Ana SayfaGENELPakistan Ziyareti ve Keşmir Meselesi

Pakistan Ziyareti ve Keşmir Meselesi

PAKİSTAN ZİYARETİNDE GÜNDEME GELEN KEŞMİR MESELESİNE EKONOMİK VE ENERJİ POLİTİK BİR BAKIŞ

A. Beril TUĞRUL - İstanbul Teknik Üniversitesi – Enerji Enstitüsü

Bilindiği üzere Türkiye Cumhurbaşkanı, Şubat 2025’te Asya-Pasifik’e yaptığı ziyaretleri kapsamında Malezya ve Endonezya’dan sonra Pakistan’ı da ziyaret etmiştir. Cumhurbaşkanı Pakistan’da yaptığı açıklamalarda; çeşitli dünya meselelerinin yanı sıra Pakistan’ın yıllardır önemli bir sorunu olan Keşmir konusuna da değinmiştir. Söz konusu açıklamada; “Türkiye’nin Keşmir sorununun diyalog yoluyla Birleşmiş Milletler kararları temelinde ve Keşmirli kardeşlerin beklentileri gözetilerek çözülmesine olan desteği” ifade edilmiştir.
Hatırlanacağı üzere, daha önce de Pakistan’a 2017 ve 2020’de yapılan ziyaretler sırasında da yine bu konuya değinilmişti. Fazla olarak Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurul toplantısında Türkiye Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmada bu konuyu da dile getirmiş ve “Dünya Keşmir Farkındalık Forumu” Genel Sekreteri kendisine bir konuşmayla Teşekkür etmişti.
Pakistan’a yapılan Şubat 2025’teki son ziyaret sırasında konunun tekrar gündeme getirilmesi, Türkiye’nin bu konuya olan hassasiyetinden bir şey kaybetmediğini ve meseleye verdiği önem dile getirilmiş olmaktadır. Hindistan ise tüm bu ziyaretler sırasındaki söz konusu yapılan açıklamalara ilişkin karşı söylemlerle cevaplar vermeyi yeğlemiştir.
Keşmir bölgesi, enerji politik olduğu kadar ekonomik ve jeopolitik gibi farklı yönlerden de önem taşıyan bir bölge durumundadır. Bu bakımdan Keşmir’in Ekonomik ve enerji politik açıdan önemine değinmeden önce Keşmir bölgesi ve özelliklerine değinmek yerinde olacaktır.

Keşmir

Keşmir; Hint yarımadasının kuzeyinde Himalaya dağlarının eteklerinde yer alan bir bölgedir. Siyasi olarak, Pakistan, Hindistan ve Çin sınırları arasında uzanan, verimli bir vadi çevresindeki yöreyi betimleyen stratejik bir alanı nitelemektedir. Coğrafi açıdan Hint yarımadasının batısı için (Pakistan da dahil) bölgeye hayat veren Indus nehri ve kolları Keşmir için son derece önemli olup Keşmir bölgesinin verimli bir vadi olmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda tarım ürünleri bölgenin ticari zenginlikleri arasında yer almaktadır.
Burası aynı zamanda, bir keçi türünün (özellikle sakal) kıllarının kullanımı ile dokunan ve dünyadaki belki de en özel ve yün kumaşı ile ünlüdür. Bu kumaş dünyada o derece popüler olmuştur ki; kaşmir (keşmir) denince, bölgeden önce bu kumaş akla gelir olmuştur.

Şekil 1 Keşmir Bölgesi

Burada şunu da belirtmek gerekir ki; bu stratejik geçiş bölgesine, tarih boyunca hâkim olmak isteyen pek çok kavim, lider ve devletler olmuştur. Bunlar arasında; Büyük İskender, Gazneli Mahmud, Moğollar, Babür Hanları ve Hintli Mihraceler ile Emevîler sayılabilir. Ne var ki; birçoğu, sert tabiat şartları nedeniyle burada egemen olmak konusunda pek de başarılı olamamışlardır. Başarılı olanlardan önemli biri (bir Türk devleti olan ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan 16 yıldızdan biriyle temsil edilen) Babür İmparatorluğu olmuştur. Babür İmparatorluğu, bölgeyi bir eyalet olarak kendine bağlayabilmiş ve uzunca bir süre de etkinliğini sürdürebilmiştir. 20. Yüzyılın başında ise bölgede İngiliz hâkimiyeti söz konusu olmuştur.

