Ana SayfaEKONOMİEkonomik büyüme ile enerji talebi paraleldir

Ekonomik büyüme ile enerji talebi paraleldir

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, 7. Türkiye Enerji Zirvesi Danışma Kurulu Toplantısı ‘nda enerji gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde Meclis’te Enerji komisyonu tarafından genel kurula gönderilen kanun teklifine yönelik değerlendirmelerde bulunan Müsteşar Dönmez, LPG piyasasında beklenen değişikliklerin yapıldığı, özellikle “koku” konusunda karşılaşılan ve lisans iptaline kadar varan sorunların kanun teklifinin yasalaşması ile birlikte çözüleceğini belirtti. Dönmez, koku ile ilgili kriterlere aykırı bir durumun ilk kez tespit edilmesi durumunda lisan iptalinin yapılmayacağını açıkladı. Elektrikte beklenen talebin artmaması ve buna bağlı olarak kapasite fazlasının oluşmasının piyasalarda hareketlenmeye neden olduğunu da vurgulayan Müsteşar Dönmez, daha önce arz güvenliği konusunun komu tarafından çözülmesi beklenirken, bugün kapasite fazlalığının yönetiminin de kamudan beklendiğini ifade etti. Doğal gaz ve LNG konusunda arz güvenliğinde en önemli sorunun depolama alanlarıyla ilgili olduğu görüşünü paylaşan Dönmez, hem BOTAŞ hem de özel sektör eliyle depolama kapasitelerinin artırılacağını duyurdu.

Önceki dönemlerin aksine Türkiye’deki enerji talebinin, ekono0mik büyüme ile paralel seyrettiğine dikkat çeken Müsteşar Dönmez, Türkiye’nin yüzde 3-4 arası bir büyüme ile ilerlediğini dile getirdi. Dönmez, kamu ve özel sektörün kendisini, büyüme ile aynı oranda artış gösteren enerji talebine göre revize etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Avrupa’nın uzun süredir, özellikle ekonomik durgunluktan sonra, doygun bir pazara sahip. Gerek fiyatların gerekse tesislerin yenilenmesi konusunda yaşanan bir deneyim ve süreç vardı. Türkiye böyle bir pozisyona gelmiş durumda ancak bunun kalıcı olacağını düşünmüyorum çünkü Avrupa neredeyse bu noktada sıfır büyümeyle giderken, Türkiye hala yüzde 3-4 civarında bir ekonomik büyüme kaydediyor. Geçmiş dönemlerden farklı olarak ekonomik büyümenin üzerinde bir enerji talep artışı yaşanırken son 2-3 yıldır Türkiye’de de enerji talep artışı ekonomik büyümeye paralel olarak artmaya başladı. Dolayısıyla hem kamu tarafı hem özel sektör yeni rakamlara göre kendini revize etmek durumunda. Uzunca bir süredir bakanlığımız ithal kaynaklara bağımlılığı azaltmak ve arz güvenliğini mümkün olduğunca kendi kaynaklarıyla sağlamak, güvence altına almak için de çalışma içerisindeydi. Bu dönemde biz yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payının artacağını ümit ediyor ve bekliyoruz. Bu kapsamda da yerli kömürün ekonomiye daha fazla kazandırılması için birtakım değişikliklerimiz söz konusu.” Açıklamalarını yaptı.

Geçtiğimiz günlerde Meclis Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndan geçerek Genel Kurul’a gönderilen kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Müsteşar Dönmez, teklifin yasalaşmasıyla birlikte hayata geçirilecek değişiklikler konusunda şunlar söyledi: “Bildiğiniz gibi 2 hafta kadar önce Meclis’te komisyonda bazı kanunlarda değişiklik içeren bir paketi tartıştık ve komisyon kararıyla da Genel Kurul’a gönderildi.

Birkaç hafta içinde Genel Kurul’da da onaylandıktan sonra yasalaşmış olacak. O yasayla birlikte yerli ve yenilenebilir kaynakları sisteme dahil edilmesiyle ilgili bazı hususlarda model değişikliğine gitmiş olacağız. Şu anda linyit rezervlerimiz 15 milyar tona ulaşmış durumda. Bunun yarısı hemen hemen son 7-8 yılda yapılan arama ve keşiflerde ortaya çıktı.

Linyit kalitemiz diğer ülkelerle kıyaslandığında fazla olmasa da gelişen teknolojiyle paralel olarak artık düşük kalorilerde de, enerji çevirme ve ilgili emisyon standartlarını yakalama imkanına kavuşmuş durumdayız.

Bizde kamunun, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) elindeki bu rezervleri Özelleştirme İdaresi Başkanlığı eliyle ihale yönetimiyle kullanımı için bir model geliştirmiş durumdayız.

