Türkiye’de Enerji Ekibine özel açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, Suriye sınırında TSK’nın gerçekleştirdiği operasyon ve Fetullahçı terör örgütüyle yapılan mücadelede gelinen son durum hakkında birbirinden önemli bilgiler verdi.
Sınır güvenliğimizin sağlanması gerektiği için Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Suriye sınırında operasyon başlattığını belirten Başbakan Binali Yıldırım, “Bilindiği üzere uzun süreden beri Kilis’e, Gaziantep’e, Karkamış’a roketler atılıyor, vatandaşlarımızdan can kaybı oluyor, mallarına da zarar veriliyordu. Bu tarz saldırılara karşı Türkiye’den top atışlarıyla karşılık veriyorduk. Ancak, buradaki tehdit ve sıkıntı o kadar büyüdü ki, bunu kendi topraklarımızda karşılamak ve bertaraf etmek zorlaşmıştı. Bu sebeple özellikle bölgede, terör gruplarını mahallinde etkisiz hale getirme kararı almak zorunda kaldık.
“DAEŞ NE İSE PYD İLE YPG’DE AYNIDIR”
Işid tarafından ülkemize karşı verilen tehditlere ek olarak bir yandan da onların arkasından PYD, YPG unsurları da sınırlarımıza gelmeye başladı ve ciddi anlamda sınırlarımızda bir tehdit oluştu. Bunun üzerine tabi böyle bir harekatı yapmaya karar verdik ve operasyon başladı. Operasyonun zamanlaması tamamen oradaki durumun gittikçe kritik hale gelmesiyle ilgili olduğunu üstüne basa basa söyleyebilirim. Başka ülkelerin bu operasyonda söz sahibi olmadığı gerçeğini de unutmamak lazımdır. Başkalarıyla ilişkilendirmek çok açıkçası aşırı bir yorum olur, böyle bir şey yoktur. Mücadele başlarken ABD ile görüşmemiz olmuştur. Bu görüşmenin altında Cerablus’un geri alınması konusunda stratejik görüşmeler yatmaktadır. Bu görüşmede operasyon anında PYD ve YPG unsurlarının Fırat’ın batısına geçmeyeceği konuşulmuştur.
PYD, YPG, bize göre bunlar da terör örgütü, onlar bir yandan Fırat’ın batısına geçerek daha batıya, Afrin’le birleşip tamamen Suriye kuzey sınırımızı kapatmak istiyorlar, bunu asla kabul edemeyiz, bunu defalarca müttefiklerimize söyledik ve bunun gerçekleşmemesi için TSK gerekli operasyonları başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir” diyerek konuştu.
“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Başbakan Yıldırım, “Şunu herkes bilmelidir ki; Türkiye açısından olmazsa olmaz Suriye’nin toprak bütünlüğüdür. Yani orada ayrı bir Kürt devleti, PYD devleti Kürt demeyeyim de PYD. PYD bizim için PKK’dan farkı yok, çünkü o bölgeye PKK’lılar geldi yerleştiler, PYD’yle birleştiler ve orada sürekli alan genişletmeye çalışıyorlar, bu kabul edilebilir bir şey değil. Her bir etnik grup devlet kurarsa orada, bugünkünden beter olur, hiçbir sorun çözülmeyeceği için tekrar başa dönmüş oluruz. O yüzden ne oluyor? Bedeli de biz ödüyoruz, bizim ülkemizde 3 milyondan fazla memleketinden, evinden barkından olmuş Suriyeli var, Ürdün’de var, benzer şekilde Lübnan’da var, başka ülkelerde var, bu insanlar da bir an önce dönüp normal hayata geçmeyi arzu ediyorlar” dedi.
Suriye’nin topraklarında gözümüz yok diyerek konuşmasına devam eden Başbakan Yıldırım, “Bizim hassasiyetimiz, bu toprakların oldubittiye getirilerek PYD, YPG unsurlarınca işgal edilmemesi. Suriye muhalifleri zaten yerleşmeye başladılar, Cerablus’a yerleştiler, orada kalanları, köyleri kontrol etmeye başladılar. Yani tamamen bu bölgeden, bu biraz daha güneye doğru devam ediyor, Cerablus da dahil bütün alanın YPG ve PYD’den temizlemesi lazım” dedi.
