Ticaret Bakanlığı, Plastik/ Polietilen atık ithalatına getirdiği yasağı, etkin denetim kriterleri belirleyerek kaldırdı. Sıkı denetimin öne çıktığı yeni düzenlemeye göre Türkiye’de faaliyet gösteren 1350 geri dönüşüm firmasının tüm lisansları sil baştan gözden geçirilecek.
Atık ithalatında suistimalin önüne geçebilmek için teminat mektubu zorunluluğu getirildi. Teminat mektubu ile aynı zamanda çevresel kaygılara yol açan merdiven altı firmaların elenmesi hedefleniyor. Eskiden, ithalatçı firmalar; kırma makinesiyle elde edilen üretim kapasitelerinin en fazla yüzde 50’si kadarını ithal edebiliyor, kalan kısım yurt içinden tedarik ediliyordu. Yeni düzenlemeye göre ise kırma makinesi kapasitesiyle değil daha büyük yatırım gerektiren ve daha katma değerli ürün aşaması olan ısıl işlem kapasitesi baz alınarak ithalat oranı belirlenecek. Ticaret Bakanlığı’nın yeni düzenlemesine göre firmalar daha çevreci geri dönüşüm için gerekli makine-ekipmanları bulundurmak zorunda olacak. Ayrıca ithal edilen atığın takibi için tehlikeli atık taşımacılığında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kullandığı Mobil Atık Takip Sistemi (MoTAT), plastik atık ithalatında da kullanılacak. Böylece ithal atıklar, limandan fabrikaya gidene kadar çipli sistemle takip edilecek. Ürünün gerçekten fabrikaya mı yoksa beyan dışı bir yere mi gittiği tespit edilebilecek. Söz konusu düzenlemeler piyasada ‘çantacı’ olarak tanımlanan, ürün ithal ettikten sonra geri dönüştürmeyip ticaretini yapanların engellenmesini hedefleniyor.
Yeni kriterler sektöre çeki-düzen verecek
Polietilen atık ithalatına konan yasak yerine etkin denetimi savunarak sıkılaştırılmış yeni bir mevzuatla geri dönüşüm sektörünün önünün açılmasını savunan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, bu amaçla Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Mustafa Varank, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile bir dize görüşmeler gerçekleştirdiklerini hatırlatarak şöyle konuştu: “TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclis Başkanı ve PAGEV Başkanı olarak1.5 aydır çeşitli denetim mekanizmaları üzerinde ilgili bakanlıklarımız, TOBB Atık Sanayi Meclisi ve STK’larla birlikte çalışıyorduk. Geldiğimiz noktada polietilen atık ithalatında yeni düzenlemeleri içeren tebliğe son hali verildi ve yasak Bakanlığımız tarafından kaldırıldı. Çevresel kaygıları ortadan kaldırmak için etkin denetimi öne çıkararak, suistimalleri azaltmayı hedefleyen yeni düzenleme geri dönüşüm sektörü için olumlu bir adım olmuştur. Mevzuatın yürürlüğe girmesiyle atık ithal eden 1350 firmanın sayısı kriterlere bağlı olarak düşecektir. Çevresel sorunları ortadan kaldırmayı hedefleyen yeni düzenleme, geri dönüşüm sektörünü kontrollü hale getirecektir. Türkiye’de kağıt, demir-çelik atıkda ithal ediliyor ama orada sorun yok çünkü firma sayısı kontrollü ve lisanslar kriterlere bağlı olarak dengeli verilmiş. Bu anlamda yeni düzenlemeyle plastik geri dönüşüm sektöründe gerçekleştirilecek lisans rehabilitasyonu önemli olacaktır. Teminat mektubu zorunluluğuyla da işini layıkıyla yapabilecek etkinliğe sahip, kapasite ve ekipmana sahip firmalarla yola edilmesi sağlanacak. Bankalar tarafından geri dönüşüm firmalarına verilecek teminat mektubuyla da merdiven altı firmaların elenmesi sağlanacak.”
Yasak kararı 547 milyon dolara mal oldu
Polietilen atık ithalatına getirilen yasağın 45 günde, 547 milyon dolara mal olduğunu belirten Eroğlu, ithal atıklar arasında özellikle polietilenin seçilip yasaklanmasının manidar olduğunu hatırlatarak, petrokimya kartellerinin arzı kısıp hammadde fiyatlarının dolar bazlı ortalama %150’yi aşan oranda zamlanmasına yol açtığını anımsatarak şu görüşlere yer verdi: “Plastik sektörü olarak boykot kararı alıp, geri dönüştürülmüş hammaddeye yöneldikten hemen sonra polietilen atık ithalatına yasak kararının çıkması zamanlama açısından manidardı. Boykotumuzla, petrokimya tesislerinden hammadde alımını durdurmamız ve geri dönüştürülmüş hammaddenin daha fazla tercih edilmesinin de etkisiyle 3 ayda orijinal hammadde fiyatları minimum %30 geriledi. Plastik sektörü olarak bizler fiyatları düşürmek için mücadele verirken, atık ithalatına yasak kararıyla yurt içinde üretilen orijinal polietilenin fiyatındaki düşüş durdu. Türkiye’nin aylık hammadde ithalatı göz önüne alınırsa 45 günde petrokimya şirketlerince üretilen polietilenin fiyat düşüşün yavaşlaması ile tahminen orijinal polietilene fazladan 69 milyon dolar ödemek zorunda kalındı. Yasağın toplam maliyeti ise 547 milyon dolar oldu. Geri dönüştürülen polietilende atık ithalat fiyatı kilogram başına 1,6 TL iken, bu atıklar geri dönüştürülüp hammaddeye dönüştüğünde 6 liraya satılıyor. Petrokimya tesislerinden alınan polietilenin kilogram fiyatı ise 16 TL civarında. Yani aradaki fiyat farkı neredeyse 3 katı. Yurt dışından 2020 yılında 438 bin ton polietilen atık ithal edildi ve bunlar uygun fiyatla alındığından tüketicilerimize uygun fiyattan ürünler ulaştı. Geri dönüştürülmüş hammadde bulamayan sanayici, petrokimya tesislerine fazladan 547 milyon dolar ödedi. Maalesef bu maliyet artışları tüketiciye enflasyon olarak döndü.”