Ana SayfaEKONOMİKüresel felaket ve çevre bilinci

Küresel felaket ve çevre bilinci

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de son zamanlarda yenilenebilir enerji konusunda ciddi çalışmalar yürütülmekte olup, devlet kurumlarının bu konuda desteklenmesi ve özel sektöre ise ciddi katkılarda bulunulması geleceğimiz adına önemli gelişmelerdendir.

Coğrafi konumumuz ve su zenginliğimiz sebebiyle yenilenebilir enerji potansiyeli bakımından birçok Avrupa ülkesi ve Ortadoğu ülkelerine kıyasla Türkiye çok avantajlı bir durumdadır.

Su kaynaklarımız ile hidroelektrik üretimi olarak dünyada potansiyeli yüksek olan Türkiye, bu avantajını da kullanmak üzere ciddi projeleri uygulamaya yıllar önce başlamıştır.

Güneş, rüzgar ve jeotermal enerji bakımından da yapılan çalışmalar ve teşvikler devam etmektedir.

Yeşil enerji potansiyelimizin farkında olarak özellikle yenilenebilir enerji kaynağı bulunan iller üzerinde enerjinin etkileri ve geleceğimizi nasıl şekillendirdiği ile alakalı farkındalıklar oluşturmak içinde enerji bakanlığı bir dizi projeleri son yıllarda hızlandırmış durumdadır.

Son yıllarda yaşanan sel ve orman yangınlarının ardından özellikle küresel ısınma sıkça gündeme gelen ve en çok konuşulan konular arasında yer almıştır.

Küresel felakete dönüşmeden yaşanan bu kaosu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji tasarrufu ile gidermek/önlem almak zorundayız.

Devletimiz enerji kaynaklarının kullanılması ve verimlik sağlanması için kamusal destekler vermektedir. İş dünyasının ve tüm vatandaşların enerjiyi tasarruflu kullanmayı milli bir görev olarak görmesiyle bu destekler başarıya ulaşacaktır ve dolayısıyla geleceğimizde küresel felaketten en az zararla kurtulabiliriz. Aksi halde çevre bilinci ile hareket edemez, geri dönüşüm konusunda oluşturulmaya çalışılan farkındalığı göremez isek küresel felaket geleceğimizi ipotek altına alacaktır.

Vatandaş olarak geri dönüşüm konusunda biraz özeleştiri yapmak zorundayız. “Sıfır Atık Projesi”nin ülkemize ve insanlığa ne kadar çok faydası olduğunun bilincinde hareket eden insanlarımızın sayısının, bu bilinçle hareket edenlerin sayısından az olması çok üzücü bir durumdur. Avrupa ülkelerinde enerji şirketlerinin çalışmalarını yakından takip ederim. Yapmış olduğum görüşmeler ve toplantılardan kalan zamanlarda da toplumun geri dönüşüm konusunda nasıl hareket ettiklerini hep imrenerek izlerim.

Sürdürülebilir bir yaşamın, toprağın, suyun, iklimin, ormanın ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına bağlı olduğu hareketiyle sürecin doğru yönetilmesinin hayati önem taşıdığını hepimiz son yangın ve sel felaketlerini yaşayarak gördük.

Peki ders aldık mı?

Hayır…

Devam ediniz, içtiğiniz pet şişeleri yola atınız. Ormanlarda mangallar yakın ateşleri kontrolsüz geride bırakın. Kağıtları elinizde buruşturup, çöp kutusuna nişan alarak, ne denli iyi atıcı olduğunuzu ispatlamak ve alkış almak adına birbirinizle yarışınız.

Siz çirkin hareketlerle birbirinizle yarışınız, biz ise geleceğimiz adına geri dönüşüme saygılı bireyler olarak farkındalık oluşturmaya devam edelim.

Geri dönüşüm konusunda bir başarı yakalayacaksak, bunu ancak elele vererek bu seferberliğe katılırsak başarılı oluruz.

Kısaca ya var oluruz ya da yok…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img
spot_img

BUNLARI DA OKUYUN