İstanbul Kongre Merkezi’nde 11-13 Mart 2020’de gerçekleşecek olan “Solar İstanbul 2020 – Güneş Enerjisi, Enerji Depolama, Elektrikli Ulaşım ve Dijitalleşme Fuarı ve Konferansı” hakkında GENSED Başkanı Halil Demirdağ, ‘Enerji Dünyası Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.
“80 GÜN YAĞAN YAĞMURA GÜVENİP YATIRIM YAPMAK AMA 280 GÜN VAR OLAN GÜNEŞE GÜVENMEMEK ANLAŞILIR BİR DURUM DEĞİLDİR”
Güneş enerjisi hammaddesinin maliyetinin %90’lara varan bir azalma yaşadığını belirten Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği GENSED Başkanı Halil Demirdağ, “Geçmiş zamanlarda güneş enerjisi hammaddesi gerçek anlamıyla pahalı olduğu için belki talep görmüyor diyebiliriz ama şu an maliyetler çok büyük oranda azalmıştır. Güneş enerjisi kullanarak petrol hammaddesi ithalatımızı ciddi anlamda düşürebiliriz. ABD petrol rezervlerini satıyor! Peki neden satıyor diye düşündünüz mü? Petrol artık eski petrol değil ve eskisi kadar da değerli değildir. Güneş petrolün saltanatına son vermiştir. Şu an bulunduğumuz odada yanan ışıkların yarısının doğalgaz ve ithal kömürle elde edilen elektrik kullandığımızı düşünürsek, güneş enerjisini tercih ettiğimiz vakit ne kadar milli ekonomimize katkı sağlayabileceğimizin farkına varmalıyız. Yani 80 gün yağan yağmura güvenip yatırım yapıyoruz ama 280 gün var olan güneşe güvenerek bu konuda yatırımlarımızı yaygınlaştırmıyoruz. Bu anlaşılır bir durum değildir” diyerek güneş enerjisi kullanılmasının teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“DÜNYA İLE REKABET EDEBİLMEK İÇİN DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR”
Teşvik konusuna da bir açıklama getiren Halil Demirdağ, teşvik derken biz para verin işletme kuralım demiyoruz. Destek verilmesini istiyoruz ki! Dünya ile rekabet edebilelim. Birçok devlet ülke ekonomisine katkı sağlayan ve sağlıklı olan Güneş enerjisi yatırımları yapan şirketlere destek vermektedir. Bu destek kim zaman üretilen ürünü satın alma garantisi, kimi zamanda küresel pazarda rakiplerine karşı firmaların desteklenmesidir” diyerek güneş enerjisinde Türk şirketlerinin küresel pazarda önemli bir güce sahip olduğunu söyledi.
Fuarı düzenleme misyonları hakkında bilgiler veren Halil Demirdağ sektörün sahip olduğu kapasitenin 2014 yılında sadece 40 MW iken bugün itibarıyla 5.600 MW’ı aştığını dile getirerek bu büyümenin daha etkili bir şekilde gerçekleşmesi için tüm sektörü bir araya getirmek istediklerini vurguladı.
Türkiye’nin bugün kendi kaynaklarıyla kurduğu fabrikalarda çok yüksek yerlilik oranına sahip güneş panelleri üretebildiğine dikkat çeken Demirdağ sözlerine şöyle devam etti: Sektör bu panelleri yalnızca Türkiye’de kullanmıyor, aynı zamanda dünyanın pek çok ülkesine de ihraç ederek ciddi bir ekonomik hareketlilik yaratıyor. Ülkemizde eğitim almış ve yine ülkemizde deneyim kazanmış mühendislerimizin ve teknik kadrolarımızın kurduğu güneş enerjisi santralleri, bugün Türkiye’nin yanı sıra dünyanın farklı coğrafyalarını da çevreci ve temiz enerjiyle aydınlatıyor. Örneğin Türk inşaat firmaları Afrika’da çok güçlü. Onlara ‘Gelin, güneşi Afrika pazarında beraber büyütelim’ çağrısında bulunuyoruz. Bu gibi yerel ve küresel ölçekte gelişmeleri gözeterek, GENSED olarak güneş enerjisi sektörünün çok daha hızlı bir şekilde gelişmesine ve büyümesine katkı yapmak amacıyla bu fuarı TG Expo ile birlikte düzenlemeye karar verdik. Ancak bu sadece bir sektör derneğine mal edilebilecek bir konu değil, bu sebeple güneş enerjisi alanında sektörün gelişimi için çalışan tüm diğer dernekleri de fuarın sahipliğine davet ettik. Bu fuarı ve konferansı bu anlamda da çok önemsiyoruz.”
“30 YIL BOYUNCA HARCANACAK 18 MİLYAR DOLAR ÜLKE KASASINDA KALABİLİR”
Halil Demirdağ ayrıca “Güneş enerjisi gerçekten en ucuz ve tamamen yerli bir enerji kaynağı konumunda. Güneş enerjisi santrallerinin ömrünün 30 yıl olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda şu anda 5.600 MW’ı bulan kurulu güç ile 30 yılda ithal yakıtlara harcanabilecek 18 milyar doları ülkemizin kasasında tutmuş olacağız.” dedi.