“DARBE GİRİŞİMİNİN PÜSKÜRTÜLMESİ İLE KAOS PLANLARI RAFA KALKTI”
Darbe girişiminin püskürtülmesi ile tüm kaos planlarının rafa kalktığını söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, “Darbeden sonra Türkiye’de kutuplaşma olacak, işte siyasi partiler arasında ayrışma olacak, millet birbirine düşman olacak, böyle bir şey olmadı. Darbenin ilk gününden itibaren bütün partiler, esas itibarıyla iki büyük parti başta olmak üzere biz milletten yanayız, Hükümetin yanındayız, bu millete yapılmış bir darbedir, meşru seçilmiş Hükümeti ortadan kaldırma yönelik bir iştir, onun için yanınızdayız dediler, defalarca görüştük, onlar geldi, biz gittik. Nihayet Yenikapı’da Cumhurbaşkanımız bütün, işte 3 büyük partiyi biraraya getirdi ve orada Türkiye’nin 79 milyon olarak bir ve beraber olduğu, kenetlendiği ve teröre en kuvvetli bir şekilde karşı koyduğunu bütün dünyaya gösterdi. Bütün bunları görünce Batı da, başka ülkeler de yanlışlarını gördüler ve Türkiye’yle ilişkileri tekrar geliştirme sürecine girdiler” dedi.
“SIZDIKLARI TÜM ALANLARDAN TEMİZLENİYORLAR”
FETÖ soruşturmasında çok titiz bir çalışma yürütüldüğünün altını çizen Başbakan Binali Yıldırım, “Bunun çok boyutlu bir iş olduğunu milletimiz bilmesi lazım. Bugünden yarına çözülecek bir konu olmadığını da bilmesi lazım. Neden? Çünkü örgüt kapalı, kapalı kutu. Saydam değil, birtakım kendilerine göre teknolojik altyapı kurmuşlar, özel haberleşme sistemleri var. Yani hiç tahmin etmediğiniz, akla hayale gelmeyen yöntemler kullanıyorlar. Dolayısıyla burada suçluyu, suçsuzu birbirinden ayırmak, yaşın yanında kurunun yanmasını önlemek için çok titiz bir çalışma gerekiyor. Bu sadece memur tarafında değil bunun yargı tarafında da aynı şey var, orduda da aynı şey var, polisin içinde de aynı şey var, işte bütün bakanlıklarda, yerel yönetimlerde, hatta iş aleminde de. Bütün alanları, üniversiteler de buna dahil, bütün alanlara sızmışlar, kılcal damarlara kadar girmişler. Ne yapacağız? Bunları titiz bir çalışmayla ayıklayacağız. Onun için zor ve zahmetli bir iş. Yanlış yapmak lüksümüz yok, insanların mağdur edilmesi lüksümüz yok. Onun için zaman alıyor, ama üstesinden geleceğiz.
“OHAL VATANDAŞIN YAŞAMINA BİR ENGEL TEŞKİL ETMEDİ”
Biz OHAL’i vatandaşa ilan etmedik. OHAL’i biz kendimize ilan ettik. Vatandaş işine gücüne baksın, yeni yatırımlar yapsın, alışverişini yapsın, ekonomi canlanmaya devam etsin. OHAL dediğiniz şey, bakın Fransa’dan örnek vereyim size; Fransa’da bir terör olayı oldu, OHAL ilan ettiler, 3 sefer uzattılar, en son 6 ay daha uzattılar; bir terör olayı. Bizim ülkemizi yok etmeye çalıştılar, darbe yaptılar. Dolayısıyla bizim daha aradan geçmiş 1 ay, işte OHAL uzayacak mı, uzamayacak mı? Dur bakalım, şu 3 ayı bir görelim, bu 3 ayı da azami müddetçe değerlendireceğiz. OHAL’de biz ne yapıyoruz, onu bilmek lazım. Vatandaşın gidip işine mi müdahale ediyoruz? Niye şu işi yapıyorsun, niye bu işi yapıyorsun, niye seyahat ediyorsun? Bunlarla alakası yok OHAL’in, her şey eskisi gibi, ilk günden itibaren. Neyle alakası var? Bu FETÖ terör örgütü ve bölücü terör örgütünün Türkiye’nin başına bela olmaması için bir daha alınması gereken tedbirler var, yapısal değişiklikler var, işte bu terör örgütüne bulaşmış olanların devletten temizlenmesi var, bu ve buna benzer düzenlemeler var” diyerek açıklamalarda bulundu.
sayın başbakanımızın dediği gibi ohal vatandaşımızın hayatına etki etmedi !
Türkiye’de Enerji Ekibi olarak yorumunuz için teşekkür ederiz.