Keşmir’de Müslümanlık 14. Yüzyılda etkin olmuş ve bölgenin Babür İmparatorluğuna bağlandığı dönemde Müslümanlık hayli yaygınlaşmıştır. Halen Müslümanlık, bölgeyi betimleyen ve etkileyen önemli bir unsur durumundadır.

Keşmir Meselesi

Müslüman Pakistan ile Hindu ağırlıklı Hindistan’ın iki ayrı ülke olarak bağımsızlıklarını 1947’de ilan etmesiyle “Keşmir Sorunu” da vücut bulmuştur. O dönemde, Keşmir’in söz konusu bu iki ülkeden hangisine katılacağına, nüfusunun % 90 kadarı Müslüman olan Keşmir halkının referandumu ile belirlenmesi benimsenmişti. Ne var ki; isyanlar, protestolar, baskılar ve katliamlar nedeniyle bu referandum bir türlü gerçekleşememiştir. Bu bağlamda Pakistan ile Hindistan arasında en az üç sıcak çatışma yaşanmıştır.

Yörenin Müslüman çoğunluğa sahip olması nedeniyle Hindistan, referandumun kendi aleyhine sonuçlanabileceği gerekçesiyle halk oylamasına hep karşı çıkmaktadır. Konuya, Birleşmiş Milletler (BM) müdahil olmuş ve ateşkes ilan edilmişse de nihai sonuca ulaşılamamıştır. Bu bağlamda, Hindistan, ateşkes anlaşmasına uymayı reddederek Keşmir’den askerlerini geri çekmemiş ve işgal ettiği bölgeleri “Cammu Keşmir” eyaleti adı altında kendine bağladığını ilan etmiştir (Şekil 1).

Söz konusu bu eyalet, halen Hindistan içinde Müslümanların çoğunlukta olduğu tek eyalet durumundadır. Pakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir’e “Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)” ve “Gilgit Baltistan” olarak iki özerk bölge statüsü vermiş bulunmaktadır (Şekil 1). Bu arada bölgeye Çin’in de müdahil olduğu görülmektedir. Halen, Keşmir’in, yüzölçümü bağlamında % 45’i Hindistan’ın, % 35’i de Pakistan’ın ve % 20’si de Çin’in (Aksai Bölgesi olarak) kontrolü altında bulunmaktadır (Şekil 1).

2019 yılında, Hindistan ve Pakistan arasında paylaşılamayan Cammu Keşmir için hayli sıcak günler yaşanmıştır. Hindistan’ın, Keşmir hava sahasını ihlal etmesi üzerine Pakistan tarafından bir Hint uçağı düşürülmüş ve iki pilot hayatını kaybetmiştir. Nükleer güce sahip, söz konusu bu iki ülke savaşın eşiğine kadar gelmişlerdir.

Keşmir’in Ekonomik ve Enerji Politik Değerlendirmesi
Keşmir; dünyanın en yüksek sıradağlarının birleştiği özel bir mahalde yer almaktadır. Bir başka deyişle, fazla geçit vermeyen Himalayalar ile Karakurum, Pir ve Pancal dağlarının uzantısının kesiştiği bir yörede bulunmaktadır. Jeolojik olarak özel bir ara bölgeye sahip olması nedeniyle stratejik bir jeopolitiğe sahiptir. Dolayısıyla çevre yöreler için önemli bir geçiş bölgesidir.

