Günde 22 bin kişi açlıktan ve susuzluktan ölüyor.
Günde binlerce kişi sıtmadan, kanserden ölüyor.
Günde binlerce kişi başta Afrika olmak üzere doktorsuzluk ve ilaçsızlıktan ölüyor!
Ama virüs, Papa ve Din adamlarına, ünlü aktörlere, 7 Devlet Başkanına, Başbakanlara, Bakanlara her gün milyonlarca dolar para kazanan zengin iş adamlarına ve vergisiz kazançları milyonlarca doları bulan ünlü sporculara bulaşınca!
Virüs sınıf ve varlık ayırımı yapmayınca!
Korktunuz değil mi?
Yağma yok!
Tüm dünyanın bilim adamları, virüse henüz kesin bir çare bulamayınca korkutunuz değil mi?
Masum suçsuz hayvanları, insanlar seyretsin diye “hayvanat bahçelerine” attınız!
Yunus balıklarının yüzlercesini öldürüp onları yunus parklarında birer oyuncak yaptınız!
Sirklerde insanlar eğlensin diye hayvanları istismar ettiniz, ayıları dans etsin diye şartlı refleks kazanmaları için kızgın saçlarda yürüttünüz!
Acımasız avcılar hayvanları en son teknoloji ile aldatıp son beyaz zürafayı bile öldürüp gururlanınca, Avustralya’da develer vurulurken sesiniz hiç çıkmadı!
Yağma yok!
Şimdi sıra doğada, onlar da bizden intikam alıyor! Doğa insansız yaşar ama insanlar doğa olmadan yaşayamaz.
Hele Çin, kürk ticaretine canlı canlı hayvanların kürkünü üstünden çalarak yasakları delip devam etti!
Kuş ve domuz gribi gibi,
Bu virüs da Çin’de gaddarca avlanan bir çeşit pullu karınca yiyen “pangolinden” yayıldı.
Yağma yok!
Sıra diğerlerinde!
Şimdi korkup evlere kapandınız!
Kolonyaları, maskeleri kapıştınız.
Ölümden korkuyorsunuz değil mi?
Virüs çünkü sınıf farkı ayırımı yapmadı.
Korkuyorsunuz değil mi?
Yağma yok!
Çok sayıda uçak seferleri iptal oldu. Okullar sürekli açılıp kapatıldı. Sık sık karantina uygulandı. Futbol maçları seyircisiz oynandı, insanlar birbirinden bir metre uzaklaştı.
Biz insanlar bugüne dek hep tükettik!
Hep daha fazlasını istedik!
Yeni araba, yeni yat, yeni kürkler!
Yeni cep telefonu
Yeni yazlık evler
Suudi Kralı beş özel jeti ile Tayland’a tatile gitti.
Birleşik Arap Emirleri dişleri ağrıyınca özel uçakları ile Londra’ya dişçilerine uçtu.
96 parçalı yemek takımları, çok sayıda mutfak robotları alındı.
Ama ekmeklerinizi, yemeklerinizi çöpe attık.
Sosyal medyada küstahça “gurme ve yemek” resimlerini paylaştınız.
Alışveriş merkezlerinde 8 bin dolara çantalar alındı.
Yüzsüz bir adam tuzu omuzundan akıtıp altın suyunda biftek kızarttı, bin dolar ödeyip bir hayvanın etini zevkleydiniz.
Canlı canlı ıstakozlar kaynar suya atıldı!
22 bin kişi günde açlıktan ölürken!
Doların yeşilini, doğanın yeşiline hep tercih ettiniz!
Zavallı boğayı adım adım işkence ile öldüren zalim matadorları alkışladınız.
Manzara için ağaçlar kesildi!
Oskar töreninde binlerce dolarlık elbise ile kırmızı halıda züppece yürüyenleri hayranlıkla seyrettiniz!
Reklam ve dizilerle kandırıldınız!
İçki masalarında entel takıldınız!
Ama siz bir şey yapmadınız. Hep konuştunuz, hep başkalarından beklediniz.
Serpme kahvaltıda gözünüz bayram etti ama, yiyeceklerin yüzde yetmişi çöp oldu.
Yiyeceklerin en az yarısı çöpe giden iftar sofralarında lüks otellerde oruç tutmayan zenginleri ağırladınız!
Oysa “iftar” fakirlerle paylaşmaktır!
Havai fişeklere dakikada bin dolar ödediniz, hayvanları öldürdünüz, yaşlı ve hastaları korkuttunuz.
Paranız, servetiniz, evleriniz bu sefer işe yaramadı!
Yağma yok!
Bugünleri siz hazırladınız, şimdi korkun bakalım!
Bir süre sonra muhtemelen bu virüsün de etkisi azalacak,
Virüs gündemden düşecek, tüketim sistemi tüm hızı ile devam edecek!
Yoksullar virüslerden veya diğer hastalıklardan ve açlıktan ölmeye devam edecek!
Ama
Yine de bir kesim hiç ama hiç akıllanmayacak!