Ana SayfaDOĞALGAZTürk Akım ve enerji politik önemi

Türk Akım ve enerji politik önemi

Dünya enerji-politiğinde önemli bir mesele; belirli coğrafyalarda bulunan doğal gaz ve petrolün, söz konusu bu kaynaklara büyük gereksinimi olan ülkelerden hayli uzak bölgelerde bulunuyor olmasıdır. Başka bir deyişle, petrol ve doğal gaza ihtiyacı büyük olan ve çoğunlukla da gelişmiş ülke olarak nitelenen coğrafyalara söz konusu bu enerji kaynaklarının ulaştırılması burada ana sorunu oluşturmaktadır. Dolayısıyla günümüzde önemli enerji politik metaforlardan biri enerji hatları ve geçtikleri güzergâhların jeopolitiğidir denebilir.

Öte yandan, akışkan iletiminde önemli bir transport sistemi, boru hatları olup, akışkan enerji kaynaklarının taşınmasına ilişkin kullanımları önemli bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Bilindiği üzere boru hatlarının; temiz ve pis sular ile sıvı kimyasallar için kullanılması hayli eski olmasına karşın petrol ve doğal gazın transportu için kullanımının 20.yüzyılın ikinci yarısında özellikle gündeme geldiği gözlenmektedir. Bu durum kısa denebilecek bir sürede öylesine başatlık kazanmıştır ki; artık “boru hatları” denince çoğu kez petrol ve doğal gaz boru hatları akla geliyor olmaktadır.

Bilindiği üzere günümüzde doğal gaz, fosil yakıtlar içinde tercih edilen ve kullanımı giderek artan bir enerji kaynağı niteliğine haizdir. Bunda doğal gazın, diğer fosil yakıtlardan kömür ve petrole göre daha az sera gazı salımı vermesi ve kullanımının elverişli ve kolay olmasının da rolü büyüktür.

Doğal gazın taşınması için en tercih edilen alternatif, boru hatlarından yararlanmak olmaktadır. Burada bir diğer alternatif de, uzun mesafeli deniz aşırı taşıma için doğal gazın sıvılaştırılarak LNG ((Liqufied Natural Gas) olarak taşınmasıdır. Ancak bu şekilde taşıma (doğal gazın önce sıvılaştırılması bu şekilde özel taşıma gemileri ile taşındıktan sonra varım yerinde tekrar gazlaştırılmasıyla) hayli pahalı bir seçeneği oluşturmaktadır. Dolayısıyla, doğal gaz kullanımının artmasıyla ilgili boru hatlarının inşasının da artarak devam ettiği gözlenmektedir.

Türk Akım Doğal Gaz Boru Hattı

Halihazırda, Avrupa kıtası genel olarak yeterli doğal gaza sahip olmadığından iyi bir doğal gaz alıcısı durumundadır. Nitekim Avrasya’dan Avrupa’ya yönlenmiş doğal gaz boru hatları bulunmaktadır. Tüm bu boru hatlarının hepsi ayrı bir stratejik öneme haiz bulunmaktadır.

Kısaca “Türk Akım” olarak nitelenen “Türk Akım Doğal Gaz Boru Hattı” Avrupa’ya yönlenen önemli bir doğal gaz boru hattı olarak hayata geçmiş bulunmaktadır. Bu hat, doğal gazı Rusya topraklarından Karadeniz’i kat ederek Türkiye’ye ulaştırmakta ve takiben Avrupa’ya özellikle Balkanlar üzerinden ulaştırmaktadır. Türk Akım’ın yapımına Mayıs 2017’de başlanmış ve Projenin Karadeniz deniz geçişine ilişkin inşaatı ise 9 Kasım 2018’de tamamlanmıştır.

