2019 dünyasında bir ülke düşünün…
Ne kadar nüfusu var bilinmiyor…
Farklı sayılar veriliyor ama o sayılar hiç mi hiç birbirini tutmuyor…
Nüfus üzerinden planlı bir şekilde asimile siyaseti güdülüyor…
Peki ama;
Neden bir ülkedeki nüfus sayıları, teknolojinin bu kadar geliştiği çağımızda bile, farklı olur?
Neden herkesi tatmin edecek veriler açıklanmaz?
Neden, neden, neden… sorularını çoğaltmak tabi ki mümkün…
Ama derdimiz soru sorarken konunun anlaşılmasını da sağlamak olduğundan buyurun hep beraber meseleyi irdeleyelim…
Bahsettiğimiz ülke, 140 yıldır önce Mancu, sonrasında Guomindang ve akabinde de Komünist Çinliler tarafından işgal altında tutulan, ata vatanımız Doğu Türkistan…
O ülke ki; 1879 sonrasında binlerce şehidinin kanı ile kurduğu iki defa bağımsız devleti (1933 Kaşgar, 1944 Gulca) bir taraftan Çin diğer taraftan Sovyet Rus desteği ile tarumar edilmiş.
Yine o ülke ki, son 70 yıldır komünizm boyunduruğunda hayatta kalabilme mücadelesi vermekte…
O ülkenin nüfusu neydi, ne oldu? Günümüzdeki durumu nedir? Nüfus sayılarının manipüle edilmesinin arkasındaki temel amaçlar nedir sorularının cevabını bulmak için herhalde biraz gerilere, Doğu Türkistan’ın yakın tarihine göz atmak yeterli olacaktır.
Bu amaçla somut sayılar üzerinden giderek konuya açıklık getirmeye çalışalım.
Yıl 1945…
Doğu Türkistan’da iptidai şartlarda yapılan nüfus sayımına göre genel nüfus içerisinde Çinlilerin oranı %2-2,5. Bazı kaynaklarda bunun %5 olduğunu ifade edenler de bulunmakta.
Yıl 2019…
Yani bugün, bizler Doğu Türkistan’da kaç kişi yaşıyor bilmiyoruz.
Çinlilerin iddia etmelerine göre 2006 yılında Doğu Türkistan’da 19.250.000 insan yaşamaktaymış… 2006 yılında Çinli bir kısım akademisyenlerin kaleme alıp dünyada yedi dile çevrilerek yayınladıkları ve bir propaganda kitabı olan “Çin’in Xinjiang Bölgesi Geçmişi ve Şimdiki Durumu” adlı çalışmaya göre Doğu Türkistan’da 47 etnik grup yaşamakta ve toplam sayıları 10.969.600’dür. Bu sayıdan 8.345.600’ü Uygur, 1.245.000 kişi Kazak,158.800 Kırgız, 39.500 Tacik, 34.600 Şibo, 12.100 Özbek… gibi sayılara Hanlar 8.280.000 ve 839.800 Huiler (Tungan/Çinli Müslüman) ilave edilmiş vaziyette… Bu rakamların güvenilirliği var mıdır diye merak edenlere cevabımız azıcık sabredip yazıyı sonuna kadar okumaları olacaktır.
Doğu Türkistan’da günümüze kadar bildiğimiz manada bir nüfus sayımının yapılmadığını öncelikle ifade edelim. Lakin şu bilgileri de dikkatlice değerlendirerek bir mukayesede bulunalım.
1954 yılında Suudi Arabistan’ın Hicaz bölgesindeki Taif şehrinde yapılan hariçteki ilk Doğu Türkistan Kurultayı’nın sonuç bildirgesinde geçen “… ülkemizdeki 8 milyon, hariçteki 10.000 Doğu Türkistanlı namına…” ifadesindeki 8 milyon ve 1992 yılında İstanbul Üniversitesinde yapılan ikinci toplantıda da alınan genel kararda “…30 milyonu mütecaviz Doğu Türkistanlı Müslüman-Türk nüfusumuz bulunmaktadır…” sözü aradaki uçurumu göstermesi bakımında dikkatlice incelenmelidir.
Bugün Doğu Türkistan’ın nüfusunu Çinliler hummalı bir şekilde, mümkün olduğunca az gösterme gayretindedirler. Buna mukabil Doğu Türkistanlılar ise Doğu Türkistan’daki Müslüman-Türk nüfusunu 21 milyondan başlamak üzere, 25 milyon, 30 milyon, 35 milyon hatta 50 milyon olduğu yönünde farklı farklı sayılar vermektedir.
Sadece bu veriler bile Doğu Türkistan’da ne kadar insanın yaşadığının bilinmediğini gözler önüne sermektedir. Tabi bir de “Kara Nüfus” vardır ki, ayrı bir araştırma gerektirmektedir.
İş, bu farklı verilerle kalmış olsa, bir şekilde tolere edilebilse de, son dönemlerde Çinli yetkililerin dillendirmeye başladıkları nüfusa dair sayılar, ister istemez, insanın aklına daha korkunç senaryolar getirmekte.
Doğu Türkistan’daki nüfusun nasıl bir soykırıma tabi tutulduğunu, son 70 yıllık sürede nüfusun nasıl aşama aşama, sayısal olarak da azınlık durumuna düşürüldüğünü, artık sağır sultan duymuş durumda iken, 2016 yılı sonrası “sözde eğitim kapları” ile ifade edilmeye başlanan nüfus sayıları, milyonlarca insanın ortadan kaldırıldığını da gözler önüne sermektedir.
Anlaşılan Çinli yetkililer artık gizleme ihtiyacı gütmeden 6-7 milyon sayısını verdiklerine göre, Çin devleti, Uygur nüfusunu bu sayıya indirecek büyük katliamın startını vermiş olmalı.
Konunun aciliyetine binaen, çok geçmeden bu vesile ile TBMM İnsan Hakları Komisyonun Doğu Türkistan’da ne kadar insan yaşadığının, tarafsız gözlemciler nezdinde bir nüfus sayımı yapılması için talepte bulunmasını, hatta vakit kaybetmeden Hükümetimizin BM’ye müracaatla, muhtemelen yaşanmakta olan bu katliamın durdurulması için girişimlerde bulunulmasının aciliyetini ifade etmek isterim.
Durum çok vahimdir ve acil olduğunu idrak edecek insanımızın olduğuna inanmaktayım. Korkum o dur ki, Doğu Türkistan’da Çin devleti, bütün dikkatlerin “sözde eğitim kamplarına” çevrilmesini amaçlarken, arka planda yapacağı büyük katliamın hazırlığı yapmış durumdadır. Bu vahim gelişme durdurulamadığı takdirde korkarım ki yakın gelecekte en kötü ihtimalle 15 milyon Doğu Türkistanlı Uygur Türkü’nün gıyabi cenaze namazını kılıp rahmet okumak durumunda kalacağız.