Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde yürütülen “Sıfır Atık Projesi”nin ülkemize ve insanlığa ne kadar çok faydası olduğunun hepimiz bilincindeyiz.
Cumhurbaşkanlığı ofislerinde ve yemekhanesinde etkin şekilde uygulanan proje vesilesiyle yapılan tasarrufun ülke ekonomisine olan katkısı da bu projenin yaygınlaşmasının da ne denli önemli olduğunu bizlere göstermektedir.
Emine Erdoğan hanımefendinin bu projeyi yaygınlaştırmak için verdiği emekler ve çalışma hızına verilmesi gereken katkıyı bazı özel ve resmi kurumlarımızın sadece sözde verdiklerini üzülerek gözlemliyorum.
Bu konuda bir rapor hazırlıyoruz ve kendisine bizzat vermek düşüncesindeyiz.
Emine Erdoğan hanımefendi ne diyor, bazı kurumlar ne yapıyor buna kısaca değinmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Kurumlar olarak geri kazanıma odaklanmamız lazım. Kullan, at kültürünü bir yere bırakıp değişimi başlatmamız gerekiyor. Bizden sonra gelecek olan nesillere, kaynakları tükenmiş, yaşam şartları zorlaşmış bir dünya bırakamayız. Misafiri olduğumuz yeryüzünü bize emanet edildiği şekliyle bizden sonrakilere bırakmak hepimizin temel sorumluluğudur. Ne yazık ki modern insan, kendini doğanın hakimi zannediyor. Oysa bizler doğanın sadece bir parçasıyız. Doğa biz olmadan hayatiyetini sürdürebilir fakat biz tabiat olmadan yaşayamayız” ifadelerini kullanıyor.
Sürdürülebilir bir yaşamın, toprağın, suyun, iklimin, ormanın ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına bağlı olduğunu bu nedenle her birinin doğru yönetilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Emine Erdoğan, “Atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşüme girmesiyle daha yaşanabilir bir çevre, daha güçlü bir ekonomi hedefliyoruz” diyerek bir seferberlik halinde bu projenin uygulanmasının gerekli olduğunu vurguluyor.
Emine Erdoğan hanım 2017 yılında bu şekilde bir kampanyanın startını veriyor.
Peki bizler ne yapıyoruz, bu seferberliğe nasıl uyum sağlıyoruz ve geleceğimiz adına başlatılan projeye nasıl katkı sağlıyoruz?
İki yıl önce başlayan proje nedeniyle Emlak Konut AŞ tarafından bir özel firmaya ihalesi verilen özel bir sitede 1 milyon lira üzerinde bir bedelle geri kazanım sistemi kuruluyor ve bu bedel devletin kurumunun kasasından çıkış yapılıyor. Daire sahipleri de bu maliyetler esas alınarak dairelerini ilave bir bedel karşılığı satın alıyorlar. 2 yıl önce teslim edilen dairelerde yaşam şu anda %90 doluluk oranıyla devam ediyor.
Sistem her katta bulunan elektronik açılan kapaklardan atığın çeşidine göre daire sakinlerinin atması üzerine tasarlanmış fakat teslimden bu güne kadar bu mekanizmasının çalıştığına hiçbir daire sakini şahit olmamış.
Sistemin çalışmaması üzerine kurumlar ve yüklenici firma ile yapılan yazılı görüşmeler neticesinde ise hiç kimse sorunun çözümü adına bir adım atmamış.
Ayrıca atık yağ ile alakalı öyle güzel düşünülmüş ki! mutfakta elde edilen atık yağlar bir tuş yardımıyla lavaboya dökülerek yağın ayrıştırılarak belirlenen odada tek elde toplanması için sistemde kurulmuş.
Fakat yapısal hatalar nedeniyle bu sistem de dairlerde hiç kullanılamamış. Bu hataların telafisi içinde hiçbir olumlu çalışma ne Emlak Konut, nede taşeron firma tarafından gerçekleştirilmemiş.
Şu an bu bahsi geçen sitenin yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaktayım. Geçtiğimiz hafta bu sistemlerin zemin katta bulunan odasına ilk defa girerek incelemelerde bulunduk. Bahis ettiğim sistemler sökülmüş ve çürümeye terk edilmiş.
Bunun üzerine Emlak Konut A.Ş. ve Emlak Yönetim A.Ş.’de görevli müdürlerimiz ile olumlu olacağını düşündüğümüz görüşmeleri başlattık. İnşallah akılcı adımlarla geleceğimiz adına önem arz eden bu sistemleri aktif hale getireceğiz ve ardından bu tabloyu bir başarı olarak Emine Erdoğan hanımefendiye sunacağız.
Şayet bu çalışmalarda başarılı olamaz isek o zaman bir dosya ile nedenleri ve nasılları sayın hanımefendiye sunarak geleceğimize katkı olmak yerine zarar vermeyi tercih edenleri tek tek anlatacağız.
Geri kazanım konusunda bir başarı yakalayacaksak bunu ancak hepimiz bu seferberliğe katılırsak başarırız.
Enerjimiz daim, gelecek kazanımlarımızın sürekli olması temennisiyle…