Türk Akım iki paralel hattan oluşmaktadır (Şekil 1).  Bu hatlarından biri Türkiye’nin gereksinimi olan doğal gazı karşılamakta, diğeri ise Balkanlar üzerinden Avrupa ülkelerinin gereksinimini yönelik inşa edilmektedir. Bir başka deyişle birinci hat tek bir ülkenin yani Türkiye’nin ihtiyacı için inşa edilmişken, ikinci hat, birden fazla ülkenin doğal gaz ihtiyacını karşılamak üzere hayata geçirilmektedir.

Rus doğal gazı, kuzeydoğu Karadeniz’de Anapa’dan deniz altına girmekte ve Karadeniz’i doğudan batıya diyagonal olarak geçerek Türkiye’de Trakya bölgesinde İstanbul’a yaklaşık 100 km uzaklıktaki Kıyıköy bölgesinden tekrar yüzeye çıkmaktadır. Böylelikle Türk Akım Doğal Gaz Boru Hattı, Rusya’dan Türkiye’ye bu iki ülkenin karasuları ve Münhasır Ekonomik Bölgeleri (MEB) üzerinden Karadeniz’i kat ederek geçmiş olmaktadır. Bu bakımdan Türk Akımın deniz hukuku açısından sorunlu bir durumu söz konusu görünmemektedir.

Türk Akım doğal gaz boru hattı deniz altında 930 km mesafe kat etmekte olup bunun 700 km.’si Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi’nden geçmektedir. Derinlik olarak ise en derin deniz altı döşeme derinliği yaklaşık 2200 m mertebesindedir.  Söz konusu iki boru hattı halindeki Türk Akım, Türkiye’de Kıyıköy’den karaya çıktıktan sonra yine birbirine paralel iki hat halinde kara hattı olarak Türkiye’de Lüleburgaz’a ulaşmaktadır.  Türk Akım-1 olarak betimlenen doğal gaz boru hattı, buradan itibaren Türkiye’nin kendi iç doğal gaz ağına doğal gazı vermektedir. Böylece Türk Akım-1, Türkiye’nin kendi gereksiniminin karşılanmasına hizmet etmektedir.

Türk Akım-2 olarak nitelenen ikinci hat ise güneydoğu Avrupa’nın ihtiyacı olan doğal gazı karşılamak üzere projelendirilmiş olup Türkiye’nin batı sınırına ulaşmış ve sınırı aşmış bulunmaktadır. Resmi olarak Türk Akım Doğal Gaz Boru Hatları’nın açılış töreni 8 Ocak 2020’de Türkiye ve Rusya Devlet Başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilmiştir.   

Teknik özellikleri bağlamında; boruların her biri 12 m uzunluğunda, 81 cm çapında ve 3,9 cm çeper kalınlığında olup 9 ton ağırlığındadırlar. 150 bin kadar boru, (Pioneering Sprit isimli) özel bir gemi ile günde ortalama 4 km döşeme yapılarak gerçekleştirilmiştir. Bu bakımdan Türk Akım, önemli bir mühendislik deneyimi de sergilemektedir.

Ekonomik açıdan bakıldığında ise Türk Akım, 7 Milyar US Dolar mertebesinde bir yatırımı ifade etmektedir ve 13500 kişinin istihdamı ile hayata geçirilmiştir. Türk Akım’ın her iki hattı tam kapasiteye çıktığında yılda 31,5 Milyar m3 doğal gaz taşıma kapasitesine sahip olacaktır. Her bir hattın doğal gaz taşıma kapasitesi 15,75 Milyar m3 ‘dür.

İkinci hattın ülkelere taşıyacağı doğal gaz kapasiteleri Şekil 2’de görülmektedir. Türk Akım-2’nin devreye alınmasından itibaren 5,8 Milyar m3 doğal gaz Avrupa’ya kesintisiz olarak taşınmış bulunmaktadır. Önümüzdeki zaman içinde tam kapasiteye çıkması beklenmektedir.

