Ana SayfaEKONOMİSüveyş Kanalı’ndan Turan Koridoru’na

Süveyş Kanalı’ndan Turan Koridoru’na

Süveyş Kanalı, dünyada birinci derecede önemli dokuz stratejik deniz geçiş yolundan biridir. Kanal, Panama Bandıralı Ever Given isimli konteyner gemisinin Çin’in Yantian Limanında aldığı yükü Hollanda’nın Rotterdam limanına götürürken 23 Mart’ta karaya oturması sonucu bir süreliğine deniz trafiğine kapanmıştır. Bu süre zarfında bazı deniz taşımacılık firmaları gemileri farklı alternatif güzergahlar üzerinden Afrika’nın güney ucuna yönlendirmiş ve bu da teslim ve seyir süresini uzatmış ve maliyetleri de artırmıştır. Bu olayın, Afro-Avrasya coğrafyasında deniz ticaret yollarını ve jeopolitik dengeleri değiştirecek sonuçları olacaktır.

Süveyş Kanalı’ndaki tıkanmanın ilk sonucu olarak, buzulların yüzde 40’ını kaybeden Arktika Bölgesi(Kuzey Kutup Dairesi’nin üstünde kalan bölge) alternatif bir güzergâh olarak ortaya çıkmış, özellikle Çin açısından yeni bir rota olarak gündeme gelmiştir. Bu rota sayesinde Çin’in doğusundan Avrupa ülkelerine olan mesafe 21.000 kilometreden (13.000 mil) 12.800 kilometreye (8.000 mil) düşecek bu da nakliye süresini 10 ila 15 gün kısaltacaktır. Benzer şekilde Rusya da bu yolla özellikle Urallardan elde ettiği ham petrolü çok ucuz maliyet ve kısa sürede Asya pazarlarına ve Çin’e ulaştırabilecektir. Arktika Bölgesindeki jeopolitik rekabet büyük ölçüde Rusya, ABD ve Çin arasındaki ilişkilere göre şekillenmektedir. Ayrıca Kanada, Norveç, Danimarka gibi ülkeler de bu rekabetin içinde yer almaktadırlar. Bölgede sadece buz kütleleri değil aynı zamanda jeopolitik kırılmalar da yaşanmaktadır. 

Süveyş Kanalı’ndaki tıkanıklığın doğurduğu Türkiye’yi de yakından ilgilendiren ikinci önemli sonuç ise ülkemizden başlayarak, demiryolu ve karayolu bağlantılarıyla sırasıyla Gürcistan, Azerbaycan ve Hazar Denizine, buradan da (Hazar geçişi kullanılarak) Türkmenistan- Özbekistan-Kırgızistan veya Kazakistan güzergâhını takip ederek Çin’e uzanan Orta Koridorun (Trans-Hazar Ulaştırma Koridoru)öneminin artması olmuştur.

31 Mart’ta düzenlenen Türk Konseyi Devlet Başkanları zirvesinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Zengezur koridorundan söz etmiş ve Rusya-Ermenistan, İran-Ermenistan ve Azerbaycan-Nahçivan-Türkiye ulaşım koridorlarının Orta Asya için de yeni bir potansiyel taşıdığının altını çizmiştir. Konseyin Onursal Başkanı Nursultan Nazarbayev bu vurguyu bir adım ileriye taşımış söz konusu güzergâhlarla Hazar hattına bağlanacak sistemi Trans Hazar Uluslararası Ulaşım Koridoru (Turan Koridoru) olarak adlandırmıştır. İki kıta ve iki denizi içeren Turan Koridoru özellikle denize çıkışı olmayan başta Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan gibi ülkeler olmak üzere, bölge ülkelerinin yararına olacak bir güzergahtır. Turan koridoru sayesinde Türkistan Bölgesi, Türkiye ile daha fazla ticaret yapmaya başlayacaktır. Türkiye bu yol ile daha ucuz hammadde satın almış olurken daha çok sanayi mamulü de ihraç etmiş olacaktır. Stratejik önemi ülkemiz için çok değerli olan İstanbul Boğazı değerini daha da arttıracak, Karadeniz-Hazar Deniziyolu karadan bağlanmış olacak ve de Türkistan Bölgesine deniz kapısı açılmış olacaktır. Turan koridoru ile ileriki yıllarda Türk malları sadece Türkistan bölgesi ile de sınırlı kalmayıp Çin ve ötesinde Pasifik bölgesine kadar ulaşmış olacaktır.

Turan Koridoru üzerindeki jeopolitik rekabet Arktika Bölgesinde olduğu gibi ABD, Rusya ve Çin ekseninde devam etmektedir. Buradaki asıl fark ise Arktika’da kırılmalara ve ayrışmalara yol açan bu rekabetin Türk Dünyası’nda, Avrupa Birliği benzeri, kurulması planlanan “Türk Devletleri Birliği” uluslararası örgütü şeklinde birleşmelere ve bütünleşmelere yol açacak olmasıdır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img

BUNLARI DA OKUYUN