Irak’ın ABD işgaline uğramasının üzerinden tam 14 yıl geçti. 21 Mart 2003 gecesi, ABD savaş uçakları ve füzelerinin Bağdat’ı bomba yağmuruna tutmasını canlı canlı televizyon kanallarından izlemiştik. Bizimle aynı anda dünya vatandaşları da saldırı gecesini saniye saniye takip ederek, ABD’nin zalimlikte sınır tanımadığını hafızalarına kazımıştı. İşgal şöyle oldu, böyle oldu diyerek detaylara girmeyeceğim. Neden ve niçin boyutu ile olaya bakmakta fayda olacağı kanaatindeyim.
ABD’nin eski Savunma Bakanı Chuck Hagel’in Irak’ın işgali için söyledikleri nedenleri ile kaosu tek cümle ile açıklar niteliktedir.
Hagel, “Biz petrolü önemsiyoruz ve onun için savaşıyoruz. Irak’ta da önemli bir nedenden dolayı bulunuyoruz…” diyerek kendi ülkesinin kalesine işgal anında 90’dan gol atmıştı. Şu an bu yazıyı okurken, evde olabilirsiniz, sokakta, bir kafe’de, işyerinde veya aracınızda olabilirsiniz. Nerede olursanız olun, sessizce etrafınıza bakın. Bakış açınızda gördüğünüz herşey ama herşey hammadde ile yapılmıştır. Hammadde olmasaydı, şu an görüş açınızda bulunan hiçbir şeyi göremeyecektiniz. Harpler, işgaller ve kaos planları hammadde kaynaklarının bulunduğu coğrafyada cereyan etmektedir.
Daha kuvvetli, daha güçlü ve her imkanı kendi tasarruflarında değerlendirmek isteyen güçler kimi zaman birbirleriyle çatışmış, kimi zamanda başkalarını başka birileri ile savaştırarak denge kurmaya çalışmışlardır.
Bu mücadelelerin ve kanlı hesaplaşmaların nedeni ise petrole sahip olma isteği olmuştur. Petrol devlerinin Osmanlı’yı nasıl yıkıma götürdüğünü sorgulamıyoruz. Burada esasında Osmanlı oyun dışı bırakılmamıştır. Oyun dışına Türkler alınmış ve kardeşin kardeşe düşman olacağı tohumlar cumhuriyetin her karış toprağına itina ile ekilmiştir.
Neden ve niçinleri öğrenmeyi bırakın, aklından geçiren bir nesilin bile yetişmemesi için ellerinden gelen yapılmıştır.
Masonlar ve Sabetayistler bu amaç ile ülkemizde ekilen nifak tohumların yeşermesine kadar ince ince topraklarımızı sulamışlardır.
Yıl 2017 hala tarihimizi bilmiyoruz. Tarihimizin yanlış öğretildiğini biliyoruz, fakat gerçek tarihimizi araştırmıyoruz. “Türkler olarak dünyanın dört bir yanını biz yönetiyorduk, biz büyük imparatorluktuk, dedelerimiz evrene adalet dağıtırdı” diyerek boş boş konuşarak boş vakitlerimizi dolduruyoruz.
Sevgili okurlarımız enerjiniz daim, boş vakitlerinizin de dolu dolu olmasını dilerim.