“Yenilenebilir kaynaklarda da yarışma modelinde bazı değişikliklere gittik.” Diyen Fatih Dönmez; “Bildiğiniz gibi daha önce kurulacak gücün MW başına düşecek bir teklif verilerek yarışma nihayetlendiriliyordu. Gelinen noktada fiyattan yarışma yöntemiyle, en düşük fiyatı teklif eden firmanın bağlantı hakkını elde edeceği bir yönteme geçmiş durumdayız. Bu kararı vermeden önce dünyadaki son örnekleri uygulamaları da detaylı olarak inceledik. Hemen hemen birçok ülkede artık bu ihale yöntemi gündeme gelmiş durumda. Çok dinamik bir piyasaya sahibiz. Teknoloji gelişiyor, maliyetler düşüyor. Dünkü rakamlarla bugün devam etme imkanımız yok. Burada en adil fiyatı aslında kamu ve yasa belirlememiş olacak. Fiyatı yatırımcının belirleyeceği bir modele geçmiş olacağız. Burada oluşacak kazancıda tüketicinin enerji giderlerini – maliyetlerini azaltma yönünde kullanmış olacağız. Bu da bence yine piyasadaki önemli değişikliklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Sanırım 76 şehirde doğal gaza ulaşımını sağlamış durumdayız. Doğal gaza bağımlılığımızı herkes biliyor. Yüzde 98 oranında ithal ettiğimiz bir ürün ve ithal kaynakları da Azerbeycan, İran, Rusya olmak üzere 3 yerden boru hattıyla temin ediyoruz.” Şeklinde konuştu.

LNG piyasasına ilişkin FSRU ünitelerinin sisteme dahil edileceğine ilişkin açıklamada bulunan Dönmez, arz güvenliği konusunda da en önemli sorunun depolama da olduğunu ifade etti. Depolama kapasitesinin arttırılmasına yönelik bilgileri paylaşan Dönmez, “LNG’de biraz esnekliğimiz var düzenli kontrat olarak 2 ülkeden LNG getiriliyor. Bu konuda da yeni bir uygulama ile FSRU ünitelerini sisteme dahil edeceğiz. Muhtemelen bunlardan biri ya da ikisi özel sektör eliyle olabilir. Bu konuda çalışma yapan firmalar var. Biri de BOTAŞ eliyle yapılmak üzere girişimlerde bulunduk, Türkiye’nin arz güvenliğinde en büyük kısıtlarından biri yer altı depolamada karşılaştığı sorun.

Orada da şu anda sadece TPAO’nun elinde bir 2.5 BCM’lik yer altı deposu var. Bir taraftan BOTAŞ eliyle yürütülen Tuz Gölü’nde 1 BCM BİR DEPOMUZ VAR. Ancak bunlar yeterli değil. O yüzden şimdi süratle Silivri’de ikinci fazın kararını verdik. BOTAŞ ihale hazırlıklarını yapıyor” dedi

Dönmez sözlerine şöyle devam etti; Silivri’deki deponun kapasitesine yaklaşık 2 bcm daha ilave edeceğiz. Özel sektör eliyle lisansı alınmış birkaç depo var. Onlar bir taraftan devreye girecek. Yasada yüzde 1o’luk bir depolama zorunluluğu vardı ithalatçılar için yeni pakette bunu yüzde 20’ye çıkartıyoruz. Böylece yaz kış dengesizliği yüzünden özellikle kış aylarında pik saatlerde oluşan aşırı talebi karşılayabilmek için depo kapasitesini artırmış olacağız. Eğer yüzde 20’lere çıkacak olursak ortalama 50 BCM civarında bir tüketim bekliyoruz. Demek ki 10 milyar metreküplük bir depo kapasitemiz olmuş olacak.

Doğalgazda bölgesel ticaret merkezi olma hedefi olma kapsamında Irak’tan da doğalgaz alımının gerçekleşmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Müsteşar Fatih Dönmez, aynı zamanda doğal gazda liberalleşme sürecinin devam ettiğini, elektriktekine benzer bir piyasanın oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Dönmez, “Doğal gaz piyasası liberalleşme konusunda biraz daha geriden geliyor. Gün öncesi, gün içi piyasalar açısından EPİAŞ da hazırlıklarını yapıyor. Kurulumuzda çalışıyor. Bu yıl hazırlıkları tamamlarsak belki 2017’de doğalgazda da elektriktekine benzer piyasayı, en azından önce bir sanal ortamda geçici olarak, denemeyi arzu ediyoruz. Bir yandan da doğalgaz piyasasını kanunundaki değişiklik çalışmalarımız devam ediyor. Piyasanın daha da liberalleşmesi ile BOTAŞ’ın bölünmesini içeren bir paketimizde bakanlığımızın gündeminde, üzerinde çalıştığımız konular arasında. Geçtiğimiz dönemde de zirvelerin 1 veya 2 konusundan biri de doğalgazda bölgesel ticaret merkezi olma konusuydu. Çok konuşuldu, çok tartışıldı. Muhtemelen masadaki herkes benim kadar biliyor ama bu istemekle de olmuyor. Önce teknik altyapıyı fiziksel altyapıyı sağlamamız gerekiyor. Sadece 2-3 yerden gazın gelmesi Avrupa örneklerinde olduğu gibi bir ticaret merkezi olmayı da sağlamıyor” dedi.

