldıkları parayı alarak site yönetimine hibe olarak geri verilmesine karar verdik. Bu kararı bizler bundan 1 sene önce site sakinleri ile ortak akıl ile kararlaştırdık. Bu teklifi yaptığım zaman hiçbir yönetim kurulu üyesi veya temsilci arkadaşımız karşı çıkmadı ve memnun oldular. Sitenin istediği huzura kavuşmadan, sakinler verdiği aidatların hakkını almaya başlamadan bu parayı almamız durumunda bize haram zehir zıkkım olacağını düşündük.
Neden haram olacağını da kısaca bahis etmek arzusundayım.
Öyle bir çirkin çark kurulmuş ki! bu çarkı kırmak bu sistemi param parça etmek bir zaruriyettir.
Bu kokuşmuşluğu bu para hırsını, bu vurdumduymazlığı, bu adam kayırmayı deşifre etmek cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma hızına yetişmek onun gibi başını ve canını ortaya koymaktır.
Bu işleyişe dur demek, bu çirkinliklere karşı duruş sergilemek Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in sözlerinin ne kadar doğru olduğunu ispatlamaktır.
Üstadın “büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin bir gençlik…” sözleri üzerine bütün “dikey”leri “yatay” hale getirecek bir kıvılcım çıkarmak niyetinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz ve ayrıca bize kim olduğumuzu soruyorlar, araştırıyorlar ve sorguluyorlar.
Biz kim olduğumuzu biliyoruz.
Bizler birer hiçiz hiç…
Biz hiçiz, aradığımız ise her şey…
Biz her şeyiz ve aradığımız ise hak ettiğimiz çok şey…
Haklı olunan mevzumuzda, kamu yararı adına çıktığımız bu yolda, bu saatten sonra ‘ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!’ bizler “Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!” şuurunda olarak rüzgarların bizi yıkamayacağını, bu ülkede milletin ve devletin zararına olacak hiçbir projede yer almayacağımızı da herkesin bilmesini isterim.
Sulh yoluyla sorunların aşılması adına sitemizde geçmişte yöneticilik yapanların, çalışanların, idarecilerin, daireleri satanların, her ne şekilde olursa olsun yönetim ile sözleşme imzalayanların, site sakinlerinin paralarının toplandığı kasadan haksız yere para harcayan, aldığı paranın karşılığını vermeyen, sözleşmelerini eksiksiz ve değişik yollarla yanıltıcı olarak devam ettiren tüm yanlışları doğrulara çevirmek için sulh yoluyla görüşmeler yapmaya başladık. Bu süreçte Emlak Yönetim A.Ş işletmeler Müdürü bizlere tüm sorunların çözülmesi adına yardımcı olacağını söylemesi de bizlere ümit vermiştir. Bu süreçte Emlak Konut A.Ş’nin de aynı düşünce de olduğunu belirttiler.
İnşallah sulh yoluyla tespit ettiğimiz ve tutanakla bunları resmileştirdiğimiz sorunları tek tek aşacağız.
Şayet aşamazsak Yönetim Kurulu Başkanı olarak kendim başta olmak üzere bizleri, önceki yönetimi ve usulsüz iş yapan tüm firmalar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
Ayrıca bu süreçte yaşanan süreçleri de cumhurbaşkanlığımıza bildiriyoruz.
Yükümüz ağır ve alnımız ak bir şekilde bizler ak sütün içindeki ak kılı fark ederek, farkındalık yaratmaya devam edeceğiz.
Daha çok şaşıracaksınız…