Bosna Savaşı esnasında, Osmanlı yadigarı Mostar Köprüsü’nün bulunduğu Mostar şehrinde Hırvat komutanla görüşen Aliya İzzetbegoviç’e, komutan, tehdit havasında dağın tepesine dikilen devasa büyüklükteki haçı göstererek “Bak, biz haçı nasıl diktik. Şimdi sizin hilalden daha yukarıda bir haçımız var. Bunu kaldırmaya gücünüz yeter mi?” diye manalı bir soru sorar.
Aliya İzzetbegoviç’de, bu söz karşısında meseleyi gülümseyerek geçiştirir, “Hele bir gün geceye dönsün” der.
Akşam karanlığı basınca da onu dışarıya çağırıp, şahadet parmağını göğe kaldırarak tüyleri diken diken eden şöyle konuşur:
“Sayın komutan, şimdi sen de bir semaya bakıver! Şu hilali ve yıldızı görüyor musunuz? Senin onları yok etmeye gücün yeter mi? Ne kadar yükseklere haç dikseniz de onu geçemezsiniz ve asla onu oradan da indiremezsiniz. Onlar semada olduğu müddetçe biz de inşallah varlığımızı devam ettireceğiz!..”
Gazeteci-Yazar Ferhat Yıldırım