Ana SayfaHABERLERLübnan’a enerji pozitif bir bakış

Lübnan’a enerji pozitif bir bakış

Giriş 

Doğu Akdeniz kıyısında yer alan Lübnan’ın, İsrail tarafından Ekim 2024 başında başlanan işgali, Orta Doğu’da yeni bir sert güç uygulaması sayfasını açıyor olmaktadır. Burada şunu belirtmek de gerekir ki; Lübnan hayli uzun bir süredir İsrail’in hava hücumlarına zaten, zaman zaman muhatap olmaktaydı. Ancak Ekim 2024 ‘te İsrail’in kara harekâtını başlatacağını ilan etmesiyle durum farklılık kazanmış bulunmaktadır.  Birçok ülke ve uluslararası kuruluş gerilimin azaltılması yönünde çağrı ve açıklama yapmış olsa da İsrail’i durdurabilecek bir etki yaratmadığı da gözlenmektedir.

Bilindiği üzereLübnan’da uzun bir süredir istikrarsız durumlar söz konusuydu. Bu bağlamda, Lübnan’ın bir yıl gibi bir süredir Cumhurbaşkanı’nı seçememiş olması siyaseten Lübnan’ı güçsüz düşürmüştür. Fazla olarak ülkede yaşanan ekonomik sorunlar ve ordusunun güçsüzlüğü Lübnan’da zafiyet oluşturmaktadır.

Buna karşın, ülkede görülen İran destekli Hizbullah yapılanması da yıllarca sürmüş olan bir gerçekliği oluşturmaktadır. Nitekim Hizbullah’ın İsrail’in ataklarına karşın verdiği, etkisi tartışılır karşı atakları Lübnan için risk faktörünü arttırmıştır. Bu durum, İsrail’e (ABD tarafından savunma hakkı nitelenmesiyle verilen maddi ve askeri desteklerle birlikte) işgale varan cüretkarlık kazandırmıştır.

İşgal öncesi, Hizbullah üyelerini hedef alan ve çağrı cihazları üzerinden yapılan siber- istihbarat hamlesi de zaten istikrarsız olan Lübnan’da durumu daha da karmaşıklaştırmıştır. Dolayısıyla dünyada yaşanan bu yeni tip ve fakat etkin atağın hayata geçirilmesi işgale alt yapı oluşturmuştur denebilir. İlaveten Hizbullah liderlerine yönelik suikastlar silsilesi, işgal harekâtını daha da kolaylaştırmış görünmektedir.

Burada şunu da belirtmek gerekir ki; yukarıda özetlenen son dönemde yaşanan olaylar gerçekte mazinin uzantısı gibi görünmektedir. Bu bağlamda Lübnan tarihine hızlıca bakmak yerinde olacaktır.

Kronolojik olarak bakıldığında antik dönemlerdeki geçmişi, 7000 bin yıl gibi hayli uzun bir sürece dayanmaktadır. Önceleri Fenikelilere ev sahipliği yapmış olan bu topraklar, Miladi yıllarda Romalılar tarafından fethedilmiş ve daha sonra Hristiyanlık yayılmıştır. Dört halife döneminde Müslümanlar bölgeye etkin olmuş ve Müslümanlık yaygınlaşmıştır. Bölgede farklı Müslüman devlet ve grupların hegemonyasının söz konusu olmasının ardından 16. yüzyılda bu bölge Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetine girmiştir. Tüm bu dönemlerin izlerini taşıyan çok farklı gruplar Lübnan’daki etnik ve dini alt yapıyı oluşturmaktadır.

I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla Fransız mandası dönemi başlamış, 1943 yılında da Lübnan bağımsızlığını kazanmıştır. Yaklaşık 10 bin km²’lik bir yüzölçümüne sahip olan bu ülkede Arapça ve Fransızca resmi dil olarak kullanılmaktadır.

Daha sonraları, siyasi ve dini farklılıklardan kaynaklanan bir “İç Savaş” yaşanmıştır. İç savaş sırasında Suriye ve İsrail işgalleri olmuş ve bu süreç 15 yıl kadar sonra son bulabilmiştir. Ancak iç savaşın bitmesiyle Hizbullah yapılanmasının ülkede etkin olduğu gözlenmiştir. Dolayısıyla çalkantılı dönemler süre gitmiştir. Nihayet yukarıda açıklanan son gelişmeler yaşanmış bulunmaktadır. Ne var ki, içinde bulunduğumuz süreçte de olaylar vahametini arttırarak devam ettirmektedir.

Enerji Politik Açıdan Lübnan

Lübnan bölgesi, (sakin geçen) Osmanlı İmparatorluğu döneminden sonra etkisinde kaldığı Fransız mandası döneminde, Fransa’nın Orta Doğu kapısı gibi işlev görmeye başlamıştır. Dolayısıyla Fransa’nın Orta Doğu ile ilişkileri ve bu bağlamda petrol ticareti için de öne çıkan bir coğrafya olmuştur. Lübnan bağımsızlığını kazandıktan sonra da Fransa lehine benzer şartların devam ettiği görülmüş ancak bazı yerel sorunlar da yaşanmıştır.

