Ana SayfaKÖŞE YAZARLARIOrtak alan çocukları (3)

Ortak alan çocukları (3)

Daha güvenli ve yaşanılabilir olacağı, eşi ve çocukları ile daha güzel bir ortamda sosyalleşmesi düşüncesiyle site hayatını tercih eden vatandaşların genellikle yüksek aidat, güvenlik sorunu ve rant ilişkilerinden şikayetçi olduklarına hemen her gün şahit oluyoruz.

Toplu konut yaşamındaki çözümsüz hale dönüşen sorunlar; evde, işte, yolda, telefonda, sosyal medyada kısaca hayatımızın her alanında sorun sahipleri tarafından dillendiriliyor.

Ama sadece dillendiriliyor…

Toplu yaşam alanlarındaki hizmetleri sağlayan site yönetimlerinin malikleri oldukları kadar ortağı da olan sakinler aynı zamanda içerisinde yaşadıkları toplu yaşam kültürünün de ortaklarıdır. Bu yaşam kültürünü bilen ve ortak yaşam düşüncesine ne yazık ki yapıcı ve akılcı düşünenlerin sayısının az oluşundan kaynaklı olarak; küçük bir azınlıktan oluşması iş bu sorunların belirsizliğini her geçen gün daha da derinleştiriyor.

Azınlığın sessizliğinde kendilerine söz hakkı bulan ve fakat toplu yaşam kültüründen bihaber olan kalabalıkların bezirganları ise zaman zaman topu taca atar gibi devlet kurumlarına sitem eder, site yönetimine kendi şahsi arzularını telafi etmemesi sebebiyle sözde kılıç çeker, dedikodu kazanının altını ise harlı tutmak için odunsuz bırakmaz, sorunlara çözüm üretenleri de desteklemez ve sorunun çözülmemesi için çaba harcar, sorunlar biterse dedikodu yapacak sermayesi kalmayacağından büyük endişe duyar, kalabalıkların ise bunu seyretmesi ile iyi bir iş yaptığını sanar. Biz o kalabalıklar içinde bu tiyatronun seyircileriyiz. Her ne kadar toplu yaşam kültürünü bilsek de bu avamın şirreti kalabalıklar üzerinde baskı oluşturur ve düşünme yeteneği olan havas kendini kalabalıktan dairesinin sükûnetine hapis eder. Toplu yaşam kültürünü benimsemiş ve bu yaşam kültürüne emek vererek gönüllülük adına yola çıkanların suikastçıları; niyeti bozuk olan, gönüllülükten ziyade kişisel rant ve çıkar peşinde koşan, ne toplu yaşam kültüründen haberi olan ne de kendini toplumun oluşmasında sorumlu tutan bu kişiler eli ile ziyana uğrar. Zira bu zevatlar hemen her yerde toplumumuzu bölen, ayrıştıran, gönüllüğü rant ve çıkar arzularına peşkeş çeken çakma entelektüellerden farklı değildir.

Bu konuyu ilerleyen yazılarımda daha geniş bir şekilde kaleme alacağım.

Kurumlar nedeniyle yaşadığımız aksaklıkların nedeninin doğru pencereden bakarsak insan kaynaklı olduğunu hepimiz görebiliriz. Zira bireyler toplumları oluşturur. Kurumlar bireylerin birlikteliği ile oluşurken icraatları ile toplumların birlikteliğini tahsis etmekle hemhal olur. Kurumların icraatlarını tahrif, tahkir ve tevil eden ve birlikteliğimizin gücüne kast edenler ise sadece kurumlara değil tüm toplumun huzur ve ferahına kast etmiştir.

Değerli okur, gelecek yazımda site yönetiminde kaçak, zarar ve israfa neden olabilecek en önemli kalem olan güvenlik ihtiyacını konu alacağım.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img

BUNLARI DA OKUYUN