Sağlıkta yapılan reformlar hastanelerde kötü yönetimle baltalanırken, iyi yönetim ile de halka hakkettiği hizmeti veriyor.
Geçen sağlık raporu almak için adı gibi güzel bir hizmet alabileceğim düşüncesiyle Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne gittim.
Gitmez olaydım…
Süreci görmez olaydım…
Halkın yaşadığı çileye ortak olmasaydım… Önce alacağım rapor için 250 lira ücretimi yatırdım ve gitmem gereken doktorları dolaşmaya başladım.
Gideceğim doktorların bankosunda görevlilere soru soran vatandaşların azarlanması, personelin sağlığı bozuk insan edasıyla ağzında sakız çiğneyerek, vatandaşa bir hasta, bir müşteri olarak değil sanki bir ucube gibi davranmasına şahit oldum.
Doktorun odasına girmeyi başardığınızda hemen hemen hepsi hastaya sert bakışlarla neden geldin der gibi karşılamasını da gördüm.
Hatta rapor almam için gerekli olan doktorlardan birisi ise sebepsiz yere öğleden sonra hastane de tedavi ve raporlara bakmayacağını da öğrendim.
Azarlanan, sert bakışlar ile karşılanan, kucağında bacakları yaralı bebek taşıyan anne-babaya yardımcı olmak yerine ukala cevaplar veren personel karşısında darmadağın bir şekilde başhekimliğe gittim.
Ben kendisine hastane personelinin ağzında sakız ile hastalara sert davrandıklarını, bir doktorun keyfi olarak öğleden sonra görev yerini terk ettiğini ve doktorların mutsuz ve asabi olmalarının sebebini sordum.
<strong>BAŞHEKİM YARDIMCISI SORUN GÖRDÜKLERİMİ OLAĞAN DURUM OLARAK GÖRDÜ</strong>
İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinin Başhekim Yardımcısı olayı gayet normal karşılayarak, sorunun çözümü noktasında bir cevap vermedi. Sorulara cevap vermek ve sorunları çözmek adına sözler sarf etmek yerine benim raporumu Beylikdüzü’nde bulunan ek kampüslerinde hemen almam için oranın sorumlusu ile görüşerek, cep telefonunu da bana verdi.
Yıpranmış bedenim, bozulmuş ruhum ile burada rapor ile yapılacak tedaviyi ret ederek hastaneden ayrıldım.
Hastaneden ayrılmadan da sağlık bakanlığına hastaneden yaşanılan aksaklıklar ve sorunları ALO 184’i arayarak bildirdim.
Konuşmamın başında şahsımın rapor işleminin hızlandırılmaya çalışıldığını fakat benim arama amacım kesinlikle işimin kolaylaştırılması olmadığını esas niyetimin hastanede yaşananların bir daha yaşanmaması olduğunu söyleyerek detayları aktardım.
Benim bu konuşmamın ardından şikayet hattından 10 dakika sonra geri dönüş yapan kendisine bu hattın üst düzey sorumlusu olduğunu söyleyen kişi, ‘sizin işinizin öne alınması başka hastaların hakkını çalmak olur’ demesi ile başımdan kaynar sular dökülmüş gibi oldum.
Beni anlamayan sağlık bakanlığının üst düzey yetkilisi ile sağlıklı iletişim kuramayacağımı anlayarak görüşmeyi sonlandırdım.
Unutmadan başhekimlik katına şikâyet için çıktığımda gördüğüm tablo hastaların muayene edildiği poliklinik katındaki gibi mutsuz ve sinirli insanlardan oluşmuyordu.
<strong>BAŞHEKİMLİK KATI ZEVKİ SEFA ALANI VE SİGARA İÇENLERE YASAK YOK</strong>
Geniş ferah misafirlerin ağırlanacağı alanda bulunan lüks koltuklarda hastane personeli otururken ve estetik sehpalarda pastalar, börekler ile ziyafet edilmesine tanık oldum.
