Senesini doldurduğumuz salgın günlerinde belki de en çok kullanılan kavramların başında sağlık geliyor. Geçmişteki günlerde dönem dönem popülaritesini zirveye taşıyan sağlık gündem ve günceli son bir yıldır global gündemimiz oldu. Sabah programlarında hazırlanan bitkisel karışımlarla mantar, cilt, mide, uyku hastalıklarının alternatif tedavileri ile genel bir kültür oluşturulurken, Covid19 tüm ezberleri bozdu. Fakat bağışıklık sistemini nasıl güçlendiririz meselesi gündemden hiç düşmedi.
İnsanlar özellikle modern çağda üç hususta ekonomilerini düşünmez hale geliyor. Bunların başında sağlık gelirken, eğitim ve hürriyet diğer ikisi. Canımızın tatlılığından değil, bu kimi zaman sorumluluklarımızın kimi zaman ise sorumlu olduklarımızın etkisiyle, en iyi tedaviyi görmek isteme arzusu içinde oluyoruz. Bu arzuların cevabı ise ülkemizde hayli bol seçenekler karşımıza çıkarıyor.
Sosyal Güvenlik Kurumuna kaydı olan çalışanlar, emekliler, işverenler devletimizin sağlamış olduğu sağlık hizmetlerine erişebiliyor. Zorunlu sağlık sigortası ve devletimizin 18 yaş altı tüm vatandaşlarına sağlamış olduğu sağlık imkanı ise neredeyse dünyanın hiçbir yerinde söz konusu olmayan bir hizmet. Fakat SGK’lı olmanın yetmediği ve yetse dahi daha iyi “konforlu” tedavi olmak isteyenlerin tercihinde ise özel sağlık sigortaları alternatiflerin başında geliyor.
SGK kaydınız varsa birde “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası” diye özelimsi bir hizmet daha oluşuyor. Devletin verdiği hizmetlerin yanı sıra daha düşük ücretlerle bu sigortalılığınızı daha da konforlu hale dönüştürebiliyorsunuz. Bunu yapabilmek için ise çalışan ve işverenler, SGK kayıtlarını ibraz ederek sigorta şirketlerinin birini tercih etmesi gerekiyor. Ücret mukabilinde devletin verdiği imkânların daha üstünde hizmet almanız sağlanıyor. Bunu yaparken dikkat edilmesi gereken elbette birçok husus var. Hangi sigorta şirketi hangi sağlık kuruluşları ile anlaşmalı, poliçeniz neleri kapsıyor, yıl içerisinde ne tür sağlık hizmetleri alabiliyorsunuz…
Bu tamamlayıcı sağlık sigortasını yaptığınızda, kendinizi ve ailenizi gerçekten özel hissedeceğinizi sanıyorsanız; “burada” biraz yanıldığınızı söyleyebilirim. Çünkü bu ciddi bir sorun halinde… Bu sorun ki özel sağlık sigortasına güvenerek hizmet almaya çalışan birçok hasta vatandaşımızın ekonomik mağduriyeti ile son buluyor.
Sağlık tüccarları diyebileceğim bu sigortacılık kültürünün ciddi düzenlemelere ihtiyaç duyduğunu hemen her hastaneye yolu düşen sigortalı pekiyi bilmektedir. Bende o sigortalılardan biriyim. SGK kaydımızla birlikte sözde fırsat olarak nitelenen tamamlayıcı sağlık sigortasını NN Sigorta şirketinden yaptırdım. Devletimizin sağlamış olduğu imkânlara birazda konfor eklemek, hastalıklarımızın çözümünde özel sağlık kuruluşlarından faydalanabilmek için bu hizmeti almak üzere bedel ödedim. Bu hizmetler sınıflara ayrılmış olduğundan tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamındaki en üst seviyede olan hizmeti tercih edenlerden biriyim. Fakat bu tercihimin beni hırsız yapacağından habersizdim.
Evet, yanlış okumadınız…
Hırsız…
Çünkü muamele sanki bir hırsızmışız muamelesine dönüşmüş durumda.