Ekonomik bağlamda bakıldığında Keşmir’de zümrüt, yakut, altın, linyit, boksit ve alçı taşı vb. gibi kıymetli yeraltı zenginlikleri bulunmaktadır. Bu zenginlikler ekonomik olarak önem arz etmekle beraber tam olarak değerlendirilebildiğini söylemek de zordur. Ayrıca, dünyaca ün kazanmış olan kaşmir kumaşının ticareti ve ilaveten ipek ile ipek halı üretimi de ekonomik açıdan bölgeye katma değer sağlayan sektörleri oluşturmaktadır.

Son yılların önemli ekonomik ve enerji-politik projesi; “Kuşak Yol (Belt and Road)” projesi adıyla anılan “Modern İpek Yolu” Projesi kapsamında ilgili yolların, coğrafyanın da zorlaması bağlamında bölgeden geçme potansiyeli olduğu öngörülmektedir. Nitekim Keşmir, geçmişte “Tarihi İpek Yolu”nun güzergahı üzerinde bulunmaktaydı. Bir başka deyişle, gelecek projeksiyonu bağlamında bölgenin daha etkin olacağı söylenebilir.

Yolların ve enerji hatlarının birbirini tetiklediği ve birbirini takip ettiği düşünülürse, enerji hatları için de bölge önem arz ediyor olmaktadır. Bu bağlamda bölge, enerji-politik olarak giderek artan konjüktürel pozisyona sahip olacağı konusu kendini hemen göstermektedir.
Öte yandan, Çin tarafından lanse edilen “Kuşak Yol (Belt and Road)” projesinde yolun yanında (hatta öncesinde) kuşak nitelemesinin yer alması dikkat çekmektedir. Kuşak ifadesi hayli kapsamlı olup enerji projelerini de içerdiği ifade edilmektedir. Bir başka deyişle kuşak betimlemesi; projenin ticaret yolunun ötesinde daha derin anlamlar içerdiği ve enerji politik konuları da derinlikle ifade etmekte olduğu söylenebilir. Bu bağlamda dünyayı birbirine bağlayan ticari ve de enerji-politik ağın önemli bir düğüm noktasının Keşmir bölgesi olacağı anlaşılıyor olmaktadır.

Sonuç

Görüldüğü üzere Keşmir bölgesi son derece stratejik ve konjüktürel olarak önem arz eden bir bölge durumundadır. Bu bağlamda Keşmir Meselesi hayli derinlikli olup, farklı veçheleriyle karmaşıklık ifade etmektedir. Türkiye’nin, bölgedeki gelişmeleri takip ettiği ve konuya hassasiyetle yaklaştığı anlaşılmaktadır.

Modern ipek yolu projesine ilişkin olarak önemli bir geçiş güzergahı olma potansiyeline sahip olan Keşmir bölgesi, güzergah ülkelerini proje bağlamında gelişecek işbirlikleri ve ortak yatırımlar ile birleştirmesi beklenirken, halen sorunlu bir bölge durumunu korumaktadır. Oysa, yadsınamaz büyüklükte alt yapı projelerinin hayata geçirilmesi söz konusu olabilecektir. Bu durum, daha şimdiden enerji politik de dahil büyük rekabet ve çekişmeleri gündeme taşımış gibi görünmektedir. Bu bağlamda bölgenin iki önemli ülkesi Pakistan ve Hindistan arasında önemli sürtüşmelere neden olmaktadır. Bu ülkelere Çin de müdahil olmuş durumdadır.
Dünyanın içinden geçmekte olduğu bu süreçte konu giderek önem kazanacaktır denebilir. Çözüme diyalog yoluyla ulaşılması yadsınamaz önem taşımaktadır. Öz olarak belirtmek gerekirse; 70 yılı aşkın bir süredir devam edegiden Keşmir Meselesi’nin barışcıl ortamda diyaloğun sağlanması ile çözüme ulaşılmasında Türkiye gibi dünya konjüktüründe denge unsuru konumunu koruyan bir ülke, önemli ve etkin bir rol oynayabilecek potansiyele sahip bulunmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img

BUNLARI DA OKUYUN