Başhekimlik katında bulunan yangın merdiven girişi ise sigara içme odasına çevrilmiş ve üst düzey yöneticiler burada insanların gözü önünde nikotin alarak, sohbetler ediyorlardı. Yazıklar olsun işini güzel yapmayana yazıklar olsun.
<strong>
OSMANİYE POLİKLİNİĞİNDE İSE GÜLERYÜZLÜ SAĞLIK HİZMETİ VERİLİYOR</strong>
Şimdi gelelim Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinden alamadığım raporu almak için gittiğim Sağlık Bakanlığı İstanbul Eğitim ve Araştırma HastanesiOsmaniye Semt Polikliniğinde yaşadıklarıma… Hastaneye giriş yaparken, güvenlik görevlileri güler yüzle karşılıyor sizleri ve sorduğunuz soruya aynı şekilde güzel bir karşılık alıyorsunuz. Hastane kalabalık hatta diğer hastanedeki gibi bazı doktorların kapısında 15 kişi sırayla içeri giriyor fakat doktorun karşısına çıktığınızda size sert bakış atmıyor ve hatta güler yüzlü bir şekilde muayeneyi tamamlayınca, ‘ben raporu yazarım, siz diğer doktorlara geçin, böylelikle vakit kaybetmezsiniz’ diyerek hastalara muayeneye ek birde kılavuzluk yapıyor.
Koşuşturma sırasında bazen bir görevlinin yaşlı bir hastanın koluna girerek, gittiği doktora kadar ona eşlik ettiğini de görebiliyorsunuz. Hatta engelli ve ağır hastalara öncelikli muayene sırası ile VİP hizmet verilmesine de şahitlik ediyorsunuz.
<strong>KANUNİ HASTANESİNDE 5 GÜNDE ALINAN RAPOR, OSMANİYE POLİKLİNİĞİNDE 5 SAATTE VERİLİYOR</strong>
Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde 5 günde alamadığınız raporu 5 saatte veren hastane insana hem moral, hem sevinç, hem de büyük rahatlık sağladığı için başhekimin makamına giderek, olumlu düşüncelerimi iletmeye karar verdim. Osmaniye Polikliniği Başhekimi Dr. Alper Özel’in odası danışma odası kadar küçük ama kapısı sonuna kadar açık ve hiç kapatmıyor.
<strong>HASTALAR HASTANEDEN ALLAH RAZI OLSUN DİYEREK MUTLU AYRILIYOR</strong>
Kapıda 3 kişi var, yaşlı bir teyze randevu almadan gelmiş ve derdini anlatıyor.
Başka bir emekli öğretmen beyefendi oda derdini aktarıyor. Bir hanımefendi o da sıkıntısını evraklarla sunuyor. Hepsi de odadan Allah razı olsun evladım diyerek çıkıyor.
İçeri girdiğimde güzel düşüncelerimi ayrıntılarıyla anlatıyorum. Soyadı gibi özel olan doktor Alper bey olumsuz düşünceniz varmı? Var ise alayım çok memnun olurum dediğinde; maalesef olumsuz bir duruma şahit olmadım diyorum.
<strong>İKİ FARKLI HASTANE, İKİ FARKLI HİZMET</strong>
Şimdi Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi nasıl yönetiliyor ve ne eksik yapılıyor da hastaneye girenler mutsuz ayrılıyor, hastanede çalışanlar hastalara kaba davranıyor?
Osmaniye Polinikliğinde nasıl bir yönetim anlayışı hakim olmuş ki! Hastalar buradan Allah razı olsun diyerek ayrılıyor ve doktorlar ile çalışanlar en üst kalitede hastalarına hizmet verebiliyor.
Sağlık bakanlığı yetkilileri bu iki hastanede görevlendirecekleri müfettişler ile bunun sebebini rahatça öğrenebilirler.
Öğrenemezlerse bende cevabı var, burada cevabı yazmamamın nedeni ağır bir cevap olacağıdır.