Enerjide yapılan yatırımlar meyvesini vermeye başlıyor. Tüketicilerin kullandığı elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini garanti eden Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti (YEK-G) Sistemi ve Piyasası, 2021’de devreye giriyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) onayından geçen Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti; AB standardına uyumlu bir yeşil sertifika sistemi geliştirmek amacıyla uluslararası örnekler incelenerek yapılan çalışmaların sonuncunda nihayete erdi.
Bu gelişmenin ışığında yarının teknolojisi bu defa gezegenimize zarar değil fayda kazandıracak. Yeşil başlı gövel ördeğin de yaşamına saygı ile atılan adımlar halen salgın süreci yaşadığımız bugünlerde; geçmişimizi doğru muhasebe ettiğimiz anlamı taşımaktadır. Bu adımlar atılırken YEK-G sertifika sistemi elbette ki özendirilmeye ihtiyaç duyacaktır.
Nedenlerini çok kere izah ettiğimiz yenilenebilir enerjinin kitlelerce kabul görmesi için farkındalık projeleri ile toplumun bilinçlendirilmesine ihtiyaç var. Halen yenilenebilir enerjinin ne olduğunu dahi bilmeyen sanayicilerin olduğunu da düşünürsek, bu farkındalığın sürat kazanması için hali hazırda hayli yavaş olduğumuzu söyleyebilirim.
Yenilenebilir enerjiyi kullanmayı tercih edenlerin sadece sertifika ile değil yaşama dokunan alanlarda teşvik ve imtiyazlarının da oluşturulması gerekir. Örneğin yenilenebilir enerji sertifikasına sahip olan bir aile belediyelerin ücretli sunduğu bazı hizmetlerden ücretsiz yararlanabilir olmalı.
Basın ise siyasetin ekseltizi ile enerjinin sadece magazin gündemini tartışmaya açmak yerine, yenilenebilir enerjinin toplumsal niteliklerine daha fazla yer vermesi gerekir. Basılı medyanın kitlelerin yönelimi hususunda neredeyse hiçbir etkisi kalmamış ve fakat dijital ve sosyal medya aracılığı ile yenilenebilir enerjinin halen “davul fırın” ile nice güzel börek yapan ev hanımların heyecanına dokunması gerekir.
Yenilenebilir enerji kültürünün teknolojinin odağı ve atölyesi haline dönüşen ülke genelindeki teknoparklarda ise zorunluluk olarak gündeme taşınması gerektiğini de ayrıca belirtmekte fayda görüyorum. Zira teknoparklarda geliştirilen teknolojinin bu sayede hem üretiminde yenilenebilir enerji ile olması hem de bu farkındalık ile teknoloji geliştirebilmesi sağlanabilir.
Organik süreçler ve ihale şartnameleri yeni baştan düzenlenmeli. Özelikle devlet ihalelerinde yenilenebilir enerji kültürüne ve vasıflarına sahip kuruluşların öncelik görmesi, fayda sürecinin enerji hususunda da olmasının koşullandırılması lazım gelir.
Zihnen ifade ettiğim hususlar kamuoyunun düşüncesine ve tartışmasına açılmalıdır. Yenilenebilir enerji yöneliminin devamlılığı ve farkındalığı adına söyleşi ve seminerler oluşturulurken toplumumuzun bu sürecin gelişmesine destek ve katkısının alınması gerekir.
Türkiye toplumu riyakarlığı sevmez. Bu özelliği ile yaşama, gezegenimize ve ülkesine fayda adına bu gelişmelerin arkasında duracağından ve bu çalışmaların gerçeğe dokunan neticeler vereceğinden hiçbir kuşkum yok.
Yenilenebilir enerjideki bu mükemmel gelişmeyi gurur ile karşılarken “organik ürünler” masalına dönüşmemesi için tedbirli olmamız gerektiğini de unutmamamız gerekir.
Ülkemiz gölleri öyle güzel ki…
Gövel ördeğin takıldığı yüksek gerilim hatları bir gün yok olunca başımızı kaldırdığımızda gökyüzündeki bulutların üzerini çizen kabloların olmayışı ile nefesimiz değişecektir.