Sevgili okurlarım bu sayıdaki yazımda neden yerli ve milli üretim yapmamız gerektiğini biraz irdelemek istiyorum.
Ülkemizin geçtiği bu zor günlerin en büyük sebebinin dışa bağımlılık olduğu gün gibi ortada ve bu bağımlılık devam ettiği müddetçe ülkemiz ve bizler bu günleri tekrar tekrar yaşamaya alışmalıyız ya da yaşadıklarımızdan ders alıp,gelecek günlerin yapılanmasını kendi kendine yeten yani üreten yurt dışına satan bir ülke olarak planlamalıyız.
Şimdi üç tarafı denizlerle çevrili, her yeri tarım alanı olan, dört mevsimin olduğu bu coğrafyada dışarıdan saman,hayvan,balık, buğday, süt tozu şeker daha sayamadığım birçok şeyi ithal etmeyi bırakıp özümüze dönmeliyiz. Tekrar kendimiz üretmeye ve ihraç etmeye başlamalıyız. Tabi bunları yaparken yerli tohum kullanmalıyız. Anlaşılamayan bu yasağı acilen kaldırmalıyız. Genetiği oynanmış bu ürünleri derhal bırakmalıyız. Milyon dolarlık motor yatlar 2.5tl’ye yakıt alırken, benim çiftçim 6tl’yealmamalıdır. Tarlalarda bin bir emekle üretilen ürünler çürümemeli müşterisi olmadığından, bir TL’ye sattığı domates pazarda 6 TL olmamalıdır. Aradaki bu inanılmaz fiyat farkı birilerinin cebine girmemelidir. Yani çiftçi ve üretici desteklenmeli. Yazmaya kalksam daha çok yazacak şey var ama usturuplu gitmeye çalışıyorum.
Biz ne zaman bu hale geldik, neden nasıl böyle olduk, herkes elini bir başının arasına koymalı ve sormalı artık!!
Bence yoksa bu süreçler her zaman bizi bekleyecek. Tarım ülkesinde her şeyi dışarıdan getirir olduk ama umarım bunun ne demek olduğunu anlamışızdır.
Gelelim teknolojiye geçtiğimiz günlerde yapılan Teknofest’de birçok yerli ve milli ürün ile tanıştık. Demek ki! bizler bunu yapabiliyormuşuz ve hatta doğru şartlar olursa ve yurt dışına bu beyin göçü biterse kayırmacılıktan, adamcılıktan,imkansızlıklardan kurtulursak bir kez daha neler olabileceğini neler üretebileceğimizi hep beraber görürüz. Bu konu benimde içinde olduğum bir konu olduğu için olaylara çok iyi vakıfım. Geçmiş zamanlarda küsen kırılan sistemden uzaklaştırılan yurt dışına projelerini götüren değerli bilim adamlarımızı tekrar kazanmalıyız.
Acilen imkan yaratmalı ve devlet içindeki tekelciliği bırakmalıyız. Konusunda uzman insanları bu birimlerin başına geçirmeliyiz. ARGE’ye çok ama çok destek olmalıyız ve sonunda ithal eden değil,üreten,dışa bağlı değil,ihraç eden bir yapıya dönmeliyiz. Kısacası bilime teknolojiye destek vermeliyiz. Bu çocukları kendimiz yetiştirmeliyiz ve dışarıya kaçırmamalıyız.
Gelelim sözün özüne dilimizin döndüğü kalemimizin yazdığı kadarıyla anlatmaya çalıştım. Bu ülke hepimizin üreten kendi kendine yeten,dışa bağımsız,eğitimli,kültürlü,araştıran, sorgulayan, tam bağımsız bir TÜRKİYE için gelecekte bütün umut ettiklerimizin olması dileğiyle kalın sağlıcakla.
Yerli ve Milli bir ülke için elele…