AK PARTİ Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız başkanlığında toplanan komisyon, 191 maddelik tasarının görüşmelerini tamamladı. Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edildi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan tasarının örnek bir çalışma ile komisyondan geçtiğini belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Tasarının Türkiye açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Bakan Işık, hazırlık, alt komisyon ve ana komisyon görüşmelerinin tam bir katılım anlayışı içinde geçmesinden duyduğu mutluluğu ifade etti.
Işık, “Olgunlaşmış bir yasa tasarısını TBMM Genel Kurulu’na getirme aşamasına geldik. Ümidim ve arzum, Genel Kurul sürecini de muhalefet partilerimiz ve iktidar partimizin el birliği içinde yürütmesi ve kısa sürede mutabakatla bir sınai mülkiyet kanunu çıkarmamızdır. Bununla ilgili de grup başkan vekillerimiz ile temas kurup tasarının öncelikli olarak gündeme gelmesini iletmeyi arzu ediyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Komisyon Başkanı Altunyaldız da alt ve ana komisyonda çalışmalara katkı veren iktidar ve muhalefet milletvekillerine teşekkür etti.
Ülke çıkarları doğrultusunda örnek bir iş birliği içinde tasarının şekillendirildiğine işaret eden Altunyaldız, Türkiye’nin uzun yıllardır beklediği ve pek çok ihtiyaca cevap verecek bir tasarının hazırlandığını bildirdi.
Komisyonda kabul edilen tasarı, marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.
Tasarı ile Türk Patent Enstitüsünün adı Türk Patent ve Marka Kurumu olarak değiştiriliyor. Kurumun kısa adı da “Türk Patent” olarak düzenleniyor.
Tescilli markaların piyasada daha etkin kullanımını sağlamak ve kullanılması düşünülmeyen mal ve hizmetler için marka tescil talebinde bulunulmasının önüne geçmek amacıyla yayıma itiraz eden taraftan kullanıma ilişkin bilgi ve belgeler sunulmasının talep edilmesini sağlayan düzenleme getirilmesiyle, markaların kullanımının özendirilmesi hedefleniyor.
AB düzenlemesine paralel olarak yedi yıl sonra yürürlüğe girmek üzere, markalara idari iptal getiriliyor, marka tescil süreçleri kısaltılıyor.
Önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı muvafakatnamenin Türk Patent ve Marka Kurumuna sunulması halinde başvurunun reddedilemeyeceğine ilişkin düzenleme getiriliyor.
Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilecek.
Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa, itiraz üzerine başvuru reddedilecek.
Kanunla sağlanan marka koruması, tescil yoluyla elde edilecek. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine ait olacak ve marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması halinde bazı fiillerin önlenmesini talep etme hakkı olacak.
Tescilli bir markanın, basılı olarak veya elektronik ortamda sunulan sözlük, ansiklopedi ya da başka bir başvuru eserinde, tescilli olduğu belirtilmeden jenerik ad izlenimi verecek şekilde yayımlanması durumunda, marka sahibinin talebine bağlı olarak yayımcı, elektronik ortamda sunulan eserlerde derhal, basılı eserlerde ise ilk baskısında markanın tescilli olduğunu belirtmek suretiyle yanlışlığı düzeltecek ya da markayı eserden kaldıracak.
Tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilecek.
Marka sahibinin izni olmadan markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin ticari vekil ya da temsilci adına tescilinin yapılması halinde, ticari vekil veya temsilcinin haklı bir sebebi yoksa marka sahibi mahkemeden, markasının kullanımının yasaklanmasını talep edebileceği gibi söz konusu tescilin kendisine devredilmesini de talep edebilecek.
Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması’na taraf devletlerden birinin uyruğunda olan ya da bu devletlerden birinin uyruğunda olmamakla beraber bunlardan birinde yerleşim yeri veya işler durumda ticari müessesesi bulunan gerçek ya da tüzel kişiler veya bunların halefleri, bu devletlerin herhangi birinde yetkili mercilere markanın tescili için usulüne uygun olarak yaptıkları başvuru tarihinden itibaren altı aylık süre içinde, Paris Sözleşmesi hükümleri kapsamında aynı marka ve aynı mal veya hizmetler için Türkiye’de başvuru yapma konusunda rüçhan hakkından yararlanacak.
Markaların Uluslararası Tescili Konusundaki Madrid Sözleşmesi ile İlgili Protokol kapsamında yapılan bir uluslararası başvuru, Türk Patent ve Marka Kurumuna doğrudan yapılan bir başvuruyla aynı sonuçları doğuracak.
Bültende yayımlanmış bir marka başvurusunun, tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde yapılacak.
Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıl olacak. Bu süre, 10’ar yıllık dönemler halinde yenilenecek.
Marka hakkı, tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilecek.
Mahkeme tarafından ilgili maddeler uyarınca markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilecek. Menfaati olanlar, cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilecek. Markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, markaya kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılacak.
Koruma süresinin dolması ve markanın süresi içinde yenilenmemesi; marka sahibinin marka hakkından vazgeçmesi durumunda da marka hakkı sona erecek.
Marka sahibinin izni olmaksızın markayı kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle, markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak; marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek “marka hakkına tecavüz” sayılacak.
Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 21 güne kadar adli para cezası verilecek.
Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişiye, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Tasarıda, coğrafi işaret hakkı, geleneksel ürün adı hakkı ile birlikte düzenleniyor.
Bu kapsamda, geleneksel ürün adının tescil yoluyla korunmasına ilişkin düzenleme getiriliyor.
Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı başvurularının bültende yayımlanması suretiyle tescil maliyetinin büyük kısmını oluşturan ilan ücretleri ortadan kaldırılıyor.
İlan süresi altı aydan üç aya indirilerek tescil süreci kısaltılıyor, Türk Patent ve Marka Kurumu kararlarına itiraz imkanı getiriliyor.
Coğrafi işaretli ürünlerin denetimine ilişkin rapor sunma sıklığının on yıldan iki yıla indirilmesiyle denetim etkin hale getiriliyor.
Denetim raporu sunulmaması da yaptırıma bağlanıyor.
Bilimsel ve teknolojik gelişmeler, üretimde yeni metotların geliştirilmesi, iklim değişikliği gibi nedenlerle ürün özelliklerinde meydana gelebilecek değişikliklerin sicile kaydedilebilmesine imkan veriliyor.
Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip kişilerin açmış olduğu tecavüz davasında, sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremeyecek.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı’na göre, kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri olacak.
Bu mahkemeler tek hakimli olarak görev yapacak. Türk Patent ve Marka Kurumunun kanun hükümlerine göre, aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve kurumun kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin kurum aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olarak belirlendi.
Sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme ise davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği ya da bu fiilin etkilerinin görüldüğü yerin mahkemesi olarak belirleniyor.
Davacının Türkiye’de yerleşim yeri bulunmaması halinde yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihte sicilde kayıtlı vekilin iş yerinin bulunduğu yerde olacak.
Sınai mülkiyet hakkı veya geleneksel ürün adından doğan özel hukuka ilişkin taleplerde, Türk Borçlar Kanunu’nun zaman aşımına ilişkin hükümleri uygulanacak.
Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak kişilerin açtığı tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremeyecek.
Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa inhisari lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hak sahibinin kanun uyarınca açabileceği davaları, kendi adına açabilecek.
İnhisari olmayan lisans alan, sınai mülkiyet hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı sözleşmede açıkça sınırlandırılmamışsa yapacağı bildirimle, gereken davayı açmasını hak sahibinden isteyecek.
Hak sahibinin, bu talebi kabul etmemesi veya bildirim tarihinden itibaren 3 ay içinde talep edilen davayı açmaması halinde, lisans alan, yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına ve kendi menfaatlerinin gerektirdiği ölçüde dava açabilecek. Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesinin varlığı halinde ve söz konusu sürenin geçmesinden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilecek.