Türk Akımın Enerji-Politik Önemi

Enerji politik açıdan Türk Akım’ın gerçekte farklı yönlerden önem taşıdığı ifade edilebilir. Bir başka deyişle bu doğal gaz boru hattı; Türkiye ve Rusya için olduğu kadar Türk Akım-2 üzerinden doğal gaz alabilecek Avrupa ülkeleri için de ayrı bir yere sahip olması beklenmektedir. Her şeyden önce alıcı olan tüm ülkeler doğal gaz gereksinimlerini sağlayacak ve var olan tedarik şartlarını yedekleyeceklerdir.

Rusya için ise doğal gaz arzı sağlayan ülke olarak ekonomik açıdan yedeklilikle güvence sağlayacaktır. Bununla beraber adları geçen her ülke için Türk Akım Doğal Gaz Boru Hattı’nın farklı veçheleri de bulunmaktadır.

Türkiye açısından enerji-politik açıdan bakıldığında; Türk Akım, iki farklı yönden önem taşımaktadır. İlk olarak, Türk Akım-1 ile Türkiye’nin kendi gereksinimi olan doğal gazın karşılanması ile doğal gaz teminine yönelik önemli bir seçeneğe sahip olmaktadır. Bir başka deyişle, arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak yedeklilik bağlamında önemli bir alternatifi hayata geçirmiş olmaktadır.

Burada şunu da belirtmek gerekir ki; konjüktürel şartlar bağlamında Türkiye’nin şimdiye kadar İran’dan aldığı doğal gazı (İran’a uygulanması muhtemel ambargo nedeniyle) alamaması durumunda oluşabilecek dar boğaz da böylece aşılabilmiş olmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’de 81 ilin tümüne ulaşan doğal gaz ağı ile artan doğal gaz ihtiyacının farklı besleme kanallarından temini sağlanmış olmaktadır.

Türk Akım doğal gaz boru hattının Türkiye için öne çıkan ikinci önemli konusu; Türk Akım-2 hattı üzerinden Güneydoğu Avrupa’ya taşınacak doğal gaz olmaktadır. Böylelikle Türkiye’nin 2023 hedefleri bağlamında söz konusu bu ikinci hat ile  “Enerji Terminali” ülke olma veya “Enerji Merkezi” ülke olma amacına hizmet eden önemli bir kazanım sağlanmış olmaktadır. Bu durum Türkiye’nin jeopolitiği açısından da son derece önem arz eden bir metaforu ifade etmektedir.

Ayrıca, Türkiye şimdiye kadar Rusya’dan sadece kendi kullanımına yönelik doğal gaz almıştı. Türk Akım-2 ile ilk kez Türkiye’nin kendi iç ihtiyacından ayrı olarak diğer ülkelere doğal gaz satışı konusunda Rusya ile mutabakat sağlanmış olmaktadır. Oysa daha önce böyle bir durum sağlanamamıştı. Örneğin; Mavi Akım ile alınan doğal gazın, Samsun-Ceyhan boru hattı çekilerek Ceyhan’dan satışa arzı (Rusya’nın muhalefetiyle) sağlanamamıştı. Bu bakımdan Türk Akım-2 ayrı bir nitelik taşımakta olup, Türkiye’nin 2023 hedefleri bağlamında, Türkiye’nin enerji konusunda söz sahibi olması yönünde enerji merkezi olma yönünde önemli bir aşamayı teşkil etmektedir.

Türk Akım-2 Avrupa Birliği (AB) açısından değerlendirildiğinde; AB doğal gaz arz güvenliği bakımından yeni bir tedarik seçeneğini oluşturmaktadır. Böylelikle,  Avrupa’yı Ukrayna üzerinden besleyen boru hattına bir alternatif olarak hayata geçmektedir. Her ne kadar söz konusu hatlar için kaynak ülke Rusya olmakla beraber, transit ülkelerdeki olabilecek sorunlara karşın bu hatlar AB için enerji tedarik güvenliğini sağlıyor olacaktır. (Ukrayna’da yaşananlar göz önüne alındığında bu durm daha net anlaşılabilmektedir.)

