Türk Traktör İK Direktörü Osman Özdemir: “Pandemi sürecinde, çalışanlarımız için ‘pozitif, etkili, ihtiyaç ve beklentilere uygun’ deneyimler tasarladık. Tüm bu uygulamalarımız ile çalışan bağlılık skorumuzu 9,6 puan arttırarak 80 puana taşıdık.’ dedi.
İki üretim tesisi ve 2 bin 500’den fazla çalışanıyla ülke ekonomisine katkısını sürdüren Türk Traktör, pandemi döneminde çalışan deneyimini üst seviyelere taşıyan birçok uygulamaya imzasını attı.
Türk Traktör İK Direktörü Osman Özdemir, tüm dünya için zorlu koşullar yaratan salgın döneminde, bu sürecin toplum, iş ve sosyal yaşam üzerindeki etkilerine odakladıklarını belirtti: İlk kez deneyimlediğimiz durumlara çözümler üretmeye ve alışık olmadığımız sorulara yanıtlar bulmaya çalıştık. Sağlığa verdiğimiz öncelik ve ‘En önemli sermayemiz, insan kaynağımızdır’ yaklaşımımızla, yaşadığımız deneyimi bir bütün olarak, tüm boyutlarıyla ele aldık. Pandemi öncesinde şirketimizin öncelikli stratejileri arasında yer alan ‘Çevik Dönüşüm’ çalışmaları kapsamında pandemi süresince de çevik çalışan deneyimi çalışmalarını sürdürdük ve organizasyonumuza oldukça etkin şekilde katma değer sağladık.”
Osman Özdemir, pandemiyle birlikte İK Yönetimi olarak başta Pandemi Özelinde Alınan Önlemler, Uzaktan Çalışma, Çalışan Deneyimi, Dijitalleşme ve Değişim Yönetimi olmak üzere farklı alanları ajandalarında önceliklendirdiklerini söyledi ve “Pandemi öncesinde, esnek çalışma uygulamamız, çalışma modellerimiz içerisinde yer alıyordu. Pandemiyle birlikte ise, ‘uzaktan çalışma’ modeli, iş hayatımıza çok hızlı bir şekilde girdi. Uzaktan çalışma deneyiminde, İK strateji ve uygulamalarımız ile dijital sistemlerimiz, çalışma kültürümüzün hızla dönüşmesini sağladı.” dedi.
Uzaktan çalışmanın pandemi sonrasında da uygulanabilir olduğunu düşünerek uygun olan iş birimleri için haftanın bir gününü uzaktan çalışma için kalıcı hale getirdiklerini sözlerine ekleyen Özdemir; “İşe alım ve oryantasyon süreçlerimizdeki çevrimiçi uygulamalarımız da devam edebilecek nitelikte. Davranışsal, teknik ve liderlik gelişimi için düzenlediğimiz programları çevrimiçi ve fiziki olabilecek şekilde hibrit yapıda devam ettirebilmek için altyapı çalışmalarımızı yapıyoruz. Ayrıca çevrimiçi yapmaya başladığımız staj süreçleri, ödüllendirme süreçleri ve üniversite etkinlikleri de çevrimiçi ve fiziki, yani hibrit yapıda devam edebilecek” diye açıkladı.
“Dijital Dönüşümün avantajlarını, bu dönemde daha fazla deneyimledik”
Osman Özdemir, yaşanan dijital dönüşümün özellikle İnsan Kaynakları’na etkisinin oldukça fazla olduğunu da ifade ederek,“İK sistemi ve uygulamalarımız, uzun zamandır bir dijital dönüşüm sürecinin içindeydi. Pandemi ile birlikte bu dijitalleşme de ivme kazandı. İşe alım ve oryantasyon süreçleri, gelişim programları, performans ve yetenek yönetimi, çalışan deneyimi programları, geribildirim mekanizmaları gibi birçok konuda dijital çözümler hayati önem taşıyor ve teknolojik yaklaşımlar değişim yönetiminin etkisini artırıyor. Bu nedenle, dijital dönüşüm kapsamında yaptığımız çalışmaların avantajlarını bu zorlu değişim sürecinde daha fazla gördük. Pandemi sürecinin çalışma hayatında yarattığı dönüşümü bundan sonra da en iyi şekilde yönetmeye devam ederek, çalışan deneyiminde sürdürülebilirliği odağa alan yepyeni uygulamalar geliştireceğiz.