Hastaneye gidiyorum, çoğu kez gündem yoğunluğundan sağlığımıza zaman ayıracak fırsatı bulamamamıza rağmen yorgun ve hasta düşebiliyoruz. Konumumuza yakın olan ve ivedilikle sıhhat bulmak üzere Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ne çalışma arkadaşlarımın yardımı ile ulaştık. Kalbimde hissettiğim çarpıntı, sırt ağrıları ve hiç düşmeyen tansiyon rahatsızlığı ile acilin kapısından giriş yapmıştım. Kapının girişinde iki uzun masa arkasında gözleri ışıl ışıl gencecik dört beş kız çocuğu oturmuş ve giriş yaptığım sıra kaydımı açmak için kimliğimi istemişlerdi. Kimliğimi uzatıp kaydımı yapabilmelerini sağladım fakat sonrasında kimliğiniz bizde kalacak siz müşahede odasına geçebilirsiniz dendi. Kimliğimi niçin alıyorsunuz dedim ve aldığım cevap “sigorta şirketinizden provizyon alacağız, tedavinizi karşıladığı zaman geri vereceğiz.” bu cevaba mukavemet göstermedim ve o haldeyken gösterebilmem de mümkün değildi. Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamındaki yönetmelik hususiyetini boş verdim bile. Canımız yanarken adımız, soyadımız, ana adı, baba adımız, kimlik numaramız kimin neyin elinde nasıl gezmiş kimin umurunda…
Hizmet çok güzel…
Tansiyonuma bakıldı, kalp ritmim dinlendi, serumlar takıldı, ağrı kesiciler katıldı derken saatler geçti. Gün ışımaya başlarken istirahat etmeninde verdiği güçle sorunun bile ne olduğunu anlamadan taburcu edildim. Kalbimde bir şey yokmuş. Tansiyonum çıkmış ama düşürmüşler. Serumla verdikleri takviye biraz daha dinç yapıyormuş. E o halde artık evin yolunu tutmalıyım.
Kapıdaki banko tutsak almasa ne de güzel olacaktı.
Fakat almaları gerekiyormuş…
Ellerinde bana uzatmaktan imtina ettikleri kimliğim…
Saatlerdir içerideydim ve çıkışta ayaküstü sigorta şirketimden gelmeyen provizyonun tartışanı haline dönüştürdüler. Ne serumun etkisi, ne ağrı kesiciler, ne düşen tansiyonum… Sağlanan tedavi kapıda iade alındı.
Hizmet alıp kaçacak olan bir hırsızdım.
Tüm kimlik bilgilerimden, sigortalılık bilgilerime kadar her bilgiye sahip olan arkadaşlar, kimliğimi vermek istemiyorlar. Neymiş efendim… NN Sigorta dönüş yapmamış. Neye dönecek? Nasıl dönecek?
Kalp ve tansiyondan gelmiş biriyim, eğlence olsun diye, aldığım hizmetin ödemesini yapmamak için mi oradayım? Tüm bilgilerimiz elinizde, mesele para ise bedelini söyleyin de bu rezilliği yaşatmayın!
15 gün öncesinde de aynı sorunu başka bir poliklinikte yine aynı hastane ve aynı sigorta şirketi ile yaşadım. O gün kimliğime yetkisizce el koymanızın nedeni buradan hizmet ya da tedavi alıp parasını ödemeden kaçanlar mı oldu da bu muameleyi reva görüyorsunuz demiştim.
Tamamlanan bir sigorta göremiyorum. Bunun usulü ve tertibi bu şekilde olamaz. Olmamalı…
Ülkece sağlık sistemimizden gururlandığımız bu günlerde işinin liyakatinde olmayan sözde sigortacılar eliyle vatandaşa bu karmaşa ve muamele hak değildir. Birçok hususta kulağının üzerine yatmayan yetkililerimiz, umarım bu kontrolsüz sigortacılık kültürüne de gerekli düzenlemeler ile müdahale eder.
Biz şımarık bir toplum değiliz.
Hakkımız olanı alırken dahi tevazu ile alanlarız.
Bize iyilik yapanı incitmemek için incinmeyi göze alan bir milletiz.
Kaldı ki tedavi edeni baş tacı ederiz.
Bu niyetimizi, bu içtenliğimiz ve tevazuumuzu bizden almaya çalışan sigorta lobisinin bu kısa sorunun dışında yüzlerce sorun çıkardığının farkındayız.
Ülkemiz insanını bu simsarlara yem etmeyin.