Mahkemenin tedbir kararı verdiği hallerde talepte bulunan lisans sahibi dava açmaya da yetkili olacak. Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden isteyebilecek.
Tasarı ile işlem yetkisi olan kişiler ve tebligata ilişkin usul ve esaslar da belirlenirken, gerçek veya tüzel kişiler ile bu kişiler tarafından yetkilendirilmiş sicile kayıtlı marka veya patent vekilleri Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde işlem yapabilecek.
Tüzel kişiler, yetkili organları tarafından tayin edilen gerçek kişi veya kişilerce temsil edilecek. Yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler ancak marka veya patent vekilleri tarafından temsil edilecek.
Vekille temsil edilmeksizin asil tarafından gerçekleştirilen işlemler, yapılmamış sayılacak. Marka veya patent vekili tayin edilmesi halinde, tüm işlemler vekil tarafından yapılacak, vekile yapılan tebligat asile yapılmış sayılacak.
Kanunun uygulanması kapsamında yapılacak tebligatlar, elektronik tebligata ilişkin usullere bağlı olmaksızın, tebligat yapılacak kişinin onayı alınmak şartıyla ve enstitü tarafından gerçek veya tüzel kişi için tahsis edilen elektronik posta kutusuna konulmak suretiyle elektronik ortamda tebliği sağlanacak.
Bu şekilde yapılan tebligatlar, tebligat konusu belgenin posta kutusuna konulmasını müteakip muhatabın, posta kutusuna ilk giriş yaptığı tarihte ve her halde belgenin posta kutusuna konulduğu tarihi izleyen onuncu günün sonunda yapılmış kabul edilecek.
Sınai mülkiyet hakkının verilmesi veya tescili ile ilgili işlemler için ödenmesi gereken ücretlerin ödendiğine ilişkin bilginin süresi içinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na sunulmaması halinde sınai mülkiyet hakkı başvurusu geri çekilmiş olacak. Sicile kayıtlı sınai mülkiyet hakkıyla ilgili olarak ödenmesi gereken ücretlerin ödendiğine ilişkin bilginin süresi içinde Türk Patent ve Marka Kurumuna sunulmaması halinde, ilgili talep yapılmamış sayılacak.
Kurul kararlarının iptali veya hükümsüzlük istemli davalarda verilen kararlar kesinleşmedikçe icra edilemeyecek.
Kanunda yer alan suçlar sebebiyle el konulan veya muhafaza altına alınan suça konu eşyanın sayısı, ebadı veya niteliği gibi nedenlerle emanet bürosunda muhafaza edilemeyecek olması halinde, Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda numune alınması mümkün olan eşyadan yeteri kadar numune alınmasının ardından, geri kalan suç eşyası maliye teşkilatına gönderilecek.
Suça konu olan eşyanın, zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı ya da muhafazasının ciddi külfet oluşturması halinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi üzerine hakim, kovuşturma aşamasında hükümden önce mahkeme tarafından imhasına karar verilecek. İmha işlemleri Cumhuriyet savcısının başkanlığında maliye teşkilatınca oluşturulan üç kişilik komisyon huzurunda yapılacak ve buna dair tutanak tanzim edilecek.
Türk Patent ve Marka Kurumunun merkez teşkilatı için toplam 278 kadro ihdas edilecek.
Kanunun yayım tarihinden önce enstitüye yapılmış olan ulusal ve uluslararası marka ve tasarım başvuruları ile coğrafi işaret başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılacak.
Kanunun yayım tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılacak. Söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan ek patent başvurularının sonuçlandırılmasında, ek patent başvurusu veya ek patentin bağımsız patent başvurusu ya da patente dönüştürülmesinde, asıl patent başvurusunun başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanacak.
Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ulusal aşamaya giren uluslararası veya bölgesel anlaşmalar yoluyla yapılmış patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvurunun ulusal aşamaya girdiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre, sonuçlandırılacak.