Ana SayfaGENEL‘Uyguristancılar’ bunu görmeli

‘Uyguristancılar’ bunu görmeli

Tarih, Uluğ Türkistan’da Rus ve Çin siyasetinin temelinin ‘böl, parçala, yönet’ üzerine kurulu olduğuna dair örneklerle doludur. Maalesef her dönem bu siyasete alet olan Türkistanlılara şahit olunmuştur, olunmaya da devam etmektedir.

Bilindiği üzere Çin’de bütün basın-yayın ve sosyal medya ÇKP’nin kontrolündedir. Demokratik ülkelerde sıradan insanların sosyal medya hesaplarından paylaşımları bireyleri bağlasa da, mevzubahis Çin olunca işin seyri değişmektedir. Halkın her hareketini/paylaşımını kontrol altına alan ÇKP yönetiminin bir diğer mahir olduğu alan yine sosyal medya veya internet üzerinden toplum mühendisliği yapmaktır. Bu alanda kendi sınırlarını da aşan ÇKP yönetimi son dönemlerde başta komşu ülkeler olmak üzere uluslar arası topluma sıradan insanların sosyal medya paylaşımlarından veya sıradan bir web sayfasından yayınlanan içeriklerle mesaj üzerine mesaj vermekte.

Bu bağlamda Kazakistan’ın Çin’e bağlanmaya can attığı haberinin Çin web sayfalarında paylaşımı sonrası yaşananları düşündüğümüzde bu ve benzeri olayların araştırıldıkça daha çok ortaya çıkacağı hissine kapılmıştık ki, ÇKP yönetimi bizi yine yanıltmadı.

Lakin bu seferki iş daha büyük bir strateji üzerine kurulmuşa benziyor. Şöyle ki; 2017 yılında çekilen bir video birkaç gün önce twitter’da dolaşıma sokuldu. Pekin’de sıradan bir üniversitenin sıradan bir tarih bölümünden mezun ve yine Pekin’de 4 nolu ortaokulun müdürlüğünü yapan Shi Guo-peng adlı öğretmenin kısa videosundaki söz, mimik ve hareketleri nasıl bir Çin toplumu ve ÇKP yönetimi ile karşı karşıya geldiğimizi görmek açısından birçok done içermekte. Bu kısa videonun 9.36 dk.’lık uzun daha vahim ifadelerle dolu versiyonu ise “bir tarih hocasının öfkesi” adıyla yayınlanmış.

Öncelikle kısa videodaki ifadelere göz atalım; “Bugün küçük bir Uygur grubu ülkelerini “Doğu Türkistan” olarak adlandırmakta. (tükürme ve tiksinti duyma hareketi). Onları gördüğünüz zaman terörist ya da ayrılıkçı olup-olmadıklarına bakmaksızın, yapılması gereken ilk iş bu *içleri gerçek atalarının kim olduğunu unuttukları için haşlamak gerekir. Nasıl Doğu Türkistan diyebilirsiniz? Eğer “Doğu Uygur Kağanlığı” derseniz bir şey demem. Eğer ona “Batı Uyguristan” derseniz buna katılabilirim bile ve bu kesinlikle tartışılabilir. Ama “Doğu Türkistan” derseniz sizi dövmek için tokat atmaktan çekinmem. Haksız mıyım? Bu benim resmi görevli bir tarih öğretmeni olarak vazifem. Sadece Doğu Türkistan dediğiniz için önce suratınıza 1400 kere tokat atacağım, ondan sonra konuşacağız. Tarihin birinde biz aynı zamanda Mısır’ı da yönettik. Gelecekte gerekirse şunu da söyleyebiliriz; “Mısır tarihi olarak Çin’in ayrılmaz bir parçasıdır”. (öğrenciler kahkaha ile gülüşüyor). Bunu sessizce kalbinizden saklayın. Bu bölümün bir video kaydını almalısınız (gülüşüyorlar).

Bu videodaki sözler öyle sıradan, alelade, gelişigüzel söylenmiş sözler değil, aksine bu sıradan bir öğretmen eliyle köhne bir stratejinin uygulamaya sokulmuş halidir. Bu olsa olsa bir taşla birden çok kuş telef etmenin sinsice dolaşıma sokulması halinin dışavurumudur.

Bu cümleler en basitinden Doğu Türkistanlıların birlik ve beraberliklerine, çok ama çok sinsice atılmış, pimi çekilmemiş bir el bombasıdır. Buradan murat bilhassa yurtdışındaki Doğu Türkistanlılar arasına nifak tohumları ekmek, sonrasında ise kardeşi kardeşe düşman hale getirip seyretmek, bu vesile ile bölüp parçalamak ve asırlardır devam ettirdikleri siyasetlerinin bir kere daha meyve verdiğini görmenin hazzını yaşamak.

Çin siyaset yapıcılar çok iyi bilmektedir ki, “Doğu Türkistan” tabiri birleştiricidir. “Uyguristan” zehrini yutacak birileri, “Kazakçılık, Kırgızcılık, Özbekçilik, Tatarcılık… vs” yapan birilerini tetikleyecektir. Bu da kardeşin kardeşi, henüz doğmamış bebeğe don biçmek ile ifade edilebilecek bir durumla meşgul edip, birbirlerine düşmanca bakmalarına ve nihayetinde de asla bir araya gelip güç birliği yapamayacakları bir hale sokmanın zehirlerinden biridir.

Zaten zikredilen bu durumla alakalı Doğu Türkistanlı kardeş boylar arasında kendini bilmez birkaç kişi tarafından inatla tezviratlar yapılmakta ve bu akılalmaz tartışmalar Doğu Türkistanlıların birlik beraberliklerine ciddi darbeler vurmakta.

Kazakistan’da yaşamakta olan bir Uygur’un Kazakistan topraklarının bir kısmıyla alakalı sözleri tamamen yukarıdaki paylaşımda dile getirilen sinsi siyasetin bir dışavurumudur. Aynı şekilde ülkemizde ve batılı devletlerde bu minvalde tezvirat yapanların da aynı yere, bilerek veya bilmeyerek, hizmet ettiklerini düşünenlerden ve asla ama asla bu türden tezvirat yapanların samimi olmadıklarına inananlardanım. Bu durum, hasbelkader Doğu Türkistan, umarım en kısa zamanda, bağımsız bir devlet olsa ki olacaktır, kardeşi kardeşe kırdırmanın altyapısını oluşturmaktır.

Bu türden oluşumlar içerisinde olanlardan veya bu yönde tezvirat yapanlardan bütün Doğu Türkistanlılar uzak durmalı, bırakın teşkilatlarında, aralarında bile barındırmamalıdırlar. “Doğu Türkistan, Uygur’u, Kazak’ı, Kırgız’ı, Özbek’i, Tatar’ı, Tacik’i ile bir bütündür ve dahi asla parçalanamaz” duruşunu her Doğu Türkistanlı olmazsa olmaz bilmelidir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img
spot_img

BUNLARI DA OKUYUN