MOSKOVA – Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Dünya Nükleer Haftası Forumu kapsamında gerçekleştirilen “Her Şey Atomla Başlar” başlıklı genel oturumda, nükleer enerjinin geleceği, teknolojik dönüşüm ve ülkeler arası iş birliği olanakları ele alındı. Oturumda, nükleer enerjinin yalnızca bir enerji kaynağı değil, aynı zamanda stratejik bir teknoloji ve diplomasi aracı olduğu vurgulandı.
Tüm Rusya Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen genel oturuma, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi, Rusya Enerji Bakanı Sergey Tsivilev, Belarus Enerji Bakanı Denis Moroz, Mısır Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Mahmoud Esmat, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Kazakistan Nükleer Güç Santralleri Genel Direktörü Yernat Berdigulov, Özbekistan Atom Enerjisi Müdürü Azim Akhmedkhadzhayev ve Dünya Nükleer Birliği (WNA) Genel Direktörü Sama Bilbao y León katıldı.
Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, yaptığı konuşmada nükleer enerjide uluslararası iş birliğinin iki temel koşula dayandığını belirtti: “Nükleer alanda iş birliği için iki koşul vardır: teknik ve siyasi. Birincisi, sürekli olarak teknoloji geliştiriyorsanız paylaşım yapabilirsiniz. İkincisi ise siyasi irade. Nükleer enerji, bir nevi halkın zihinsel tercihidir.”
Likhachev, “teknolojik sömürgeciliğin” kabul edilemezliğine de dikkat çekerek, Rosatom’un yürüttüğü hiçbir projenin müşteri ülkeyi tek taraflı bağımlılığa mahkûm etmediğini vurguladı: “Projelerimizin hiçbiri müşteriye tek taraflı bağımlılık yaratmaz. Projelerimizi her zaman kapsamlı bir yerelleştirme süreciyle destekliyoruz.”
Oturumda ayrıca iklim değişikliğiyle mücadelede nükleer enerjinin yenilenebilir kaynaklarla birlikte daha etkili kullanılabilmesi, yeni nesil reaktör teknolojileri, güvenlik standartları ve yerelleştirilmiş üretim modelleri de masaya yatırıldı. IAEA Genel Direktörü Grossi, bilgi paylaşımı ve teknik desteğin artırılmasının nükleer teknolojilerin güvenli şekilde yayılması açısından hayati olduğunu belirtti. Gelişmekte olan ülkelerin temsilcileri ise, kendi projelerinde teknoloji transferi ve eğitim yatırımlarının kritik rolüne dikkat çekti.
Oturumun sonunda, katılımcılar nükleer enerjide güvenli, yerelleştirilmiş ve karşılıklı faydaya dayalı iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiği konusunda ortak görüş bildirdi. Nükleer enerjinin, sadece enerji üretimi değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma, teknoloji transferi ve uluslararası diplomasi için bir araç olduğu vurgulandı. Dünya Nükleer Haftası, 30 Eylül’e kadar Moskova’da çeşitli panel, teknik oturum ve sergilerle devam edecek.