İstanbul’da bisiklet kullanmayı tercih ederek hem sportif bir faaliyet hem de ulaşım çözümü oluşturan vatandaşlara seyahat özgürlüğü sağlamak isteyen İETT’nin toplu taşıma kurallarına bazı otobüs şoförleri uymuyor.
Kural tanımayan otobüs şoförleri bisikletli vatandaşların seyahat edebileceği saatlerde bisikletlerini araçlara almıyorlar ya da bisikletleri görünce durakta durmadan geçiyorlar. Bisiklet kullanan vatandaşlar, toplu ulaşım aracına binmek isterken bazı şoförlerin sözlü taciz ve hakaretlerine de maruz kalıyor.
Katlanabilir bisikletlerin ise tüm toplu ulaşım araçlarında günün her saati seyahat edeceğini hemen hemen hiçbir otobüs şoförü bilmiyor ve bu bilgisizlik nedeniyle katlanabilir bisiklet sahipleri de mağdur oluyorlar.
İstanbul’da yolculukların yarısı motorlu araçlarla, diğer yarısı ise toplu ulaşım veya yaya olarak yapılmaktadır. Toplu taşımalarda; kolay ulaşılamaması, farklı ulaşım araçlarına entegrasyon problemi ve kalabalık olması gibi nedenlerin bulunması İstanbul halkının özel araçlarıyla seyahat etmesine neden teşkil etmektedir.
Özel otomobillerin ve toplu ulaşım araçlarının alternatifi olan bisiklet kullanımının özendirilmesi adına ciddi adımlar atılması gereklidir. Birkaç bisiklet yolu, bazı yerlerde kiralık bisiklet terminalleri ise sadece yaptık demek adına uygulamaya konulan göstermelik projelerden oluşuyor.
Geçtiğimiz ay Kadıköy’de özel halk otobüsü sürücüsü ile Dünya Gazetesinde çalışan medya mensubu Gülcan Sevindik arasında tartışma yaşanmıştı. Sevindik, kanunen günün her saati katlanabilir bisikleti ile tüm otobüslere binebileceği halde şoför tarafından araçtan zorla indirilmeye çalışılmış ve hakarete maruz kalmıştı.
Gerekli ve özellikle gereksiz birçok ifadeyi içeren billboard reklamlarında “bisikletinle çok daha güzelsin” gibi özendirici ifadeler beklediğimiz bu salgın günlerinde; “bisikletli isen in aşağıya” yaklaşımı belediyeciliğin kapsam ve kabiliyetinin ne halde olduğunu gözler önüne seriyor.
Kısa mesafeli yolculuklarda motorlu taşıtlar yerine bisikletli ve yaya seyahatlerinin desteklenmesiyle gerek trafik gerekse çevre kirliği problemleri doğal netice olarak çözümlenebilecektir. İstanbul’un en büyük sorunu olan trafik keşmekeşine bu yönelim ile pratik biçimde nefes aldırabiliriz.
Dünyada, bisiklet ve yaya yollarına önem veren belediyecilik anlayışı büyük şehirlerin kent içi trafik kaosunu önemli ölçüde azaltmayı başarabilmiştir. Bu sadece bir anlayış değil, ülke politikalarına dahi ilham vermiş ve bir toplum kültürü haline de dönüşmüştür.
Bisikletin yaygınlaşması ve kültürümüz haline dönüşmesi hava ve gürültü kirliliğini azaltır, insanın yaşam kalitesini yükseltir, zindelik ve sıhhati destekler, ekonomiktir, çevre dostudur, kentlerde erişebilirlik oranını artırır, trafik sıkışıklığından etkilenmez, kullanması eğlenceli, sosyalleşmenin katkı sağlayıcı araçlarındandır ve en önemlisi başka topluma doğaya ve geleceğe zarar vermez.
İstanbul’da bisiklet sayısında artış demek, daha sağlıklı bir İstanbul demek, daha çevik insanların yaşadığı temiz kent demek, çevreye zararlı gazların az olduğu çevreci bir şehir demektir. Yeşil İstanbul demek…
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bisiklete önem ve destek veren bir lider olduğunu tüm Türkiye ve dünya milletleri biliyor. Sağlık Bakanlığının da bu konuda her okula bir bisiklet projesinden haberdarız. Fakat geleceğimizin kültürü haline dönüşmesi gereken bisiklet ile alakalı belediyeler ve kamu kurumlarının büyük çoğunluğu Cumhurbaşkanımızın verdiği önem derecesine uygun hareket etmiyorlar. Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu’nun öğrencilerin okullarına bisiklet ile gidebilmesi ve ilçede bisiklet kültürünün oluşması adına başlattığı bisiklet yolu projesinin tüm belediye başkanları tarafından örnek alınmasının gerekli olduğu gözlemleniyor.
Salgın ve nedenlerini, salgın sürecinde dünya insanları evlerine kapandığında gezegenimizin nede güzel nefes aldığını tekrar ve tekrar hatırlamamız ve unutmamamız gerekir. Doğa bize ihtiyaç duymazken biz doğaya muhtacız. Bisiklet ve doğa ile dost olan tüm teknolojik icatların sahipleneni ve destekçisi olmamız gerekir.
İETT İNTERNET SİTESİNDE BİSİKLETLERİN ULAŞIM SAATLERİ
Bisikletli yolcular, bisiklet aparatlı otobüsleri gün boyu, diğer tüm otobüslerde ise 10:00-16:00 ve 22:00-06:00 saatleri arasında, Metrobüslerde 10:00-16:00 ve 22:00-06:00 arasında, Metro ve Tramvaylarda 06:00-07:00, 09:00-16:00 ve 20:00-00:00 arasında, Tünel’de 07:00-22:45 arasında, Şehir Hatlarında 06:00-00:00 arasında, deniz otobüsünde 07:00-21:00, Dentur ve Turyol 06:00-01:00 arasında, araba vapuru ve hızlı feribot ile 07:00-22:30 saatleri arasında ek ücret ödemeden yararlanabiliyor. Mavi Marmara’da ise bir ek bilet karşılığında 07:00-01:00 saatleri arasında bisiklet alınıyor. ‘’Katlanır bisikletler ise günün her saati, tüm İETT araçlarında ücretsiz taşınabiliyor.’’