Dönmez sözlerine şöyle devam etti; “O açıdan Türkiye’ye yeni dönemde yeni boru hatlarıyla yeni kaynak girişlerini sağlayarak kaynak çeşitliliği temin etmiş olacağız. Bu kapsamda da BOTAŞ, Irak sınırında olan boru hattının ihalesini yaptı Artık Irak’tan doğalgaz imkanına kavuşacağız. Irak tarafının üzerine düşen yükümlülükler var. Onlarında sistemlerini geliştirmeleri ve boru inşaatını tamamlamaları gerekiyor. LNG depo kapasitemizi artırıyoruz. Amacımız, Türkiye’ye gelecek doğalgazı çeşitlendirmek. İhtiyacımızın en az 2 katı kadar gazı Türkiye’ye getirebilirsek bir ticaret merkezinden bahsedebileceğimizi düşünüyoruz. Zorunlu depolama alanını artırma nedenlerinden birisi de sadece ulusal arz güvenliği değil, böyle bir ticaret merkezi oluştuğunda ihtiyaç duyulabilecek depolama imkanını da karşılamak gerekli diye düşünüyoruz.”

Müsteşar Fatih Dönmez, Türkiye Enerji Zirvesi’nin sektör üyelerini bir araya getirme özelliğiyle de önemli bir görev üstlendiğini belirtti. Danışma Kurulu Toplantısı’nın, Zirve’nin içeriğini belirlerken sektörün sorunlarını da gündeme getirdiğini kaydeden Dönmez, “İki yıl boyunca Enerji Zirvelerinde Başkanlık yaptım. O dönemde sizlerle birlikte olmanın sorunların iç içe yaşamanın talep ve beklentileri yakinen tanımanın da şimdi yaptığımız işlere büyük bir katkısı olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Fatih Dönmez; “ Yaklaşık 25 yıldır sektörün değişik alanlarında çalıştık. Şu anda da başa bir pozisyonda, başka bir sorumlulukla görevimize devam ediyoruz. Bu tip toplantıları hem Bakanlığımız hem de özel sektör hem de kamu açısından önemli buluyorum. Çünkü geçtiğimiz yıllardan biliyorum, Danışma Kurulu aslında gündemi belirlerken sektörün sorunlarını belirliyor ve onların tartışılmasını arzu ediyor. Gerek kamu gerek özel sektör temsilcileri tarafından da bunlar çeşitli yönleriyle toplantılarda dile getiriliyor.” diye konuştu.

7.si düzenlenecek olan Türkiye Enerji Zirvesi’nin Adana’da yapılacak olmasının heyecan verici olduğunu ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, daha önce Gaziantep ve Konya’da gerçekleşen Zirveleri de hatırlatarak, “Zirvelerin İstanbul, Ankara gibi kentlerin dışında Anadolu’nun gelişen, parlayan kentlerinde yapılması da o şehirlere ayrı bir heyecan getiriyor. Sektörde, o kentlerimizi, oradaki paydaşlarımızı tanıma imkanı buluyor. Bu açıdan Türkiye Enerji Zirvesi’nin Anadolu’da yapılıyor olmasının ülke açısından da farklı bir heyecan oluşturduğu kanaatindeyim” şeklinde konuştu

Zirve’nin Danışma Kurulu’nda sektör temsilcilerinin önemlim bir bölümünün bulunduğunun altını çizen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, karşılaşılan sorunların çözümünde “vizyon birliğinin” olması gerektiğine vurgu yaptı. Özel sektör ile kamunun “hedefler” konusunda benzerlik gösterdiğini dile getiren Fatih Dönmez, “Geçmiş yıllardan bildiğim üzere Danışma Kurulu’ a sektör temsilcilerinin hemen hepsi katılıyor ve Zirve’de hangi konuların tartışılacağına karar veriliyor. Şunu unutmamak lazım ki; enerji piyasası var oldukça sorunların bitmesini beklememek lazım. Hepimizin önüne çeşitli boyutlarda farklı sorunlar geliyor. Bu sorunların çözümü için arayış içerisinde oluyoruz. Fakat önemli olan bir vizyon birliğinin ve netliğinin olması. Ben bu noktada hem kamunun hem özel sektörün hedefler ve amaçlar noktasında bir farklılığının olmadığını, yöntemlerde zaman zaman farklılaştığını görüyorum. O açıdan bu 7. Türkiye Enerji Zirvesi’nde belirlenecek ana tema çerçevesinde 4 büyük sektörün, Sertaç Komsuoğlu’nun deyimiyle ‘ailenin’ geniş bir buluşmasına tekrar şahitlik yapacağız” görüşlerini paylaştı.

TURKEY ENERGY SUMMİT / TÜRKİYE’DE ENERJİ

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img
spot_img

BUNLARI DA OKUYUN