Elektrik kullanımı, bilgi çağına girmekte olan insanoğlu için artık yadsınamaz önem taşıyan bir metafor durumundadır. Elektrik enerjisinin böylesine yadsınamaz öne çıkışının nedeni olarak elektriğin diğer enerji çeşitlerine dönüşüme uygunluğu ve alternatif akım formunda binlerce kilometre uzak mesafelere taşınabiliyor olmasıdır. Günümüzde bilgisayar kullanımı ve yapay zekâ, bir başka deyişle akıllı sistemler için elektrik gereksinimi vazgeçilmezlik ifade etmektedir. Bütün bu paradigmalar büyük güçlerde elektrik üreten enerji santralarının hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Elektrik üretiminde farklı enerji kaynakları kullanılabilir olmakla beraber emre amade santralar olan fosil yakıtlı santralar ile nükleer santralar öne çıkmaktadır. Zira mevsimden ve günden bağımsız olarak, her istenen zamanda istenen güçte enerji üretilebilmesi “baz santral” olarak nitelenen söz konusu bu santralar ile sağlanabilmektedir.
Global olarak elektrik kullanımının artmasıyla kronolojik olarak önce fosil yakıtlardan (sırasıyla kömür, petrol ve doğal gazdan) yararlanılmıştır. Nükleer teknolojinin geliştirilmesiyle II. Dünya Savaşından sonra nükleer santralar kullanılmaya başlanmıştır. Halen tek üniteden net 1000 MWe üzerinde elektrik enerjisi üretimi nükleer santrallarla mümkün olabilmektedir.
Bilindiği üzere, fosil yakıtların büyük miktarlarda kullanımı sera gazı salımı bağlamında çevre sorunlarına neden olabilmektedir. Dolayısıyla çeşitli çevre kuruluşları ve çevre toplantılarıyla fosil yakıt kullanımının sınırlandırılması gündeme gelmiş bulunmaktadır. Buna karşın COP-21ve COP 25 gibi toplantılarda nükleer enerjinin kullanımı tavsiye edilir olmuştur. Bu bağlamda Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı – IAEA’nın verilerine göre, 31 Aralık 2019 tarihi itibariyle dünyada 443 nükleer santral çalışmakta, 54 nükleer santral da inşa edilmektedir. Mersin Akkuyu’da inşa edilmekte olan Nükleer Güç Santralı da inşa halindeki nükleer santrallar arasında yer almaktadır.
Akkuyu Nükleer Güç Santralında Son Durum
Bilindiği üzere, nükleer santral kurma konusu Türkiye’de birçok kez gündeme gelmiş olmasına rağmen ertelenen veya iptal edilen ihalelerle 2010 yılına kadar yarım asırdan fazla bir sürede istenen sonuca ulaşılamamıştı. Nihayet, Rusya Federasyonu ile 12 Mayıs 2010 tarihinde (Yap-İşlet bağlamında) imzalanan işbirliği anlaşması ile Mersin-Akkuyu’da nükleer güç santralinin hayata geçirilmesi süreci başlamıştır. 13 Aralık 2010 tarihinde ise konuya ilişkin proje firması kurulmuştur. Akkuyu santralına ilişkin Yer Seçimi lisansı yenilenmiş ve Aralık 2011’de ÇED Raporu da Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanmıştır.
Her biri 1200 MWe’lik güçte dört ünite olarak kurulacak olan Akkuyu Nükleer Güç Santralı, Rus yapımı olup VVER tipi Basınçlı Su Reaktörü tipinde olacaktır. Böylelikle Akkuyu Nükleer Güç Santralı dört ünitesiyle toplam 4800 MWe güç üretecektir ve santralların ömrünün 60 yıl olması planlanmaktadır.
Yerli katkının olabildiğince fazla olmasının benimsendiği projede yardımcı sistemler kapsamında düşünülen ve bir Türk firma tarafından üstlenilen deniz yapılarına ilişkin ilk temel atma töreni Nisan 2015 de gerçekleştirilmiştir. Haziran 2017’de ise EPDK tarafından 49 yıllığına Akkuyu NGS’ye elektrik üretim lisansı verilme işlemi tamamlanmıştır. Ekim 2017’de ilk üniteye ilişkin inşaat izni alındıktan sonra Aralık 2017’de sahada şantiye çalışmaları başlamıştır. Takiben söz konusu bu birinci ünite için İnşaat Lisansı’nın alınmasından sonra 3 Nisan 2018 tarihinde Akkuyu NGS’nin 1. ünitesinin temel atma töreni Rusya ve Türkiye Devlet Başkanlarının yer almasıyla gerçekleştirilmiştir. Böylelikle ilk üniteye ilişkin kapsamlı inşaatı başlamıştır.
Öte yandan, ağır ve hacimli ekipmanların taşınmasında kullanılacak Akkuyu mevkiindeki limanın doğu terminal inşaatı da tamamlanmış bulunmaktadır. Mayıs 2019’da Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı’ndan Liman işletme izni de alınmıştır. Yine büyük ve ağır ekipmanların yerlerine yerleştirilmesinde kullanılacak 3000 ton kapasiteli (paletli özel bir) vinç Ağustos 2019’da sahaya getirilmiş ve konuşlandırılmıştır. Saha alt yapısı hazırlandıktan sonra, Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın 1. Ünitesinin ilk büyük ekipmanı olarak (+3. Nesil, gelişkin) nükleer güç reaktörlerinin pasif güvenlik sistemleri içinde yer alan ve 150 ton mertebesinde ağırlığa sahip bulunan “Kor Tutucu” sahaya getirilmiş ve paletli özel vinç ile yerine yerleştirilmiştir. Son olarak, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin birinci güç ünitesine ilişkin yaklaşık 320 ton ağırlığında olan ve yapımı 3 yıl süren reaktör basınç kabının teknik güvenilirliği ağlamında hidrolik testleri de tamamlanmış ve nihayet inşaat sahasına ulaşmıştır (Şekil 1). Ayrıca 1. Ünitenin buhar jeneratörlerinin de yapımı tamamlanmış ve sahaya kadar ulaştırılmıştır. Böylelikle, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 1. Ünitesinin en önemli parçaları konusunda önemli ilerleme kat edilmiş bulunmaktadır.