Öte yandan Türk Akım-2, AB’ye üye olmayan ülkelerden Sırbistan’a da doğal gazı taşıyor olmaktadır. Fazla olarak, zaman içinde (Rusya’dan arzın artmasıyla) AB üyesi olmayan diğer Balkan ülkelerine (örneğin; Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk gibi ülkelere) de dallanmalarla doğal gaz taşınabilecektir. Bu durum, Türkiye için enerji-politik olduğu kadar siyasi ilişkilerin güçlenmesine ilişkin olarak da önem taşımaktadır.

Rusya bakımdan konu ele alındığında; Türk Akım’ın birinci hattı ile Orta Doğu’nun en önemli doğal gaz alıcısı olan Türkiye pazarında durumunu pekiştirmiş olmaktadır. Bu durum her iki ülke için de önem arz etmekte olup iki ülke arasında farklı konular için de işbirliğine yönelik olarak bir alt yapı oluşturabileceğini düşündürmektedir.

Türk Akım-2 doğal gaz boru hattını, Rusya açısından önemi, belki de birincisine göre daha büyüktür. Zira Rusya Avrupa’ya ana arter olarak doğal gazı, halen Ukrayna üzerinden pazarlamaktadır. Ancak, Ukrayna ile yaşanan ve/veya yaşanabilecek krizli durumlarda alternatif hatlardan biri Türk Akım-2 olabilecektir. Bir başka deyişle, Rusya için Ukrayna’nın enerji terminali olma niteliğinin önem fonksiyonunu azaltıyor olmaktadır.

Sonuç

Yukarıda açıklananlar bağlamında anlaşıldığı üzere, Türk Akım’ın enerji-politik önemi hemen kendini göstermektedir. Türk Akım doğal gaz hattı, taraf olan ülkeler açısından ayrı ve farklı yönlerden önem arz etmektedir. Ortak husus; Türk Akım’ın doğal gaz gereksinimine hizmet eden önemli bir seçenek oluşturduğudur. Ancak her ülke için ifade ettiği anlam, ortak hedefin ötesinde değer taşıyor olmasıdır. 

Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki; Türk Akım doğal gaz boru hattına doğrudan taraf olmayan ancak, Avrupa ülkelerine (AB üyesi olsun veya olmasın) doğal gaz veya LNG satmak isteyen ülkeler için risk oluşturan bir alternatif olarak görülebilir. Örneğin; boru hatlarıyla taşınan doğal gaza göre pahalı olan LNG alımı Avrupa bağlamında önemini kaybedebilir. Son yıllarda LNG satıcısı durumuna gelen bölge dışı aktör durumunda olan ABD’nin de burada üzerinde durulması gereken ülke olarak yerini alabileceği görülmektedir. Nitekim bu yönde ifadeler gündeme gelmeye başlamış bulunmaktadır.

Öz olarak Türk Akımı projesi, artık bir doğal gaz iletim hattı projesi olmaktan daha öte bir nitelik taşımaktadır denebilir. Ayrıca enerji rekabetinde dengeleri değiştirebilecek özelliği de sahip bulunmaktadır. Bu bağlamda, konu sadece enerji-politik değil, dünya siyasetini düzenlenmesinde ve Türkiye jeopolitiğinin giderek etkinleşmesinde önemli rol oynayabilecek evsafta görülebilir. Dolayısıyla Türk Akım doğal gaz boru hattı, Türkiye’nin enerji politiğini kuvvetle etkileyebilecek niteliğe sahip bulunmaktadır. Önümüzdeki zaman sürecinde (hatta şimdiden başlamış gibi görünen) bu etkileme özelliğinin, kendini daha net olarak göstermesi beklenmelidir. Bir başka deyişle, Türk Akım projesi; Türkiye’nin bölgedeki önem fonksiyonunu olduğu kadar risk faktörünü arttıracak boyuttadır denebilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img

BUNLARI DA OKUYUN