Burada şunu da ifade etmek gerekir ki; Lübnan, enerji-politik açıdan önemli bir boru hattına sahiptir. 1930’larda döşenmiş olan ve Doğu Akdeniz’e de (Osmanlı Döneminde Trablusşam adıyla anılan) Tripoli limanıyla ulaşan söz konusu boru hattı üzerinde Fransa’nın etkinliği önemlidir. Söz konusu boru hattına 1950’lerde 30 inç’lik (yaklaşık 76 cm çapında) bir boru hattı eklemesi daha yapılmış ve 400.000 varil/gün mertebesinde bir kapasiteye çıkmıştır.  Fransa’nın Lübnan’a ilgisinin önemli bir odağı bu boru hattının varlığı olduğu söylenebilir. Nitekim, İsrail Lübnan’ın kuzeyine doğru hava atakları yaptığında, Fransa Lübnan halkının yanında olduğunu belirtme gereksinimi duymuştur.

Ayrıca, son yıllarda, sahada bulunan (çoğu bölge ülkesi olmayan) aktörlerin (kendilerine yakın buldukları) coğrafyalar üzerinden farklı boru hatlarını Doğu Akdeniz’e ulaştırmayı hedeflemek istedikleri gözlenmektedir. Bu durumda Suriye, Lübnan ve İsrail’deki limanların terminal liman haline gelmesi söz konusu olmuş bulunmakta olup bazı ileri gelişmeler de yaşanmıştır.

Lübnan’ın iki önemli limanından biri, aynı zamanda ülkenin Başkenti olan Beyrut ve diğeri de Tripoli’dir. Lübnan’da yaşanan iç savaş ile birlikte ortaya çıkan risklerle birlikte Birleşmiş Milletlerin bölgeye gönderdiği Barış Gücü’nün bu iki liman bölgesinde ve özellikle de petrol depolama ve ilgili tesis alanlarında görev yaptıkları görülmektedir.

Son yıllarda ise Lübnan’ın denizlerinde, Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)’sinde önemli ölçüde doğal gaz rezervi bulunduğu keşfedilmiştir. Yaklaşık 22 bin km2 kadar olan Lübnan MEB’inde, hem petrol ve hem de doğal gaz bulunduğu ifade edilmektedir. Söz konusu petrol rezervinin 860 Milyon Varil’den fazla ve doğal gaz rezervinin de 95 Tirilyon m3’ün üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.

Ancak, Lübnan’ın güney komşusu olan İsrail ile arasında Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) konusunda anlaşmazlık ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda önemli bir tartışmalı bölgeden bahsedilir olmuştur (Şekil 1). Söz konusu tartışmalı bölgede 2009 yılında Amerikalı bir şirket tarafından doğal gaz rezervi bulunduğunun keşfedilmesiyle birlikte iki ülke arasındaki anlaşmazlık tırmanmıştır.

Bu bağlamda Lübnan MEB’inde blok betimlemesi yapıldığı da görülmüştür (Şekil 1). Özellikle 9 Numaralı bloktaki rezerv Lübnan ve İsrail arasında sorun oluşturmuştur. İsrail söz konusu bu bloktaki rezervin bir kısmının kendi karasularında olduğunu iddia etmiştir. Ayrıca, Lübnan’ın bazı bloklar için 2017’den itibaren ihaleye çıktığı da gözlenmiştir.  Ancak, Lübnan’da ortaya çıkan siyasi ve ekonomik çalkantılı durumlar enerji politik gelişmeleri geciktirmiştir denebilir. 

Şekil 1 Lübnan ve İsrail Münhasır Ekonomik Bölgeleri, Sorunlu Bölge ve Doğal Gaz Rezerv Alanları

Sonuç

Farklı etnik ve dini grupların yaşadığı bir ülke olan Lübnan, bilindiği üzere konjüktürel olarak son derece stratejik bir coğrafyada yer almaktadır. Halen sahip olduğu terminal limanlara karşın yeni terminal limanların oluşturulmasının da söz konusu olduğu görülmektedir. Ağustos 2020’de Beyrut’ta yaşanan büyük patlama da bu bağlamda (rekabetsel bir sonuç olarak) düşünülebilir.

Son olarak Lübnan MEB’inde keşfedilen büyük ölçekli petrol ve doğal gaz rezervleri, bu küçük ülkenin sahip olduğu riskleri arttırmıştır. Fazla olarak İsrail ile arasında tartışılır MEB bölgesinin olması da ülkenin sorunlarını katmerleştirmektedir. 

Burada şunu da belirtmek gerekir ki; İsrail’in son yıllarda gösterdiği yayılmacı politikalara ve medyada dolaşan Arz-ı Mev’ud haritalarına bakıldığında, söz konusu haritalarda Lübnan’ın da yer aldığı görülmektedir. Fazla olarak Eylül 2024’te toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuşan İsrail Başbakanı’nın gösterdiği haritada Lübnan siyahla işaretlenmiş bölgede yer almaktadır. Teolojik esası varmış gibi görünen bu haritaların, gerçekte konjüktürel olarak büyük bir enerji politik hedefi olduğu söylenebilir.

Öz olarak belirtmek gerekirse, Lübnan’da yaşanan ve yaşanmakta olan olaylar; sadece Lübnan’ı değil diğer bölge ülkelerini de ilgilendirdiği ve küresel boyutlarının da olduğunu düşündürmekte olup Lübnan’a yönelik yaşanan atakların arka planında, bu ülkenin enerji politik bağlamda sahip olduğu terminal liman potansiyeli ile ülkenin Münhasır Ekonomik Bölgesinde büyük boyutlarda olduğu ifade edilen hidrokarbon yataklarına hâkim ve sahip olma isteğinin yattığı söylenebilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img

BUNLARI DA OKUYUN