Bir diğer önemli gelişme; Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın 1. Ünitesinin önemli yapı ekipmanlarının içinde yer alacağı çift katlı özel bir yapı olan “Dış Güvenlik Kabuğu”nun ikinci katmanının montaj işlemine başlanmış olmasıdır. Bu bağlamda, 1. Ünitenin inşaat yüksekliği 17 m’yi aşmış bulunmaktadır.
Akkuyu Nükleer Güç Santralı için bir başka gelişme; buhar türbinine monte edilecek “Kondansör”e ilişkin bazı parçaların tamamlanmış olması ve Akkuyu’ya gönderilmek üzere yola çıkarılmasıdır.
Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın 1. Ünitesinden ayrı, diğer ünitelerine ilişkin de bazı gelişmeler kaydedilmiştir. Şöyle ki; 30 Kasım 2018 tarihinde 2. Ünite için inşaat çalışmalarına başlama izni alınmış ve Ocak 2019’da 2. Güç ünitesi tesisleri için temel kazı çalışmalarına başlanmıştır. Takiben, 2. Güç ünitesi temel beton dökme çalışmaları 8 Mart 2019 tarihi itibariyle tamamlanmış bulunmaktadır. Son olarak 2. Üniteye ilişkin kor tutucu da tamamlanmış bulunmaktadır.
Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nin 3. ünitesinin de zemin hazırlanması çalışmalarına başlanmış olduğu ifade edilmiş ve son olarak bu üniteye ilişkin inşaat lisansı da alınmış bulunmaktadır. 4. ve son üniteye ilişkin olarak ise inşaat lisansı başvurusu yapılmış olduğu ifade edilmektedir. Dolayısıyla Akkuyu NGS projesinde yer alan güç reaktörü ünitelerinin hepsi için çalışmalar sürdürülmekte olup aşama aşama gelişmeler hayata geçirilmektedir (Şekil 2).
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşaatının tüm aşamaları Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından takip edildiği gibi uluslar arası bağlamda da kontrol edilmektedir. Bir başka deyişle inşaat bütünüyle denetlenmektedir.
Öte yandan, Akkuyu Nükleer Güç santralında çalışacak nitelikli Türk elemanların yetiştirilmesi de bir diğer önemli konuyu oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’den Rusya’ya konuya ilişkin eğitime gönderilen 143 öğrencinin mezun olduğu ve Akkuyu’da işbaşı yaptıkları ifade edilmiş bulunmaktadır. Ayrıca, 102 lisans ve 22 Yüksek Lisans öğrencisinin de yurtdışında eğitimlerine devam ettikleri belirtilmektedir. Bunlardan ayrı olarak 25 öğrencinin de Yüksek Lisans eğitimi almak üzere yine yurt dışına gönderilmeleri planlandığı açıklanmıştır. Tüm bu elemanlar Akkuyu’da çalışmak üzere eğitilmiş ve/veya eğitilen elemanlar olacaklardır.
Sonuç
Görüldüğü üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yılı olan 2023 yılında tamamlanması hedeflenen Akkuyu Nükleer Güç santralının birinci Ünitesinin inşasında hayli önemli aşamalar kaydedilmiş bulunmaktadır. İlaveten bu üniteye ilişkin çalışmaların yoğun şekilde devam ettiği anlaşılmaktadır. Ancak, diğer üniteler için de çalışmalar devam ede gitmektedir. Mersin-Akkuyu Nükleer güç santralının dört ünitesinden üçü için inşaat lisansı alınmış bulunmaktadır. Bir başka deyişle santralının üç ünitesi resmen başlamış olmaktadır.
Burada şunu belirtmek gerekir ki; Türkiye’nin nükleer güç santralına sahip olması öncelikle (emre amade) baz santral kapsamında elektrik üretim envanterine sahip olacak olmasından ötürü önemlidir. Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın devreye girmesiyle ülke elektrik ihtiyacının (tek başına) en az % 6’sını karşılayacağı öngörülmektedir. Dolayısı ile Türkiye’nin elektrik temin güvenilirliği bağlamında önemli yol kat edilmiş olacaktır.
İlaveten, Akkuyu Nükleer Güç Santralı yapımında (birinci devre sistemlerinde olmasa da) Türkiye’nin katkısına olabildiğince yer verilmesinin benimsendiği ifade edilmektedir. Bu bağlamda hafriyat işlerinde yer alınmıştır. Bu konu ülkemiz açısından bir ilk adım kazanç olarak nitelenebilir. Ayrıca, Akkuyu Nükleer Güç Santralı’da çalışacak nitelikli eleman ihtiyacı için Türk öğrencilerin yetiştiriliyor olması da Türkiye açısından yine olumlu bir gelişmeyi ifade etmektedir.
Öz olarak belirtilmek gerekirse; Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın devreye alınması, Türkiye için enerji temin politikası bağlamında önemli olduğu kadar ileri teknoloji bir santral kurulumu, lisanslanması ve hayata geçirilmesiyle edinilecek deneyim açısından da önem arz etmektedir. Bu açıdan konu ele alındığında Akkuyu Nükleer Güç Santralı projesinin ilk ünitesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yılına yetiştirilmesiyle Türkiye için ufuk açan bir anlam ifade edecektir denebilir.